GENEL - 28 Mayıs 2009 Perşembe 09:23

Münevver'in raporu tüyler ürpetti

A
A
A
Münevver'in raporu tüyler ürpetti

Okurken tüyleriniz diken diken olacak. Münevver Karabulut'un otopsi raporu insanı dehşet içinde bırakıyor.

Münevver Kurubulut sağken kafasını kesmişler. Zanlılar vücudu üçe bölmek istemiş. Kanında alkol ya da uyuştucu tespit edilmedi.

Münevver cinsel ilişkiye zorlandığı için direndi ve zanlılarda saldırı dozunu artırdı. İç çamaşırında üç yerde sperm izi bulundu. Genç kızın vücudunda 13'ü başında olmak üzere 29 değişik kesik tespit edildi.

Bugüne kadar medyada bu denli ayrıntılı otopsi raporu yayınlanmamıştı. Sabah gazetesi dehşet rapora ulaştı. Raporda yer alan ifadeler insanın tüylerini diken diken ediyor. Muhabir Orhan Yurtsever raporun ortaya koyduğu bulguları uzmanlara sordu.

İç çamaşırlarındaki sperm lekesinden cinsel ilişkiye zorlandığı anlaşılan Münevver'in direnmesinin, katil ya da katillerinin saldırı dozunu artırdığını gösterdiği belirtildi.

Genç kızın vücudunda, 13'ü başında olmak üzere 29 değişik kesik tespit edildi. Bunlardan boynun hemen altında bulunan ters 'V' şeklindeki 2 kesik ile göbeğin hemen altındaki 20- 25 santimetre uzunluğunda 4 yatay kesik dikkat çekti.

BİRDEN FAZLA ERKEK

İstanbul Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nce hazırlanarak cinayet soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'a gönderilen raporda Münevver'in son olarak sol köprücük kemiği hizasından 3 öldürücü bıçak darbesinin ardından, boynun kesildiği kaydedildi. Münevver'in ağız, boyun ve göğsünde bulunan 3 'sürüntü'sünde (ucunda pamuk olan çubuklarla alınan örnekler) ise birden fazla erkeğe ait tükürük örneği tespit edildiği belirtilen raporda, bu örneklerle karşılaştırılmak üzere şüphelilerden alınacak örneklerin kuruma gönderilmesi istendi. Raporda, Münevver Karabulut'un bedeninden ayrılmış başı ve vücudunda yapılan incelemeler ayrı ayrı ele alındı. Bıçak ve testere kullanılarak kesildiği belirlenen Münevver'in başında yapılan incelemede, sol kaşında yaygın ekimoz (morarma), alnın ortasında uzunlukları 0.5 santim ile 0.8 santim arasında değişen kenarları ekimozlu 3 kesik belirlendi. Genç kızın sol köprücük kemiğinin bulunduğu bölümde 3, boyun bölgesinde de 2 olmak üzere toplam 5 kesici- delici alet yarası buludu. Cesedin yapılan iç muayenesinde köprücük kemiği yakınındaki 3 darbenin sol akciğerde yaralanmaya neden olduğu anlaşıldı.

ALKOL BULUNMADI

Münevver'in sağ el 3'üncü parmağının eklem kökünde ve sol el 2'inci parmağı ile her iki bileğinin üst kısmında kesikler mevcut. Yine sol kolun ön bölümünde iç ve dış yanda 3 ve 4 santim uzunluğunda iki kesik tespit edildi. Kanında ve midesinde yapılan incelemede alkol ve uyuşturucuya rastlanılmayan Münevver'in vücudunda da sperm tespit edilemedi. Ancak külotunda bir yerde ve boxer iç çamaşırında 3 yerde kanla birlikte sperm tespit edildi.

YAŞARKEN KAFASINI VÜCUDUNDAN AYIRDILAR

İstanbul Adli Tıp eski Morg Dairesi Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Adli Tıp Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürsel Çetin'in adli tıp raporuna yorumları şöyle: (Rapordaki, ciltte ve kas dokuda çekilme belirtileri gösterilmesiyle ve boyundaki kesi bölgesindeki deriden alınan yağ ve çizgili kas dokusundaki taze kanama ile ilgili yorum): Münevver henüz yaşarken başını vücudundan ayırmışlar. Bu önemli, çünkü genelde cesedi küçültmek için parçalama yapılır. Burada işkence için yapılmış. Boyunda kesi bölgesinden alınan örnek sonucunda, yağ ve kas dokusunda taze kanama tespit edilmesinden, genç kızın boğazının henüz canlıyken kesildiğini anlıyoruz. Bu da cinayetin vahşice hisle işlendiğini gösteriyor.

EL YARALARI

(Rapordaki, karın ön yüzde, göbek deliğinin altından geçip, aşağı doğru yatay seyreden yer yer cilt, cilt altı yağ dokusunu içeren parşömenleşmiş, en küçüğü 20 cm, en büyüğü 25 cm uzunluğunda, 4 hat halinde kesik vasıfta yara ile ilgili yorum): n Bu cinayette en çarpıcı şey Münevver'in karnındaki 4 adet paralel şekilde 20-25 santimetre uzunluğundaki kesikler oluşturulması. Bunun yapılabilmesi için genç kızın sabit olarak tutulması lazım. Ya ellerinin bağlanması, ya da birileri tarafından ellerinin tutulması gerekir. Çünkü yere sırt üstü yatan birini karnından düz bir şekilde kesmek çok zordur. Bu da genç kıza işkence yapıldığını gösteriyor. (Rapordaki, Münevver'e ait mor renkli külottaki leke örneğiyle boxer külot üzerindeki leke örneklerinde kan ile birlikte sperm tespit edilmesiyle ilgili yorum):

Sperm örnekleri genç kızın hem külodundan hem de boxer'ından alınmış Ve yine rapora göre aynı DNA yapısından kişilere ait olması, aynı soyağacından erkek bireylerde, aynı özellik taşıyan Y kromozomu üzerindeki DNA tiplemesi sonuçları, bir arada olduğu bilgisi var. Bu da birden fazla kişinin varlığına ve aynı aileden olabileceklerine dikkat çekiyor. Bu kesin olmamakla birlikte, DNA sonuçlarına göre ortaya çıkacak.

SIRTINDAN TOPRAK PARÇALARI ÇIKTI

Birbirinden ayrılmış halde bulunan gövde ve kafada kan bulaşıklıkları ve sırtta toprak bulaşığı ile ilgili yorum): Cesede toprak bulaşmış olması, 'Acaba öldürülürken toprağa mı yatırıldı?' şüphesini uyandırıyor.

AYİN CİNAYETİ


(Rapordaki, düzgün kenarlı, bir açısı dar, bir açısı geniş delici alet, ayrıca çok sayıda çentik bulunan yaraların olmasıyla ilgili yorum) : İlk görünüşte bir bıçak, bir de testere kullanılmış gibi. Ama çok sayıda kesik olması benzer özelikte bıçakların da kullanılmış olabileceğine işaret ediyor. Adlı tıp raporuna göre Münevver hamile değil. Genç kız bakire. Cinayetin vahşice işlenişi, basit bir aşk cinayeti olmadığını gösteriyor. Bu bir ayin cinayeti gibi görünüyor.

YAPANLAR PSİKOPAT VE NEFRETLE DOLU


Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Hancı raporun, psikopat ruhlu kişilerce işlendiğini ortaya koyduğunu söyledi. Prof. Hancı'nın çarpıcı yorumları ise şöyle:

KAFASINA VURULMUŞ

Bu cinayet, vahşi ve sadistçe işlenen bir cinayet. Bunu genç kızın boğazının hayattayken canlı canlı kesilmesinden anlıyoruz. Genç kızın boynunda önce bıçakla, sonra balta, gibi bir tarafı sert yüzeyi olan bir aletle kafasına defalarca vurulduğunu, saçlı deride 13 adet, kenarları morluklu kesik yaraları görülmesinden anlıyoruz. Gözündeki morluklar, işkence yapıldığını gösteriyor. Kafasındaki morluklar yine işkencenin kanıtı. Künt bir aletle vurulmuş. Morluk, ancak kişi yaşarken oluşur.

OMURGALARA KADAR KESİK GİTMİŞ

İkincisi, vücut anatomisini bilmiyorsanız, boyun kesmek çok zordur. Cinayeti işleyenler bunun için çok uğraşmış. Bir defada kesememişler. Bunu, boynundaki düzenli kesiklerden anlıyoruz. Boyunda çok miktarda bıçaklama izi var. Çok uğraşmışlar. En sonunda testere gibi kesici kullanılmış. Boynu hem bıçaklanmış, hem kesilmiş. Yemek borusu, soluk borusu, boyun omurları kesilerek, omurgalara kadar kesik gitmiş. Bu da bu cinayetin nefret, şiddet, vahşetle işlendiğini gösteriyor. n Hatta kafadaki deriyi bile kesmeye çalışmışlar. Bu ancak balta, satır, kılıç ya da nacak gibi bir aletle yapabilir. n Yine gövde muayenesinden anlaşılıyor ki, sağ ve sol köprücük kemikleri üzerinden bıçaklanmış, akciğerler üzerindeki kesikler 10 santimetre içeriye kadar girmiş.

3'E BÖLECEKLERDİ


En çarpıcı örneklerden biri de karnındaki 4 tane paralel, 20-25 cm'lik kesikler. Bu da genç kız öldürüldükten sonra, gövdeyi de ayaklardan ayırmaya çalıştıklarının kanıtı. 'Parşömenleşmiş kesik vasıfta yara', bunların genç kız öldükten sonra yapıldığına işaret. Genç kızın bedenini üçe böleceklermiş, ama kesiklerle kalmışlar.

DİRENMİŞ

Genç kızın el ve kollarındaki yaralar ve kesik izleri ise, kendini savunduğunu gösteriyor. Hatta bıçağı bile tutmaya çalışmış. Bıçak darbelerinden kendini kurtarmak için uğraşmış. Ellerindeki izler aynı zamanda yüzünün saldırganlara dönük olduğunu gösteriyor.

SADİSTÇE


Tecavüz yok. Ama zevk alınmış. Bu cinayeti işleyenler sadistçe zevk almışlar. Bunun kanıtı bulunan sperm örnekleri. Şiddetin içinde zevk alınmaya çalışılmış. Cinsel saldırı var. Bu bir sadist cinayeti. Bu cinayeti birden fazla kişi işledi ve birden fazla kesici alet kullanıldı. Cinayeti işleyenlerin işkenceden zevk aldıklarını görüyoruz. Bu tip vakalara 'psikopatolojik' yani psikopat deniyor. Bu tip kişilik bozukluklarında kişi sadist öğeler içerir. Sadistçe karşısındaki insana eziyet ederken, bundan zevk alır. Sperm olması da vahşi işlenen cinayette zevkin kanıtı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli TEM’de beyaz eşya yüklü tırın dorsesi alev alev yandı TEM Otoyolu’nun Kocaeli geçişinde beyaz eşya yüklü tırın dorsesi alev alev yandı. Dorseden geriye demir yığını kalırken, beyaz eşyalar kullanılamaz hale geldi. Yangın sebebiyle otoyolun Ankara istikametinde tek şeritten kontrollü araç geçişler sağlanıyor. Olay, TEM Otoyolu’nun Dilovası ilçesi Ankara istikametinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, S.Ç. idaresindeki 41 EM 114 çekici plakalı beyaz eşya yüklü tırın dorsesinde bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Alevleri fark eden sürücü tırı sağ şeritte durdurup, çekiciyi dorseden ayırdı. Sürücünün 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulunmasıyla bölgeye itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede büyüyen alevler dorsedeki beyaz eşyalara sirayet etti. Kilometrelerce araç kuyruğu oluştu TEM Otoyolu’nun İstanbul istikametinden bölgeye ulaşan itfaiye ekipleri bariyer ve refüjü aşarak yangına müdahale etti. Ankara istikametinden de gelen ekiplerin çalışmasıyla yangın söndürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sebebiyle otoyolun İstanbul ve Ankara istikametinde kilometrelerce araç kuyruğu oluştu. Kullanılamaz hale gelen beyaz eşyalar dorseden indirilirken, itfaiye ekipleri soğutma çalışması gerçekleştirildi. Ankara istikameti trafiğe kapatılırken, araçlar D-100 kara yoluna yönlendirildi. Ekiplerin beyaz eşyaları kaldırma çalışmaları sürerken, polis ekiplerince otoyolun Ankara istikametinde tek şeritten kontrollü araç geçişler sağlanıyor. Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.
Ordu Ordu’da Tuğçe Kandemir rüzgarı Ordu Büyükşehir Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlediği gençlik konseriyle ünlü şarkıcı Tuğçe Kandemir’i Ordulu hayranlarıyla buluşturdu. Gençlik konseri çerçevesinde Türkiye’nin sevilen sanatçılarından Tuğçe Kandemir, Altınordu ilçesi Kirazlimanı Mahallesi’nde bulunan Çamlı Köşk’te sahne aldı. Konsere gitmek isteyenler için Ordu Büyükşehir Belediyesi önünden saat 18.00 itibari ile konser alanına ücretsiz gidiş ve dönüş için servisler sağlandı. Konsere özellikle gençlerin ilgisi yoğun oldu. Erken saatlerden itibaren meydanı doldurmaya başlayan gençler, konser boyunca ünlü şarkıcının eserlerine eşlik etti. Tuğçe Kandemir, enerjisiyle ve sahne performansıyla adeta izleyicileri büyüledi. Kendisine özgü şarkıları ve sevilen eserleri seslendiren Kandemir, dinleyicilerine unutulmaz bir gece yaşattı. “Burası gökdelenlerin olduğu alandı, onları yıkarak halkımıza açtık” Konserde sevilen sanatçıya çiçek takdim eden ve açıklamalarda bulunan Ordu Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “19 Mayıs Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor Bayramı münasebetiyle böyle kıymetli bir sanatkarı getirdik. Burada daha fazla güzel günler de yaşayacağız. Bilindiği gibi burada gökdelenler vardı, onları yıktık ve halka açtık, vatandaşlarımız için de bir yaşam alanı meydana geldi, güle güle kullanın” ifadelerine yer verdi. Sanatçı Tuğçe Kandemir ise Ordu’da olmaktan dolayı mutluluğunu dile getirdi. Binlerce hayranı sevilen sanatçıya eşlik ederken, konser sonunda ise havai fişek gösterisi yapıldı.
İstanbul Beşiktaşlı yöneticilerden Türkiye Kupası mesajı Beşiktaşlı yöneticiler Hüseyin Yücel, Onur Göçmez ve Feyyaz Uçar, Hatayspor maçının ardından yaptıkları açıklamadra, Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanmak istediklerini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı Hatayspor ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardında Beşiktaş İkinci Başkanı Hüseyin Yücel, Beşiktaş Asbaşkanı Onur Göçmez ve Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Sözlerine alınan beraberlikten dolayı mutsuz olduklarını söyleyerek başlayan Beşiktaş İkinci Başkanı Hüseyin Yücel, “Tüm taraftarımıza geçmiş olsun diyorum. Sezonun son maçında buradan galibiyetle ayrılmak isterdik ama maalesef berabere kaldık. Geldiğimiz nokta artık devam edemeyeceğimiz bir nokta. Bir federasyonun meşruluğunun tartışıldığı noktada önümüzdeki hafta Türkiye Kupası final mücadelesine çıkacağız. Bugün yaşadıklarımız belli. Bir sezonu geride bırakıyoruz. Hakemlerimizin puanlaması belli. En iyi hakemleri Ziraat Türkiye Kupası final maçına vereceğimden şüphem yok. Bu sezon en iyi performans gösteren hakemleri atayacaklarını düşünüyorum” diye konuştu. Feyyaz Uçar: “Biz her zaman sahada kalmaya çalıştık” Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar ise, “Maç öncesi hakemin istatistiklerine baktığımızda biraz sevindik. Kart göstermemeye çalışan, oyunu oynatmaya çalışan, avantaj kuralını gözetmeye çalışan bir hakem olarak söylediler. Ama maçın geneline baktığımızda sanırım en fazla sarı kart gösterdiği takım olarak yerimizi aldık. Maçın sonlarına doğru atağa çıktığımız pozisyonda Muçi’ye yapılan faul de avantaj kuralının uygulanmasını bekledik. Çünkü genç arkadaşımız orda topu almıştı ve ver kaç yaparak önemli bir pozisyon oluşturma şansı vardı. Fakat yanlış bir kararla atağımız kesildi. Yediğimiz golde VAR kararının gelmesi 10 dakikayı buldu. Penaltı pozisyonunda yine 7 dakika bekledik. Maçın sonuna eklenen süre ise sadece 7 dakika oldu. Bu kadar fazla sayıda hakemin neden pozisyonları bu kadar çok kaçırdıklarını merak ediyorum. Biz, Ziraat Türkiye Kupası’nda Allah’ımıza şükür hakkımızla final oynuyoruz. Lig için bir şey söylemek istemiyoruz. Beklentimiz federasyonun ve Merkez Hakem Kurulu’nun (MHK) hiç değilse bu maça gölge düşürmemeleridir. Kendilerinden tek beklentimiz budur. Biz Beşiktaş camiası olarak Türkiye’nin en büyük camialarından bir tanesiyiz. Biz bugüne kadar sahada her zaman mücadelemizi verdik ve sahada kalmaya çalıştık. Ama herkesin de bir sabrı var. Sezonu bitirirken en azından bir kulvarda doğru, düzgün, adil bir müsabaka olsun, hak eden kazansın istiyoruz” şeklinde konuştu. Onur Göçmez: “Müzemizde lekeli bir kupamız yok” Türkiye Kupası final maçı için federasyondan yabancı hakem isteklerinin olduğunu vurgulayan Beşiktaş Asbaşkanı Onur Göçmez, “Bazı şeyleri unutuyoruz. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor bu ülkenin çok önemli camialarıdır. Şu anda yapılanlar sonucu tüm kulüpler birbirine karşı bir savaştaymış gibi pozisyona düşürüldü. Herkes birbiri hakkında açıklamalar yapıyor. Bu camialar olmadığı zaman Türk futbolu olmuyor. Beşiktaş’ın bir lafı var. Şerefiyle oynar hakkımızla kazanırız. Biz Türk futbolunun ilerlemesini istiyorsak artık şapkamızı önümüze koymamız gerekiyor. Taraftarımızın da dediği gibi şampiyonluklar gelir, gider. Ama Türk futbolu ilelebet devam edecektir. Önümüzde kupa maçı var. Biz bu maçta da şerefimizle oynayıp, hakkımızla kazanmak istiyoruz. Bizim 2 saate yakın bir zamanda yaklaşık 40 bin biletimiz tükendi. Beşiktaş taraftarı olarak final müsabakasına büyük önem veriyoruz. Biz yönetim olarak, başka bir yönetimin kurmuş olduğu takımı bu seviyeye getirdik. İstemediğimiz sonuçlar oldu tabii ki ama neticede Ziraat Türkiye Kupası’nda bu takım final maçı oynayacak. Federasyon ve hakemleri uyarmak isteriz. Final maçında kim iyiyse o kazansın. Beşiktaş hiçbir zaman haksız bir kupa almamıştır. Müzemizde lekeli bir kupamız yok. Biz yine hakkımızla çıkarak kazanmak istiyoruz. Hiçbir şaibeye açık vermek istemiyoruz. Hakemin konuşulmayacağı güzel bir futbol maçı bekliyoruz. Federasyon sürekli olarak hakem atamalarında algoritmadan bahsediyor ama sonuç manuel oluyor. Sonuç olarak biz algoritmaya inanmıyoruz. Doğru olsaydı bizim durumumuz da başka kulüplerin durumu da böyle olmazdı. Mantık çerçevesinde en iyisi neyse o uygulansın. Biz her kulübün eşit şartlarda mücadele etmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Hakem Halil Umut Meler’in performansıyla alakalı sorulan soruya da cevap veren Göçmez, “Halil Umut Meler, geçmiş yönetimleri sebebiyle iyi bir referans değildir. Halil Umut Meler her zaman şaibe altında maç yönetmiştir. O yüzden hep tepki almıştır. Beşiktaş eşit şartlarda oynanan bir final maçında her türlü kupayı müzesine getirir” dedi. “Mourinho ve 3-4 farklı teknik adamla görüşüyoruz” Göçmez, teknik direktör arayışında olan Beşiktaş Kulübü’nün Portekizli teknik adam Jose Mourinho söylentileri hakkında ise şunları söyledi: “Şu anda tek hedefimiz kupa finali. Biz Mourinho ve 3-4 farklı teknik adamla da görüşüyoruz. Bizim bir stratejimiz var. Bizim stratejimize uygun olan her hocayla görüşürüz. Beşiktaş ile alakalı her isim gündemdir. Herkes Beşiktaş’a gelmek ister. Biz başkanımız Hasan Arat önderliğinde yönetim kurulu olarak oturur günü geldiğinde karar veririz. Beşiktaş taraftarı rahat olsun. Mevcut hocamız Serdar Topraktepe’ye güveniyoruz. Hedefimiz kupa maçı.”