GÜNDEM - 30 Nisan 2016 Cumartesi 10:39

Muhittin Usta’nın azmi hayran bıraktırıyor

A
A
A
Muhittin Usta’nın azmi hayran bıraktırıyor

Van'da yaklaşık olarak 36 yıldır aynı yerde açtığı küçük ayakkabı tamir tezgâhıyla 5 kişilik ailesini geçindirmeye çalışan 56 yaşındaki Muhittin Deniz'n azmi hayran bıraktırıyor.

Çocuklukta çırak olarak başladığı iş serüvenini İHA Muhabirine anlatan Muhittin Deniz, “1980 yılından bu yana Hz Ömer Camii karşısındaki kampüs durağında açtığım küçük ayakkabı tamir tezgahımda ekmeğimi kazanmaya çalışıyorum. Bu işe çocuk yaşta başladım. Neredeyse 40 yıldır bu sektördeyim. O dönemlerin en parlak sektörlerinden olan ayakkabı tamiri bu günlerde hazır giyim sektörünün getirdiği ucuzluktan dolayı adeta tarihe karıştı” dedi.

“EL EMEĞİ VE ALIN TERİ İLE ÇOCUKLARIMA BAKIYORUM”
Makineleşmeye direnen son ustalardan olduğunu belirten Muhittin Deniz, “Mesleğimizi bu günlere kadar getirdik. Ancak artık tamir pek yapılmıyor. Ucuz lastik ayakkabılar işlerimizi tamamen bitirdi. Ben burada genelde ayakkabı boyayarak geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Tabi ilk geçmişe başladığımız zaman şimdiki gibi ayakkabılar ucuz değildi. Onun için alınan ayakkabılar tamir edilerek yıllarca giyilirdi. Kösele ayakkabı ve çarık diye adlandırdığımız ayakkabılar vardı. Bunlar oldukça pahallı ve sağlamdı. O yüzden ayakkabı alanlar yıllarca bunları tamirden geçirerek giyerdi. Bu sayede bize de iş çıkardı. Yıllarca yaz kış demeden bu tezgâhımı burada çalıştırdım. Çok kötü günler yaşadım, defalarca zabıtaların baskısına maruz kaldım. Ancak yapacak başka bir iş olmadığı için bu işe devam ettim. El emeği ve alın teri ile çocuklarıma baktım ve evimi geçindirdim. Şimdi ise, makineleşme ve ayakkabı sektörünün gelişmesi, ucuz ayakkabıların ortaya çıkması işlerimizi bitirme aşamasına getirdi” şeklinde konuştu.

“HALKIN ÇOĞU SAĞLIKSIZ AYAKKABI GİYİYOR”
Halkın çoğunun sağlıksız ayakkabı giydiğini de sözlerine ekleyen Muhittin Deniz, vatandaşlara özellikle deri ve kösele ayakkabı tercih etmeleri tavsiyesinde bulunarak, “Kalitesiz ayakkabılarla insan sağlığıyla oynanıyor ondan sonra hastalıklar da başlıyor. O yüzden ayakkabı alırken kalitesine mutlaka dikkat edilmeli” diye konuştu.

“GENÇLERE TAVSİYEM OKUSUNLAR VE BENİM GİBİ OLMASINLAR”
Ayakkabı taban ve topuk değişimi, dikiş, boyama gibi işleri yaptığını belirten Muhittin Deniz, "Akşama kadar çalışıp kazandığım 4-5 lira parayı da yol parasına oraya buraya verince elde bir şey kalmıyor. 5 kişilik bir aileyiz geçimizi bununla sağlıyoruz Allah’a şükürler olsun bu elimizden geliyor bunu yapıyoruz. Gençlere tavsiyem okusunlar ve benim gibi olmasınlar. Bana bakıp örnek alsınlar ve mutlaka okusunlar. Bana imkan sağlansaydı zamanında çalışıp bu mesleği ölümsüzleştirirdim fakat artık bizden geçti zaten sektör de bitti” dedi.

“30 YILLIK VEFA ÖRNEĞİ!”
Yaklaşık olarak 30 yıldır Muhittin ustayı tanıdığını ve ondan vazgeçmediğini anlatan Vezir Bakan isimli vatandaş ise “30 sene önce arkadaştık. Ben Bodrum’a gittim ağabeyi burada kaldı. Her geldiğimde mutlaka yanına uğrar eskilerden konuşuruz çayını içerim. Kendisini de çok seviyorum. Tabi 30 yıl önce ile bugünün kıyaslayamazsınız buralar çok değişmiş. Ayakkabı almıştım rengini beğenmedim ustamdan siyaha boyattım. 30 yıldır olduğu gibi yine kendisini tercih ettim” dedi. 

MURAT DALGIN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de yeni yollar açılmaya devam ediyor Mersin Büyükşehir Belediyesinin, kent genelinde yol yapım bakım ve onarım çalışmalarının yanı sıra, yeni yollar açmayı da sürdürdüğü bildirildi. Belediye ekipleri, Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi Atatürk Caddesi’nde yeni yol açma, genişletme ve kavşak düzenleme çalışması yaptı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi, bir yandan kent genelinde altyapı ve üstyapı çalışmalarını aralıksız sürdürürken, diğer yandan da yeni yollar açmaya devam ediyor. Şehrin sosyoekonomik ve kentsel gelişimiyle birlikte birçok mahallede ihtiyaca göre yeni yollar açan yol yapım ekipleri, Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi Atatürk Caddesi’nde de yeni yol açma, genişletme ve kavşak düzenleme çalışması yaptı. Yapılan çalışmalarda ekipler, bölgeye iş makinaları ile girerek yeni yol açma ve genişletme faaliyetleri gerçekleştirdi. Kavşak düzenleme çalışması da yapan ekipler, Çiftçiler Caddesi ile Atatürk Caddesi kesişiminde trafik emniyetini sağlamak amacıyla yol açtı ve genişletti. 500 metre uzunluğundaki yol güzergâhında yol açma ve genişletme faaliyetlerini tamamlayan ekipler, çalışmaların tamamlanmasının hemen ardından asfalt serim faaliyetlerini yerine getirdi. Bölgede yapılan yeni kavşak düzenlemesi, yol açma ve genişletme işlemlerinin tamamlanmasıyla birlikte, çalışma güzergâhındaki trafik akışının rahatlaması ve daha güvenli bir trafik akışı sağlandı. Güvenli ve konforlu ulaşım için çalışmalarını birçok noktada sürdüren yol yapım ekipleri, Atatürk Caddesi’ndeki çalışmalarını tamamlayarak mahalle sakinlerinin hizmetine sundu. Esnaflardan Zeki Çıtırık, “Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz, çok güzel oldu. Asfaltıyla, kaldırımıyla, yoluyla büyükşehir olduğumuzun farkına vardık” dedi. Büyükşehir Belediyesinin hizmetlerinden çok memnun olduğunu anlatan esnaflardan Mehmet Zeki Dündar da yolun çok güzel olduğunu söyledi.
Erzurum ’Şahsi meselemiz merkez üssü Hatay’ filmi vizyona girdi Yapımcılığını Erzurumlu yapımcı Üsküdar filim yapım sahibi Bülent Durgun’un yaptığı Çekimleri Hatay’da Erzurum STK’larının öncülüğünde yapılan Konteyner kent Erzurum Mahallesinde yapılan ’Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay’ filmi vizyona girdi. Film 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremi konu alıyor. Bülent Durgun Filmin yapımcılığının yanı sıra senaryosunda Taner Şahinle birlikte yazdılar. Durgun filmin ana karakterlerinin biri olan Erzurumlu Öğretmen Baran karakterini de canlandırarak oyuncu kadrosunda da yer aldı. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen ve unutulmaz acıların yaşandığı depremi konu alan ‘Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay’ filmi tüm sinemalarda gösterime girdi. Kahramanmaraş merkezli depremleri konu alan filmin çekimleri Hatay’da yapıldı. Filmin amacı, depremde yaşanan acıları beyaz perdeye aktarmak ve Türkiye’nin deprem gerçeğine vurgu yaparak yaklaşmakta olan İstanbul depremine dikkat çekmek. Sultanbeyli’de galası yapılan filme oyuncular, yapımcı ve yönetmenin yansıra öğrenciler katıldı. Galada konuşan yapımcı Bülent Durgun, 6 Şubatta, 11 tane ilimiz güne acı ve hüzün ile başladı. Hani derler ya ateş düştüğü yeri yakar diye, bu defa ateş tüm Türkiye’yi ve dünyada yüreği güzel herkesi 11 ilimiz ile yaktı. 6 Şubat depremi ülkemizde Erzincan depreminden sonra en büyük deprem. Depremde yakınlarını kaybetmiş bir yapımcı olarak, yaptığım projelerde hep derde değiniyorum. Buda büyük bir dert. Deprem değil çürük binalar öldürür düşüncesi ile gelecek İstanbul depremine veya Marmara depremine duyarlılık olsun diye ‘Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay’ filmini yapma kararı aldık. Türkiye’de deprem bölgesinde en büyük yıkımı alan il Hatay’dır. Buna vurgu yapmak için de filmimizin ismini ‘Merkez Üssü Hatay’ diyerek vurguladık. Birçok vatandaşımız maalesef hayatlarını kaybetti. Amacımız bu yaraya ses olalım, deprem unutulmasın hala enkazlar var. Vatandaşlarımız konteynırlarda yaşıyor buna duyarlılık olması için yaptık. İnşallah depreme karşı duyarlılık olur. Bilimin unutulmaması için iyi olur. Bu bir sosyal sorumluluktur. İnşallah faydalı olur" dedi. Oyuncu Suzan Aksoy, "Mustafa Kemal’in Hatay için söylediği o muhteşem söz benim bu filme gözü kapalı evet dememe neden oldu. Ben senaryoyu bile okumadan kabul ettim. Kaldı ki, bu benim için bir sosyal sorumluluk projesiydi. Senaryoyu kabul ettikten sonra okudum. Hiç politik bir şey yok. Politika üstü bir şeydi. Tam o yörenin insanını kucaklayacak bir filimdi. O yüzden oynarken hiçbir sakınca görmedim. Ben oyuncuyum yaşıma uygun her rolü oynarım. Ama burada bir özellik vardı. Konu Hatay’dı, Hatay hakikaten bizim vazgeçilmezimiz. Hayat bizim acılarımız bir gün bizde Hatay gibi olabiliriz. Bu farkındalığı yoğunlaştıracağını düşündük. Oradaki çadırdaki anneler ile konuştum; çocukları kaybolmuş, çocuklarını yitirmiş, eşlerini yitirmiş, sakat kalmış onların hissettiklerini hissettik ve öyle oynadık. Ben ve arkadaşlarım güzel bir işe imza attık“ diye konuştu. Yönetmen Gürsel Ateş, "Bu filmi çekerken zaten depremi, acıları hep birlikte yaşadık. Bu konuda ne söylesek? Boş. Biz, bu filmin çekim sürecinde neyi ne kadar anlatmaya çalışsak ta hiç bir şey o gerçek gibi olmuyor. Zaten bunu ülke olarak, millet olarak yaşadık. Fakat bu deprem olayının kalıcı olması ve bunun unutulmaması adına defalarca Hatay’a gittik, geldik. Gidip geldikçe de, bu senaryoyu oluşturduk. Orada bu deprem acısını yaşayan insanların gözlerinin içine baktım. Nasıl yaşıyorlar? Nasıl davranıyorlar? Yaşanan acıları mümkün olduğunca bu filmimizde aktarmaya çalıştık" ifadelerini kullandı. İstanbul Sultanbeyli’de galası yapılan filme oyuncular, yapımcı ve yönetmenin yansıra Sultanbeyli Kaymakamı Kemal Şahin, Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, Erkon Genel Başkanı Ali Murat Alatepe, Sultanbeyli Erzurumlular Dernek Başkanı Mehmet Ahıskalı, Sultanbeyli Mahalle Muhtarları ve öğrenciler katıldı. Bülent Durgun kimdir? Yapımcı Bülent Durgun Erzurum Horasanlıdır. Orta okula Kadar Horasan ilçesinde okumuştur. Sonra lise için İstanbul’a gelmiştir. Burada yoğun çalışmalar yapmıştır. Genç yaşta, 2012’de Üsküdar Yapım Şirketini kurmuştur. 2013 yılında “2 yakan 1 İstanbul” programının yapımcılığını üstlenmiştir. Programın formatı kültür ve sanat programıdır. 2014’de “hayat çizgisi Suriye” filminin senaryo yazımı için senaristlerle profesyonel şekilde çalışmıştır. Sonrasında ise Hollywood yapımcıları ile New York film academy den yapımcılık dersleri almıştır. Daha sonra ise 3 farklı ilde set kurup (Tekirdağ, İstanbul, Gaziantep) “Hayat Çizgisi Suriye” gibi büyük bir yapım ile ilk Filmini yapmıştır. Sonrasında dünyada konuşulan Hz. Nuhun gemisinin Olduğu gerçek yerinde “Nuh’un Gemisi Cudi’de” filmini yapmıştır. Terörle gündeme gelen Şırnak’ın algısını değiştirip filmle Şırnak’ı gündeme getiren ilk yapımcı olmuştur. Dünyada bir ilke imza atarak Cudi dağı Zirvesinde geminin oturduğu yere Türk sinemasını zor şartlarda çıkartıp “Nuhun Gemisi Cudi’de 2” filmini Yapmıştır. Bu filmler başta “Hayat Çizgisi Suriye” ve “Nuh’un Gemisi Cudi’de” ve “Nuhun Gemisi Cudi’de 2” filmleri TRT 1’e yapmıştır ve başarılarıyla ilklerle ses getirmiştir. Son olarak 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen ve unutulmaz acıların yaşandığı depremi konu alan ‘Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay’ filmini çekerek vizyona soktu.