EKONOMİ - 22 Aralık 2017 Cuma 02:49

MTV 2018 borç sorgulama,ödeme,hesaplama, gib mtv ödeme 2018

A
A
A
MTV 2018 borç sorgulama,ödeme,hesaplama, gib mtv ödeme 2018

Araç sahipleri 2018 yılı mtv ödemelerini kredi kartı ve internet vasıtasıyla gerçekleştirebildikleri gibi, bu ödemeler sırasında bankaların sunduğu taksit ve diğer sürprizlerden de yararlanabiliyor. MTV ödemelerinde GİB (Gelir İdaresi Başkanlığı) ile anlaşmalı olan tüm bankalar ve kredi kartları aracılığıyla ödeme işlemlerinizi bu haberimiz aracılığı ile gerçekleştirebilirsiniz. İşte konu ile ilgili ayrıntılar...

2018 MTV Motorlu taşıtlar vergisi ödemeleri, kolayca yapılabiliyor. Aracınızın cinsi, motor hacmi ve yaş bilgileri sayesinde 2018 MTV hesaplama yaparak ödemeniz gereken MTV tutarını kısa sürede öğrenebilirsiniz. Aracınızın motorlu taşıtlar vergisini ödemediğiniz takdirde ise, gecikmenin yaşandığı her ay için \%1.4 oranında gecikme faizi ile karşılaşabilirsiniz.Bu haberimizde 2018 yılı mtv borç sorgulamarınızı yapabilir ve gib üzerinden mtv ödemelerinizi gerçekleştirebilirsiniz. 

MTV 2018 borç sorgulama,ödeme,hesaplama, gib mtv ödeme 2018

2018 YILI MTV TABLOSU VE ZAM ORANLARI 

2018 yılı Motorlu Taşıtlar vergileri Meclis'ten geçen tasarıyla kesinleşti. 2018 yılı MTV araç vergileri 1300 motora kadar olanlar için yüzde 15 zamlanırken üstündeki araçlarda ise yüzde 25 zam gördü. Tasarıyla otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin vergilendirme usulü değiştirilerek, mevcut vergilendirme ölçütlerine taşıt değeri de eklendi. Bu araçlarda MTV için uygulanacak yeniden değerleme oranı ise 1300 cc altı araçlar için yüzde 15, 1300 cc üstü araçlar için ise yüzde 25 olarak uygulanacak.

Buna göre, MTV 1300 cc ve aşağısı araçlar için fiyatı 40 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) 743 lira, fiyatı 40-70 bin lira arası olanlarda 817 lira, fiyatı 70 bini aşanlarda 892 lira olarak uygulanacak.

MTV, 1300 cc-1600 cc arası araçlar için fiyatı 40 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) bin 294 lira, fiyatı 40-70 bin lira arası olanlarda bin 423 lira, fiyatı 70 bini aşanlarda bin 553 lira olacak.

MTV, 1601 cc-1800 cc arası araçlar için, fiyatı 100 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) 2 bin 512 lira, fiyatı 100 bini aşanlarda 2 bin 741 lira; 1801 cc-2000 cc arası araçlar için fiyatı 100 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) 3 bin 957 lira, fiyatı 100 bini aşanlarda 4 bin 317 lira; 2001 cc-2500 cc arası araçlar için fiyatı 125 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) 5 bin 936 lira, fiyatı 125 bini aşanlarda 6 bin 476 lira olarak uygulanacak.

MTV, 4001 cc ve yukarısı araçlar için, fiyatı 475 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) 32 bin 431 lira, fiyatı 475 bini aşanlarda 35 bin 379 lira olacak.

MTV 2018 borç sorgulama,ödeme,hesaplama, gib mtv ödeme 2018

2018 MTV Ödemeleri Nereye ve Nasıl Yapılır?

Motorlu Taşıt Vergisi 2018 sorgulama ve ödeme işlemi için şu adımları izlemelisiniz; Gelir İdaresi Başkanlığı’nın online ödeme bölümüne giriş yaptıktan sonra plaka, TC. Kimlik No. ve aracınızın tescil tarihinin bilgilerini ilgili alanlara doldurarak ödemeniz gereken toplam tutarı görebilir daha sonrasında ise kredi kartı bilgilerinizle birlikte ödeme işlemini gerçekleştirebilirsiniz. MTV ödeme sayfasında ayrıca geçmiş yıllarda yapmış olduğunuz tüm ödemelerin dökümlerine de ulaşabilirsiniz.

İnternet üzerinden yapacağınız ödemelerinizi saat 02:00 – 22:00 arasında yapmalısınız. 2018 Araç vergi sorgulama işlemlerinizde GİB ile anlaşmalı olan banka ve kredi kartlarının MTV ödemelerine özel kampanyalar yaptıklarını daha önce dile getirmiştik. Bankalar bu dönemde gerek taksit kampanyaları ile gerekse de ürün veya hizmet kampanyaları ile MTV ödemesi yapacaklar için oldukça avantajlı teklifler sunuyorlar.

2018 MTV Hesaplama Nasıl Yapılır?

2018 Motorlu taşıtlar vergisi hesaplama yönteminde araç yaşı, motor hacmi ve ve araç cinsi gibi faktörlerin belirleyici olduğuna daha önce dikkat çekmiştik. Ödemeniz gereken MTV tutarını kendiniz hesaplayabileceğiniz gibi, bu haberimiz altında bulunan linklerden de yararlanabilirsiniz. 

MTV ödemelerinde engelli vatandaşlarımız içinse birtakım muafiyetler söz konusudur. Aracını engelli vatandaşlara sunulan ÖTV indirimi ile alan, bunu aracına işleten ve \%90’ın üzerinde engelli olan araç sahipleri MTV ödemelerinden muaf tutulmaktadırlar. Engel oranı \%90’ın altında olan araç sahipleri ise araçlarında kendilerine özel kullanma düzeneğinin belgesi, tam teşekküllü bir devlet hastanesinden doktor raporu ve gerekli diğer belgeleri hazırlayarak bulundukları şehirdeki Nakil Vasıtaları Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulunabilir ve böylelikle MTV ödemelerinden muaf olabilirler. Konu ile ilgili daha detaylı bilgilere GİB çağrı merkezi aracılığıyla ulaşılabilir.

2018 MTV HESAPLAMA İÇİN TIKLAYIN

2018 GİB MTV ÖDEME İŞLEMERİ İÇN TIKLAYIN

Cem Radış/İHA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun ’Göğüs büyüklüğü bazı sağlık problemlerine yol açabilir’ Göğüslerin büyük olmasının bireye etkilerinden bahseden Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Kağan Bekircan, “Göğüs büyüklüğü genellikle hastalarımızda boyun ağrısı, boyunda düzleşme, göğüs altlarında pişik, sütyen bağlarının omuzlarda çukurluk yapması gibi şikâyetlere neden olmaktadır. Özellikle bu grup hastalarımıza göğüs küçültme ameliyatını önermekteyiz” dedi. Liv Hospital Samsun Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği’nden Opr. Dr. Kağan Bekircan, meme estetiği hakkında bilgilendirmelerde bulundu. “Meme estetiği öncesi her hastada tarama yapıyoruz” Kadında vücut estetik görseli oluşturan yapılardan birinin göğüslerinin olduğunu dile getiren Opr. Dr. Bekircan, “Özellikle kadınlarda özgüven yokluğuna neden olmaktadır ve bu durum sosyal hayatlarına yansımaktadır. Göğüslerin çeşitli estetik bozuklukları mevcuttur ve bunlar estetik ameliyatlar ile çözülebilmektedir. Göğüs yapısının büyüklüğü, küçüklüğü veya sarkmasına yönelik estetik cerrahiler günümüzde sıkça yapılmaktadır. Göğüs ameliyatlarından önce her hastalarımıza meme taraması yapıyoruz. Estetik ameliyatından önce memede herhangi bir kitle olup olmadığını yaptığımız görüntüleme yöntemleri ile tarıyoruz. Kitle olması durumunda ilgili bölüme yönlendiriyoruz” diye konuştu. “Göğüs büyüklüğünü problemlere neden olabilir” Göğüslerin büyük olmasının bireye etkilerine dikkat çeken Opr. Dr. Bekircan, “Göğüs büyüklüğü genellikle hastalarımızda boyun ağrısı, boyunda düzleşme, göğüs altlarında pişik, sütyen bağlarının omuzlarda çukurluk yapması gibi şikâyetlere neden olmaktadır. Özellikle bu grup hastalarımıza göğüs küçültme ameliyatını önermekteyiz. Bu ameliyattan önce hastamıza detaylı çizimler ile ameliyat planı yapmaktayız ve fazla olan cilt ve meme dokusunu çıkarmaktayız. Ameliyattan sonra göğsün altından başlayıp yukarı uzanan ters T şeklinde bir ameliyat izi kalabilmektedir. Bu iz başta kırmızı renkte olur ve ameliyattan sonra altıncı aya doğru solarak ince çizgi haline dönmektedir. Bu izin azalması için çeşitli iz giderici tedavileri hastalarımıza öneriyoruz” dedi. “Göğsün küçük ya da büyük olması genetik olabilir” Göğüslerde küçüklük olması veya göğüslerin hiç büyümemesinin, genetik ve çeşitli hormonal dengesizlik durumlarına bağlı gelişebildiğini söyleyen Opr. Dr. Bekircan, şu bilgileri paylaştı: “Bu hastalarımızın göğüs hacmini kazandırmak için göğüs protezi önermekteyiz. Çeşitli şekillerde, hacimlerde ve yüksekliklerde protezle bulunmaktadır. Hastanın göğüs yapısına ve isteğine göre bu protezlerden en uygun olanını seçiyoruz. Bu ameliyatta göğüs altında yapılan kısa bir kesi yardımıyla girilerek uygun olan göğüs protezini yerleştiriyoruz. Bu ameliyatta yaptığımız iz kısa ve göğüs altındaki katlantıda gizleneceğinden dolayı belirgin bir iz kalmamaktadır. Bu iz ilk altı ay kırmızı renkte olup sonrasında solarak normal cilt rengine dönmektedir. Protezler ömür boyu kullanılabilmektedir ve değişmesi gerekmemektedir. Göğüs büyütme ameliyatından sonra gebelik durumunda hasta emzirebilmektedir. Bu ameliyatla süt gelmesinde azalma görülmemektedir.” “Gebelik sonrasında göğüs sarkması olabilir” Göğüslerde sarkmanın genellikle kilo verme ve gebelik sonrasında oluşabildiğini söyleyen Opr. Dr. Bekircan, “Göğüs ucunun göğüs katlantı hattından aşağıda olması olarak tariflenebilir. Bu durumdan şikâyeti olan hastalarımıza yeterli dokusu olması durumunda meme dikleştirme ameliyatını önermekteyiz. Meme dokusu yetersiz olan hastalarımızda protez ile birlikte meme dikleştirme ameliyatını önermekteyiz. Bu ameliyatta meme küçültme ameliyatından daha kısa olan ters T şeklinde bir iz kalabilmektedir. Bu iz ameliyattan sonraki altıncı aya doğru solarak normal cilt rengine yaklaşmaktadır. Bu ameliyattan sonra gebelik durumunda hasta emzirmesi durumunda süt gelmesinde azalma olabilmektedir” diye konuştu. “Ameliyat sonrası 2 gün misafir ediyoruz” Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenlere değinen Opr. Dr. Bekircan, “Göğüs ameliyatlarından sonra hastalarımızı ortalama olarak 2 gün kadar hastanemizde misafir etmekteyiz. Hastalarımıza taburculuk sonrasında 2 aya kadar korse dediğimiz ayarlanabilir sütyen kullanmasını öneriyoruz. Bu süre zarfında hastamızın ağır işlerden kaçınmasını öneriyoruz. Hastalarımız gündelik hayatlarına bir hafta içerisinde dönebilmektedirler. Bu ameliyatlar ile hastalarımıza daha estetik ve doğal bir görünüm kazandırmaktayız. Bununla birlikte hastalarımızın özgüvenleri artmaktadır ve bu durumda hastalarımızın sosyal hayatına yansımaktadır” ifadelerini kullandı.
Antalya ’Plastik ajanlar’ sağlığı tehdit ediyor TEMD Genel Sekreteri Prof. Dr. Melek Eda Ertörer, insan hayatının her aşamasında olan plastik ürünlerin, çeşitli hastalıklara yol açtığına dikkat çekti. Ertörer, "Alınabilecek en iyi önlemlerden biri, iç mekan havalandırmasının çok iyi yapılması ve plastik kaplarda ısıya maruz kalmış gıdaları asla tüketmemek. Gebelerin çok fazla güneş kremi kullanmaması gerekiyor" dedi. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Melek Eda Ertörer, Antalya’da katıldığı 45. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’nde, "Endokrin Bozucular ve Sağlığımız" başlıklı sunumunda, plastik ajanların sağlığı tehdit ettiğine dair açıklamalarda bulundu. "Birden fazla endokrin bozucu ajana, kümülatif etkilerine maruz kalabiliyoruz" Prof. Dr. Melek Eda Ertörer, endokrin bozucuları, üreme ve gelişimsel süreçlerin dengesi için gerekli hormonların; sentezi, salgısı, dolaşımı, metabolizması, duyarga bağlanma fonksiyonu ve yıkımı ile etkileşime geçen dış maddeler olarak ifade etti. Ertörer, "Plastik ajanlar, günlük hayatımızın her alanına girmiş, endüstrileşmenin getirdiği bir takım dış maddeler. Bu ajanların içinde, ftalat gibi endokrin bozucu olarak adlandırılan, endokrin sistemin üzerinde üreme ve gelişimsel süreçleri olumsuz etkileyen maddeler var. Bu ajanlar, kısırlık, mükerrer düşüşler, meme ve rahim kanseri, erkekte prostat kanseri, diyabet, obezite, astım gibi olumsuzlara sebep olabiliyor, çocuklarda ise dikkat eksikliği sendromuna neden olabiliyor. Çevreye karıştığı takdirde, bu ajanların etkileri 10 yıllarca besin zincirine girerek, nesilden nesile aktarılıyor ve nefes yolunda birikiyor. Ağız, cilt ve solunum yoluyla alınabiliyor. Biz aynı anda birden fazla endokrin bozucu ajana, kümülatif etkilerine maruz kalabiliyoruz" diye konuştu. Güzel kokulu deterjanlar endokrin bozucu Prof. Dr. Melek Eda Ertörer, plastik ajanların insanları birçok alanda etkileyebileceğine vurgu yaparak, sık maruz kalınan yerleri açıkladı. Ertörer şöyle konuştu: "Bu ajanlar, plastik şişenin içinde plastiği sertleşmek için kullanılan, iki plastiği birbirine yapıştırmada kullanılan ajanlar. Güneş kremleri ve kozmetiklerin içinde varlar, özellikle koku molekülleri içine entegre olmuş olanlar var. Bu ajanlara nasıl maruz kalınabiliyor? Örneğin; bir plastik içeriği, mikrodalga fırında ısıttığınızda, içeriğine geçiyor. Bir plastik şişede bulunan su, güneşte beklediği zaman, sıvı içeceğine geçebiliyor. Bir oda kokusu sıktınız ya da banyoyu çok iyi bir deterjanla yıkadınız, bu deterjanların içindeki kokularda var. Eğer çok iyi havalandırmazsanız, o ortama maruz kalabilirsiniz. Bu ajanlar, pestisit denilen tarımda verimliliği artırmak için kullanılan ajanlar, endokrin bozucu olarak geçmekte." "Bu konuya kaynak aktarılması gerekiyor" Prof. Dr. Melek Eda Ertörer, son olarak plastik ajanlarla nasıl mücadele edileceğine dair bilgiler de verdi. Hastalıkların önlenmesi için, öncelikle yasa koyucuların harekete geçmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Ertörer, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Alınabilecek en iyi önlemlerden biri, iç mekan havalandırmasının çok iyi yapılması ve plastik kaplarda ısıya maruz kalmış gıdaları asla tüketmemek. Bebeği soya bazlı mamalarla değil, anne sütüyle beslemek de bir diğer korunma yöntemi. Gebelerin çok fazla güneş kremi kullanmaması gerekiyor. Çok fazla derin su balığı tüketmememiz lazım, çünkü ağır metaller de endokrin bozucu ajanlar olarak sayılmakta. Alınabilecek önlemler basit önlemler ama maliyetli, plastik ucuz ama cam pahalı. Yasa koyucuların bu konuda çok akıllıca davranması, dünyada bu konuya çok mesai harcayan bağımsız uluslararası kuruluşlarla beraber çalışılması gerekiyor. Bu konuya, kaynak aktarılması gerekiyor. Endüstriyel atıkların, çevreye karışma sürecinde evrensel olarak uygulanan kuralların, hayata geçmesinin sağlanması gerekiyor."