EĞİTİM - 19 Nisan 2018 Perşembe 11:05

Mektebim Okulları Manisa Kampüsü'nün tanıtımı yapıldı

A
A
A
Mektebim Okulları Manisa Kampüsü'nün tanıtımı yapıldı

Türkiye genelinde 65 kampüs, 3 bin öğrenci ve 6 bin personelle hizmet veren Mektebim Okulları, Manisa’da iki okul açıyor. Manisa’nın Turgutlu ve Şehzadeler ilçelerinde açılacak olan okulların tanıtımı geniş katılımla yapıldı.

Manisa Anemon Otel'de gerçekleştirilen tanıtım toplantısına, Mektebim Okulları kurucusu Ümit Kalko'nun yanı sıra Manisa İl Milli Eğitim Müdür Vekili Necmettin Okumuş, Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Genç, Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Bilal Demir, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Şaver Yüksel, okul müdürleri ve çok sayıda davetli katıldı. Okulun Manisa Kampüsünün tanıtım filmiyle başlayan programda ilk konuşmayı Mektebim Okulları kurucusu Ümit Kalko yaptı. Manisa’ya biri Şehzadeler’de, diğeri Turgutlu ilçesinde olmak üzere iki okulla birlikte geldiklerini kaydeden Kalko, “Şuan Türkiye’de 65 kampüs ve 200’ün üzerinde okula sahibiz. 28 şehirde varız. Bu yatırımları yaparken özellikle biz bir anayasa oluşturduk. Oluşturduğumuz anayasa 4 maddelik kısa bir anayasa. Bu anayasada birinci maddemiz Mektebim’de eğitim yatırımcısı olduğumuz müddetçe vatanını, milletini seven, toplumun bütün kesimlerine eşit mesafede duracağız dedik. İkinci maddemiz eğitimden kazandığımızı eğitime yatıracağız dedik. Üçüncü maddemiz eğitim dışında başka sektörlerde yatırımımız olmayacak dedik ve dördüncü maddemiz yukarıda saydığımız ilk üç madde değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez diye. İşte kısa sürede hızlı başarılı olmanın formülü aslında bu anayasanın içeriğini okumaktan geçiyor” dedi. 

“Siz çocuğunuzun elinden hata yapma özgürlüğünü alırsanız o çocuk hiçbir şey yapamaz” diyen Kalko, “Çocuk yeni bir fikir söylüyor ‘Sus çocuğum icat çıkarma’ diyorsunuz. Bırakın icat çıkarsın. İcat çıkartma dediğiniz bir nesilden nasıl bilim insanı bekliyorsunuz. Hata yapmaktan korkan bir nesil, inisiyatif kullanmaktan korkan bir nesil, özgüveni eksik bir nesil olur. Özgüveni eksik nesil girişimci olamaz. Şuanda ülkemizde iki tane sorun var; bir eğitim, iki girişimcilik. Girişimcilerimiz biraz da eğitim girişimcisi olsa Türkiye çok farklı yerlere gidebilir. Onun için biz okullarımızda girişimcilikle alakalı programlarımız var. Lise yıllarında başlıyor bu eğitim, ortaokula çekeceğiz yakın bir zamanda. Ortaokuldan itibaren çocuklar girişimcilikle alakalı, girişimciliğin teorisini öğrenecekler. Pratiğini de her okulda o bölgede isim yapmış, başarı hikayesi yazmış kişileri getiriyoruz, çocuklarımıza konferans düzenletiyoruz ve o başarılı yoldan nasıl gittiklerini çocuklarımıza birebir anlatıyorlar ve rol model oluyorlar” diye konuştu.

“Eğitim stratejik bir sektör” 

15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişiminin eğitimin ne kadar stratejik bir sektör olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini dile getiren Kalko, “15 Temmuz’un siyasi boyutları bir yana ben eğitim kısmından yorumlayayım. 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de eğitim sektörünün ne kadar stratejik bir sektör olduğu daha çok fark edildi. Söz konusu darbe kalkışmasını yapanların aslında İzmir’de bir özel okulda bu işe başladıkları, özel okullarla büyüdükleri, hatta mevcuttaki özel okulların içlerinde gizli odalar, bölmeler, localar barındırdıkları ortaya çıkmaya başladı. Bir zamanlar o okullardan mezun olmanın çok büyük bir ayrıcalık olduğu ülkemizde şuanda o okullardan mezun olmak artık iş görüşmesine çağrılmama sebebi haline geldi. Bu darbe kalkışmasını yapanlar kimlerdi diye baktığımızda hepsi eğitimli insanlardı, eğitimsiz yoktu içlerinde. Orgeneral, korgeneral hepsi eğitimli insanlardı. Eğitim de verilmiş bunlara, niye böyle oldu bunlar? Demek ki sadece eğitim vererek olmuyor. İşte bir nesile vatan, millet, bayrak sevgisi vermezseniz, Atatürk’ün koyduğu çağdaş muhasırların neler olduğunu anlatamazsanız ama sadece eğitim verirseniz sonunda vatan haini çıkabileceklerini hep beraber gördük” şeklinde konuştu.

"Okulun bütün imkanları devlet okullarına açık" 

Kalko konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bizler Milli Eğitime bağlı okullarız ve bu okullarda bahsettiğimiz sosyal ortamlar sadece Mektebim’de okuyan öğrencilere özel değil, Manisa ilinde okuyan tüm öğrencilere açıktır. Bu bağlamda okullarımızın müsait olduğu zamanlarda konferans salonundan cep sinemasına, spor salonundan buz pateni ve yüzme havuzundan tüm devlet okullarımız ücretsiz faydalanabilir. Çünkü bunlar birer milli servettir. Bunların atıl kalmamasında şimdiden rica ediyorum okulumuzun kapıları sonuna kadar açık.” 

Tanıtım toplantısında konuşan Manisa İl Milli Eğitim Müdür Vekili Necmettin Okumuş ise, “Eğitim kısmında biz bu okullara Manisa İl Mili Eğitim Müdürlüğü olarak, öğretim ve eğitim kısmında ikisi için de söylüyorum bize düşen ne varsa 7/24 gece gündüz elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız ve bunun sözünü veriyoruz. İnşallah bu tarz okullarımız, özel okul olarak nitelendirilen okullar benim alanım olduğu için biz elimizden gelen her türlü desteği göstereceğiz ve bu okullarımızın sayısı giderek artar. Hem özelde hem devlet okullarında işbirliği halinde bu çalışmalar devam eder diyorum. Tekrar Manisa’ya hoş geldiniz” diye konuştu.
Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Genç de, “Türk milletine yakışır ve yaraşır insanlar yetiştirmemiz lazım. Maneviyat artı bu milletin bir ferdi olduğunu, ay yıldızlı al bayrağa sahip çıkabilecek insanlar, bu cumhuriyetin kurucusuna saygılı, Atatürk ilkelerine bağlı ve çağdaş medeniyet seviyesine ulaşabilecek insanların da yetiştirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Böyle olması lazım, okullar birilerinin eline teslim edilmemeli. Edildiği 15 Temmuz’da görüldü. Yıllarca bunun karşısında mücadelesini veren biriyim. Bu gençlik birilerinin eline teslim edilmemeli. Eğitim kurumları eğitimcilerin elinde olmalı. Eğitim kurumlarının çok önemli olduğunu ve büyükşehir olarak bu kurumlara bizim de desteklerimizin çok büyük olduğunu, hatta gelirken baktım Mektebim kurumuyla da ikinci ayda biz protokol yapmışız Büyükşehir Belediye personelimiz oradan istifade etsin diye. Manisamıza hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu şunları söyledi: 

“Biz bunca yıldan sonra özel okulları rakip olarak değil aynı amaca yönelmiş bir kurum olarak görüyoruz, paydaş olarak görüyoruz, beraber çalışmaktan büyük onur duyduğumuzu burada belirtmek isterim. Biz vatandaşımıza sunmalıyız. Vatandaş bu konuda kendi tercihini yapmalı. Eskiden ‘Bizim alternatifimiz yok’ derlerdi. Şuanda inanmıyorum her şeyin bir alternatifi olmalı. Ben bu açıdan Mektebim ailesine Manisa’ya, Şehzadeler’e hoş geldiniz diyorum.” 

Yapılan konuşmaların ardından okulun yapımında emeği geçenlere plaket takdimi yapıldı. Okulun Manisa kampüsünde kapalı spor salonu, kapalı yüzme havuzu, dans salonu, buz pisti, branş derslik ve laboratuvarları, kütüphane, konferans salonu, cep sineması, 3D laboratuvarı, teknolojik sınıflar, drama dersliği ve satranç dersliği bulunacak.  

Sadık Cangel - Önder Aydın - Aykut Yeniçağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Öğrenciler organ bağışına dikkat çekti Aydın’da faaliyet gösteren Ağır Pedallar Bisiklet Grubu tur sezonunu açtı. Sezonun ilk turunda ’’Parla Center’’ isminde gruplarıyla Ağır Pedallar’a eşlik eden Atça MYO öğrencileri, organ bağışına dikkat çekmek amacıyla bisikletlere bilgilendirme broşürleri bağladı. Grup adına açıklamada bulunan Özge Sultan Ağca, ’’Vatandaşları organ bağışına teşvik etmek amacıyla elimizden geldiğince dikkat çekici projeler üretmeye çalışıyoruz. Hastanelerde organ bekleyen binlerce hastanın olduğu gerçeğinin geri plana atıldığını düşündük ve organ bağışına dikkat çekmek amacıyla Ağır Pedallar Bisiklet Grubu’na bu sezonun ilk bahar turunda eşlik etmek istedik. Bizler herkesi organ bağışı yapmaya ve hayat olmaya davet ediyoruz. Projemize dikkat çekme konusunda destek olan Ağır Pedallar ailesine de çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. Ağır Pedallar Grubu Yöneticilerinden Ferda Ok, ’’Genç kardeşlerimizi duyarlı davranışlarından dolayı tebrik ediyoruz. Biz Ağır Pedallar olarak tüm sosyal sorumluluk projelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı sağlıklı bir yaşam için spor yapmaya davet ediyor, imkanı olan herkesi birkaç dakikalarını ayırarak organ bağışı yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezonumuzda hem turlarımıza hem de sosyal sorumluluk projelerimize devam edeceğiz. Bizi destekleyen ve eşlik eden tüm Aydınlı bisiklet severlere tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.’’
Van Ambulans helikopter 4 ayda 61 hasta taşıdı Sağlık Bakanlığı tarafından acil sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere Van’da konuşlandırılan ambulans helikopter, bu yıl çetin geçen kış sezonunda 4 ayda 61 hasta taşıdı. Van’da 2014 yılından bu yana acil hasta naklinde meteorolojik şartlar nedeniyle yaşanan sorunlar, ambulans helikopterin hizmete alınmasıyla sona erdi. Van başta olmak üzere Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş gibi çevre illere de hizmet veren ambulans helikopter, zorlu durumlarda hasta naklini sorunsuz gerçekleştiriyor. Coğrafi şartlardan dolayı kış şartlarının çetin geçtiği Van’da; geçtiğimiz yıl boyunca toplam 117 hasta sevk edilirken, 2024 yılının sadece ilk 4 ayında ise 61 hastanın başarıyla transfer edildiği bildirildi. “Havada yoğun bakım hizmeti veriyor” İHA muhabirine konuşan Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Levent Bayram; coğrafi yapısı, ulaşım şartları, nüfus yoğunluğu, meteorolojik şartları ve stratejik bölgeler göz önünde bulundurularak ambulans helikopterlerden birinin de Van’da konuşlandırıldığını belirtti. Ambulans helikopterlerin gün doğumu ve batımı arasında hizmet verdiğini hatırlatan Bayram, “Yakıt ikmali yapmadan 400 kilometre mesafeye kadar hizmet verebilmektedir. Ambulans helikopterimizde tüm tıbbi cihaz bulunmakta olup, havada iken tam bir yoğun bakım hizmeti vermektedir. Ambulans helikopterimizde birer doktor, yardımcı sağlık personeli, sorumlu pilot ve yardımcı pilot olmak üzere 4 görevli bulunmaktadır” dedi. Coğrafi yapısı, çetin kış şartları, ilçelerin merkeze uzaklığı ve erken müdahalede helikopter ambulansın büyük önem taşıdığını ifade eden Bayram, “Genellikle yolları kapanan köylerden gebe hastaları, trafik kazalarında travmalı hastaları, kalp rahatsızlığı, solunum sıkıntısı olan hastalarımızı ve yeni doğan hastalar taşınmaktadır” diye konuştu. “Hastalar Bahçesaray ve Başkale’den taşındı” Ambulans helikopterin 2023 yılında 117 vaka ve 2024 yılının ilk 4 ayında ise 61 hasta taşıdığını dile getiren Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “En çok hasta Bahçesaray ve Başkale ilçelerimizden taşıdık. Ambulans helikopter bakanlığımız tarafından belli illere konuşlandırıldığından ötürü ilimizin hizmet verdiği iller Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş olarak belirlenmiştir.”
İstanbul Beylikdüzü E-5 yan yoldaki feci kazada faciadan dönüldü: Taksi refüje savruldu, diğeri simit tezgahına çarpmadan durabildi Beylikdüzü’nde E-5 yan yol Avcılar istikametinde bekleyen ticari taksi, arkadan başka bir aracın çarpması sonucu refüje savruldu. Kazaya karışan araçlardan biri üst geçidin altındaki simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Kazada 2 kişi hafif yaralandı. Yaralılar sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Olay, sabah saat 06.30 sıralarında Beylikdüzü Yakuplu Mahallesi Haramidere mevkii E-5 yan yol Avcılar istikametinde meydana geldi. İddiaya göre, yol kenarında bekleyen Fatih S. kontrolündeki 34 TKH 23 plakalı ticari taksiye, Sezer G. kontrolündeki 34 RB 6959 plakalı araç arkadan çarptı. Ticari taksi çarpmanın etkisiyle savrularak yolun karşısındaki refüje çıktı. Sezer G. kontrolündeki otomobil yan yol üzerindeki üst geçidin altında bulunan simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Yaşanan kazada her iki sürücüde hafif yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan sürücüler sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Kaza nedeniyle Beylikdüzü E-5 yan yol üzerinde yoğun trafik oluştu. Polisin kontrolüyle trafik akışı sağlanırken kazaya karışan araçlar çekici ile kaldırıldı. Yaşanan kazaya şahit olan bölgedeki esnaflardan biri olayla ilgili olarak, “ Burada devamlı kaza oluyor. Bir değil iki değil. Yol kaygan zemin kaygan. Artı olarak durağın girişine bakın hiçbir önlem yok. Burası yokuş aşağı, araçlar kayıyor. Haberlere bakarsanız birçok kaza yaşandı burada ama Allah’tan kimseye bir şey olmadı. Aniden bir gürültü oldu. Arkama bile bakmadan kaçtım. Taksi duruyordu burada. Arkadan çarptılar” dedi
Mersin Mersin’de açık alanda kayısı hasadı başladı Mersin’in Mut ilçesinde sofralık kayısı hasadı başlarken, bu yıl 150 bin ton kayısı rekoltesi ve 80 bin ton ihracat bekleniyor. Türkiye’de sofralık kayısı üretiminin yüzde 90 ile 95’inin üretildiği, coğrafi işaretli sofralık Mut kayısısının açık alanda hasadı başladı. Mikro klima özelliğine sahip, dünya üzerinde tartışılmaz rengiyle, kokusuyla, görüntüsüyle rakip tanımayan Mut sofralık turfanda kayısısı Rusya, Orta Doğu, Hindistan ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. 712 bin dekar tarım arazisi olan Mut ilçesinde, 77 bin 800 dekar alanda üretim yapılan kayısıda bu yıl rekoltenin 150 bin ton ve ihracatın ise 80 bin ton olacağı tahmin ediliyor. Kilosu 80 ile 120 liradan alıcı bulan kayısının fiyatlarından memnun olan üreticiler, eriğin altın yılını yaşadığını, kayısıdan da umutlu olduklarını söylediler. Kayısı hasadı dolaysıyla İlçe Kaymakamı İhsan Ayrancı, beraberinde Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Mut Toptancı Hali Sebze Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Zeki Cüce ile birlikte hasat toplanan kayısı bahçelerini yerinde inceledi. Kaymakam Ayrancı, işçilerle birlikte kayısı topladı, kayısı toplamın zevkli olduğunu söyledi. Ayrancı, Mut’ta bu hafta itibarıyla kayısı hasadının başladığı bilgisini vererek, "Biz de bugün hasat yapan emekçi kardeşlerimizle, arazi sahiplerimizle beraber bahçeleri geziyoruz. Kayısı, ilçemizde gerçekten çok stratejik bir ürün. İlçemizdeki çiftçilerimizin elde ettiği tarımsal gelirde de önemli bir paya sahip. 150 bin ton civarında bir rekolte beklentimiz var bu sene. İnşallah bereketli bir sezon olur. Çiftçimizin iyi gelir ettiği bir sezon olur. Ben bütün ilçemize, bütün çiftçilerimize hayırlı bereketli bir hasat dönemi diliyorum" dedi. Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ise, "Mut ilçemizde 77 bin 800 dekar alanda kayısı üretimi yapmaktayız. Ürettiğimiz kayısıların hemen hemen yüzde 90-95’i sofralıktır. Türkiye’de Mut tekdir. İlçemizin bulunduğu coğrafi konumundan dolayı erkenci kayısı, Mut’ta başlamaktadır. Mut ilçemizde kayısı nisan sonu başlar haziran sonu sona erer" diye konuştu. Kayısı hasadına başlayan üreticilerden Selami Bulut, yaklaşık 10 yıldır kayısı üreticiliği yaptığını dile getirerek, "Ortalama 250 dönüm kayısı bahçem var. Tabi farklı çeşitlerimiz var. Erkenci kayısılarımız matador, kolarodo, medisin. Şu an itibarıyla 80 ile 120 lira arasında gitmekte. Tabi bu da bizim için mutluluk verici. İnşallah bu şekilde devam eder. Bütün çiftçilerimize bereketli hasatlar diliyorum. 300 tonun üzerinde bu bahçede meyvemiz oluyor. Tabi giderek de üretimimiz artıyor" ifadelerini kullandı.