GÜNDEM - 07 Eylül 2016 Çarşamba 09:42

Mutlu: “Kadının hayata katılması gerektiğini öğreterek devam edeceğiz”

A
A
A
Mutlu: “Kadının hayata katılması gerektiğini öğreterek devam edeceğiz”

Mersin’in merkez ilçe Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu, kadın istihdamından kadın müdürlüğüne kadar birçok alanda kadına öncelik vermeye çalıştıklarını belirterek, “Yerel yönetimler ufak ufak mücadele ederek erkeklerin anlayışını değiştirecek. Hem kadına ekonomik bakımdan küçük küçük nefes aldıracak hem de onun bir irade olduğunu, bir insan olduğunu, hayata katılması gerektiğini öğreterek devam edeceğiz” dedi.

Gerek belediye bünyesinde gerekse ilçeye sunduğu hizmetlerde kadınlara öncelik vermeyi ve pozitif ayrımcılık uygulamayı ilke haline getiren Akdeniz Belediyesi, kadın-erkek eşitliğini sağlamak için attığı adımlarla kadınlara yönelik birçok projeyi hayata geçiriyor. Bu anlamda Belediye Eş Başkanlığı dahil müdürlüklerde kadınlara yer açan Akdeniz Belediyesi, ilçede yaşayan kadınları, ekonomik özgürlüğünü elde etmiş, özgüveni yüksek bireyler haline getirmek için de kolları sıvamış durumda. Yüksel Mutlu da belediyenin kadınları ön plana çıkaran politikaları ile son yerel seçimlerde Mehmet Fazıl Türk’ün yanında Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı olarak yer alan Mersin’in tek kadın belediye başkanı olma özelliğini taşıyor.

“Kadın olmak bu ülkede başlı başına bir mesele”
Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Mutlu, ilçede yaşayan kadınların sorunlarını en aza indirmek amacıyla hayata geçirdikleri ve geçirecekleri projeleri İHA muhabirine anlattı. “Kadın olmak bu ülkede başlı başına bir mesele. Kadın siyasetçi olmak çok zor, kadın belediye eş başkanı olmak hiç kolay değil” diyerek sözlerine başlayan Mutlu, bunun nedenini Türkiye’deki hem yerel siyasetin hem genel siyasetin erkek egemen olmasına bağladı. Türkiye’de kadına açık bir siyaset kapısı olmadığını iddia eden Mutlu, “Biz kadınlar bunu zorlamaya, bu profili yıkmaya çalışıyoruz. Ben şu anda Mersin’de tek kadın belediye başkanıyım. Bu zaman zaman çarpıcı oluyor. Bundan memnun olan önemli bir kesim var ama memnun olmayanlar da vardır mutlaka. Çünkü yerel yöneticilik direk halkla temas gerektirdiği için devlet denilen aygıta ulaşamıyor insanlar, en yakın siz belediyesiniz, devleti temsil ediyorsunuz, size ulaşıyor. Vatandaş gelip sizden bir şey istiyor, bu olmadığı zaman da kuşkusuz onun hedefi haline gelmiş oluyorsunuz. Bu bakımdan kadın olmak zaten zor, kadın eş başkanı olmak çok daha zor bir mesele” diye konuştu.

“Kadın istihdamından kadın müdürlüğüne kadar birçok alanda kadına öncelik vermeye çalışıyoruz”
Kadın sorununun en temel sorunlardan birisi olduğunu vurgulayan Eş Başkan Mutlu, kadın-erkek eşitliği ve adaletinin olmadığı bir ülkede demokrasinin de olamayacağının altını çizerek, “O nedenle kadın-erkek meselesi hem çok hayati bir şey hem de yerelde eş başkanlık tam da bunları kurmaya, bunlara hazırlık yapmaya bu dönem başladığımız bir iş. Kadın istihdamından kadın müdürlüğüne kadar birçok alanda kadına öncelik vermeye çalışıyoruz. Örneğin iki müdür adayı varsa biz kadın olanı tercih ediyoruz. Çünkü kadın buralara gelmeli ki, bunu ancak böyle böyle yıkabilelim” ifadelerini kullandı.

“Kadın merkeze gelemiyorsa biz mahalleye gitmeliyiz diyerek mahalle evleri kurduk”
Akdeniz Belediyesi’nin bu dönemde kadınlara yönelik yürüttüğü çalışmaları anlatan ve en önemli projelerinden birinin mahallelerde kurduğu ‘Mahalle Evi’ çalışması olduğuna işaret eden Mutlu, bu projenin İsveç Belediyeler Birliği’nden de ödül aldığı bilgisini verdi. “Kadın eğer merkeze gelemiyorsa biz mahalleye gitmeliyiz, mahallede kadınlara mekanlar oluşturabilmeliyiz” diyerek yola çıktıklarını ve farklı mahallelerde bugüne kadar 7 tane Mahalle Evi kurduklarını dile getiren Mutlu, “Bu projeyi, kadınlar burada gidip kendi sorunlarını tartışabilmeli, kurslarını görebilmeli, sanat etkinliklerini gerçekleştirebilmeli ama bunu yaparken sadece belediye değil, mahallenin de içinde olduğu bir yönetim projesiyle birlikte yapabilmeli diye düşündük. Mahalle Evi’nin yönetimini de mahallelilerin seçtiği o mahallede yaşayan insanlardan oluşturduk. Kendi spor karşılaşmalarına, kültür faaliyetlerine, sanat çalışmalarına ve orada ne yapılacağına mahalle evinin kendisi kapıları çalarak, toplantılar yaparak birlikte karar verdiler. Bu bakımdan biz mahalle evlerini çok önemli gördük. Katılımcı belediyecilik bakımından önemli bir örnekti bu” şeklinde konuştu.
Mahalle evlerinde önleyici, eğitici çalışmalar gerçekleştirdiklerini de ifade eden Mutlu, aynı zamanda İŞTAR Kadın Danışma Merkezi’nin hem çocuklara dönük cinsel istismar hem de kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele konusunda eğitim faaliyetleri yaptığını aktardı. Ayrıca kadınlara sağlık taramaları yaptıklarını ve sağlıkla ilgili bilgiler verdiklerini belirten Mutlu, buralarda kadınların meslek sahibi olmaları için mesleki eğitim kursları düzenlediklerini kaydetti. Mutlu, Adanalıoğlu Mahallesi’nde kadınların tarım kursu istediklerini ve o kursu da açtıklarını söyledi.

Hayata geçirdikleri bir diğer projenin ise Girişimci İş Kadınları Derneği (GİŞKAD) ile birlikte yürüttükleri Tekstil Atölyesi çalışması olduğunu bildiren Mutlu, bu atölyede kadınlara hem dikiş öğrettiklerini hem de pazar oluşturmaları konusunda yardım ettiklerini ve projenin halen sürdüğünü ifade etti.

“Kadın Emeğini Değerlendirme Pazarı açıyoruz”
Son günlerde kadına yönelik ekonomi çalışmalarına giriştiklerini söyleyen Mutlu, bu çerçevede Metropol İş Merkezi’nin Akdeniz Belediyesi’ne bakan kuzey bölümünde Kadın Emeğini Değerlendirme Pazarı açmak için çalışmalara başladıkları belirterek, şöyle devam etti: “Buradaki çalışmalarımız devam ediyor. Kadınlar ürettiklerini getirip orada günlük olarak satacaklar. Reçel, salça, el işi, her türlü kim ne üretiyorsa getirsin orada satsın diye yapıyoruz burayı. Belli sayıda yer olacağı için kurayla belirleyeceğiz. İlgi görürse başka yerlerde de bunu deneyeceğiz.”

“Kadınlar için bostan yapacağız. Yer arama çalışmalarımız devam ediyor”
Bir başka yeni çalışmalarının da kadınlar için ‘bostan’ oluşturmak olduğunu dile getiren Mutlu, şu bilgileri verdi: “Yer çalışması devam ediyor. Orada ‘bostan’ yapacağız. Diğer büyük kentlerde ‘hobi bahçeleri’ deniyor, insanlar gidip o bahçelerde toprakla uğraşıp ürün yetiştiriyor. Biz hobi demeyeceğiz buna, bostan diyeceğiz. Domates, salatalık, biber ne ekiyorsa gitsin kadın orada metrekare içerisinde kendi çalışmasını yürütsün istiyoruz. Ayrıca, Park Bahçeler Müdürlüğümüz de bu sene mısır ve lavanta ekti. Bütün bu çalışmaların içinde kadın da var.”

“Çalışmayan kadın da kendine zaman ayırsın diye mahallelerde kreşler açacağız”
Kadınların küçük çocuklarını bırakıp kendilerine zaman ayırabilmeleri amacıyla yeni bir proje için daha kolları sıvadıklarını vurgulayan Mutlu, “Biz şimdi mahallelerde kreş çalışması yapıyoruz. Bu yeni bir proje, Eylül’de hayata geçecek. Mahallede çalışmayan kadın da çocuğunu getirip bırakabilmeli, kendine zaman ayırabilmeli. Çocuğunu bize bıraksın, kendini yetiştirsin. Mahalle Evlerinde genç anneler, çocuklarını bakım odalarına bırakıp kendi faaliyetlerini yürütebiliyorlar” dedi.

“Kadının bir irade olduğunu, bir insan olduğunu, hayata katılması gerektiğini öğreterek devam edeceğiz”
Kadınlara yönelik çalışmaların hiç birinden en ufak bir ücret talep etmediklerine vurgu yapan Mutlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Ama benim ağırlıklı olarak önemsediğim şey şu; kadının yoksulluğunu giderme noktasında bir çaba gösterirsek kadının hem özgüveni artacaktır hem de hamaset yerine somut, elle dokunulabilir, gözle görülebilir bir çalışma yürütmüş olacağız. O nedenle bu çalışmaları kolay olmamakla birlikte belli bir olgunluğa getirdik. Kadınların toplumsallaşmaya ve hayata dair çok ciddi istekleri var. Bunları karşılamak için elimizden geleni yapıyoruz. Genel olarak kadın eş başkanlık hem kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık demek hem de buna dönük faaliyetlerimizi, hizmetlerimizi de oluştururken daha çok kadınları düşünerek gerçekleştiriyoruz. Erkeklerin anlayışı yavaş yavaş değişecek. Bunları yerel yönetimler ufak ufak mücadele ederek değiştirecek, hem kadına ekonomik bakımdan küçük küçük nefes aldıracak hem de onun bir irade olduğunu, bir insan olduğunu, hayata katılması gerektiğini öğreterek devam edeceğiz. Kolay değil ama yolumuz uzun.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaş, Tayyip Talha Sanuç ile 3 genç futbolcusunun sözleşmesini yeniledi Beşiktaş, savunma oyuncusu Tayyip Talha Sanuç’un sözleşmesini 2026-2027 sezonu sonuna kadar sözleşme uzattı. Siyah-beyazlılar ayrıca Beşiktaş Futbol Akademisi’nden yetişen Serkan Emrecan Terzi, Göktuğ Baytekin ve Yakup Arda Kılıç’ın da sözleşmesini yeniledi. Yeni sezon planlaması kapsamında Beşiktaş ilk olarak iç transfere yöneldi. Siyah-beyazlılar bu kapsamda savunma oyuncusu Tayyip Talha Sanuç’un sözleşmesinin 2026-2027 sezonu sonuna kadar uzatıldığını açıkladı. Siyah-beyazlıların resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Kulübümüz, 2022-2023 sezonundan bu yana Futbol A Takımımızın kadrosunda bulunan profesyonel futbolcumuz Tayyip Talha Sanuç’la 2026-2027 sezonu sonuna kadar sözleşme uzattı. BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde Futbol Takımları Genel Koordinatörümüz Samet Aybaba ile bir araya gelen futbolcumuz Tayyip Talha Sanuç, yeni sözleşmeyi imzaladı. Samet Aybaba, yeni dönemde Kulübümüze önemli hizmetlerde bulunacağına inandığımız Tayyip Talha Sanuç’a başarılar diledi" ifadeleri kullanıldı. Serdar Topraktepe ile yeniden forma şansı bulmaya başladı 2022-2023 sezonu başında Adana Demirspor’dan transfer olan Tayyip Talha Sanuç, siyah-beyazlı forma ile oynadığı 2 sezonda 27 maçta görev aldı ve 2 gol kaydetti. Tayyip Talha, yaşadığı uzun süreli sakatlığın ardından Teknik Sorumlu Serdar Topraktepe ile birlikte yeniden forma şansı bulmaya başladı. Genç futbolcuların da sözleşmeleri yenilendi Beşiktaş, Futbol Akademisi’nden yetişen genç futbolcuların sözleşmelerini de yeniledi. Siyah-beyazlılar, Serkan Emrecan Terzi ve Göktuğ Baytekin ile 2026-2027 sezon sonuna, Yakup Arda Kılıç ile de 2027-2028 sezonu sonuna kadar sözleşme imzaladı. BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde düzenlenen imza törenine Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba katıldı.
İstanbul Sarıyer’de öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi ortaya çıktı: ‘’Çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum’’ Sarıyer’deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı. İfadesinde, okul yönetiminden ve veliden olaydan 1 ay önce şikayetçi olduğunu belirten şüpheli, ‘’Bir anda istem dışı, çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum’’ dediği öğrenildi. Sarıyer’deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024’de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.’nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.’yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘’Oğlum ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi’’ Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.’de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.’den 26 Mart 2024’de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği’nde ’kötü muamele’ konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi. Sonrasında hizmetli ‘müdür bey geliyor’ diyerek telefonu yüzüme kapattı’’ dedi. ‘’Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum’’ İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ‘’Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana ‘baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim’ dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım’’ şeklinde konuştu.
Sakarya Kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarptığı adliye personeline acı tören Sakarya’nın Karasu ilçesinde kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarpması neticesinde hayatını kaybeden Karasu Adliyesi personeli Zahide Saatçi (58) için adliye önünde tören düzenlendi. Saatçi’nin ayakta durmakta zorluk çeken yakınları Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Kaza, sabah saat 08.49’da Kocaali-Karasu D-010 duble yolu Aşağı Aziziye Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Yolun kenarında bulunan kaldırımda yürüyen ve adliye personeli olduğu öğrenilen 58 yaşındaki Zahide Saatçi’ye, yolda hızla ilerlediği esnada lastiği patlayarak kontrolden çıkan E.E. idaresindeki 54 AGG 236 plakalı Tofaş marka otomobil çarptı. Çarpmanın etkisi ile metrelerce savrulan talihsiz kadın, olay yerinde hayatını kaybetti. Taklalar atarak durabilen ve hurdaya dönen otomobilin sürücüsü de kazada yaralandı. Adliyede düzenlenen törende gözyaşları sel oldu: Cenazesi Sinop’a gönderildi Hayatını kaybeden talihsiz kadın için Karasu Adliyesi’nde bir tören düzenlendi. Törene; Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, hakimler, savcılar ve adliye personeli ile Saatçi’nin yakınları katıldı. Saatçi’nin yakınları, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, törende yaptığı konuşmada, “Kıymetli mesai arkadaşımız Zahide Saatçi’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Karasu Adliyemize ve tüm yargı camiasına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı. Zahide Saatçi’nin cenazesi, yapılan duaların ardından toprağa verilmek üzere memleketi olan Sinop’a gönderildi. Şehit edilen kardeşinin ardından adliyede göreve başlamış Zahide Saatçi’nin, kardeşi Cevdet Özdemir’in teröristlerce şehit edilmesinin ardından 2015 yılında İstanbul Adliyesi’nde göreve başladığı ve 2022 yılından itibaren de Karasu Adliyesi’ne atanarak görevine devam ettiği öğrenildi. Öte yandan, feci kazanın araç içi kamerası görüntüleri de ortaya çıkmıştı. Görüntüde, kontrolden çıkarak savrulan otomobilin kadına çarparak takla attığı anlar yer aldı.