EĞİTİM - 25 Aralık 2007 Salı 19:37

Okul kantini denetiminden trajik sonuçlar

A
A
A
Okul kantini denetiminden trajik sonuçlar

Mamak Belediyesi zabıta ekipleri okul kantinlerini denetlendi. Denetimlere katılan Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, "Okul kantinleri öğrencilerin sağlığı için tehlike saçıyor" dedi.

Tüketici Hakları Derneği, Türkiye genelinde birçok okulda yaptığı araştırmada çocukların sağlıksız beslendiğini belirleyerek, yetkilileri bir an önce tedbir almaya çağırdı. Derneğin konuya ilişkin raporunda, velilerden gelen şikayetler üzerine 40 il ve ilçedeki 300 dolayında ilköğretim okulu ve lisede yapılan araştırmada öğrencilerin sağlığı açısından risk ve tehlike oluşturabilecek cips, gofret, kek, şekerleme, çikolata, sucuklu salamlı tost gibi yiyecek ve içeceklerin satıldığı ve kantin ve kafeteryaların yeterince denetlenmediği vurgulandı.

Tıp fakülteleri ve TÜBİTAK gibi bilim kuruluşlarının da konuya ilişkin aynı görüşü paylaştığını belirten Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, bu nedenle obezite, hipertansiyon, diyabet, koroner arter hastalığı, osteohporoz, alerji ve kansere yakalanma riskinin çocuklar arasında hızla yaygınlaştığını söyledi. Çocukların yanlış beslenmeye reklam yoluyla özendirilmesini de eleştiren Çakar, "Özellikle riskli gıdalarla ilgili özendirici reklamlarla bu
gıda reklamlarında çocukların oynatılması yasaklanmalıdır. Konuyla ilgili olarak Milli Eğitim, Tarım ve Köyişleri, Sağlık, Sanayi ve Ticaret Bakanlıkları ile RTÜK'ü acilen göreve çağırıyoruz" dedi.

Mamak Belediyesi zabıta ekiplerinin okul denetimine iştirak eden Turhan Çakar, kantin görevlileri ve öğrencilerle satışı yapılan gıdalardaki riskleri konuştu. Denetime gidilen Abidinpaşa Lisesi'nde okul görevlisi çekimi engellemek isterken, kantin görevlisinin açıklamaları ürkütücü gerçeği bir kez daha göz önüne serdi. Fritözde bekleyen yağın ne sürede değiştirildiği sorusuna kantinci, "Normalinde bazen iyi yağ geçmiyor elimize, haftada bir kere cuma günleri akşam değiştiriyorum. Pazartesi kullanmaya başlıyoruz" yanıtını verdi. Elindeki sağlıklı gıda listesini kantinciye okuyan Turhan Çakar'ın aldığı cevap çoğunlukla, "Burada yok" oldu. Çekimleri engellemek isteyen okul yöneticileri de öğrencilerle röportaj yapılmasına izin vermeyerek, "Burası resmi bir kurum, izin almak gerekir. Görüntü alıyorsunuz, ama belediyenin ekibi gibi girdiniz denetlediniz. Gerisi haddi aşıyor" dedi.

Sonraki denetlemenin yapıldığı Demirlibahçe İlköğretim Okulu'nda ise öğrenciler temizlikten yakındı. Öğrenciler, "Ben memnun değilim. Genellikle pis ve kirli. Kantin hiç temiz değil" dedi. Kantinden hazır meyve suyu alan bir kız öğrenciye yaklaşan Tüketici Hakları Derneği Başkanı Çakar, "Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmenin daha yararlı olacağını söylemediler mi?" diyerek ona taze meyvenin yararlarını hatırlattı. Öğrencilerden biri de, "Fare gördüm geçen sene. Ondan beri hiçbir şey almıyorum. Evden beslenme getiriyorum" diye konuştu.

Denetim ekibindeki doktor, hamburger kızartma makinesindeki pasları işaret ederek, ıslak bezle temizlik yapılmamasını tavsiye etti. Turhan Çakar'ı teselli eden tek görüntü ayva yiyen küçük çocuk oldu. Onu okşayarak, "Görüyor musunuz çocuklar, hep böyle meyve yiyin" diyerek okuldan ayrıldı.

ANKARA-İHA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana F-16’lar, pilotların kumandasında vatanı koruyor Adana’da 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığında bulunan ve "Savaşan Şahin" olarak anılan F-16 savaş uçakları, görevli pilotların kumandasında vatanı korurken dosta güven, düşmana korku salıyor. Hava Pilot Binbaşı, "Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" dedi. Çok amaçlı, tek jet motorlu savaş uçağı olarak tanımlanan Türk Hava Kuvvetleri bünyesindeki F-16, "Fighting Falcon", diğer adıyla "Savaşan Şahin", Türkiye’nin gökyüzündeki vurucu güçlerinden sadece bir tanesi. Terörle mücadelede etkin şekilde görev alan F-16’lar, 7 yılı aşkın zorlu eğitim süreci ile psikolojik ve fiziksel testleri başarıyla tamamlayan savaş pilotlarının da kumandasında göklere yükseliyor. F-16 savaş uçakları dosta güven, düşmana ise korku salıyor. 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı, kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı. Adana 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı 152’nci Jet Filo Komutanlığında görev yapan Hava Pilot Binbaşı, 17 yaşında Hava Harp Okulunda başlayıp F-16 sandalyesine uzanan hikayesini İHA’ya anlattı. "Farkında olmadığım savaş pilotluğu kanıma karıştı" 2002 Dünya Kupası’nda 3. olup ülkemizi gururlandıran A Milli Futbol Takımın uçağına, Türkiye’ye dönüşünde F-16’ların eşlik etmesi üzerine televizyonda bu anları izleyen ve pilot olmaya karar veren Hava Pilot Binbaşı, "Pilot olmak bir noktadan sonra çoğu gencin olduğu gibi benim de hayalim olmaya başladı. Ben lise son öğrencisiyken A Milli Futbol Takımımız dünya 3.’sü oldu. Onlar ülkemize gelirken 2 tane F-16 uçağı, onları havada karşıladı. Bu beni çok etkiledi. Daha önce açıkçası farkında olmadığım savaş pilotluğunun kanıma karışmasını sağladı. Bu vesileyle Hava Harp Okulu seçme aşamalarına katıldım. Ben de bir asker çocuğuyum. İlk seçildiğimde çok mutlu oldum. Ben ailenin tek çocuğuyum, bu nedenle annemin çekinceleri vardı. Fakat ben sahip olmadığım kardeşlerimi Hava Harp Okulunda kazandım" diye konuştu. "Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev" Türk hava sahasını korumanın çok ciddi bir görev olduğunu anlatan Hava Pilot Binbaşı, "Bu meslek çok farklı bir duygu. Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev. Bilginin güç olduğu ama aynı zamanda da fiziksel ve mental olarak güçlü olmanız gereken bir meslek. Bunu, uçacağınız her gün sağlamanız gerekiyor. Savaş pilotluğu tamamen disiplin işi. Sabah uyandıktan gece yatana kadar günlük rutinlerin dışına çıkmamaya çalışıyoruz. Genel brifing ile başlayan mesaimiz daha sonra lider brifingi, uçuş ve dönüş brifingi ile devam ediyor. Sağlığımıza, beslenmemize ve uykumuza çok dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor" Savaş pilotluğunun ciddi disiplin, çalışma ve fedakarlık gerektirdiğine işaret eden Hava Pilot Binbaşı, "Bizim eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor. İlk olarak MSÜ Hava Harp Okulunda mühendislik diploması alıyoruz. MSÜ Hava Harp Okulunda İngilizce dil eğitimine çok önem verilir ve bir havacı için İngilizce çok önemlidir. MSÜ Hava Harp Okulundan mezun olan herkes, pilot olmuyor. Belirli sınavları geçenler pilot adayı oluyor. Daha sonra uçaklarda eğitim alıyorlar ve bu eğitimleri tamamlayanlar Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki uçaklara pilot oluyor. Harbe hazırlığın devamı olarak nitelendirilen birlik içi eğitimler, meslek hayatımız boyunca devam etmektedir. Farklı silahların eğitimleri filolardaki öğretmen pilotlarımız tarafından pilotlara veriliyor" dedi. "Hem dersler hem de İngilizce çok önemli" Hava Pilot Binbaşı, pilot olma hayali kuran gençler için de şu tavsiyelerde bulundu: "Havacılık dünyada sürekli büyüyen bir sektör ve pilot açığı her zaman oluyor. Çok cazip bir kariyer planı. Öncelikle İngilizce havacılık dili olduğu için çok önemli. Bunun yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi sınavlarında Hava Harp Okulu en yüksek puanlarla öğrenci kabul eden bir bölüm. Bu nedenle derslere çalışmak şart. Bunun dışında sporcu kişiliğe sahip olmalı, sporu hayatınızın rutini haline getirmelisiniz. Ayrıca sosyal bir kişiliğe sahip olmak çok önemli." "MSÜ Hava Harp Okulu göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" Türkiye’deki savunma sanayinin her geçen gün geliştiğini ve kendi uçaklarımızın envantere girmesiyle çok gururlandıklarını vurgulayan Hava Pilot Binbaşı, "Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ’İstikbal Göklerdedir.’ Bu söz o kadar çağın ötesinde bir söz ki kendisini sürekli yeniliyor. Günümüzde artık Türk havacılığı kendi uçaklarını yapar hale geldi. Umuyorum ki çok kısa zamanda operasyonel anlamda da kullanacak. Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. Türkiye artık uzaya çıkarak insanlı uzay misyonunun parçası haline geldi. Bu demektir ki artık MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacaktır" ifadelerini kullanarak tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutladı.