GÜNDEM - 28 Eylül 2016 Çarşamba 23:03

MGK: 'Olağanüstü hal uzatılsın'

A
A
A
MGK: 'Olağanüstü hal uzatılsın'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi.

 Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklamada, “Demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin şekilde uygulanmasının devamlılığını sağlamak amacıyla, olağanüstü halin uzatılması tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır” denildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan MGK toplantısı sona erdi. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantı yaklaşık 6 saat sürdü. Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği ile kamu düzeninin sağlanması amacıyla yürütülen faaliyetler; milli güvenliğimizi tehdit eden, terör örgütleriyle işbirliği yapan, ülkesine ihanet eden Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY), bölücü terör örgütleri PKK ve PYD-YPG ile DEAŞ terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında yürütülen operasyonlar ve alınan tedbirler kapsamlı şekilde görüşülmüş: Terörle ve teröristle mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürüleceği vurgulanmıştır.
Devletin ve milletin öz kaynaklarını, asli görevleri yerine, bölücü terör örgütüne destek için kullanan ve bu suretle teröre alet olan belediyeler hakkında yapılan idari ve hukuki işlemlerin yerinde olduğunun, bu konudaki çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceğinin altı çizilmiştir.
Terörün ve terör örgütlerinin, ayrım yapılmaksızın, uluslararası toplumun işbirliği ile yok edilmesinin dünya barışı için elzem olduğu bir kez daha vurgulanmıştır. Avrupa Parlamentosu koridorlarına terör örgütü simgelerinin asılması ve bölücü terör örgütlerinin (PKK/PYD-YPG) sergi ve toplantıları gibi faaliyetlerde, dost ve müttefik Avrupa Birliği’nin bazı ülkelerinin sergilediği duyarsız tutum kaygıyla karşılanmış: Terörün uluslararası siyasetin bir aracı haline getirildiği, hatta teşvik edildiği değerlendirilmiştir.
Terörün uluslararası ortak tanımının mutlaka yapılması gerektiğinin: Farklı uygulamaların önlenmesi için de işbirliğinin önemine vurgu yapılmıştır.

Bölgedeki siyasi ve askeri gelişmeler ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiştir. Bu kapsamda: Hudutlarımızda bir terör koridorunun oluşmaması için başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı’nın öncelikli iki amacından ilkinin, sınır güvenliğimizin sağlanması ve bölgede yaşayanların can ve mal güvenliğinin temin edilmesi; ikincisinin ise buradaki DEAŞ ile PYD-YPG terör unsurlarının bütünlüğüyle temizlenmesi ve ülkelerinin bütünlüğü için Özgür Suriye Ordusu’nun desteklenmesi olduğu bir kez daha kaydedilmiştir. Fırat Kalkanı Harekatı’nın, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız çerçevesinde, Suriye’nin toprak bütünlüğü esas alınarak icra edildiği; sivillerin zarar görmemesi için azami hassasiyet gösterildiği ifade edilmiştir. Bu harekat, kısa sürede ciddi bir darbe vurulan DEAŞ’la mücadelenin, başka terör örgütlerine alan açmadan ve sivillere zarar vermeden etkin şekilde yürütülebileceğinin bir örneği olarak değerlendirilmiştir.
Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgemizde güvenlik riski doğuran Suriye’nin kuzeyinde ‘Terörden arındırılmış güvenli bölge’ tesisiyle ‘Uçuşa yasak bölge’ uygulamasının gerekliliği üzerinde durulmuştur. Suriye’nin yeniden özgür, huzurlu ve müreffeh bir ülke haline gelmesi için, Suriye halkını bir arada tutma ve yaşatma kabiliyeti kalmayan mevcut rejim yerine; geçiş süreci sonrasında, Suriye halkının tek devlet ve adil temsil beklentileri ile hassasiyetlerini karşılayacak yeni bir yönetimin bütün paydaş unsurlarca oluşturulma mecburiyeti dile getirilmiştir. Suriye krizi başladığından beri, sınırın her iki tarafında da mağdurlara ve mazlumlara her türlü insani yardımı yapan Türkiye’nin, uluslararası toplumdan yeterli desteği almasa dahi, bu tavrını önümüzdeki dönemde de sürdüreceğinin altı çizilmiştir.
Birleşmiş Milletler 71’inci Genel Kurulu ve G-20 Zirvesi başta olmak üzere, uluslararası kuruluşlara ve diğer devletlerle olan ilişkilerimizdeki son gelişmeler konusunda kurula bilgi sunulmuştur.
FETÖ/PDY Terör Örgütü’nün 15 Temmuz darbe girişimi tarihinin, her yıl, ‘Demokrasi ve Özgürlükler Günü’ olarak anılması tavsiye edilmiştir. Demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin şekilde uygulanmasının devamlılığını sağlamak amacıyla, olağanüstü halin uzatılması tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır.”

Musa Erdoğan - Onur Emre Durak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.