POLİTİKA - 05 Ekim 2017 Perşembe 13:12

MHP’li Yalçın’dan HDP’li Baydemir’e cevap

A
A
A
MHP’li Yalçın’dan HDP’li Baydemir’e cevap

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, HDP Sözcüsü Osman Baydemir’in Bahçeli’ye yönelik ’ülkünü sattın’ açıklamasına ilişkin, "Bahse konu kendini bilmez utanıp sıkılmadan ’satmak’ fiilinden söz etmiştir. Oysa ’satmak’ fiilini kullanmadan önce aynaya bakmak, çapını görmek lazımdır" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, HDP Sözcüsü Osman Baydemir’in MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik ’ülkünü sattın’ ifadesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Yalçın, açıklamasında, "Türkiye’de siyaset atmosferini kirleten küçük bir güruhun; içine düştüğü tenakuz ve açmazdan sıyrılmak, milletin kıstığı sesini daha çok duyurmak için MHP üzerinden külhanlık yapmaya heveslendiği gözlenmektedir. Bu güruh, terör örgütü PKK’nın siyasi kanadıdır.

Söz konusu şer güruhuna sözcülük eden terörle mücadele artığı zavallı bir kimesne, önceki gün Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli hakkında haddini bilmez beyanlarda bulunmuştur. İsmi lazım değil; bu kimesnenin çıkışı, ’Hem kel hem fodul hem de ebleh!’ deyimine ziyadesiyle uymaktadır. Bahse konu kendini bilmez utanıp sıkılmadan ’satmak’ fiilinden söz etmiştir. Oysa ’satmak’ fiilini kullanmadan önce aynaya bakmak, çapını görmek lazımdır.

Peki bunlar, milletin kendilerine tiksintiyle baktığının farkında değil midir? Türk milletinin varlık sigortası olan MHP’nin ’satmak’la suçlanmasına bakınca millet sadece bunlardan iğrenmekle yetinmemekte, TBMM’de sahneledikleri komedi tiyatrosuna kahkahayla da gülmektedir. Sırtlanlar sürüsünün önüne düşüp küresel güçlere taşeronluk yaparak kendi halkına ihanet edenlerin yuvarlandığı fosseptik hendeklerini tarif etmekte, ’satmak’ kelimesi bile ’kifayetsiz ama masum ve mağdur’ kalmaktadır. Ya ’ülküdaşlarını sattı’ iddiasına ne demelidir? ’Ülkücü, Ülküdaş’ gibi bizim kutsallarımıza giren kavramları bunların mülevves ve kokuşmuş ağızlarına alması, insanın tüylerini diken diken etmektedir" ifadelerini kullandı.

"BUNLARA EN BÜYÜK CEZAYI KÜRT İNSANI VERECEKTİR"

"Bu üç buçuk kendini bilmez imansızın kutsallarımız üzerinden bize meydan okumaya cüret etmesi, Budistlerin Ayet-i Kerimeyle din propagandası yapması kadar yaman bir saçmalıktır" diyen Yalçın, "Kandan, cinayetten ve terörden beslenen alçak bir zihniyetin MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye dil uzatması hadsizliğin, pespayeliğin en deni noktasıdır. Bu zihniyetin temsil ettiği bölücü terör örgütü; şehit ettiği çok sayıda asker ve polisin yanı sıra bugüne kadar yaşlı, kadın, bebek demeden binlerce masum sivilin kanına girmiştir. Beşer kılığında yeryüzünü kirleten bu mahlukatı tarif etmek için insani sıfatları kullanmak, ademoğluna ve evrensel insani değerlere hakarettir. Milletimiz pekiyi bilmektedir ki Kürt insanını küresel güçlere satanlar bunlardır. Satılmışlık, bunların genlerinde vardır.

Kendi dindaşlarının, kardeşlerinin ve komşularının; ekmeklerini, aşlarını kendileriyle paylaşan insanların kanına girerek gözlerini kırpmadan insanlık suçu işleyenler bunlardır. Bunların demokratlığı sözde, insan hakları savunuculuğu palavra, özgürlük çığlıkları suni ve sahtedir. Bunlar Kandil’in ibrikçileri, Washington’ın peçete tutucuları ve at uşakları, istihbarat örgütlerinin tellaklarıdır. Bunlar göstere göstere bölücü terör örgütünün sözcülüğünü yaptıkları halde biteviye ’alçak’ ve ’aşağılık’ seslerini yükselterek siyaset sahnesini hamama, saunaya çevirmektedir" açıklamasında bulundu.

Yalçın, şunları kaydetti:

"Şu sıralar Türkiye; bölgesinde emperyalist güçlere karşı varlık mücadelesi verirken bahis mevzu güruhun temsilcisi olduğu PKK’lı teröristler güvenlik güçlerimize kahpe tuzaklar kurmakta, alçakça sivil halka saldırmaktadır. Bu güruh, demokrasinin zaaflarından yararlanarak siyasi çetecilik yapmaktadır. Eli kanlı katiller sürüsü PKK; Birinci Dünya Savaşı yıllarında cephe gerisinde güvenlik güçlerimizi arkadan vuran, sivil halkı katleden çetelerin bugünkü versiyonu olarak ülkede kaos oluşturmak için elinden gelen ihaneti sergilemektedir. Biz; bu alçakların şaşmayan akıbetini, ilahi adaletin ve milli iradenin pençesinde nasıl kahrolacaklarını şimdiden görüyoruz. Umut bağlayıp taşeronluğunu yaptıkları küresel güçlerin bir gün bölgeyi terk edip onları acı kaderleriyle ve Türkiye’nin demir iradesiyle baş başa bırakacağını biliyoruz. O zaman bunlara en büyük cezayı; ihanet edip emperyalizme sattıkları, kirli hesapları uğruna kanlarını sebil ettikleri Kürt insanı verecektir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.