SAĞLIK - 03 Mart 2023 Cuma 12:27

Madenci Erol Bulduk yaklaşık 5 ay sonra taburcu edildi: 'Çok arkadaşımızı kaybettik, sevinemiyorum'

A
A
A
Madenci Erol Bulduk yaklaşık 5 ay sonra taburcu edildi: 'Çok arkadaşımızı kaybettik, sevinemiyorum'

Bartın'daki maden kazası sonrası vücudunun yüzde 85'e yakını yanan 40 yaşındaki maden işçisi Erol Bulduk, yaklaşık 5 aylık zorlu tedavi sürecinin ardından taburcu oldu. Bulduk, "Aynada kendimi görmediğim için ne durumda olduğumu bilmiyordum. 1,5 ay sonra uyandım, parmaklarım yanıktı, kollar hep yaraydı, bu duruma geleceğimi bilmiyordum. Doktorlar, kollarımı kurtarmışlar, çok arkadaşımızı kaybettik, onun üzüntüsü var, yoğun bakımda 3 arkadaşım var, taburcu oluyorum ama sevinemiyoruz" dedi.

Geçtiğimiz yıl 14 Ekim'de Bartın'daki maden ocağında meydana gelen patlama sonrası yaralanan 6 işçi, Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçaklarla 15 Ekim gecesi İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne getirilmişti. İşçilerden İbrahim Çeliktaş kasım ayında taburcu edilirken, doktorların tüm çabalarına rağmen maden işçisi Taner Şen hayatını kaybetmişti. Bu süreçte maden işçilerinin yakınları hastanede kendilerine ayrılan alanlarda kalarak yakınlarından gelecek güzel haberi beklerken, çocukları da hastane sınıflarında eğitimlerine devam etti. Yaklaşık 5 aydır tedavisi devam eden 4 maden işçisinden biri olan 40 yaşındaki Erol Bulduk’tan ise sevindiren haber geldi. Vücudunda yaklaşık yüzde 85 yanık bulunan Bulduk, tedavilerinin ardından taburcu edildi. Bulduk, Bartın’daki patlama ve haftalar süren zorlu tedavi sürecini anlatırken, oğlu Yiğit Efe Bulduk da hastane koridorunda babasını bekleyerek geçen bu sürede yaşadıklarını paylaştı. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, Bulduk’un tedavi süreci ve tedavileri devam eden maden işçileri Ayhan Akgül, İzzet Ak ve Remzi Taşkömür’ün son durumu hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Yiyit, tedavi sürecinde Bulduk’un oğlunun ‘Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı’ sorusuna sıklıkla ‘Babamı iyileştirin’ yanıtı verdiğini ve küçük Beytullah’a verdikleri sözü tutmanın kendilerini de sevindirdiğini ifade etti.

Madenci Erol Bulduk yaklaşık 5 ay sonra taburcu edildi: 'Çok arkadaşımızı kaybettik, sevinemiyorum'

“Bu duruma geleceğimi bilmiyordum”

Tedavi sürecinde kendini görmediğini anlatan ve yoğun bakımda tedavi gören arkadaşları nedeniyle buruk bir mutluluk yaşadığını söyleyen Erol Bulduk, “Bartın’da yaşıyorum madende patlama sonucu yaralandık, vücudumuzun yüzde 80’inde yanık oluştu. 4,5 aydır buradayım 2 ayı yoğun bakım, 2,5 ayı da servis olmak üzere tedavim tamamlandı. Kafamı çarpmışım, kafamda açıklık vardı, dikişler yapıldı, parmaklarımın uçları yanıktı. Çok yanmış, kan artık yürümez olmuş. Çok da arkadaşımızı kaybettik, onun da üzüntüsü var. Yoğun bakımda 3 tane daha arkadaşım var, taburcu oluyorum, sevinemiyoruz ama yapacak bir şey de yok. Yoğun bakımdayken burada kim var kim yok bilmiyordum, nerede olduğumu da bilmiyordum. Patlama sırasında bayılmışım. Duman gibi bir şey hatırlıyorum, ondan sonra ambulans uçakla buraya getirilmişim. 1,5 ay sonra burada uyandım, yemek ve su vermek için eşim yanıma geldi, o zaman eşimin, çocuklarımın burada olduğunu anladım. Başka bir mutluluk; çocuklarım en büyük destekçim, elimden tuttu beni bu koridorlarda yürüttü. Hiç yürüyemiyordum, ellerimden tuttular, burada yürüyerek açıldım. Aynada kendimi görmediğim için ne durumda olduğumu bilmiyordum. 1,5 ay sonra uyandım, parmaklar yanıktı, kollar hep yaraydı, iltihaplıydı bu duruma geleceğimi bilmiyordum. Doktorlarımız sayesinde kolları kaybetmeden 5 tane parmak kesilerek sağlığımıza kavuştuk. Hava değişimi önerdiler, tedavim devam edecek. Kollarımda ve parmaklarımda fizik tedavi bitmedi, birkaç ameliyat daha var” dedi.

Madenci Erol Bulduk yaklaşık 5 ay sonra taburcu edildi: 'Çok arkadaşımızı kaybettik, sevinemiyorum'

“Şimdiki haliyle hiç benzemiyordu”

Hastane koridorlarında babasını bekledikleri uzun sürenin tüm aile için zor geçtiğini ifade eden Yiğit Efe Bulduk, “Maalesef babam bir maden kazası yaşadı, 14 Ekim’de bir patlama meydana gelmişti. Burada 4,5 aydır bekliyoruz, anlatacak çok bir şey yok, acı, bekledik. Doktorlarımız sağ olsun ilgilendiler. Eğitimime hastane sınıfında devam ediyordum, Bartın’da arkadaşlarımı göreceğim, okul ortamına gideceğim. İlk 2 ay hiçbir şey yapamadık, sadece bekledik. Şimdiki haliyle hiç benzemiyordu, alakası yoktu, çok sayıda işlem, operasyon geçirdi, onun sonucunda bu hale geldi” şeklinde konuştu.

“2 madencimizi daha servise çıkarmaya çok yakınız”

Maden işçisi Erol Bulduk’u taburcu etmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit ise sözlerini şöyle sürdürdü:

“4,5 ay süren çok yoğun hummalı bir koşturmadan bahsediyoruz. Yoğun bakımları devam eden yüzde 80-90’ların üzerinde yanık olan hastalarımız vardı. Bugün onlardan bir tanesini şifayla taburcu etmek nasip oldu. Çok uç noktalara gittiler, çok umutsuzluğa düştüğümüz anlar oldu ama bugün itibariyle bir madencimizi taburcu edebildik. Yakınlarını da burada misafir ettik, çocukları da burada okullarına devam etti. Madenci yakınlarından en küçük misafirimiz olan Beytullah kardeşimiz vardı. İstediğin bir şey var mı sorusuna hep ‘Babamı iyileştir’ şeklinde cevap veriyordu. Bugün Beytullah’a verdiğimiz sözü tuttuk. Erol Bulduk kardeşimizi Bartın’a doğru yola çıkardık. Plastik cerrahi işlemlerimiz olacak ama zamana yayacağız, onun ötesinde bir sıkıntımız kalmadı. Geride kalan tedavileri şu an yanık ünitesinde devam eden madencileri de aile toprakları olan Bartın’a yolcu etmek umarım nasip olur diye ümit ediyorum. Yanık tedavisi anlamında hepsinde çok yol kat ettik ama ister istemez sadece yanık hastası değillerdi, başka organ yaralanmaları da vardı. Özellikle 2 madencimizi daha servise çıkarmaya çok yakınız. Bir tanesinin yoğun bakımdaki süreci hala devam ediyor.”

Madenci Erol Bulduk yaklaşık 5 ay sonra taburcu edildi: 'Çok arkadaşımızı kaybettik, sevinemiyorum'

“Yüzde 85 oranında deri katmanlarının yandığı bir tabloyla başvurdu”

Erol Bulduk'un tedavi sürecine ilişkin konuşan Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi Müdürü, Acil Cerrahi Kliniği Şefi Prof. Dr. Mustafa Turan, “Erol Bey ağır bir yanıkla hastanemize getirildi. Yüzde 85 oranında deri katmanlarının yandığı bir tabloyla bize başvuru oldu. Bu yanık oranlarının yanı sıra bir de çok sıcak hava soluması, kirli kömür tozlarını solumasına bağlı olarak akciğerlerinde de çok ileri düzeyde yetersizlikler vardı. Geldiği andan itibaren mecburen akciğer makinesine bağlanması gerekti. Yoğun bakım şartlarında uzun süre akciğerleri temizlendi. Bu düzeydeki bir yanığı olan hastanın taburcu edilmesi hastane, ekip olarak da bizleri çok memnun etmekte” ifadelerini kullandı.

İşlemlerinin tamamlanmasının ardından eşi Nurten Bulduk, hastane sınıfında eğitimlerine devam eden oğulları Yiğit Efe ve Beytullah ile hastaneden ayrılan maden işçisi Erol Bulduk’u Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit ve sağlık çalışanları uğurladı.

Hasibe Karadağ - Emre Baba - Alperen Baran Metecan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.