GÜNDEM - 24 Mayıs 2023 Çarşamba 13:40

Masal değil gerçek, Yalçınkaya çiftinin inadı ölünce bile devam etti

A
A
A
Masal değil gerçek, Yalçınkaya çiftinin inadı ölünce bile devam etti

Aydın'da bir inat uğruna 64 yıllık evliliklerinin son 20 yılını aynı çatı altında küs yaşayarak sürdüren ve yaklaşık 2 saat arayla hayatlarını kaybeden eski muhtar ve eşinin hikayesi duyanları hayrete düşürüyor. 64 yıl evli kalan evliliklerinin son 20 yılını küs geçiren aynı gün 2 saat arayla ölen, aynı teneşirde yıkanıp kefenlenen Yalçınkaya çifti yan yana gömülmedi. İnatçı çiftin, vasiyetleri gereği aynı mezarlığın farklı köşelerinde bulunan mezarları ise genç kuşaklara ibret oluyor.

<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/4H2oFa2byVk" title="YouTube video player" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>

Karpuzlu ilçesine bağlı kırsal Koğuk Mahallesi'nde yaşanan ilginç bir ölüm hikayesi mahallede yaşayan eşleri birbirine daha çok bağladı. Eşler arası anlaşmazlığın yok denecek kadar azaldığı mahallede birbiri ile sıkıntı yaşayan karı-kocalar mahallenin eski muhtarı Abdullah Yalçınkaya ile eşi Kübra Yalçınkaya'nın hayat hikayesinden ibret alıyor. Bir inat uğruna 64 yıllık evliliklerinin son 20 yılını aynı çatı altında küs yaşayarak sürdüren ve 2 saat arayla ölen Yalçınkaya çiftinin mezarları da vasiyetleri gereği yan yana değil de aynı mezarlığın farklı köşelerinde bulunuyor.

Edinilen bilgiye göre; Mahallenin ileri gelen ailelerinden Çavuşoğulları'ndan 1926 doğumlu olan Abdullah Yalçınkaya 1945 yılında 19 yaşına gelince mahalledeki Mehmet Ağa'nın kızı 17 yaşındaki Kübra ile evlenir. Güzel bir gençlik hayatı yaşayan Kübra-Abdullah Yalçınkaya çifti çocukları olmayınca yeğenlerini evlat edinir. Mahallenin ileri gelenleri arasında yer alan Abdullah Yalçınkaya da 1960'dan 1980 yılına kadar da 20 yıl boyunca köyün muhtarlığını yapar.

Masal değil gerçek, Yalçınkaya çiftinin inadı ölünce bile devam etti

Yalçınkaya çiftinin evliliklerinin üzerinden yıllar geçince karı koca basit bir meseleden dolayı kavga edip birbirlerine küser. Babası zengin olduğu için ekonomik durumu daha iyi olan Kübra Yalçınkaya boşanmak ister ancak köyün 20 yıllık muhtarı Abdullah Yalçınkaya, 'yıllarca köyü idare etti, bir evini idare edemedi' denmesinden endişe ederek boşanmadan yaşadıkları binanın alt katına bir oda yapıp karısı ile yaşadığı evden ayrılır. Aynı çatı altında yıllarca ayrı ve küs yaşayan Kübra-Abdullah Yalçınkaya çiftini barıştırmak için birçok kişi uğraş vermesine rağmen, kimse Yalçınkaya çiftini inadından vazgeçiremez. Yıllar sonra aynı gün yaklaşık 2 saat arayla vefat eden Yalçınkaya çiftinin vasiyetleri gereği aynı mezarlıkta ama ayrı yerlerde toprağa verilir.

Masal değil gerçek, Yalçınkaya çiftinin inadı ölünce bile devam etti

"Geçimsiz bir çifttiler"

Kübra ve Abdullah Yalçınkaya çiftinin sık sık kavga ettiklerini ifade eden Koğuk Mahallesi sakinlerinden 70 yaşındaki Ayten Gülpınar, "23 sene çocukları olmayınca Kübra Hanım kendi oğlan kardeşinin kızını evlat edindi. Sonra onu büyüttüler ve Abdullah Bey de kendi oğlan kardeşinin oğlu ile bu kızı evlendirdi. Kübra Hanımla Abdullah Bey geçimsiz bir çiftti. Sıklıkla kavga edip babamın yanına gelirlerdi, bir Kübra Hanım bir Abdullah Bey gelip giderdi. Babam ikisine de kızıp uzunca konuşur ve ikisini barıştırırdı" dedi.

"İkisi de baskın olmak istiyordu"

Kübra Yalçınkaya'nın sert mizaçlı, Abdullah Yalçınkaya'nın ise erkek oluşu nedeniyle evlilikte baskın olmak ve üstünlük kurmak için uğraşıp durduğunu kaydeden Gülpınar, "Kübra Hanım biraz sert bir kadındı ve baskın olmak istiyordu. Abdullah Bey de erkek olduğu için o da ister istemez baskın tarafın kendisi olmasını istiyordu. Bu böyle yıllarca sürdü ve birbirlerine fedakarlık göstermediler. Senelerce küs durdular. Bir ara Abdullah Bey, Kübra Hanımın olduğu eve girince gene kavga etmişler. Kübra Hanım eşine, 'git buradan' diye çıkışmış, Abdullah Bey de, 'gitmeyeceğim, ağzındaki altın dişe varana kadar ben yaptırdım' diyerek cevap vermiş. Ne yaparlarsa yapsınlar hep birbirlerine zıt gittiler ve anlaşamadılar" diye konuştu.

"Aynı gün 2 saat arayla öldüler, yine de yan yana gömülmediler"

Kübra ve Abdullah Yalçınkaya çiftinin aynı gün bir kaç saat ara ile vefat ettiğini ve bunun ibretlik bir hikaye olduğunu belirten Ayetn Gülpınar şunları kaydetti; "Bir gün sabah sela verildi ve Kübra Hanımın vefat ettiğini öğrendik. Kübra Hanım ölünce eve gelen gideni gören Abdullah Bey de meraklanıp ne olduğunu sormuş. Kübra Hanımın öldüğünü duyunca, 'tövbe deyin' diye çırpınmaya başlamış ve çok üzülmüş. İnsanlar Kübra Hanımı defnedip geri döndüklerinde Abdullah Beyi de evinde ölü bulmuşlar. Aynı gün yaklaşık 2-3 saat arayla hayatlarını kaybettiler. Kübra Hanım'ın yıkandığı teneşir ortadan kalmadan Abdullah Bey de aynı teneşirde yıkanıp kefenlendi. Sabahtan Kübra Hanım öğleden sonra da Abdullah Bey defnedildi. Duruma herkes şaşırdı. Uzun yıllardır süren evliliklerinin son 20 senesini ayrı geçirdiler ama aynı gün vefat ettiler. Bu ibretlik bir durum. Kübra Hanım 'ölünce de bir araya gelmeyeceğim' diye vasiyet etmiş. Kübra Hanım oğlan kardeşi, annesi ve gelinleri ile ayrı bir yerde, Abdullah Bey de ayrı bir yerde gömüldü. Aynı mezarlık içerisindeler ama karı-koca olarak mezarları ayrı alanlarda."

Masal değil gerçek, Yalçınkaya çiftinin inadı ölünce bile devam etti

Murat Uçkaç -Bekir Tosun

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın kuzeyi, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Doğu Akdeniz, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Antalya’nın iç kesimlerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Sinop, Sivas, Kahramanmaraş ve Osmaniye çevreleri ile Adana’nın kuzey kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı yurt genelinde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgar, genellikle kuzeyli, güney ve doğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, kuvvetli yağış beklenen yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli olarak esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde kuzey ve doğu ilçeleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 21 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, yerel sağanak yağışlı 16 İzmir: Az bulutlu, yer yer parçalı bulutlu 24 Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların kuzey kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor) 28 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde iç kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 16 Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 23
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”