EĞİTİM - 11 Ocak 2017 Çarşamba 09:19

Nöroloji alanında “Yılın Makalesi Ödülü” YDÜ’ye verildi

A
A
A
Nöroloji alanında “Yılın Makalesi Ödülü” YDÜ’ye verildi

Türk Nöroloji Dergisi’nin her yıl geleneksel olarak verdiği yılın makalesi ödüllerinde 2016 yılı “Yılın Makalesi Ödülü” Yakın Doğu Üniversitesi’ne verildi.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Türk Nöroloji Derneğinin yayın organı olan ve SCOPUS, DOAJ, Index-Copernicus, Embase, EBSCO Research, Türkiye Atıf Dizni gibi indekslerde taranan ‘Turkish Journal of Neuorology’ dergisinin 2015 yılı içerisinde yayınlanan makalelerden seçerek verdiği yılın makalesi ödülünde birinciliği bu sene, Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalından Doç. Dr. Ferhat Harman ve Nöroloji Anabilim Dalından Yrd. Doç. Dr. Senem Mut’un yazdığı ‘Deneysel spinal kord yaralanmasında vitamin D3’ün motor fonksiyonlar üzerine olan iyileştirici etkisi’ adlı makale kazandı.

D3 Vitamininin Nörolojik Fonksiyonlarda İyileştirici Etkisi…
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalından Doç. Dr. Ferhat Harman ve Nöroloji Anabilim Dalından Yrd. Doç. Dr. Senem Mut tarafından yazılan ve ödül alan makalede, deneysel spinal kord yaralanmasında Vitamin D3’ün motor fonksiyonlar üzerine olan iyileştirici etkisi irdelendi.
 Spinal kord yaralanması, toplumda sık görülmesi, fiziksel, psiko-sosyal ve ekonomik açıdan oluşturduğu hasarın büyüklüğü ve evrensel kabul edilmiş bir tedavi protokolünün düzenlenememiş olması nedeniyle çok önemli bir rahatsızlıktır. Geliştirilmeye çalışılan etkin tedavi yöntemleri, travma sonrası gelişen olayların iyi anlaşılması gerekliliğini ortaya koyuyor.
 İlk yaralanmadan sonra omurilikte, erken dönemde oksijen yetmezliği meydana gelmekte ve buna bağlı ikincil hasar gelişmektedir. İkincil hasarda, tetiklenen olaylar zinciri, sinir hücrelerinin ölümüne ve omurilikteki hasarın artmasına neden olmaktadır. Günümüzde yapılan çalışmaların bir kısmı ikincil hasarı önlemeye yöneliktir. Denenen birçok ilaca rağmen omurilik yaralanmasında etkili bir tedavi yöntemi halen bulunamamıştır. Yapılan deneysel çalışmada oluşan ikincil hasarı azaltmaya yönelik bir çalışma planlandı.

Omurilik Yaralanmalarında D3 Vitamini Önem Taşıyor...
 Daha önce yapılan çalışmalarda vitamin D3’ün immün sistem ve beyin fonksiyonlarını da düzenlediğine yönelik bilimsel kanıtlar elde edildi. Bu bulgulardan yola çıkarak bu çalışmada deneysel omurilik yaralanmasında vitamin D3’ün nörolojik fonksiyonlara olan iyileştirici etkisi incelenmiştir. Çalışmamız sonucunda Vit D3’ün omurilik yaralanması modelinde klinik olarak nörolojik fonksiyonlarda iyileşme sağladığı gösterildi
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.