RAMAZAN - 05 Temmuz 2015 Pazar 09:12

Oruç tutamayan yaşlı veya hastalar ne yapmalı?

A
A
A
Oruç tutamayan yaşlı veya hastalar ne yapmalı?

Oruç tutamayan yaşlı veya hastalar ne yapmalı? İşte sorunun cevabı haberimizde.

Sual: Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya hasta ne yapar?
CEVAP
Çok yaşlanıp, ölene kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta oruç tutmaz. Fakir değilse tutamadığı gün kadar fidye verir. Bir hadis-i şerifte,(Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta, fidye verir) buyuruluyor. (Nesaî)

Yaşlı olup oruç tutamayan ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, fakir değilse her günün orucu için fidye verir. Fakir ise fidye vermez, dua eder. Fidye olarak, her gün için bir fitre miktarı un verilir. Bir fitre miktarı un 1750 gramdır. Bir aylık oruç için 53 kg un vermek kâfidir. Yahut bunun kıymeti kadar altın, tutulamayan bir aylık orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın başında veya sonunda verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen hasta, tutamadığı oruçlarını kaza eder. (Nehr-ül-fâık)

Hastalık, yaşlılık gibi bir özürden dolayı ramazan orucunu tutamayan zenginin, bu durumu ölünceye kadar devam etse, fakirlere yemek verilmesini vasiyet eder. Velisi de, onun tutamadığı her oruç için, fakire fidye verir. (Bedâyi)

Sual: Oruç tutamayan hasta fidyeyi ne zaman verir?
CEVAP
Ramazan ayı içinde veya bayramdan sonra da verebilir.

Bedenin zekâtı
Sual: Hasta olan oruç tutmaz mı?
CEVAP
Orucun birçok hastalığa faydalı olduğu açıklanmıştır. Hadis-i şerifte,(Her şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur) buyuruldu. (Beyhekî)

Oruç tutan vücudunu hastalıklardan korur. Bir hadis-i şerifte, (Sıhhate kavuşmak için oruç tutun!) buyuruldu. (Taberanî)

Oruca mâni olan hastalık çok azdır. Sâlih bir doktora sormadan, böyle bir doktor, (Senin oruç tutmaman gerekir) demedikçe veya orucun zarar verdiğini kendi tecrübesiyle anlamadıkça, orucu kazaya bırakmamalı! Salih olmayan doktorun sözüyle hareket edilmez. İlaç kullanan hastalar da, doktorun tavsiyesine uygun olarak ilaçların dozunu sahur ve iftara göre ayarlayarak oruçlarını tutabilirler.

Şeker hastası ve emzikli kadın

Sual: Şeker hastası ve hamile ve emzikli kadın oruç tutmayabilir mi?
CEVAP
Şeker hastalığı çeşitlidir. Salih bir doktor, oruç tutamaz demişse tutmaz, fidye verir. Hamile veya emzikli kadın, zayıf olursa oruç tutmayıp, iyi olunca kaza eder.

Bir kimse, oruç tutunca sağlığına zarar verip vermeyeceğini bilemeyebilir, çünkü oruç tutabilirim der, oruç tutar ve hastalığı artabilir. Tersine ben oruç tutamam der, hâlbuki oruç tutması ona iyi gelebilir. Bunun için hasta olanın, oruç tutacaksa da, tutmayacaksa da, salih bir doktora sorup onun tavsiyesine göre hareket etmesi gerekir. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Hasta, çocuğuna zarar gelmesinden korkan hamile kadın, oruca gücü yetmeyen ihtiyar, oruç tutarsa öleceğinden korkan çok zayıf kimse oruç tutmaz.) [Deylemi]

(Gebe ve emzikli kadına veya çocuğuna zarar gelecekse, oruç tutmaz.) [Buhari]

(Allahü teâlâ, gebe ve emzikli kadına oruç tutmamak için ruhsat vermiştir.) [Ebu Davud, Tirmizi, Nesai]

Sual: Hamile kadın, “Ramazanda oruç tutmamak haram olur” diyerek oruç tutuyor, kendini ve doğacak çocuğunu riske sokuyor. Riske sokması uygun mu?
CEVAP
Müslüman, salih ve uzman bir doktor, oruç tutma derse onun sözüne uyulur, kâfir veya fâsık bir doktorun sözü ile oruç bozulmaz.

Sual: Teyzemin böbreğinde taş olduğu için doktor devamlı su içmesi gerektiğini söylemiş. Eğer fidye vermesi gerekiyorsa ne kadar ve ne vermeli? Bu fidyeyi bana vermesi uygun olur mu?
CEVAP
Oruç tutamayacak kadar hasta ise 30 günlük Ramazan için 53 kg un verir. Yahut değerini altın olarak verir. Siz fakirseniz size de verebilir.

Sual: Kalb rahatsızlığım var. Normalde oruç tutabiliyorum. Kalb krizinden endişe ediyorum. Fidye verip, oruç tutmasam olur mu?
CEVAP
Oruç tutabilenin fidye vermesi caiz olmaz. Kalb hastalığında, göğüs üzerine nitroderm ihtiva eden bir ilaç [TTN] konur. Bu deriden içeriye emilir. Sağlam deriden içeri girdiği için orucu bozmaz. Kriz gelirse ağızdan alınan ilaçlar alınarak oruç bozulur. Yani tutabildiğiniz kadar oruç tutmalısınız.

Sual: Ramazanda rahatsızlık sebebiyle tutamadığım 10 günlük orucu kaza ederken, peş peşe mi tutmam gerekir?
CEVAP
Peş peşe tutmanız gerekmez, fırsat buldukça tutarsınız.

Sual: Düzenli olarak iğne kullanması gereken hasta, tutamadığı bu Ramazan oruçlarını nasıl ödemesi gerekir?
CEVAP
Bir aylık 53 kg un verir, yahut değeri kadar altın. Hasta zengin değilse bunu da vermez, dua eder.

Sual: Babam rahatsızlığı sebebiyle son iki yıla ait Ramazan-ı şerif orucunu tutamadı. Halen oruç tutamayacak durumda. Yaşı ilerlemiş olduğundan tekrar sıhhatine kavuşması şu an zor gözüküyor. Dinen zengindir. Ne yapması gerekir?
CEVAP
Oruç fidyesi verir, fakat iyi olduğu zaman, yine oruç tutması gerekir. Bir aylık oruç için 53 kg un vermesi gerekir, bir veya birkaç fakire verir.

Sual: Bir hasta, ilaç alarak orucunu bozsa, kefaret gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez. Çünkü dinimizin bildirdiği bir özürle, yani zaruretle oruç bozulunca yalnız kaza gerekir. Fakat basit bir şey için oruç bozulursa kefaret de gerekir.

Sual: Depresyon halinden şuursuz olarak oruç bozunca kefaret gerekir mi?
CEVAP
İmsak vaktinden sonra, ezan okunurken, ne yaptığınızı bilmeden orucu bozmuşsanız kaza gerekir. Eğer orucu bozduğunu biliyorsanız, kefaret gerekir. Anlattığınız depresyon halinden sanki şuursuz olarak bozduğunuz anlaşılmaktadır. Şuursuz bozulunca da kaza gerekir.

Sual: Morfinle dişini çektirdikten sonra, “orucum bozuldu” diye yiyip içene kefaret mi gerekir?
CEVAP
Kefaret gerekmez, kaza gerekir. Bir hastalık sebebiyle de iğne yapılınca oruç bozulur ve kaza lazım gelir. Oruç bozulduktan sonra yiyip içmek, kefaret gerektirmez.

Sual: Ramazanda oruç tutarken ağır hastalanan kimseye su vermek caiz midir?
CEVAP
Caizdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Oruçlu iken vefat edene, kıyamete kadar oruç tutmuş gibi sevap yazılır.) [Deylemi]
Ramazan-ı şerif haricinde ölüm halindeki oruçlu hastalara, su vermek müstehaptır.

Sual: Bacağına ameliyatla protez takılan bir hastanın Ramazan ayı içerisinde göründüğü kadarı ile bir ağrısı ve sızısı olmadığı takdirde namaz kılıp oruç tutmasına engel teşkil eder mi?
CEVAP
Teşkil etmez. Ayakta kılamazsa oturarak kılar.

Sual: Ölüm hastası oruçlu kimseye zemzem vermek lazım mı?
CEVAP
Oruçlu ölmesi evladır.

Oruca dayanamayan

Sual: Açlığa veya susuzluğa dayanamadığı için kaza orucunu bozmak günah olur mu?
CEVAP
Gerçekten dayanamadığı için bozarsa günah olmaz.

Aldığı fidyeyi başkasına vermek
Sual: Bir fakir, aldığı oruç fidyelerini başka fakire verebilir mi?
CEVAP
Evet, verebilir.

Fidyesi verilen oruç

Sual: Ramazanda oruç tutamayan hasta, iyileşince kaza edecek olsa, yine de kaza ettiği oruçların fidyesini vermesi gerekir mi?
CEVAP
Hayır, kaza edecek olan, fidye vermez. Fidye verse de, iyileşince kaza etmesi gerekir.

Sual: Midesi tamamen alınan kimse, oruç tutabilir mi?
CEVAP
Doktorlar, oruç tutmasının sakıncası olmadığını söylüyorlar.

Kaynak: dinimizislam.com

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.