SAĞLIK - 02 Şubat 2018 Cuma 09:47

'Meme kanserinde erken tanı hayat kurtarıyor'

A
A
A
'Meme kanserinde erken tanı hayat kurtarıyor'

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Velidedeoğlu, meme kanserinde erken tanının hayat kurtardığını söyledi.

‘4 Şubat Dünya Kanser Günü’ öncesinde İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Velidedeoğlu, meme kanseri hakkında merak edilenleri ve korunma yollarını anlattı.

Meme kanserinde erken tanının hayat kurtardığını belirten İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Velidedeoğlu, meme kanseri ile ilgili tüm merak edilenleri ve korunma yollarını anlattı.

Meme kanserinin gelişimiyle ilgili bilgi veren Velidedeoğlu, meme kanseri için, “süt bezi ya da süt kanallarını döşeyen hücrelerden gelişen tümörlerdir. Meme dokusunu oluşturan hücrelerin normal bir şekilde çoğalmaları vücudumuzdaki birtakım genler tarafından kontrol edilir. Bu genlerin radyasyon, diyet, çevresel faktörlerden etkilenmesiyle meme dokusunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması meme kanseri gelişimine yol açabilir” dedi.

“Kendi kendine muayene çok önemlidir”

Meme kanserinden korunma yolları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Velidedeoğlu, “Kendi kendine muayene çok önemlidir. Ailesinde meme kanseri olan bireyin normal popülasyona göre meme kanserine yakalanma riski daha fazla olduğundan bu kişiler daha erken yaşlarda muayene ve radyolojik görüntüleme anlamında doktor kontrolü altına girilmelidir. Genel popülasyonda ise 20’li yaşların başından itibaren her kadın ayna karşısına geçerek kendi kendine muayene yapmaya başlamalıdır. Bu şekilde kişi kendi normal memesinin anatomisini tanıyabilir, ileri zamanlarda olağan dışı bir değişiklik olduğunda bunu erkenden fark ederek doktora başvurabilir” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Mehmet Velidedeoğlu kendi kendine muayenenin ayna karşısında ve ayakta nasıl yapılabileceğini anlatarak, şöyle konuştu: “Kollar yana sarkıtıldığında memede bir düzensizlik, deride içe çekilme, meme başının sağa sola kayması, ciltte kızarıklık, renk değişikliği, portakal kabuğu gibi gözükmesi, yara, şişlik ortaya çıkması izlenebilir. Kollar yukarı doğru kaldırıldığında memede bir şekil değişikliği, çökme, asimetri var mı dikkat edilmelidir. Sonra sağ meme için sağ el baş arkasına getirilerek sol el parmaklarıyla, sol meme için de tam tersi sol el baş arkasına getirilerek sağ el parmaklarıyla meme başından başlayarak dairesel hareketlerle tüm meme kadranları çepeçevre kontrol edilmelidir. Bu esnada ele gelen bir sertlik, yumuşak şişlik, ağrı, meme başından akıntı kontrol edilir. Koltuk altı muayenesi de atlanmamalı, diğer elle karşı taraf koltuk altı da nazik bir şekilde bastırarak hissedilmelidir. 30 yaşından sonra hiçbir şikâyet ya da ailesel yatkınlık olmasa dahi yılda bir kez doktor tarafından görülüp muayene edilmek gerekir”.
“40 yaşından itibaren her sağlıklı kadın yılda bir kez tarama mamografisi çektirmeye başlayabilir”
Tarama programlarının erken tanıda çok önemli rolü olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Velidedeoğlu, “40 yaşından itibaren her sağlıklı kadın yılda bir kez tarama mamografisi çektirmeye başlayabilir. Bazı merkezlerde 40 yaşında ilk mamografi çekildikten sonra 50 yaşına kadar iki yılda bir, 50 yaşından sonra yılda bir gibi yaklaşımlar olabilmekte. Tarama yaşı Amerika ve Avrupa ülkelerinde farklılık göstermekle birlikte, erken tanı konulduğunda mükemmel sonuçlar alınan bir kanser olduğu için ülkemizde 40 yaşından sonra taramaya başlanılması yaygın bir uygulamadır” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Mehmet Velidedeoğlu meme kanseri belirtilerini ise şöyle açıkladı:

“Memede ele gelen yumru ve şişliktir; koltuk altında ele gelen sertlik, kitle olabilir. Ancak el ya da kolda bir enfeksiyon ya da travma da aynı taraf koltuk altında lenf bezlerinin büyüyüp ele gelmesine yol açabilir. Meme kanseri bazen kendini memede herhangi bir kitle hissedilmeden koltukaltı lenf bezlerinin tutulmasına bağlı sertlik, şişlik olarak gösterebilir. O yüzden koltuk altında ele gelen iri, sert ve geçmeyen kitlelerde gecikmeden hekime başvurulmalıdır. Meme başında akıntı olması, sarı, yeşilimsi akıntı gelmesi ya da emzirmeyen annede süt gelmesi sağlıklı kadınlarda da hayatının bir döneminde görülebilir. Normalde bir meme diğerinden büyük olabilir, bu normal bir bulgudur. Ancak bir memede diğerine göre yeni gelişen bir asimetri oluşması, şeklinin bozulması, küçülmesi, kanser gelişimi açısından irdelenmesi gereken bir durumdur”.

“Hasta için aile öyküsü önemli bir risk oluşturmaktadır”

Kadın olmanın meme kanseri için başlı başına bir risk faktörü olduğunu dile getiren Mehmet Velidedeoğlu, “Nadiren erkekte de meme kanseri görülse de bu oran yüzde 1 civarındadır. Yaş arttıkça risk artar. 35 yaş altında rastlanma sıklığı daha az olmakla birlikte, maalesef son yıllarda 20 hatta 19 yaşlarında meme kanseri tanısı koyduğumuz hastalarımız olmakta. Hasta için aile öyküsü önemli bir risk oluşturmaktadır. Özellikle anne, kız kardeş gibi birinci derece akrabalarda meme kanseri görülmesi ailenin geri kalan kadın bireylerinde de riski artırmaktadır” dedi.

Doç. Dr. Velidedeoğlu diğer risk faktörlerine ilişkin olarak şunları aktardı: “Östrojen hormonunun etkisine uzun süre maruz kalma meme kanseri riskini artırdığı için erken menarş (ilk âdetini erken görme), geç menopoza girme, hiç doğum yapmama ya da ilk canlı doğumu ileri yaşlarda yapma meme kanseri gelişme riskini artırmaktadır. Bunların dışında doğum kontrol hapı, hormon replasman tedavisi de riski artırmaktadır. Daha önceden meme kanseri tanısı almış hasta diğer memede kanser gelişmesi açısından normal popülasyona göre daha fazla risk altında olmasıyla birlikte, radyasyona maruz kalmak da önemli bir risk faktörüdür. Alkol ve uzun süre fastfood tarzı liften fakir, yüksek yağ içeriğine sahip ve katkı içerikli hazır beslenme tarzı ve beraberinde yol açacağı obezite, özellikle postmenopozal dönemde kanser gelişimi açısından risk oluşturmaktadır”.

Meme kanseri tanı yöntemleri hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Velidedeoğlu, “Kendi kendine muayene, klinik muayene, görüntüleme yöntemleri ve biyopsi, 40 yaşından sonra tarama mamografisi ve meme ultrasonu en sık yapılan tetkiklerdir. Özellikle genç hastalarda memede kitle araştırılmasında ilk yapılan tetkik meme ultrasonudur. Genç hastalarda yoğun meme dokusu olduğu için mamografinin görüntüleme kalitesi düşük olur. Daha ileri değerlendirmeye ihtiyaç duyulan vakalarda meme MR’ı diğer bir tanı yöntemidir. Özellikle ileri evre vakalarda PET tarama ile vücudun diğer bölgelerine tümörün sıçrayıp sıçramadığı araştırılabilir” ifadelerini kullandı.

“Erken teşhis ölüm riskini azaltır”

Erken teşhis ile ilgili “Meme kanserine erken teşhis konulduğunda tamamen tedavi edilebilme şansı yüksektir. Ameliyat ile iyileşme şansı sağlar. Yapılacak ameliyatların büyüklüğünü etkiler; erken tanı konulduğunda büyük olasılıkla memenin tamamının alınmasına gerek kalmaz, memeyi koruyucu ameliyat şansı artar. Koltuk altı lenf bezlerinin alınmasının önüne geçilebilir” şeklinde konuşan Doç. Dr. Velidedeoğlu, “En önemlisi, erken teşhis ölüm riskini azaltır” dedi.

“Hastalığın evresine göre tedavi şekli değişiyor”

Meme kanseri tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Mehmet Velidedeoğlu, “Hastalığın evresine göre tedavi şekli değişiyor. Ameliyat, kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi ve biyolojik terapi tedavi yöntemleri arasında sayılabilir. Erken evre meme kanserinde cerrahi ön planda olmaktadır. Metastatik hastalık dediğimiz vücudun uzak bölgelerine yayılmış ileri evre hastalıkta ise medikal onkolojik ilaç tedavisi yapılmakta” diye konuştu.

Son olarak meme kanserinden korunmak için bazı koruyucu faktörlerin mevcut olduğunu dile getiren Doç. Dr. Velidedeoğlu, “İleri yaşta evlilik ve ilk çocuğu geç yaşta doğurma riski artırmakta iken, emzirme ve çocuk sahibi olma koruyucu faktörlerdendir. Beslenme tarzı önemli. Sebze, meyve ve tahıldan zengin bir diyet meme kanserine karşı korurken, yağdan zengin, fastfood tarzı beslenme riski artırıyor. Obeziteden kaçınma, düzenli egzersiz yapma, fiziksel aktivite, alkolden uzak durma meme kanserine karşı bireyin kendi başına alabileceği tedbirler arasındadır” diyerek sözlerini sonlandırdı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Tahmazoğlu: "1 ayda beton fiyatları Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından Gaziantep’teki çimento üreticilerine seslenerek, "Gaziantep’teki beton fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz" dedi. Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile görüşme gerçekleştirdi. Yapılan görüşmede Gaziantep’te beton ve çimentodaki ücret artışları ele alındı. “Beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerek” Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, "Gaziantep’te vatandaşların konut sahibi olması çok zorlaşıyor. 2+1 daireler 3 milyondan başlayıp 5 milyona kadar çıkıyor. Dar gelirli insanların da bunu alması çok zorlaştı. Bunun yegane sebebi maliyetler, maliyetlerin bir kısmını ise beton ve çimento oluşturuyor. Dolayısıyla yüksek fiyatlı beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu konuda da belediyelerin öncülüğü bizim için çok önemli” dedi. “1 ay içerisinde fiyatlar Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız” Beton fiyatlarının Türkiye standartlarına getirilmediği takdirde beton santralleri kuracaklarını söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile beton ve çimento üreticilerine çağrıda bulundu. Tahmazoğlu, "Şahinbey Belediyesi olarak 10 bine yakın konut inşa ettik. Sizin de ifade ettiğiniz gibi son zamanlarda fiyatlarda anormal artışlar oldu. Ben buradan da beton firmalarına bir çağrıda bulunmak istiyorum. Neden Gaziantep Çimento fabrikası burada olduğu halde Türkiye’nin en pahalı hazır betonunu kullanıyor. Gaziantep’in fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde, Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz. Herkesin konut sahibi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
İzmir TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”