DÜNYA - 29 Temmuz 2015 Çarşamba 11:33

Netanyahu’dan Güney Kıbrıs temaslarında 5 anlaşma

A
A
A
Netanyahu’dan Güney Kıbrıs temaslarında 5 anlaşma

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Güney Kıbrıs’a yaptığı ziyaret sırasında güvenlik ve savunmayla ilgili beş konuda işbirliği adımları atılmasını kararlaştırdı.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu yeniden seçilmesinin ardından ilk yurt dışı ziyaretini dün Güney Kıbrıs’a yaptı. Ziyarette güvenlik ve savunmayla ilgili beş konuda işbirliği adımları atılması kararlaştırıldı. Güney Kıbrıs ile İsrail arasında enerji, teknik düzeyde görüşülmekte olan (hidrokarbondan) müşterek istifade, savunma ve güvenlik konularında bundan sonra atılacak adımların kararlaştırıldığı, bu çerçevede için Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis’in Eylül’de, Savunma Bakanı Fokaidis’in de Ağustos’ta İsrail’e gideceği haber verildi.

Kıbrıs Rum Kesiminde yayınlanan gazetelerden Fileleftheros haberi “Enerji İçin Eylem Planı. Anastasiadis ve Netanyahu Uzlaşılanların Hayata Geçirilmesi Adımlarını Kararlaştırdı. Güvenlik de Gündemin Üst Sırasında” başlık ve spotlarıyla manşete çekti. Netanyahu’nun hem Anastasiadis’le baş başa görüşmelerinde hem de heyetlerin de katılımıyla genişletilen görüşmelerde AB üyesi olarak Güney Kıbrıs’ın rolüne işaret ettiğine dikkat çekilen haberde dünkü görüşmelerde Güney Kıbrıs-İsrail-Yunanistan işbirliğinin İtalya’nın da katılımıyla genişletilmesi masaya yatırıldı. Netanyahu ve beraberlerindekilerin güvenliğini sağlamak üzere Rum polisinin alarma sokulduğunu, geçeceği yer yerde yolların trafiğe kapatıldığını ve helikopterlerin de havadan takip yaptığını kaydeden gazete, Netanyahu’nun dünkü görüşmeler sırasında “bir dostluktan değil kardeşlik ilişkilerinden söz ediyoruz... Kıbrıslılar İsrail’e tatile gelsin” dediğine de işaret etti.

Haberde Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’un Eylül ayının ilk on günü içerisinde İsrail ve Filistin ve Güney Kıbrıs liderleriyle AB’nin Ortadoğu meselesine müdahil olma yöntemlerini görüşmek üzere bölgeye geleceği de kaydedildi.

DONALD TUSK EYLÜL'DE BÖLGEYE GELİYOR
Gazeteye göre Tusk 8 Eylül’de Anastasiadis’le görüşmek için Güney Kıbrıs’a, 9’unda Netanyahu ile görüşmek üzere İsrail’e ve 10 Eylül’de de Filistin Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas ile görüşmek üzere Ramallah’a gidecek. Gazete “Bundan Sonraki Adımlar Savunma-Güvenlik. Lefkoşa’daki Anastasiadis-Netanyahu Görüşmesinde Önemli Kararlar” başlığıyla iç sayfasında detaylandırdığı haberinde özetle şunları yazdı:

“Netanyahu ve Anastasiadis dün Lefkoşa’daki görüşmeleri sırasında savunma ve güvenlik alanında şu önemli işbirliği adımlarını kararlaştırdı. Enerji konusundaki hedefler belirlendi ve bundan sonra atılacak adımlar kararlaştırıldı. Güvenlik alanında işbirliği ve karşılıklı ziyaretlerde bulunulması konusunda mutabakata varıldı. İsrail ve Filistin liderlerinin ayrı ayrı Avrupa Konseyi’ne gitmesiyle ilgili atılacak adımlar kararlaştırıldı. Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail Dışişleri bakanları, zirve toplantısının hazırlık görüşmeleri için Eylül New York’ta bir araya gelecek. İki ülkenin Yunanistan’la birlikte var olan üçlü işbirliğine İtalya’nın da katılması perspektifi var.”

‘DÜŞMANLAR ORTAK, HEDEFLER ORTAK’
Savunma Bakanı Hristos Fokaidis’in 2-4 Ağustos’ta İsrail’i ziyaret edecek olması iki ülkenin savunma alanındaki işbirliğine verdiği önemi gösteriyor. Edindiğimiz bilgilere göre iki ülkenin işbirliği gerek enerji tesisleri gerekse bölgenin güvenlik meseleleri ve özellikle terör tehditlerinin göğüslenmesiyle ilgilidir. Netanyahu-Anastasiadis görüşmesinde, iki ülkenin ortak düşmanları ve ortak istekleri olduğuna işaret edildi. Görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında Anastasiadis ‘ülkelerimize yönelik yoğun asimetrik tehditlere karşı milli kabiliyetlerimizi işbirliği ile geliştirme yöntemlerini görüştük’ dedi. Netanyahu ise ‘Bizi en fazla ilgilendiren şey terörizmdir’ dedi ve özellikle İran ile aralarında Avrupa’nın da bulunduğu 30’dan fazla ülkeye yayılan terör ağına sahip Hizbullah örgütüne değindi. Netanyahu İsrail’in IŞİD tehlikesini göğüslemeye yardım ve savunmasını takviye taahhüdünü de dile getirdi.

Netanyahu-Anastasiadis görüşmelerinin odak noktalarından biri olan enerji konusunda da sonuçlara varıldı ve bundan sonra atılacak adımlar belirlendi. Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, iki ülke MEB’lerindeki yataklardan müşterek istifade konusunu tamamlamak üzere gelecek Eylül ayında İsrail’e gidecek. Yine, doğal gaz yataklarının değerlendirilmesiyle ilgili kararlar alınacak. Anastaiadis basın toplantısı sırasında ‘iki ülkenin enerji işbirliğini ileri götürme yöntemlerini, East Med boru hattı ve muhtemelen Eurasia Interconnector olanakları gibi bölgesel perspektiflerimizi ele aldık’ derken, Netanyahu da heyetler arası görüşme sırasında bölgede elektrik enerjisi üretilmesi ve Avrupa’ya verilmesi konusunu gündeme getirdi.

RUM-YUNAN-İSRAİL İŞBİRLİĞİNE İTALYA DA KATILIYOR
İtalya’nın, Kıbrıs-Yunanistan-İsrail üçlü işbirliğine katılma iradesine sahip olmasının yarattığı yeni perspektifler de dünkü görüşmede masaya yatırıldı, üçlü işbirliğinin İtalya’nın da katılımıyla genişletilmesi yönünde adımlar atılması gerektiği ortak kararına varıldı. Anastaiadis, İtalya Başbakanı Matteo Renzi’nin, üç ülkenin (Rum-Yunan-İsrail) hedefleriyle aynı istikametteki son faaliyetlerini, Avrupa Birliği’nin ilgisini artırmaya katkı koyacağı gerekçesiyle kutladı. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’la önceki gün yaptığı telefon görüşmesinde üçlü işbirliği konusunu ele aldığını söyleyen Anastasiadis ‘Sayın Çipras bu işbirliğimizi, ülkelerimizin ve tabii bölgenin karşılıklı çıkarları yönünde daha da geliştirmeye hazır olduğunu söyledi’ dedi. Anastasiadis sözlerini ‘Üçlü işbirliğimiz bölgedeki herhangi bir ülkenin aleyhine değil’ diyerek tamamladı.”

Simerini “Enerji Tahrikleri Asimetrik... Anastasiadis-Netanyahu Bölgedeki Tehlikeleri Görüştü... İsrail başbakanı Doğal Gazın Derhal Çıkartılmasını İstiyor” başlıklı manşet haberinde “fazla söz edilmese bile Kıbrıs ve İsrail hükümetlerini güvenlik konusunun meşgul ettiği ortadadır. Netanyahu’ya Ulusal Güvenlik Danışmanı Yossi Kohen’in eşlik etmesi tesadüf değildir” vurgusunu yaptı, şu noktaları öne çıkardı:

“Anastasiadis’in dünkü basın toplantısında söylediklerinden, iki ülke arasındaki asimetrik tehditler ve terör konulardaki koordinasyonun takviyesi için gruplar da oluşturulduğu anlaşıldı. Netanyahu da doğal gazın derhal çıkarılması arzusunu dile getirdi ve Lefkoşa’ya, doğal gazın süratle piyasalara ulaştırılması için eşgüdüm çağrısı yaptı. Doğal gazı İsrail ve Kıbrıs toplumlarını geliştirecek ‘gökten değil denizden gelen kudret helvası’ olarak niteledi.

Hükümet kaynaklarının gazetemize söylediğine göre Kıbrıs ile İsrail arasındaki diyalog gerek doğal gaz gerekse -detay vermekten kaçındıkları- çok önemli konularda devam edecek. Yine, Kıbrıs-İsrail-Yunanistan üçlü görüşmesinin çok yakında yapılmasının beklendiği ancak Mısır ve Ürdün’ün de katılımıyla genişletilmesinin beklenmediği öğrenildi. Bu üçlü görüşmeden sonra AB, Ürdün ve Mısır’ın da katılımıyla çok uluslu bir toplantı yapılması ihtimali de göz ardı edilmiyor.”

RUM POLİSİ HAREKAT MERKEZİ AN BE AN İZLEDİ
Politis Netanyahu-Anastasiadis görüşmesi ve sonrasında yapılan açıklamaları “Enerji ve Güvenlikte Adımlar Atılıyor... Kıbrıs Rol Ediniyor” başlığıyla aktardı ve Rum polisinin aldığı güvenlik önlemlerine vurgu yaptı.

Habere göre Rum polisi harekat merkezi, ülkeye ayak basması itibarıyla Netanyahu ve heyetinin her hareketini kameralı araçlar ve uydu yardımıyla görüntülü takip etti. Bu uygulamanın ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Mısır Cumhurbaşkanı Fatah Al sisi’nin ziyareti sırasında da yaptığına işaret edildi.

Alithia’nın “Kıbrıs’la İsrail Deniz Zenginliğini Birlikte Çıkaracak” başlıklı haberine göre Anastasiadis ve Netanyahu, Güney Kıbrıs ve İsrail’in doğal gazın çıkarılması, piyasalara verilmesi vb. bütün aşamalarda hidrokarbondan ortaklaşa yararlanacağını ilan etti. Gazete Netanyahu’nun “iki ülke doğal gazı birlikte çok daha kolay çıkartabilir ve piyasalara çok daha iyi sağlayabilir” sözüne vurgu yaptı.

Haravgi haberi “Anastasiadis-Netanyahu Lefkoşa’da Görüştü... Enerji Meselelerinde İşbirliği ve Koordinasyon” başlığı altında özetledi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.