POLİTİKA - 23 Eylül 2017 Cumartesi 16:17

Meclis'te olağanüstü toplantı!

A
A
A
Meclis'te olağanüstü toplantı!

TBMM, Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresini görüşmek üzere olağanüstü toplandı.

Oturumun açış konuşmasını TBMM Başkanı İsmail Kahraman yaptı. Elektronik cihazla yapılan yoklama sonrası, oturum başlamış oldu.

TBMM Başkanı Kahraman, toplantı yeter sayısına ulaşıldığını duyurdu, ardından gündeme geçildi. TBMM Genel Kuruluna gelen ilk isim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olurken, ardından ise Başbakan Binali Yıldırım ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Genel Kurula gelen isimler oldu.  

Irak ve Suriye tezkeresi, Başbakan Binali Yıldırım'ın imzasıyla TBMM Başkanlığına gönderilmişti. Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasını öngören tezkere, Genel Kurul'daki oturumda oylanacak.

ERDOĞAN TAKİP EDİYOR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'nda gerçekleştirilecek olan tezkere oturumunu Meclis'ten takip ediyor. 

TBMM'de bir ilk! 92 yıl sonra değişti

Meclis'te bugün aynı zamanda bir ilk yaşandı. İlk kez Meclis başkanı bugün frag ile değil kravatla Meclis'in açılışını yaptı.

Nurettin Canikli: "Bu silahlar er geç Türkiye’ye yönelecektir

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, "Müttefiklerimiz tarafından verilen listelerde belirtilen silah, mühimmat ve teçhizatın çok daha büyük boyutu bu terör örgütüne aktarılmaktadır. Bu silahlar, bu yapı içerisinde er veya geç Türkiye’ye yöneltilecektir, bunu da biliyoruz, görüyoruz" dedi.

Irak ve Suriye tezkeresi, Başbakan Binali Yıldırım’ın imzasıyla TBMM Başkanlığına gönderilmişti. Bugün TBMM Genel Kurulu olağanüstü toplandı. Oturumun ilk konuşmasını yapan Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, bugün itibarıyla terör örgütlerinin ortaya koyduğu tehdidin başka bir boyuta taşındığını belirterek, "Türkiye uzun zamandan beri tehlikeli, bölücü, ayrılıkçı terör örgütleriyle mücadele etmektedir. Yaklaşık 40 yıldan beri. Son yıllarda ülkemizin karşı karşıya kaldığı güvenlik tehdidinin boyutu artmış, küresel ölçeğe taşınmıştır. Bugün itibarıyla terör örgütlerinin Türkiye’ye yönelik saldırılarını sadece bölücü ve ayrılıkçı gerekçelerle izah etmek mümkün değildir. Bugün içinde bulunduğumuz coğrafyanın siyasi sınırları yeniden dizayn edilmeye çalışılmaktadır. Ülkemizin de içinde bulunduğu bu coğrafyada devletler küçültülmek, etkisizleştirilmek ve sürekli birbiriyle kavga eden, aralarında derin ayrılıkların olduğu yeni devletçikler kurulmak istenmektedir. Bu şekilde coğrafya dizayn etmeye çalışanlar tarafından kolay yönetilebilir hale gelecektir" ifadelerini kullandı.

"Bölücü terör örgütü, onunla birlikte hareket edenler, tüm terör örgütleri bu projemin realize edilmesi için birer paravandan ve taşerondan ibarettir" diyen Canikli, "Bu proje küresel bir projedir. Küresel senaristler, bu projeyi 30 yıl öncesinde hayata geçirmeye çalışmışlardır. Onlar açısından hedeflerinin bir hayli gerisinde bulunmaktadırlar. Bu oyunu bu açıdan Türkiye bozmuştur. Terör örgütleri bu dönemde bu projenin hızla sonuçlandırılması için her türlü desteği bazı ülkeler ve çevrelerden görmektedirler. Bu terör örgütlerinin ağızlarına iki parmak bal sürülmüş ve onlar da bu maşalık görevine, fonksiyonuna, razı olmuşlardır" şeklinde konuştu.

Bölücü terör örgütün küresel desteğindeki artışla birlikte Türkiye’ye yönelik saldırıların da arttığına dikkati çeken Canikli, "Tehdidin kaynağı daha önce büyük oranda Kuzey Irak’tan beslenmekteyken, bugün bu ölçeğin boyutu, büyüklüğü ve derinliği artmış ve Suriye’nin kuzeyi de bu tehdit unsurlarına ilave edilmiştir. PKK’nın Suriye yapılanması olan PYD, YPG terör örgütü bugün Suriye sınırları boyunca siyasi bir oluşum peşindedir. Özellikle müttefikimiz ABD’nin yoğun silah, mühimmat araç gereç istihbarat ve her türlü lojistik desteğiyle bu bölgelerden Arap ve Türkmen nüfusu çıkartarak, onları topraklarından ederek bu emeline yani Suriye’nin kuzeyinde ülkemizin güneyinde etnik yapı üzerine kurulu terör örgütü tarafından koordine edilecek ve yönetilecek bir siyasi oluşumu gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu çerçevede PKK terör örgütünün bir parçası olan Suriye uzantısı olan PYD, YPG terör örgütü bu bölgedeki topraklardan, uzun yıllardan beri o topraklarda yerleşmiş olan halkları oradan çıkartarak etnik yapı üzerine işgalci bir anlayışla bir yapılanmanın önünü açmaya çalışmaktadır" açıklamasında bulundu.

Canikli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunlara örnek, Münbiç ve Rakka örneklerden iki tanesidir. Aynı şekilde, Kerkük ve Telafer de de buranın sahibi konumunda olan bu halklar buralardan koparılmaya çalışılmaktadır. Bu şekilde bir yapılanmaya bir çalışmaya hiçbir şekilde müsaade edilmeyecektir. Müttefikimiz Amerika ve diğer ülkeler tarafından DEAŞ’la mücadele kılıfı adı altında inanılmaz yardım ve destekler yapılmaktadır. Müttefiklerimiz tarafından verilen listelerde belirtilen silah, mühimmat ve teçhizatın çok daha büyük boyutta olan bu terör örgütüne aktarılmaktadır. Bu silahlar, bu yapı içerisinde er veya geç Türkiye’ye yöneltilecektir, bunu da biliyoruz, görüyoruz ve bunu en kararlı şekilde, olabilecek en kararlı şekilde muhataplarımıza her fırsatta ifade edilmektedir. Sadece bunların muhataplarımıza, müttefiklerimize ifade edilmesi yetmez. Türkiye aktif olarak arazide bu yanlışları, bu tehditleri ortadan kaldıracak adımları fiilen atmadığı sürece bu tehditlerin bertaraf edilmesi mümkün değildir. Bunu da biliyor, görüyoruz ve bu çerçevede gereğini yapıyoruz. Ülkemizin güneyinde bu şekilde bir siyasi oluşumun orta ve uzun vadede hiçbir şekilde hayatta kalma şansı yoktur. Kısa vadede de Türkiye böyle bir oluşuma müsaade etmeyecektir, edemez zaten. Çünkü öyle bir oluşum doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve milletini hedef almaktadır. Kısa dönemde güvenliğini, birlik bütünlüğünü hedef almaktadır. Dolayısıyla uluslararası anlaşmalara aykırı, terör örgütü tarafından yönetilecek kurulacak böyle bir devlet ya da oluşuma müsaade edemeyiz. Bu konuda her türlü tedbiri almak ve operasyonu yapmak uluslararası hukuktan doğan hakkımızdır, bu haklarımızı kullanıyoruz ve kullanmaya devam edeceğiz."

Meclis'te bir ilk, Meclis Başkanı Kahraman frak giymedi

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında Suriye ve Irak ile ilgili Başbakanlık tezkeresini görüşmek üzere olağanüstü toplandı. Meclis'te dikkat çeken bir ayrıntı da değişen iç tüzük sonrası Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın frak giymemesi oldu. Kahraman, oturumu takım elbise ile yönetti. Kavaslar da yeni kıyafetleri ile oturuma katıldı. 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Uşak’ta 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliklerle kutlandı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, yurt genelinde olduğu gibi Uşak’ta da çeşitli etkinliklerle kutlandı. Uşak Belediyesi Yöresel Ürünler Çarşısı önünde toplanan siyasi ve sivil toplum örgütleri, İsmetpaşa Caddesi’nde kortej yürüyüşü yaparak kent merkezindeki 15 Temmuz Şehitler Meydanı’na geldi. Topluluk alana polis aramasının ardından alınırken, güvenlik önlemleri üst seviyede tutuldu. Ellerine Türk bayrağı alan işçiler ve aileleri, çalınan şarkılara eşlik etti. Kutlamalara CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Belediye Başkanı Özkan Yalım ve CHP İl Başkanı Sevinç Soner Yazgan da katıldı. Alanda kutlamalar saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Burada konuşma yapan Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, tüm emekçilerin ve çalışanların 1 Mayıs İşçi ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, işçilere gerekli zamlar için uğraşacağını dile getirdi. Öte yandan Başkan Yalım’ın konuşmasının ardından CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba kürsüde tek kişinin konuşmasına tepki göstererek, partililerle alandan ayrılmak istedi. Karaoba, kendisini ikna etmeye çalışan sendika temsilcilerine, “Yalakalığa karşıyım. Bu benim partimin belediye başkanı da olsa karşıyım yalakalığa. Sendikalar konuşacaksa sendikalar konuşacak. Belediye başkanı konuşacaksa milletvekili de konuşacak. Bu herkes için geçerli” dedi. Yaşanan gerginliğin ardından tekrar miting alanına dönerek konuşma yapmak için sahneye çıkan Karaoba, herkesin 1 Mayıs’ını kutlayarak, “Bugün ben konuşmayacaktım burada. Bakın sendikaların bir özelliği vardır. Burada siyasi partiler konuşmaz. Bugün işçilerin günüdür, emekçilerin günüdür. Ancak bir kişi konuşuyorsa herkes konuşmalıdır. Tüm siyasi partilere konuşma hakkı verilmelidir. Herkes işçinin yanında ama çıkıp gerçek duygularını burada mutlaka paylaşmak zorundadırlar. Ben CHP milletvekili olarak, katıksız devrimci bir insan olarak her zaman işçinin yanındayım” diye konuştu. Konuşmaların ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Karaoba, “Burada Tertip Komitesi bir kişiye söz vererek diğerlerine vermemekle, ben bu işi protesto ediyorum. Böyle bir şey yok. Burada sorun bir kişinin konuşması, diğerinin konuşmaması, konuşan kişinin kişiliğiyle benim partiden, başka partiden olmasıyla ilişkili değildir. Buranın en büyük temsiliyeti, CHP’nin temsiliyeti İl Başkanımız Sevinç Yazgan’dadır. Benim il başkanımı eğer orada konuşturtmayacaksa, Uşak’ın tek CHP milletvekilini konuşturtmayacaksa bunu baştan söyleyecek. Bizim kızdığımız şey budur” ifadelerini kullandı. Kutlamalar halay çekilmesiyle son buldu.