SAĞLIK - 19 Nisan 2017 Çarşamba 10:41

M.İlteber Bahadır: 'Sedef hastalığında beslenme tarzı önemlidir'

A
A
A
M.İlteber Bahadır: 'Sedef hastalığında beslenme tarzı önemlidir'

Sedef hastalığı ve egzama üzerine yoğunlaşan Dr. Mehmet İlteber Bahadır, sedef hastalarına ve potansiyel sedef hastalarına önemli bilgiler verdi. Dr. Bahadır, bu hastalıkta beslenme tarzına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Günümüzde en yaygın hastalıklardan birisi olan sedef ile ilgili Dr. Mehmet İlteber Bahadır, hastalık ve tedavi yöntemlerine dair çok önemli bilgiler verdi. Sedefin genetik geçişli bir hastalık olduğunu belirten Bahadır, "İlla annede, babada, teyzede, halada, dayıda, babaanneler de olacak diye bir şey yok. Bazen sedef hastalığı yedi kuşakta bulunmaz. Yedi kuşak sonra da ortaya çıkabilir. Yani ben de yok filan demeyin. Diyelim ki çocuğunuz da çıktı veya annem de babam da yok bende nasıl Sedef hastalığı olur demeyin. Hastalık, genetik geçişli olması, illaki bir insanın hasta olacağı manasına gelmez. Zaten eğer illaki hasta olmuş olsaydı o zaman bu tam doğuştan başlayıp ömür boyu devam edecekti. Sedef özellikle ergenlik döneminde adelosan çağ dediğimiz dönemlerde genç kızlarda çıkıyor. Yine kadınlarda en fazla çıktığı dönem hamilelik ve hamilelikten sonra hormonlarının çekilme dönemi denilen dönemde hormonların çekilmesi sonucu ciltte çıkabilen bir hastalık" şeklinde açıkladı.

"Stres en büyük etken"

Sedef hastalığını tetikleyen birçok faktör olduğunun altını çizen Dr. İlteber Bahadır; "Sedef hastalığını hakikaten tetikleyen pek çok faktörler var. Bunlardan en birincisi sedef hastalarında çok iyi bileceği gibi stres. Diğerleri de bazı gıdalar ile alınan ilaçlar Sedef hastalığını tetikleyebilir. Örneğin, genç bir kadın ergenlik dönemine girdi ve stresli süreç yaşadı. Bu genç kızın vücudunda kolunda, dirseğinde, bacağında ve özellikle kadınlarda kulak arkası saçlı deride çıkar. Ayrıca, tıp kitaplarında yazdığı gibi telaffuz edecek olursak; Sedef, stresten dolayı çık diyelim. Ardından bu kadın 20 yıl boyunca çok mutlu bir hayat yaşadı ama maalesef sedef ciltte kalır.

Sedef, kısır döngü iken artık bağımsız bir rahatsızlıktır. Yani stresten bağımsızdır. Almış olduğu ilaçlardan gıdalardan bağımsızlık bir hastalık olarak kısır döngü bir hastalık olarak devam eder. Normal insanda ayda bir kez cildi yenilenir. Eski hücreler dökülüp yerine yeni hücreler gelir. Sedef hastalığında ise böyle değildir. Sedefli bölgelerde hastanın vücudu günde 5-6 defa katman katman pul pul olur. Biz bu görünüme sedefli görünüm 'psoriatik' tip dediğimiz bir görünüm hal olur ve bu cilt döküldükçe yavaş yavaş vücutta yayıla yayıla hastalığı tüm vücudu kaplayabilen insanların hayatını alt üst edebilen bir hastalık haline gelebilir" şeklinde konuştu.

"Risk altında olan ciltler"

Kuru tip ciltlerin Sedef hastalığının en çok sevdiği ciltlerin tipi olduğunu ve pek çok tipi olduğunu söyleyen Dr. İlteber Bahadır sedef hastalığının en yaygın olanı ve çok hızlı şekilde kuru ciltlerde yayıldığını belirterek, "Mesela bize bazen hasta gelir hastanın sadece dirseklerinde ve dizlerinde vardır. Hastaya daha dikkatli baktığımız zaman yağlı bir cilde sahip olduğunu fark ederiz. Bu sebeple hastalık sadece diz ve dirseklerde sınırlı olarak kalmıştır. Bunun gibi pek çok örnekleme verebiliriz. Hastalara verdiğimiz randevular gerçekten çok kısa sürüyor, ortalama 5-6 dakika hastanın yağ nem dengelerine bakıyoruz. Cildinde yeni lezyon olup olmadığına bakıyoruz ve hastaya çeşitli tavsiyelerimizi verip tekrardan geri gönderiyoruz. Ortalama tedavi süremiz 2 buçuk, 3 buçuk ay sürüyor. Bu süre içerisinde ortalama olarak 3 tane randevumuz var. Vücut tertemiz olduktan sonra her hastayı yaklaşık 2 yıl süre ile takip ediyoruz.

Dr. İlteber Bahadır hastalara şöyle bir uyarıda bulunuyor. "Avrupa'dan Almanya'dan buraya geleceksiniz buna değer mi? şeklinde düşünceler çok oluyor. Buna değer çünkü her hastaya vermiş olduğumuz bir şeyimiz var hiçbir hastayı tertemiz yapmadan da bırakmıyoruz. Bunu da buradan çok net olarak söylüyorum" ifadelerini kullandı.

"Beslenme tarzı önemli"

Sedef hastalığında beslenmenin önem teşkil ettiğini vurgulayan Dr. Mehmet İlteber Bahadır, hastalarından zaman zaman diyet yapmalarını istediğini söyleyerek, "Özellikle cilt altı kanlandıran yiyeceklere dikkat edilmeli. Alkol bunların başında gelir. Özellikle acılı, isotlu tarzında dediğimiz çiğ köfte; sucuk, kırmızı, pul biber, aşırı acılı yiyecekler. Aşırı baharatlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Yine domates patlıcan yaz döneminde hastaların bu konuda aşırıya kaçmaması gerekir. Özellikle kızartma türü dediğimiz patates cipsleri, patates kızartması tarzındaki yiyeceklerden, turşu gibi kaşıntıyı artıran gıdalardan da uzak durması gereklidir. Hastalar kısa bir dönem mutlaka diyet uygulamalılar" dedi.

"Sedef özellikle kış dönemi hastalığıdır"

Dr. Bahadır, yaz döneminde hastaların kısa kollu t-shirt ve şortları ile rahat rahat dolaşmalı ve denize girmeleri gerektiğini söyleyerek, "Şimdi yaz aylarını rahat geçirmeleri için cildimizi kuvvetlendirmek denize gitmek, deniz suyu, kum, güneş, sık duş almak bizim için çok çok önemli. Sedef özellikle kış dönemi hastalığıdır. Yazın Sedef genellikle geçer, kışın ise havalar kuruyup cildimiz çatlamaya başladığı dönemlerde hastalar tekrardan sedef hastalığının arttığını görürler. Biz mesela kış döneminde iki günde bir banyo veya duş önerirken, yaz döneminde ise hastalarımıza her gün duş yapmasını hatta günde iki kez duş yapmasını tavsiye ediyoruz. Kış döneminde ise hastalarımızın cildini kurutmamak için en erken iki günde bir, haftada en fazla üç veya dört banyoyu geçmemelerini buraya gelen her hastaya ısrarla söylüyoruz" şeklinde sözlerini sonlandırdı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) "Tarlasını yola çevirenlere" kızdı, tabelayı dikti Bursa’da parsel parsel sattıkları arazilerin yolunu çiftçinin mahsul ekili tarlasından geçiren emlakçılar, köylüyü çileden çıkardı. Tarlasının ortasından kaçak yol yapıldığını gören köylü ise, “Bu tarladan emlakçı geçemez, vatandaşa helaldir” tabelası asıp yolu kapattı. Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı 165 haneli Güngören Köyü’ndeki arazileri parsel parsel satan emlakçıların oyunu, köylüyü isyan ettirdi. Emlakçılar, ’hobi bahçesi ve tiny house projesine uygun’ diyerek arazileri köy ve doğa hayali kuran vatandaşlara satmak istedi. Ancak iddiaya göre emlakçılar satışa çıkardıkları arazinin yolu olmayınca, Yücel Özdemir’e ait tarlanın ortasından izin almadan yol geçirdiler. Durumu fark eden arazi sahibi Yücel Özdemir (37) tarlasının ortasından giden yolun izinsiz yapıldığını görünce hemen emlakçıyı aradı. Fakat emlakçıyla anlaşamayan Özdemir, “En azından ahlaken bana bir sorsaydı, ben hayvancılıkla uğraşıyorum. Benim mahsulümü ezip geçti. Kendisinden şikayetçi olacağım” dedi. Kendisine ait tarlanın yol olarak kullanılmasına izin vermeyen Yücel Özdemir, tarlanın girişine “Buradan emlakçı geçemez, şahsa helaldir” tabelası dikti. Yaşadığı mağduriyet üzerine konuşan Özdemir, “Bir emlakçı benim tarlamın arka tarafında hobi bahçesi yapmak için yer alıyor. Buraya gidecek yolu bulamayınca beni aramadan kepçelerle tarlamın ortasından yol geçiriyor. Burada hayvanlarımı otlatıyordum, şimdi tarlamın 3’te birini kullanamıyorum. İnsan en azından beni arar, "anlaşalım" diye sorar. Ben kendisini aradığımda da komik rakamlar teklif ediyor, "istediğim gibi yol geçiririm" diye konuşuyor. Üstelik beni mahkemeye vereceğini söylüyor” diye konuştu. Yol krizinin sık sık yaşandığını belirten Köy Muhtarı Mesut Aydın ise, “Burada sık sık parsel sorunu yaşanıyor. Bu köyün 165 hanesi 300 kişilik yerli nüfusu var. Fakat bu rakam şu anda 900 kişiye ulaşmış durumda. Yer sahibi olan vatandaşlar aldıkları arazinin yolu var mı? yok mu? bakmadan ev yapmaya kalkıyorlar. En azından burada kurulan bir muhtarlık heyeti var. Gelip bize danışsınlar. Şimdi birçok köylümüz bu durum nedeniyle mağdur oluyor. Mahsulü çiğneniyor, iş mahkemeye gidiyor” dedi.
Hatay Dershaneden dönerken bombalı saldırıda şehit olan Oğulcan’ın annesi, evladının okul elbisesiyle hasret gideriyor HATAY (İHA) – Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te meydana gelen bombalı saldırıda hayatını kaybeden 53 vatandaşın acısı yıllar geçse de dinmiyor. Saldırıda 17 yaşındaki oğlu şehit olan anne Fatma Tuna, evladının hatıralarıyla hasret giderdiğini belirterek, "11 yıl geçmesine rağmen acımız hala taze, oğlumu çok özlüyorum" dedi. Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013 tarihinde terör grupları tarafından peş peşe iki bombalı saldırı gerçekleştirilmişti. Üzerinden yıllar geçse de unutulmayan saldırıda 53 sivil vatandaş hayatını kaybetmişti. PTT binası ve Reyhanlı Belediyesi önünde gerçekleştirilen saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınları hala o günleri unutamıyor. Saldırı sırasında dershaneye giderken yaşamını yitiren 17 yaşındaki Oğulcan Tuna’nın annesi Fatma Tuna, evladının hatıralarıyla hasret gideriyor. Oğlunun okul elbisesini ilk günkü gibi saklayan anne Tuna, saldırı günü yaşananları ve duygularını anlattı. "Oğlum çok iyi ve neşe dolu bir insandı" Oğlunun hatıralarıyla teselli olduğunu dile getiren Fatma Tuna, şehit evladından övgüyle söz ederek, "11 Mayıs’ta Reyhanlı’da 2 tane bomba patlatıldı. Oğlum 17 yaşındaydı, dershaneye gitmişti. Dershane çıkışında bombalı eylemde şehit oldu. Katliamdı, orada 53 kişi can verdi. Oğlum çok iyi ve neşe dolu bir insandı. O gün dershaneye gitti tekrar gelmedi babası kendisini buldu. 11 yıl geçmesine rağmen acımız hala taze, oğlumu çok özlüyorum. Hatıralarıyla teselli oluyorum" şeklinde konuştu.
Antalya Antalya’da yürek burkan kaza...Okuldan el ele çıkan kardeşleri kaza ayırdı Antalya’nın Alanya ilçesinde okul çıkışı el ele tutuşup yola çıkan iki küçük kardeşe otomobil çarptı. Kardeşlerden 8 yaşındaki ağabey hayatını kaybederken, 7 yaşındaki kız kardeşi ise kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Kaza anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.Kaza, Güllerpınarı Mahallesi Şevket Tokuş Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Kemal Şuberi İlköğretim Okulunda okuyan 8 yaşındaki Doruk Erdoğan ve 7 yaşındaki kardeşi Belinay Erdoğan okul çıkışı evlerine giderken karşıdan karşıya geçtikleri sırada F. Ü.’nün kullandığı otomobil çarptı. Kazada Doruk Erdoğan aracın altında kalıp feci şekilde can verirken, kız kardeşi çarpmanın şiddetiyle önce aracın ön kaputuna, ardından yola savruldu. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Dorukhan Erdoğan’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Hafif yaralanan Belinay Erdoğan ise kontrol amaçlı hastaneye kaldırıldı. Sürücü gözaltına alınırken, küçük çocuğun cenazesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.Kazadan geriye iki kardeşin el ele fotoğrafları kaldıTorununu kaybeden acılı dede İsmail Göçer, yüzlerce çocuğun geçtiği bölgeye yaya geçidi yapılıp, başka çocukların hayatını kaybetmemesi çağrısında bulundu. Kazadan geriye ise iki kardeşin yine el ele tutuştukları fotoğrafı kaldı.Kaza anı güvenlik kamerasındaÖte yandan kaza anı ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde küçük çocukların el ele tutuşarak karşıdan karşıya geçtiği sırada otomobilin çarpması, Doruk Erdoğan’ın araç altında kalması ve kız kardeşinin yola savrulması yer aldı.