GENEL - 02 Mayıs 2009 Cumartesi 15:36

Melen suyunun boğaz geçişi tamam

A
A
A
Melen suyunun boğaz geçişi tamam

İstanbul'un su sorununu çözmek için düşünülen Melen Projesi kapsamında, Boğaz'ın altında yapılarak iki kıtayı birbirine bağlayan tünel tamamlandı.

Düzce'deki Melen Çayı'ndan borularla getirilen su artık İstanbul Boğazı'nın altındaki bu tünelden geçerek Avrupa kıtasına ulaşacak.

Melen Projesi kapsamında Anadolu yakası ile Avrupa yakası arasında İstanbul Boğazı'nın altından 135 metre uzunluğunda su taşınacak olan tünel tamamlandı. Tünel delme makinesi kalan son kısmı da delerek tünel kazı çalışmasını tamamlamış oldu.

Melen Projesi kapsamında Ömerli Barajı'na ulaştırılan su artık Avrupa yakasına da akıtılacak. İstanbul Boğazı'nda deniz seviyesinin 135 metre altından geçen ve 3 bin 145 metrelik "Derbent-Beykoz Şaftı Arası Boğaz Geçiş Tüneli" bugün tünel delme makinesinin kazısıyla tamamlandı.

Tünelin tamamlanması nedeniyle düzenlenen törene Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadır Topbaş, DSİ Genel Müdürü Haydar Koçaker, İSKİ Genel Müdürü Mevlüt Vural ile inşaatın gerçekleşmesini sağlayan mühendis ve işçiler katıldı.

Törende konuşan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul'un su sıkıntısı yaşadığı günlerini anlattı. 'İstanbul'da artık su sıkıntısı yok, ilelebet su akacak'' diyen Eroğlu, kentin su problemini çözmek için yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Eroğlu, 2006-2007 ve 2008 yıllarında İstanbul'un son 80 yılın en kurak günlerini yaşadığını, bunun üzerine Melen Projesi'nin birinci kademesini hayata geçirdiklerini ve Melen suyunu Ömerli Barajı'na getirdiklerini ifade ederek, ''Melen suyunu Anadolu yakasına iletmek yetmez diyerek, Avrupa yakasına taşımaya karar verdik. İstanbul boğazının altından geçen 1,2 metre çapındaki tünel kısa sürede tamamlandı. İstanbul bir daha susuzluk çekmesin diye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve ben gece gündüz çalışıyoruz'' diye konuştu.

Melen Projesi'nin, Düzce'deki Melen çayından yılda 1,180 milyar metreküp suyun İstanbul'a taşınması olduğunu belirten Eroğlu, 3 aşamada tamamlanacak projenin 11 paket halinde planlandığını ve toplam maliyetinin 1,3 milyar dolar olduğunu bildirdi.

Bunun, dünyadaki en büyük su temini projesi olduğuna işaret eden Eroğlu, Melen Çayı'ndan İstanbul'a her gün 3 milyon metreküp su geleceğini, dev isale tünelini de bu suyun geçebileceği şekilde planladıklarını anlattı.

Boğaziçi tünelinin, deniz seviyesinin 135 metre altından geçen uzunluğunun 3 bin 145 metre, 6,11 metre olan çapının kaplama sonrasında 4 metre olacağını belirten Eroğlu, çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür etti.

Eroğlu, sadece İstanbul için çalışmadıklarını, ülkenin 80 iline su temin etmek için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

İhtiyacın 2,5 katı su taşınacak

Devlet Su İşleri Genel Müdürü Haydar Koçaker, dünyada ilklerden olan, Avrupa ve Asya kıtasını su yoluyla birleştiren Boğaziçi tünelinin, toplam 5 bin 551 metre uzunluğunda, 4 metre çapında çelik kaplamalı ve 145 metre derinliğindeki Beykoz şaftından oluştuğunu söyledi.

Temin edilen suyu, Asya yakasından Avrupa yakasına taşımak maksadıyla inşa edilen Boğaziçi tünelinin, günde 2,8 milyon metreküp suyu, Avrupa yakasına taşıyacak kapasitede olduğunu belirten Koçaker, ''Bu miktar Avrupa yakasının şu anda kullandığı suyun 2,5 katıdır'' dedi.

Koçaker, üç kademeden oluşan Melen projesi tamamlandığında, içme suyu sektöründe en büyük yatırımın gerçekleştirilmiş olacağına dikkati çekti.

''Tüneller 5 milimetre hata ile birleşti''

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, şehirlerin doğal kaynakları en fazla tüketen, çevreyi ve dünyayı en çok kirleten alanlar olduğunu ifade ederek, İstanbul'un 12,5 milyonu yerleşik, günlük hareketlilikle 14 milyon nüfusu ile ülke ölçeğinde bir kent olduğunu söyledi.

Kentin su sıkıntısını ortadan kaldırmak zorunda olduklarını belirten Topbaş, İstanbul'da günde 2 milyon metreküp su tüketildiğini, bunun temini ve atığını geri dönüştürmek için çalıştıklarını anlattı.

Topbaş, 2007 yılında yaşanan ciddi kuraklığın ardından gündeme gelen Melen Projesi ile kentin su problemi yaşamaktan kurtulduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu önemli bir açılış. Planlanandan 1,5 ay önce biten tünel, Asya'dan Avrupa'ya günde 3 milyon metreküp su taşıyacak. Gelecek de düşünülerek yapılan bir çalışma. Kentin su problemi bitmiştir. Derbent ve Beykoz'dan başlayan tüneller, 5 milimetre hata ile birleşti. İstanbul artık susuzluk çekmeyecek. Artık korkulu rüya görmekten kurtulduk. Melen projesinin ikinci aşamasının yetkisi de verildi. Onu da bunun akabinden tamamlayacağız.''

İstanbul'un son 10 yılın en çok yağış alan yılını yaşadığını vurgulayan Topbaş, ''Biz sermayeden yemiyoruz, barajlardan tüketmiyoruz, yağan yağmuru kullanıyoruz'' dedi. Konuşmaların ardından Bakan Erdoğlu ve diğer katılımcılar ''Derbent-Beykoz Şaftı Arası Boğaz Geçiş Tüneli''nin, tünel delme makinası ile açımının tamamlanması için düğmeye bastı.

Derbent ve Beykoz'dan kazılmaya başlayan tünelin boğazın orta yerde birleşmesi, törene katılanlarca alkışlarla kutlandı.

Törenin sonunda Bakan Erdoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş ve Rusya'nın İstanbul Başkonsolosu Alexander Kriyenko'ya tünelin orta yerinden çıkarılan taşlarla yapılan kalem takımı hediye edildi.
Bakan Erdoğlu, Kadir Topbaş'ın, tünelden çıkan taşlarla kolye yapılmasını önerisi üzerine, taşların İSMEK'te kolye yapılarak

Rakamlarla Melen projesi

Açılışı yapılan tünelin Avrupa yakasında kalan kısmı ile tabandaki bölümü Tünel Delme Makinesi ile yapıldı. Asya yakasındaki kısmı ise del-patlat yöntemi ile gerçekleştirildi.

Melen Projesi'nin özellikleri ise şöyle: "Ülkemizde tek proje kapsamında yapılan içme suyu amaçlı en uzun iletim hattı (187,6 km)
-Asya ve Avrupa kıtased sürdürdüklerini söyledı ilk defa İstanbul Boğazı'nın altından geçen ve içerisinden su iletilen bir kara tüneli ile birleştirildi.

-Yapımı devam eden Melen Sistemi I. Aşama ile yıllık 268 milyon metreküp ilave su temin edilerek 2,5 milyon nüfusun ihtiyacı karşılanmış olacak. Üç kademeden oluşan Melen Projesi tamamlandığında ülkemiz içme suyu sektöründe en büyük yatırım gerçekleştirmiş olacak ve tek bir proje ile yılda 1 milyar 190 milyon metreküp su Anadolu'dan Avrupa'ya taşınmış olacak.

-Temin edilen suyu Asya yakasından Avrupa yakasına taşımak amacıyla inşa edilen ve Asya ile Avrupa'yı yeraltından birbirine bağlayan ilk tünel olan Boğaziçi Tüneli günde 2,8 milyon metreküp suyu yani Avrupa yakasının şu anda kullandığı suyun 2,5 mislini Avrupa yakasına taşıyacak."

İSTANBUL - İHA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ayhan Bora Kaplan davasında sanıkların yargılanmasına devam edildi Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı yargılanmanın devam edeceğini belirtmesi üzerine tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan’a söz verdi. “Kaçacak insan iki gün önce tarifeli uçak bileti alır mı” Suçlamaları kabul etmeyen sanık Kaplan, “Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. 7-8 aydır atılan iftiralar karşısında şaşkınlık içindeyim. Kaçarken yakalandığım söylendi. Kaçacak insan iki gün önce tarifeli uçak bileti alır mı, geri zekalı mı? Kaçacak adam kendi pasaportu, kendi arabasıyla gider mi? Ben kendi şahsi aracımla yola çıktım. Havalimanına girişte yavaşladım. Bir şeylerin ters gittiğini anladım. Araçtan ellerim havada bir şekilde indim. Polisler beni direkt yere yatırdı. Nefes alamadığımı söyledim. Polis ‘dur ben sana daha neler yapacağım’ dedi” ifadelerini kullandı. Yere yatırılarak gözaltına alınmasının tamamen şov amaçlı olduğunu, gözaltında da kötü muamele gördüğünü iddia eden Kaplan, “Polisler burada. Kameraların olmadığı oda ve koridorlarda ellerimiz arkadan kelepçeli, dizlerimizin üzerine çökerttiler, iddiasında bulundu. Sorguda bazı bürokratlar hakkında bilgi vermesinin istendiğini söyleyen Kaplan şu ifadelere yer verdi: “Birçok kez mülakata aldılar. En son 7-8 sayfalık bir dosya getirdiler. Bunları kabul ettiğim zaman sadece Erkan Doğan suçlamasından sevk edileceğimi, en fazla 1 yıl hapis yatacağımı söylediler. Baktım, akla hayale gelmez şeyler, tanımadığım isimler. İmzalamayacağımı söyleyince, ‘Sen bilirsin’, ‘üzerine üç cinayet çıkarmazsak’, ‘sana selam vereni yakmazsam’ denildi. Millete nasıl iftira atayım? Son ifadem 8-10 saat sürdü. 40-50 kişilik liste verip tanıdıklarımı sordular. Tanıdıklarımı söyleyince, ‘Örgüt olduğunu kabul ediyorsun’ dediler. ‘Hayır, ben tanıdıklarımı söylüyorum’ dedim. İfadelerim üzerinde oynamalar var.” “Polis tutuklanacağımı biliyordu” Adliyede savcılık ifadesi öncesinde polislerin arasında konuştuğunu söyleyen Kaplan, “Bizi adliyeye getirdiler. Her yerde polis vardı. Sözde bana suikast yapacaklarmış. Benim böyle bir durumum yoktu. Sırf şov yapmak için her yerde polisler vardı. Polisler adliyeye geldiğimizde aralarında konuşuyorlardı, tutuklanacağımı biliyorlardı. Ben hepsini duydum” diye konuştu. İddianamede adı geçen hiç kimseyle bir örgüt kurmadığını söyleyen Kaplan, sözde mekanlara çökmüşüm. Ankara ’da 100 civarı eğlence mekanı var. Hepsiyle samimiyim. Hepsi dostumdur. Ben kurulu bir mekan almadım, kimsenin mekanına çökmedim" diye konuştu. Kaplan, tape kayıtlarında geçen "büyük abi" tabirinin kendisine ait bir sıfat olmadığını belirtti. Hiçbir cinayet işlemediğini ve azmettirmediğini belirten Kaplan, "Çevrem genişledikçe sanat camiasından, spor camiasından, iş adamlarından arkadaşlarım oldu. Paylaşımlar fotoğraflar atıldı. Arkadaşlarım attı ben attım. Ben ünlendikçe bunu kaldıramadılar" dedi. İşlenen cinayetler ve mekanlardan zorla haraç alınması gibi suçlamaları kabul etmeyen Kaplan şunları dile getirdi: "Dosyada ismi geçen Muhammed Kaplan ve Semih Aslan bu işletmelerde valeydiler. İki kişi aynı anda bir kaç mekana bakar. Çünkü mekan sahibi gidip de vale aramaz vale gider, mekanda valelik yapar. Semih Aslan’la Mahfuz Tatar tartışmışlar hakaret etmişler. Ama suç benim üzerime atıldı ben anlamıyorum. Olay yerinde öldürülen Tatar’ın akrabaları bile benim orda olmadığımı söylüyor. Ama üstünden zaman geçtikten sonra biri çıkıp ’hayır ordaydı’ diyor. Yalan tanıklık yapıyor.” Kaplan, dönemim İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile herhangi bir bağlantısının olmadığını da sözlerine ekledi. Duruşma verilen 1 saatlik aranın ardından devam edecek.
Bursa Bursa PERDER’de Haşim Kılıç güven tazeledi Bursa PERDER’in yeni döneminde de başkanlığa aday olan Haşim Kılıç, oy birliğiyle yeniden başkan seçildi. Türkiye Perakendeciler Federasyonu üyesi olan Bursa PERDER seçimli olağan genel kurul çerçevesinde bir araya geldi. Buttim Uluslararası Tekstil ve Ticaret Merkezi’nde bulunan Bursa PERDER ofisinde yapılan seçime tek aday olarak giren Bursa PERDER Başkanı ve yeni dönem başkan adayı Haşim Kılıç oy birliğiyle başkan seçilerek güven tazeledi. Bursa PERDER Başkanlığı görevinde dördüncü dönemini geçirecek olan Kılıç, önümüzdeki iki yıl boyunca Bursa PERDER’in başkanlık görevini üstlenecek. Başkan Kılıç, seçim öncesi geçmiş dönemin idari ve mali tablosunu açıkladı. Bursa PERDER üyelerini tarafından oy birliğiyle mali ve idari olarak ibra edilen Başkan Kılıç, geçmiş dönemi değerlendirerek, Ramazan ayı boyunca Bursalı vatandaşlara uygun fiyatlı ve kaliteli et sunduklarını dile getirdi. "Yüksek enflasyona rağmen kaliteli gıdayı uygun fiyata sunarak bütün bütçelere hitap etmekte kararlıyız" diyerek sözlerine devam eden Başkan Kılıç, et fiyatlarındaki indirimin süreceğinin altını çizdi. Aynı zamanda yeni dönemi yeni projelerle karşılamak istediğini dile getirerek, "Güçlü birlikteliğimizi yeni projelerle, uygun fiyatlarla hissettirmek istiyoruz" dedi. Bursa PERDER üyelerinin teveccühüne de kayıtsız kalmayan Haşim Kılıç, “Değerli üyelerimizin temsil hakkı için bizleri değerlendirmesini mutlulukla karşılıyorum” diyerek, yorulmadan çalışacaklarını belirtti.