Soner Halisdemir, Niğde'de yerel yayın yapan bir televizyonda katıldığı programda 15 Temmuz hain darbe girişiminin seyrini değiştiren kahraman Ömer Halisdemir ile ilgili bilinmeyenleri anlattı.
Soner Halisdemir, 15 Temmuz gecesi ailecek İstanbul’da olduklarını belirterek: “Darbe oluyor diye söylendiğinde ben eyvah ülke olarak 50 yıl geriye gittik dedim. Daha sonra baktık ki durum farklı görünüyor. Tankların meydana çıktığını gördük. Ağabeyim asker olduğu için aklıma hemen o geldi. Normalde biz ağabeyimi direk arayamıyorduk. Ağabeyimin ne durumda olduğunu bilmediğim için önce yengemi aradım. Yengeme sordum ağabeyimin durumu ne, nerede diye sorduğumda 'şimdi telefonla görüştüm nefes nefeseydi. Bize bir şey yok Hatice'dediğini söyledi.
Yengem ile konuştuktan 10 dakika sonra aradım. Nefes nefese bir sesi vardı yürüyordu. O akşam ağabeyimin hiçbir olaydan haberi yok. Zekai Aksakallı da düğüne gidiyor. Ağabeyim olağan üstü bir durum olduğunu görüyor. Olayları çözmeye çalışıyor o zaman da yürürken biz aramışız. Benimle de uzun konuşmadı telefon kapandı yada kendi kapattı. Aradığımda direk Soner diye ismimi söyledi. 'Ağabey ne oluyor?' dedim. İstanbul’da asker polis çatışıyor dedim. Allah Allah dedi o şaşkınlıkla o zaman telefon kapandı. Bir daha görüşemedik ne zaman haberini aldık. Ertesi gün saat 16:00'da ailecek aynı anda haberini aldık” dedi.
Soner Halisdemir, “O gün ağabeyim 6-7 gibi babamla görüşüyor. Pazar günüde evinin temelini atmaya gelecekti. Babamdan da kurban ayarlamasını söyledi. Evinin temeli için. Komutanından da Cumartesi-Pazar günü için izin aldı. Cuma günü ağabeyim tuttuğu nöbet aslında kendi nöbeti değildi. Hatta arkadaşları 'sen köye gideceksin nöbetini paraf yapalım' demiş. Ağabeyim o zaman 'hayır' demiş 'nöbet benim nöbetim bana yazılmış. Ben çıkar nöbetimi tutar köye işlerime giderim' cevabını vermiş” diye konuştu.
Soner Halisdemir, “Zekai Paşa ile çok konuştum. Ömer ağabeyim ilk vatani görevini askerliğini yaptığında bir tuzaklamada üstün bir başarı gösteriyor. O zaman operasyonda gösterdiği başarıda Zeki Aksakallı da o zaman Üsteğmen rütbesiyle operasyona destek veriyorlar. Zekai paşa operasyon bittikten sonra helikopterde soruyor 'askerliğe devam edecek misin?' diye ağabeyim Ömer de, 'Evet komutanım çok istiyorum' diyor. Aksakalı Paşa da, 'Eğer sınavlara gireceksen bizim birliğe gel' diyor. Paşa ile hayatları böyle başlıyor" dedi.
Zekai Aksakallı ile Ömer Halisdemir arasında komutan-asker ilişkisinden ziyade baba-evlat ilişkisi olduğunun altını çizen Soner Halisdemir, "Ağabeyim askerden geldikten 5 ay sonra uzmanlık sınavlarına giriyor. Polislik sınavlarına giriyor ikisini de kazanıyor. Uzmanlığı tercih ediyor. Sonra özel kuvvetlere. Özel kuvvetlere de ilk karşılayan komutan Zekai Aksakallı” dedi.
“O gece sadece görevi sadece Semih Terzi’ydi" diyen Soner Halisdemir, "Sadece beylik tabancası vardı. Uzun namlulu silah yoktu. 28 kişilik gelen grubun içerisinde iki kere hayatını kurtardığı öğrencisi de vardı. Keskin nişancı. Ağabeyime ilk kurşunu sıkan o. Ağabeyim karşılarına çıktığında Hasan isminde askeri görüyor. İki helikopter iniyor birincisi bunlar. İkincisi Semih Terzi. Soruyor 'Hasan nereden?' geliyorsunuz diye ve nereden geldiklerini teyit ediyor. Hasan dediğinin eli tetikte ağabeyim kaçış yönüne doğru bekliyor. Ağabeyim Hasan'ı anlıyor ve; 'Elini tetikten çek ne olursa ol ateş etme. Komutan nerede? diyor. Hasan ismindeki asker, 'Semih Terzi ileride gidiyor karargaha girmek üzere' deyince ağabeyim komutana doğru hızlı adımlarla yürümüş. Giderken Hasan isimli askere de, 'Elini tetikten çek ne olursa olsun ateş etme' diyor. Ağabeyim 3-4 metreye kadar yaklaşıyor ve karargaya girmek üzereyken oluşan gevşeklikte Semih Terzi'yi vuruyor.
