SAĞLIK - 08 Mart 2013 Cuma 13:20

Nörolojik hastalıklarda kadınlar daha avantajlı

A
A
A
Nörolojik hastalıklarda kadınlar daha avantajlı

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek İnce Günal, “Kadınlar nörolojik hastalıklarda erkeklere göre migren, MS ve Alzheimer hastalıklarında dezavantajlı. Parkinson, inme ve ALS hastalıklarında erkeklere oranla avantajlı” dedi.

NİHAL IŞIK

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadın ve erkeklerde görülen bazı cinsiyet farkına dayanan hastalıklardan bahseden Viva Beyin ve Kalp Sağlığı’ndan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek İnce Günal, “Kadınların dezavantajlı olduğu hastalıklar migren, MS, Alzheimer. Avantajlı olduğu hastalıklar Parkinson, inme ve ALS. Neden diye sorulduğunda bunların hormonların etkisiyle olduğunu biliyoruz. Çünkü riskler menopozdan sonra azalıyor.

Multipl Skleroz (MS) yine kadınların risk altında olduğu bir grup hastalık. Ama MS’in kadınlarda daha iyi seyretmesi bir avantaj olarak söyleyebiliriz. Kadınlar açısından bir diğer risk grubu da Alzheimer hastalığı. Bunama ile giden hastalıkların yüzde 85’ini tutan grup Alzheimer hastalığı, ileri yaş grubunda ortaya çıkan, unutkanlıklar ve davranış sorunlarıyla giden ve ilerleyici bir tablo. Araştırmalar kadınların Alzheimer hastalığına kadınların çok yakalanması ile ilgili kesin bilgiler vermiyor ama tanımlanan hasta kadın” ifadelerini kullandı.

AİLE HİKAYESİ DE ÖNEMLİ
Kadın olmanın avantaj sağladığı bazı nörolojik hastalıklar olduğunu ve bunların başında inme yani felçlerin geldiğini dile getiren Prof. Dr. Günal, “Özellikle genç kadınlar ve 85 yaşındaki üzerindeki kadınlara bakıldığında erkeklere oranla inmeye yakalanma riskleri çok düşük. Bu durumun içinde cinsiyet farkının yanı sıra, genetik faktörler ve aile hikayesi de önemli. Parkinson hastalığı da kadınlarda daha az görülüyor. Başka bir avantajlı hastalıkta motor nöron dediğimiz ilerleyici, nefes zorluğuyla hastayı kaybettiğimiz, kasları ve sinir sistemini tutan bir hastalık” dedi.

AŞIRI TİTİZ OLANLAR RİSK ALTINDA
Kadınların avantajlı olduğu nörolojik hastalıklardan biri olan Parkinson hastalığında her 3 erkek Parkinson hastasına 2 kadının denk geldiği yönünde bilgi veren Prof. Dr. Günal, “Yani erkekler kadınlara göre 1,5 kat daha yüksek risk taşıyor. Yine çalışmalardan öğrendiğimiz bazı kişilik özellikleri Parkinson hastalığına yakalanmayı hızlandırıyor. Düzenli, aşırı titiz, obsesif, aşırı takıntılı, kişilik özelliği olan kişiler Parkinson hastalığında daha riskli grup. Ek olarak belli miktarda çay ve kahve tüketenlerin de daha az risk altında olduğu yönünde. Tüm bunların ışığı altında daha kendine vakit ayıran, sağlıklı beslenen, düzenli egzersiz yapan gruplar da ilerleyici nörolojik hastalıklar daha az görülüyor” şeklinde konuştu.

ERKAN TANI, ETKİN TEDAVİ SAĞLAR
Nörolojik hastalıklarda değiştirilemeyen bazı risk faktörleri olduğunun altını çizen Prof. Dr. Günal, “Bunlar kadın ya da erkek olmamız ama bunun yanında aile mirası önemli. Ailesinde hastalık öyküsü olanlar varsa bazı önlemler alınması lazım. Yaşam tarzımızı ona göre düzenleyip, risk faktörlerinden korunmamız lazım. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve risk faktörü dediğimiz kolesterol yüksekliği gibi faktörlerin hekim kontrolünde azaltılması ve ilaçlarla tedavi edilmesi gerekir. Erken tanı etkin tedaviyi getireceği için farkındalık çok önemli” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.