POLİTİKA - 21 Ekim 2023 Cumartesi 14:06 | Son Güncelleme : 21 Ekim 2023 Cumartesi 15:39

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi: 'Refah'tan geçişin sürekli sağlanması konusunda Biden ile anlaştık'

A
A
A

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Kahire Barış Zirvesi'nin açılış konuşmasında, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı'ndan geçişin sürdürülebilir bir şekilde sağlanması ve yardımların ulaştırılması konusunda ABD Başkanı Joe Biden ile anlaştıklarını ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, İsrail’in Gazze’ye saldırılarının 15. gününde gerçekleştirilen Kahire Barış Zirvesi’nin açılış konuşmasını yaptı. Cumhurbaşkanı Sisi, “Bugün Kahire'de insanlığımızı ve sahip olduğumuz inançları sınayan çok zor bir durumda bir araya geliyoruz. Yüzyıllar boyunca inşa ettiğimiz insani medeniyetin değerleri nerede? Çifte standart olmadan masum insanlar arasındaki eşitlik nerede?” ifadelerini kullandı. “Mısır, sivillerin hedef alınmasını ve öldürülmesini açıkça kınıyor” diyen Sisi, dünyanın geri çekilip Gazze Şeridi'nde “kolektif cezalandırma” boyuna gelen bir insani felaketin yaşanmasına seyirci kalması karşısında "şaşırdığını" dile getirdi. Sisi, Gazzelilerin Sina'ya taşınmasına karşı çıktığını, çünkü bunun Filistin'in devlet olma hayalinin sonu anlamına geleceğini ifade etti. Sisi, Mısır halkının Filistin davasının tasfiyesini kabul etmeyeceğini kaydetti.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi: 'Refah'tan geçişin sürekli sağlanması konusunda Biden ile anlaştık'

“Geçişin sürekli sağlanması konusunda Biden ile anlaştık”

Sisi ayrıca Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın Birleşmiş Milletler ve Filistin Kızılay'ının gözetiminde "sürekli" olarak açık kalması konusunda ABD Başkanı Joe Biden ile anlaştığını söyledi. Sisi, “Mısır, ilk andan itibaren Gazze'de abluka altında olanlara insani yardımları koordine etmek ve göndermek için gece gündüz yoğun çaba harcadı, Refah Sınır Kapısı’nı hiçbir zaman kapatmadı. Ancak İsrail'in Filistin tarafını defalarca bombalaması geçişi engelledi. Bu zorlu saha koşullarında geçişin sürdürülebilir bir şekilde Birleşmiş Milletler, UNRWA ve Filistin Kızılay’ı ile tam denetim ve koordinasyon içerisinde sağlanması ve yardımların ulaştırılması konusunda ABD Başkanı Joe Biden ile anlaştık” diye konuştu.

“Bu, kuşatılmış ve çaresiz bir halkın toplu olarak cezalandırılmasıdır”

Ürdün Kralı II. Abdullah ise zirvedeki konuşmasında, İsrail-Filistin anlaşmazlığında tarafsız bir yaklaşım gösterilmesi çağrısında bulundu. Kral II. Abdullah, "Gazze'nin aralıksız bombalanması her düzeyde acımasızdır. Bu, kuşatılmış ve çaresiz bir halkın toplu olarak cezalandırılmasıdır. Bu, uluslararası hukukun ve insancıl hukukun açık bir ihlalidir, bir savaş suçudur. Gazze’den başka herhangi bir yerde sivil altyapıya saldırmak ve tüm nüfusu yiyecek, su, elektrik ve temel ihtiyaçlardan kasten yoksun bırakmak kınanır, hesap verebilirlik ilkesi net bir şekilde uygulanır. Bu daha önce, yakın zamanda başka bir çatışmada yapılmıştı ama Gazze'de yapılmadı. İsrail'in Gazze Şeridi'ni tamamen kuşatmasının üzerinden iki hafta geçti. Hala 'küresel sessizlik' var" ifadelerini kullandı. Kral II. Abdullah, "Arap dünyasının aldığı net mesaj, Filistinlilerin yaşamının İsraillilerinkinden daha az önemli olduğudur. Bu çok ama çok tehlikeli bir mesajdır, çünkü bu devam eden uluslararası eylemsizliğin sonuçları hepimiz için felaket olacaktır" dedi. Filistinlilerin topraklarından çıkarılmasının veya ülke içinde yerinden edilmesinin kabul edilmediğini belirterek bunun uluslararası hukuka göre savaş suçu olduğunu ifade eden Kral II. Abdullah, "Bu çatışma iki hafta önce başlamadı ve biz bu kana bulanmış yolda devam edersek de durmayacak" şeklinde konuştu. Kral II. Abdullah, “Bugün İsrail, Gazze'deki sivilleri kelimenin tam anlamıyla aç bırakıyor. Ancak Filistinliler zaten onlarca yıldır özgürlüğünden ve geleceğinden yoksun bırakıldı. Bugün akan kan, hem Filistinlilere hem de İsraillilere barış getirecek bir siyasi çözüme doğru somut ilerleme kaydedilememesinin bedelidir. İsrail liderliği, güvenlik kaygılarının askeri yolla çözümünün olmadığını, işgali altında yaşayan ve meşru haklarından mahrum bırakılan 5 milyon Filistinliyi bir kenara itmeye devam edemeyeceğini ve Filistinlilerin hayatlarının İsrail'in hayatlarından daha az değerli olmadığını anlamalıdır” şeklinde konuştu. Kral Abdullah, Orta Doğu halkları ve tüm dünya için güvenli bir geleceğe giden tek yolun, iki devletli çözümden geçtiğini işaret ederek, "Bizi iki devletli çözüm temelinde adil ve sürdürülebilir bir barışa götürecek anlamlı bir siyasi süreci yeniden başlatmak için ne gerekiyorsa yapmak uluslararası toplum olarak görevimizdir" dedi.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi: 'Refah'tan geçişin sürekli sağlanması konusunda Biden ile anlaştık'

“Güney Afrikalılar olarak Filistinlilerin başına gelenleri anlayabiliyoruz”

Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ise “Güney Afrika olarak İsrail'de sivillere yönelik saldırının, Gazze'de devam eden kuşatmanın ve Gazze halkını bölgeden uzaklaştırma kararının yanı sıra bombalama ve altyapıyı tahrip etme yoluyla ayrım gözetmeksizin güç kullanılmasının uluslararası hukuk ihlalleri olduğu görüşündeyiz” dedi. Ramaphosa, “Güney Afrikalılar olarak Filistinlilerin başına gelenleri anlayabiliyoruz. Halkımız özgürlüğüne kavuşmak için cesurca ve cesaretli bir mücadele yürüttü, tıpkı Filistinlilerin yaşadığı gibi anlatılmaz acılara maruz kaldı. Düşmanlıkların derhal durdurulması, rehinelerin serbest bırakılması, Gazze ablukasının kaldırılması, Filistin halkının gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için insani koridorların açılması yönünde çağrıda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Abbas: "Topraklarımızdan çıkmayacağız"

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise Filistinlilerin yerlerinden edilmeyeceğini veya topraklarından sürülmeyeceğini söyledi. Abbas, "İsrail güçleri, okulları, hastaneleri ve sığınaklara havadan saldırılarıyla sivilleri hedef alarak tüm insani hukuku ihlal ediyor" dedi.

Kahire Barış Zirvesi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin ev sahipliğindeki Kahire Barış Zirvesine Ürdün, Filistin, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt, Suudi Arabistan, Irak, Yunanistan ve İtalya liderleri ile bazı ülkelerin dışişleri bakanları katılıyor. Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın temsil ettiği zirvede Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in yanı sıra Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Temsilcisi Joseph Borrel de hazır bulunuyor.

Zirvede Gazze’deki gelişmeler, Filistin davasının geleceği ve barış süreci ele alınıyor.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Tasarruf Tedbirleri Genelgesi Resmi Gazete’de Tasarruf Tedbirleri ile İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdopan’ın imzası ile yayımlanan Tasarruf Tedbirleri ile İlgili Genelge ile kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve ekonomik kullanımına ilişkin yeni tedbirler alındı. Genelge ile kamu idareleri ve bu idarelere bağlı ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları ile il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile kurdukları birlik, müessese ve işletmelerde tasarruf tedbirleri uygulanacak. Doğal afetlerde, salgın hastalıklarda ve orman yangınlarında acil olarak yapılması gereken mücadele ve müdahaleler, iç ve dış güvenlik ile istihbarat hizmetlerinin gerektirdiği zorunlu olan harcamalar ise genelge kapsamı dışında tutulacak. Kamu hizmetleri ve yatırım projeleri, bütçe sınırları içinde kalınarak yürütülecek. Yılı ve takip eden yılların bütçelerine ilave yük oluşturacak faaliyet genişlemesine ve iş artışına gidilmesine izin verilmeyecek. Kamu kurum ve kuruluşları kendi kuruluş mevzuatında belirtilen faaliyet alanları ile doğrudan ilgili olmayan herhangi bir harcama ve taahhütte bulunamayacak, ihale şartname ve sözleşmelerine idare tarafından kullanılmak üzere araç, makine, ekipman temini gibi alım ya da yapım konusuyla ilgisi olmayan unsurları dahil edemeyecek. Kamu kurum ve kuruluşları yapacakları alımlarda ihtiyaçların daha düşük maliyetle temini amacıyla ortak alım gerçekleştirecek. İdarelerin, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) tarafından karşılanabilecek mal hizmetlerinin DMO aracılığıyla temin edilmesi sağlanacak. 3 yıl boyunca yeni hizmet binası alınmayacak, kiralanmayacak, yapılmayacak Kamu kurum ve kuruluşları tarafından 3 yıl boyunca yurt içinde ve yurt dışında hiçbir şekilde yeni hizmet binası alınmayacak, kiralanmayacak, yapılmayacak veya bu amaçla arazi satın alınmayacak ve kamulaştırılmayacak. Ancak deprem riski nedeniyle yıkım kararı verilmesi halinde o hizmet için tahsis edilebilecek hazineye ait taşınmazın bulunmadığının belgelenmesi halinde yeni inşaat yapılabilecek. Hizmet binaları standartlar esas alınarak ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilecek. İhtiyaç fazlası bina ve bölümler ihtiyacı olan kurumlara tahsis edilecek. Hizmet binaları kiralamaları belli bir takvim içerisinde sonlandırılacak. Yeni lojman ve her ne adla olursa olsun memur evi, kamp, kreş, eğitim, dinlenme ve benzeri sosyal tesis ve bunlarla ilgili arsa veya arazi satın alınamayacak, kamulaştırılamayacak ve yeni kiralama yapılamayacak. Savunma ve güvenlik hizmetlerinde kullanılanlar hariç mevcut lojman ve sosyal tesisler ise ekonomiye kazandırılacak. Lojman kiraları ve sosyal tesis ücretleri ise rayiç bedeller dikkate alınarak yeniden belirlenecek. Kamu kurum ve kuruluşları 3 yıl boyunca yeni taşıt edinemeyecek Genelge ile birlikte kamu kurum ve kuruluşları 3 yıl boyunca zorunlu hallerde savunma ve güvenlik hizmetleri için ihtiyaç duyulan taşıtlar ile ambulans ve itfaiye araçları hariç her ne şekilde olursa olsun yeni taşıt edinemeyecek. Mevcut taşıtlar ile ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilecek. Ekonomik ömrünü tamamlamış araçlar tasfiye edilecekken ihtiyaç fazlası araçlar ise tasfiye edilmek ya da ihtiyacı olan kurumlara devredilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirilecek. Kamu taşıtlarının yerli ve elektrikliye dönüştürülmesi amacıyla kullanımdaki araçların tasfiye edilmesi kaydıyla kamu alım garantisi kapsamında elektrikli taşıt alımı yapılabilecek. Kamuda hizmet alımı ile kullanılan taşıtlar sözleşme süresi sonunda izin alınmadan yeniden kiralanamayacak. İlgili mevzuatta belirtilen makam ve hizmetler hariç hibe dahil olmak üzere yabancı menşeli araç kullanılamayacak. Bakanlıklarda hizmet taşıtlarının en fazla 3 adedi bakanlar tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde makam hizmetlerinde kullanılabilecek. Kamuda şoför ihtiyacı ise kadrolu şoför veya hizmet alımı yerine öncelikli olarak kamu görevlilerinin görevlendirilmesi ile karşılanacak. Kamuda kullanılan binek ve station wagon cinsi taşıtlarda bin 600 cc ve altındaki motor hacimli araçlar tercih edilecek. Ayrıca hizmet alımı ise edinilecek araçlarda model yılı yeni araçlar yerine ekonomik olması durumda binek ve station wagon araçlarda 10 diğer araçlarda ise 15 yaşını doldurmamış taşıtlar tercih edilecek. Taşıtların masraf ve giderleri kaydedilecek ve kamuda taşıt edinimi, kullanımı ve tasfiyesi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen Kamu Filo Yönetim Sistemine kaydedilecek. Kamuda cep telefonu tahsisine sınırlama getirilecek. Cep telefonu tahsis edilen makamlar bakanlıklarda ve idarelerde Cumhurbaşkanlığına, belediyelerde ise Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığına bildirilecek. Kamuda elektronik tebligat yaygınlaştırılacak ve kurum arşivleri elektronik ortama taşınarak fiziki arşiv tutulmayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında hizmet içi eğitim, konferans, seminer ve çalıştay gibi organizasyonlar uzaktan erişim yoluyla gerçekleştirilecek. Bu faaliyetlerin yüz yüze gerçekleştirilmesi gerektiği durumlarda ise kamu tesisler kullanılacak. Kamuda idareyi ve faaliyetleri tanıtmaya yönelik rapor, kitap, dergi ve bülten benzeri yayınlar basılmayacak. Kamu kurum kuruluşları hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapmayacak ve görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olamayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında zorunlu haller dışında 3 yıl süreyle büro malzemesi, makine ve teçhizat, bilgisayar donanımı benzeri demirbaş alımı yapılmayacak. Fiziki olarak birbirine yakın makam ve birimler fotokopi, faks ve benzeri büro malzemelerini ortaklaşa kullanacak. Uluslararası toplantılar ve milli bayramlar harici konferans, seminer, yıl dönümü ve benzeri etkinlikler düzenlenmeyecek, hediye verilmeyecek. Kamu kurum ve kuruluşlarınca ajanda, takvim, plaket, hatıra ve hediye benzeri alım, basım ve dağıtımı yapılamayacak. Zorunlu tanıtım giderleri harici basın ve yayın organlarına ilan ve reklam verilemeyecek. Mevcut personelin verimli çalışması için önlemler alınacak ve atıl personel oluşmasına izin verilmeyecek. Kamuda emeklilik, istifa ve ölüm gibi durumlarda yeni kadro talebinde bulunulabilecek. Kamu personelleri zorunlu haller dışında fazla çalışma ücreti ve nöbet ücreti alacak şekilde çalıştırılmayacak. Kamu personellerinin yıl içerisinde hak kazandıkları yıllık ücretli izin süreleri ilgili yıl içerisinde kullandırılacak. Ayrıca personelin önceki yıllarda hak kazanıp kullanmadıkları yıllık ücretli izin süreleri aksamaya sebep olmayacak şekilde azami 3 sene içerisinde kullandırılacak. Kamu kurum kuruluşlarında enerji tasarrufu amacıyla genel aydınlatmada LED dönüşümü uygulanacak ve yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanılacak. Su israfını önleme amacıyla ise yeşil alanların sulanmasına mümkün olduğunda şebeke suyu kullanılmayacak. Savunma ve güvenlik hizmetleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında toplu taşıma olan yerlerde personel servisi hizmeti sonlandırılacak. Hizmet alımı suretiyle sağlanan personel servisi hizmeti sözleşme süresi bitimine kadar devam edebilecek. Genelge hükümleri bakanlıklarda bakan veya bu konuda görevlendirilen bakan yardımcısı, kurumlarda üst yöneticiler, il özel idarelerinde ve illerde valiler, belediyelerde ise belediye başkanları tarafından denetlenecek. Bu yöneticiler genelgenin uygulanmasından öncelikle sorumlu olacak. Bu genelgede belirtilen hükümlere karşı çıkabilecek zorunlu ihtiyaçların karşılanabilmesi veya izin gerektiren durumlar için bakanlıklar Cumhurbaşkanlığından, il özel idareleri İçişleri Bakanlığından, belediyeler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından izin alacak. Bugünden itibaren kamuda sözleşmesi imzalanmamış tüm mal ve hizmet alımları ile yapım işleri ihaleleri gözden geçirilecek ve genelgeye uygun olmayanlar iptal edilecek.
Ankara 28 Şubat davası sanıkları affedildi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile aralarında 28 Şubat sanıkları da olan 14 kişi affedildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan cezanın kaldırılması ile ilgili kararlar ile aralarında 28 Şubat sanıklarının da olduğu 14 kişi affedildi. Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek suçundan Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 13.04.2018 tarihli kararı ile müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen Cevat Temel Özkaynak, Çevik Bir, Çetin Doğan ve Aydan Erol kocama hali nedeniyle, Yıldırım Türker ve Erol Özkasnak ise sürekli hastalık hali sebebiyle Anayasanın 104’üncü maddesinin 16’ncı fıkrası gereğince affedildi. Karar ile birlikte, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme suçundan Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 23.12.2019 tarihli kararıyla 2 kez müebbet hapis cezası, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan 10 ay hapis cezası, kasten yaralama suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırmasına karar verilen Haci Sülük, sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında affedildi. Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ordu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2018 tarihli kararı ile 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Avni Yılmaz ve aynı suçtan Samsun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli kararı ile 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alan Gülbey Sarıoğlu ise sürekli hastalık hali kapsamında olduğu belirlenerek cezası kaldırıldı. Kasten öldürme suçundan Bakırköy 11’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2014 tarihli kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Sevda Yüksel’in cezası sürekli hastalık halinden dolayı kaldırıldı. Kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan Denizli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 tarihli kararı ile 11 yıl 8 ay hapis cezası alan Süleyman Tuna sürekli hastalık hali nedeniyle affedildi. Tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürme suçundan Zonguldak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2015 tarihli kararı ile 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 18 yıl hapis cezası ve yine farklı mağdurlara karşı yönelik tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 13 yıl hapis cezası, Van 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinin 05.12.2013 tarihli kararı ile zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Abdulhekim Yılmaz’ın kalan cezası da sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında olduğu değerlendirilerek kaldırıldı.
İzmir İzmir’de silahla vurulan hastane personeli hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde sokakta bulunduğu esnada tartıştığı kişiler tarafından tabancayla vurulan üç çocuk babası hastane personeli, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olayla ilgili kimliği tespit edilen 2 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlatıldı. Olay, saat 22.00 sıralarında Emir Sultan Mahallesi 1192 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde temizlik görevlisi olarak çalışan Yücel Ecelioğlu (37), sokakta tartıştığı iki kişi tarafından tabanca ile vuruldu. Ecelioğlu göğsüne isabet eden kurşunla yaralanırken şüpheliler olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önlemleri alırken ağır yaralandığı belirlenen Yücel Ecelioğlu, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Evli ve üç çocuk babası olduğu öğrenilen talihsiz adam, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ecelioğlu’nun cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı. Şüpheliler belirlendi, polis peşine düştü Olayın ardından şüphelileri yakalamak için çalışma başlatan Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri olayı gerçekleştiren şüphelilerin B.E. (19) ve R.A. (22) olduğunu tespit etti. 2 şüpheliyi yakalamak için başlatılan çalışma sürüyor.
İzmir İzmir’de 4 gün eylem ve gösteri yasak Kobani Davası olarak da bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın sonuçlanmasının ardından İzmir Valiliği tarafından yapılan duyuruda, kentte 19 Mayıs’a kadar kentte toplantı, yürüyüş gibi eylemlerin yasaklandığı bildirildi. 18’i tutuklu 108 ismin yargılandığı ve kamuoyunda Kobani Davası olarak bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın 83’üncü duruşması bugün görüldü. Duruşmada açıklanan kararlara göre Selahattin Demirtaş’ın da içinde bulunduğu birçok isme hapis cezası verildi. İzmir Valiliğinin resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre, kentte bu konu ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin yasaklandığı bildirildi. Duyuruda 16 Mayıs itibariyle başlayan yasaklama kararının 19 Mayıs saat 23.59’a kadar süreceği de aktarıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İlimiz farklı noktalarında terör örgütüne müzahir şahıs veya şahıslarca toplanılarak, PKK/KCK terör örgütünü ve elebaşı Abdullah Öcalan’ı övücü mahiyette eylemlerde bulunulabileceği, vatandaşların can ve mal güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek fiillerin meydana gelebileceği, kanuna aykırı süreç işletileceği ve karşıt görüşlü grupların bir araya gelerek istenmeyen olaylara sebebiyet verilebileceği değerlendirilmektedir. Milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici provokatif eylemlerin önüne geçilebilmesi, milli güvenlik, kamu düzeni ve güvenliğinin tesisi, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, olası yasadışı eylemlerin önlenerek müessif olayların yaşanmaması amacıyla ve kamu düzeni ve güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hususu göz önüne alındığında can ve mal güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu esenliğinin sağlanmasının amacıyla; 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun 17. ve 19. maddeleri ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunun 11. maddesi hükümleri gereğince; ’Demokratik Siyasette Israrcıyız! Halkların Dayanışması ve Birleşik Mücadele İle Kumpasları Aşacağız, 6-8 Ekim Terör Olaylı davası’ ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin İzmir il merkezi ve ilçeler dahil olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde (Coğrafi Alan-İl Merkezi, İlçeler/Polis ve Jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamı) 16.05.2024 günü saat 17.30’dan 19.05.2024 günü saat 23.59’a kadar 4 (dört) gün süreyle yasaklama kararı alınmıştır."