POLİTİKA - 27 Eylül 2017 Çarşamba 15:52

MHP Genel Başkanı Bahçeli: 'En az 5 bin gönüllü ülkücü hazır bekliyor'

A
A
A
MHP Genel Başkanı Bahçeli: 'En az 5 bin gönüllü ülkücü hazır bekliyor'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “En az 5 bin ülkücü gönüllü başta Kerkük olmak üzere Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık, birlik ve dirlik mücadelesine katılmak üzere hazır beklemektedir” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kuzey Irak’ta yapılan referanduma ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, referandumu “korsan” olarak değerlendirdi. Bahçeli, Türkmenlerin direniş çağrısına MHP’nin tepkisiz kalmayacağını ifade ederek, “En az 5 bin ülkücü gönüllü başta Kerkük olmak üzere Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık, birlik ve dirlik mücadelesine katılmak üzere hazır beklemektedir. Türkmenler sahipsiz ve yalnız değildir, acı verici etnik soykırıma, vatansızlığa da asla terk edilmeyeceklerdir. Kararımız kesin, duruşumuz net, sözümüz senettir” açıklamasında bulundu.

Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin ve komşu coğrafyalarda yer alan bölge ülkelerinin istikrar ve geleceğini yakından tehdit eden zincirleme rezalet ve hezimetler birbirine eklemlenerek içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. Irak’ın kuzeyinde tüm tepki ve itirazlara rağmen 25 Eylül’de yapılan gayrimeşru korsan referandum bölgesel dinamiklerin seyrini kaosa sabitlemiştir. Üzerinde hassasiyet ve samimiyetle titrediğimiz Irak’ın toprak bütünlüğü, Türkmeneli’nin tarihsel hak ve hayati çıkarları daha da zedelenmiş, iyice zayıflamıştır. Barzani ve çetesinin referandum kanalıyla bağımsızlık yolunda attıkları kirli ve karanlık adım, felaket ve sıcak çatışma ihtimalini fazlasıyla gün yüzüne çıkarmıştır. Bundan sonra hiçbir şey 25 Eylül öncesi gibi olamayacaktır. Tartışmalı alanlar da dâhil olmak üzere Irak topraklarının yüzde 34’ünü ambargo altına alan ve dört ayaklı Kürdistan için bahane ve basamak görülen 25 Eylül komplosu, Türkiye’nin milli güvenliğine de büyük bir tehdit, hatta darbedir. Barzani ısrarla ateşle oynamış, elbette yanmayı da göze almıştır. Tek taraflı, hukuksuz, gayrimeşru ve yok hükmünde olan 25 Eylül korsan referandumunun vahim sonuçları pek yakında görülecektir. Bu değerlendirme bir vehmin ürünü değildir. Irak’ın kuzeyinde ilan edilecek bağımsız terör devlet yapılanması ülkemiz ve bölgemizin dengelerini tamamen bozma riski taşımaktadır. İsrail dışında hemen hemen tüm ülkelerin karşı çıktığı referandumun düşük katılım ve şaibeli bir şekilde gerçekleşmiş olması vahşi bir kurguya, vandal bir emele işaret etmektedir. Irak’ın kuzeyinde küresel güçler tavşana kaç, tazıya tut politikası izlemiştir. Göstermelik, sanal ve sahte diklenmeler doğal olarak bir işe yaramamış, Barzani’yi durduramamıştır. Karşımızdaki tablo her yönüyle düşündürücü ve kaygı vericidir. Türkiye’nin askeri, ekonomik, siyasi ve diplomatik caydırıcılık vasıflarını kullanma ihtimal ve ilanının dikkate alınmaması bir diğer ağır sorundur. Devlet yönetiminden yapılan kafa karıştırıcı ve çelişkili açıklamalar Barzani’nin değirmenine adeta su taşımış, elini güçlendirmiş, manevra alanını genişletmiştir. Ekonomik yaptırımlardan askeri müdahale seçeneklerine kadar her ihtimalin masada olduğunun söylenmesi şu ana kadar somut bir mücadele şuuruna maalesef dönüşmemiştir. Halbuki komşumuz Irak’ın bölünüp parçalanmasına yol açacak 25 Eylül hıyaneti Türkiye’nin bekasını, bin yıllık kardeşlik hukukunu olumsuz yönde etkileyecektir. Üstelik jeopolitik riskler önü alınamaz seviyelere ulaşmıştır. 

Nitekim Barzani referandumuna en çok sevinen, emsal ve umut olarak kabullenen PKK’lı ve bölücü hainler olmuştur. Evet kampanyası yürütülürken Türkiye’yi bölünmüş haritalar eşliğinde gösteren, şer ve şirret propagandayı bu şekilde ilerleten peşmerge çürümüşlüğünün ve yanında saf tutanların önümüzdeki hedefi çok açıktır. Kısaca ifade etmek gerekirse bundan böyle namlunun ucunda Türkiye vardır. Asırları aşıp gelen Türksüz millet, Türksüz vatan, Türksüz devlet fitnesi ve fesadı çok önemli bir mevzi elde etmiştir. Meselenin bir başka hazin ve tarihi önemdeki yanı ise Türkmen kardeşlerimizin sesini ve çığlıklarını duyan hiç kimsenin olmamasıdır. Kerkük oldu bittiye getirilmiş, peşmergenin hakimiyetine silah zoruyla, ölüm ve yıkım tehditleriyle alınmak istenmiştir. Hiç kuşku yoktur ki Türkmenler yok sayılarak, Kerkük’ün statüsü ve gerçek sahipleri göz ardı edilerek hiçbir amaca ulaşılamayacaktır. Kaldı ki Erbil’deki Türkmen kardeşlerimizin de gelişmeler karşısında söyleyecek sözleri vardır ve bu yakın bir zamanda herkesçe duyulacaktır. Irak Türkmen Cephesi’nin ve başkanı Sayın Erşat Salihi’nin muazzam direniş ve haklı çağrılarını kimse duymasa da Türk milleti karşılıksız bırakmayacak, Milliyetçi Hareket Partisi tepkisiz ve hareketsiz kalmayacaktır. Şunu herkes çok açık bilmelidir ki, hiçbir kişi, kurum ve kuruluş Irak Türkmenlerinin varlık mücadelesini samimiyetle desteklemese de, Milliyetçi-Ülkücü Hareket tarihi sorumluluğunun, milli misyonunun gereğini yapacak ve yanlarında olacaktır. Türkiye’deki Barzaniseverler, ihanet ve melanete hizmet eden bölünme hizmetkârları boşuna heveslenmemeli, boşuna çırpınmamalıdır. Soydaşlarımız namusumuza emanettir. Can, mal ve vatan güvenliklerine destek vermek boynumuzun borcudur. Bu kapsamda en az 5 bin Ülkücü gönüllü başta Kerkük olmak üzere, Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık, birlik ve dirlik mücadelesine katılmak üzere hazır beklemektedir. Türkmenler sahipsiz ve yalnız değildir, acı verici etnik soykırıma, vatansızlığa da asla terk edilmeyeceklerdir. Kararımız kesin, duruşumuz net, sözümüz senettir. Türklüğün yaşaması, bekasının güvenceye alınması, Türkmen yurtlarının üzerindeki kabus bulutunun dağıtılması hususunda her mihneti, her meşakkati, her çileyi göze aldığımız bilinmeli, herkes hesabını buna göre yapmalıdır. Kerkük; haydut inlerinden çıkan, terör kovuğundan fırlayan, zalim ve hain yuvalarında beslenip silahlanan insan müsveddelerine bırakılmayacaktır. Kerkük Türk kalacak, Türkmeneli huzura kavuşacaktır. Başka çıkar yol kalmamıştır. Tarihin uyanışıyla, coğrafyanın uyarısıyla, uluslararası antlaşmalardan doğan haklarımız doğrultusunda gerçek hayat alanımız olan Misak-ı Milli derin uykusundan kalkacak, zincirlerden kurtulacak, kadim emanet Türk milletine inşallah geçecektir.” 

Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Batman’da emniyet ve jandarmaya 151 yeni araç teslim edildi Batman İl Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma Komutanlığına tahsis edilen 151 yeni araç, Batman Valiliği bahçesinde düzenlenen törenle teslim edildi. Batman Valiliği bahçesinde gerçekleştirilen törene; Vali ve Belediye Başkan Vekili Ekrem Canalp, İl Emniyet Müdürü İbrahim Kaba ile İl Jandarma Komutan Vekili Albay Veysel Aksoy katıldı. Törende konuşan Vali Ekrem Canalp, güvenlik hizmetlerinde başarı ile güçlü donanım arasında doğrudan bir ilişki bulunduğunu belirterek, emniyet ve jandarma teşkilatının yeni araçlarla birlikte halka daha etkin hizmet vereceğini söyledi. Vali Canalp, güvenlikte personelin yanı sıra imkan ve donanımın da büyük önem taşıdığını vurguladı. İki hafta önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşvikleriyle İstanbul’da Türkiye genelinde emniyet ve jandarma teşkilatlarına toplam 9 bin 121 aracın teslim edildiğini hatırlatan Canalp, araçların 81 ile dağıtıldığını ifade etti. Batman’a toplam 151 aracın tahsis edildiğini belirten Canalp, bu araçların 25’inin jandarmaya, 126’sının ise emniyet teşkilatına verildiğini kaydetti. Emniyet ve jandarmanın görevlerini daha iyi şartlarda yerine getirebilmesi için bina, lojistik ve donanım ihtiyaçlarının karşılandığını dile getiren Canalp, il merkezi ve ilçelerde karakol ile hizmet binalarının yenilenme sürecine girildiğini söyledi. Vali Canalp, şehir merkezinde yapımı tamamlanan ve son aşamaya gelen hizmet binalarının yanı sıra yeni projelerin de planlandığını aktardı. Batman şehir merkezinde dört yeni polis hizmet noktası kurulacağını açıklayan Canalp, bu projelerin 2026-2027 yılları arasında hayata geçirilmesinin planlandığını ifade etti. Batman’ın asayiş olayları açısından Türkiye genelinde en az olayın yaşandığı iller arasında yer aldığını vurgulayan Canalp, bu başarının emniyet ve jandarma personelinin özverili çalışmaları sayesinde elde edildiğini söyledi. Yeni araçlardan en büyük beklentilerinin uyuşturucuyla mücadele olduğunu belirten Vali Canalp, araçların uyuşturucu operasyonlarına önemli katkı sunacağını ifade etti.
Sivas Sivas’ta karla mücadele hazırlıkları tamamlandı, ekipler yağışı beklemeye başladı Kışın en sert geçtiği illerden birisi olan Sivas’ta İl Özel İdare karla mücadele ekipleri kış hazırlıklarını tamamladı. İl genelinde 93 araç ve 124 personelin görev alacağı karla mücadele çalışmaları filoya katılacak yeni araçlarla birlikte kesintisiz sürecek. Türkiye’de kış aylarının en sert ve yağışlı geçen illerinden birisi olan Sivas’ta karla mücadele ekipleri hazırlıklarını tamamladı. Yüzölçümü bakımından Türkiye’nin ikinci büyük kenti olan bin 231 köyü bulunan kentte 93 araç ve 124 personel görev alacak. Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas İl Özel İdaresi Makine İkmal Müdürlüğünü ziyaret ederek kış hazırlıklarını inceledi. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Halil İbrahim Yeşilyurt’tan bilgi alan Vali Şimşek, personele de kolaylıklar diledi. Sivas’ın geniş bir coğrafyaya sahip olduğuna vurgu yapan Vali Şimşek, "7 bin 489 kilometrelik yol ağında karla mücadele faaliyetlerimizi büyük bir titizlikle yürüteceğiz. Bu kapsamda, il genelinde 93 araç ve 124 personelimiz kış sezonu boyunca sahada aktif olarak görev yapacaktır. Ayrıca önümüzdeki günlerde filomuza katılacak yeni araçlarla birlikte karla mücadele kapasitemiz daha da güçlenecektir" dedi. "Önceliğimiz, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği" Kış dönemi boyunca personelin mesai mefhumu gözetmeksizin çalışacağını belirten Vali Şimşek, "Önceliğimiz, her zaman olduğu gibi vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğidir. Özellikle hastalık, doğum, ölüm gibi acil durumların yaşandığı bölgeler ile taşımalı eğitim yapılan köy yolları ilk etapta ulaşıma açılacak; ihtiyaç duyulan her noktada ekiplerimiz gece gündüz demeden, mesai mefhumu gözetmeksizin görev yapacaktır. İnşallah kış sezonu boyunca ilgili kurumlarımız ile koordinasyon ve iş birliği içerisinde çalışmalarımızı sürdürüleceğiz. Bu süreçte vatandaşlarımızdan da yaşanacak her türlü olumsuzluğu bize ihbar konusunda duyarlılık göstermelerini istirham ediyorum. Bu vesileyle, zorlu kış şartlarında fedakârca görev yapacak tüm personelimize şimdiden kolaylıklar diliyor; ilimizde kazasız, belasız ve sorunsuz bereketli bir kış sezonu geçirmeyi temenni ediyorum." diye konuştu.
Konya Yağışlar Anamas’ın zirvesini beyazlattı Konya merkez ve ilçelerinde etkili olan yağışların ardından metrekareye düşen yağış miktarları belli oldu. Yağışlar Konya’nın bazı bölgelerinde yüksek kesimlere kar olarak düşerken, Beyşehir ilçesinin simgesi haline gelen Anamas Dağı’nın Dedegöl zirvesi de beyaza büründü. Yağışlar Konya’nın bazı bölgelerinde yüksek kesimlere kar olarak düşerken, bazı yerleşim merkezlerinde yağmur yağışı etkili oldu. Bazı dağların zirveleri ise beyaz örtüyle kaplandı. Beyşehir ilçesinin simgesi haline gelen Anamas Dağı’nın Dedegöl zirvesi de beyaza büründü. Beyşehir ilçe merkezinden de görülebilen Anamas, bulutlar arasındaki kartpostallık görüntüsüyle ilgi çekti. Konya’da son 24 saat içerisinde en çok yağışın düştüğü ilçe Derebucak oldu. İlçede rekor ölçüde yağış kaydedildi. Meteoroloji verilerine göre Derebucak’a son 24 saat içerisinde 21,7 kilogram yağış düştü. Derebucak’ı sıralamada Beyşehir Yeşildağ Orman Sahası izledi. Yeşildağ Orman Sahası’nda 19,5 kilogram yağış kaydedildi. Beyşehir merkez de yağışlardan nasibini aldı. Beyşehir’de 5,2 kilogram yağış ölçülürken, Hüyük’te 4,8, Seydişehir’de ise 4,4 kilogram yağış kayıtlara geçti. Derbent ilçesinde ise 1,0 kilogram yağış verilere yansıdı. Bu ilçeler dışında kalan Konya’nın merkez ve diğer bölgelerinde kayda değer bir yağış görülmedi.