GÜNDEM - 02 Eylül 2022 Cuma 15:07

OSB'lerde okul öncesi eğitim için işbirliği protokolü imzalandı

A
A
A
OSB'lerde okul öncesi eğitim için işbirliği protokolü imzalandı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında “Organize Sanayi Bölgeleri Okul Öncesi Eğitim Kurumu İş Birliği Protokolü” imzalandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, proje çerçevesinde bir yıl içerisinde 100 Organize Sanayi Bölgesi'nde anaokullarının açılmasını hedeflediklerini belirterek, "Önümüzdeki dönemde bu sayı daha da artacak" dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Binası'nda gerçekleştirilen "Organize Sanayi Bölgeleri Okul Öncesi Eğitim Kurumu İş Birliği Protokolü” imza törenine katıldı. İmza töreni öncesinde Bakan Varank ve Bakan Özer konuşma yaptı.

OSB'lerde okul öncesi eğitim için işbirliği protokolü imzalandı

“'Aradığım elemanı bulamıyorum lafı' artık tarih olacak”

Bu proje ile ara eleman eksikliğinin giderildiğini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Mesleki eğitim merkezlerini, OSB’lerle eşleştirdiğimiz proje çerçevesindeki çalışmalarımız başarılı bir şekilde devam ediyor. Öğrenciler eşleştirildikleri OSB’lerde yer alan fabrikalarda işbaşı eğitimi alarak mesleklerini bizzat sahada öğreniyorlar. Böylece ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücü çok daha hızlı ve kaliteli bir şekilde yetişmiş oluyor. Ara eleman eksikliği hangi sanayiciye dokunsanız bin ah işiteceğiniz bir sorun. İnşallah mesleki eğitim merkezlerinin katkısıyla 'aradığım elemanı bulamıyorum' lafı artık tarih olacak. Özellikle istihdamın geliştirilmesinde sanayi ve eğitim sektörleri arasındaki eş güdüm büyük önem arz ediyor. Proje çerçevesinde bir yıl içerisinde 100 organize sanayi bölgesinde anaokullarının açılmasını hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde bu sayı daha da artacak. Okulların arazi, inşaat ve teşrifat giderleri Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda OSB’ler tarafından sağlanacak. Buralarda hizmet sunacak personel ise MEB tarafından görevlendirilecek” dedi.

OSB'lerde okul öncesi eğitim için işbirliği protokolü imzalandı

“Son 20 yılda eğitimde devasa evrenselleşme oldu”

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise, “Tüm Türkiye’de OSB’ler mesleki eğitim merkezini kurduk. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler ve sektörün yoğun bir şekilde kümelendiği OSB’lerde ihtiyaç olan şey çırak, kalfa ve ustaydı. Mesleki eğitim merkezleri haftada bir gün okulda, geriye kalan 4 gün gerçek iş ortamında eğitim alınan ve Almanya’daki doğal mesleki eğitime karşılık gelen bir eğitim. Aslında bu bizim geleneğimizde olan ahi kültürünün çıraklık, kalfalık, ustalığın yüz yıllardan beri devam eden Türkiye’deki uygulamadır. Son 20 yılda eğitimde devasa evrenselleşme olduğu gibi geçmişin yapmış olduğu eğitim politika hasarları da yok edildi. 1998 yılında Türkiye’deki mesleki eğitim merkezlerinde yaklaşık 250 bin çırak-kalfa varken o meşhur katsayı uygulamasından sonra bu rakam 74 bine düştü. Sayın bakanımızla başlatmış olduğumuz o girişim ve 25 Aralık 2021 tarihinde mesleki eğitim kanunuyla yapmış olduğumuz değişiklik sonunda, dün sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı; 700 bin çırak kalfaya ulaştık. Hedefimiz yılın sonuna kadar 1 milyon gencimizi geleneksel çıraklık, kalfalık, ustalıkla buluşturmak. Bir taraftan mesleki eğitimi güçlendirirken diğer taraftan genç işsizlik oranımızı düşürmek için en önemli enstrüman olan mesleki eğitim merkezlerini arttırarak kullanmak” diye konuştu.

OSB'lerde okul öncesi eğitim için işbirliği protokolü imzalandı

“Eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamalar kaldırıldı”

Sözlerini eğitime katkılarından dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederek bitiren Bakan Özer, “Eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamalar kaldırıldı. Bugün konuşmak çok kolay ama bu ülke kendi genç kızlarının başörtüsü yasaklarından dolayı eğitime erişemediği bir ülkeydi. Kadınların üniversite kapılarında ağladıkları, eylem yaptıkları, dertlerini anlatmaya çalıştıkları bir ülkeydi. İmkanı olanların yurt dışına eğitim almak için gittikleri bir ülkeydi. Bugün kadına şiddetle, beyin göçüyle ilgili konuşanlar, o gün hiç konuşmadılar. Son 20 yılda ortaöğretimde ve yükseköğretimde kızlarımızın okullaşma oranları erkeklerinkileri geçti. Yani problem, muhafazakar kesimin zihin dünyasında değil; problem eğitimin önündeki antidemokratik uygulamaları koyanların kendi zihnindedir. Ben sayın Cumhurbaşkanımıza eğitime yapmış olduğu bu desteklerinden dolayı buradan en içten şükranlarımı arz etmek istiyorum” dedi.

Deniz Zeybek - Alper Suat Tutaşı

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Sarı serumdan ölüm olayında ilk duruşma görüldü Afyonkarahisar’da geçtiğimiz yaptırdığı sarı serum sonrası fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Mehmet Gündoğan olayında hakim karşısına çıkan doktor kendisini gerekli yasal prosedürleri yerine getirdiği şeklinde savunarak, "Yoğun bakımda hayatını kaybeden Gündoğan için gerekli tetkiklerle birlikte elimizden geleni ekibimizle birlikte yaptık" dedi. Olay, geçtiğimiz 13 Ocak 2025’te kent merkezindeki özel bir klinikte meydana geldi. İddiaya göre, mobilya sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın sahibi olan ve umre yolculuğu hazırlığı yapan 2 çocuk babası Mehmet Gündoğan, grip şikayetiyle kliniğe başvurdu. Burada Gündoğan’a herhangi bir tetkik yapılmadan sarı serum bağlandı. Ancak Gündoğan serumun bitmesine yakın nefes almakta güçlük çektiğini söyleyerek fenalaştı. Sonrasında ise Gündoğan’a iddiaya göre klinik çalışanları müdahale edemedi. Yaklaşık 10 dakika sonra Gündoğan’ın refakatçi olarak yanında götürdüğü arkadaşı Gündoğan’ın durumunu görünce 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak yardım istedi. İhbar üzerine kliniğe gelen ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesine kaldırılan Gündoğan müdahalenin ardından yoğun bakıma alındı. Ancak Gündoğan girdiği yoğun bakımdan 20 saatin sonunda yaşama tutunamayarak hayatını kaybetti. "Sözlü onayıyla tedaviye başlandı" Olayın ardından Afyonkarahisar 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmaya tutuksuz sanık doktor S.E. ile tanıklar olayda yaşamını Mehmet Gündoğan’ın ailesi ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada sanık S.E. verdiği ifadesinde Gündoğan’ın kliniğe 13 Ocak’ta grip, bademcik şikayetiyle birlikte hızlı bir şekilde iyileşmek istediği üzerine başvurduğunu ve Gündoğan’ın sözlü onayıyla tedaviye başlandığını kaydetti. "O gün penisilin kaynaklı öngörülemeyen alerjiye bağlı olarak nefes almakta güçlük çekti" İçerikleri hakkında bilgi verdiği iki serumun maktule takıldığını söyleyen S.E, hastanın o gün penisilin kaynaklı öngörülemeyen alerjiye bağlı olarak nefes almakta güçlük çekmesi üzerine 112 Acil Sağlık ekibini çağırdıklarını kaydederek, "Bir süre sonra ambulansla entübe edilerek hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda hayatını kaybeden Gündoğan için gerekli tetkiklerle birlikte elimizden geleni ekibimizle birlikte yaptık" dedi. Sanık S.E., son olarak beraatini talep etti. Duruşmada söz alan Göndoğan’ın eşi Songül Gündoğan ise özel klinikte ihmallerin olduğu gerekçe göstererek suçluların cezalandırılmasını istedi. Tanık beyanlarının alınması sonrası, mahkeme duruşmayı 3 Mart 2026’ya erteledi.
Edirne Edirne’de mera ıslah projeleri ile hayvancılığa destek Edirne’nin Keşan ve Havsa ilçelerinde hayvancılığın geliştirilmesi, mera alanlarının verimliliğinin artırılması ve üreticilerin kaba yem ihtiyacının karşılanması amacıyla yürütülen Mera Islah ve Amenajmanı Projesi kapsamında çalışmalar aralıksız devam ediyor. Keşan ilçesine bağlı Karahisar köyünde projeyle ilgili toplam 25 dönüm mera alanında ıslah çalışmaları sürdürülüyor. Geçtiğimiz yıl mera verimliliğini artırmak amacıyla ön bitki olarak yulaf ekimi yapılan alanda, bu yıl 7’li karışım mera otu ekimi gerçekleştirildi. Ekim çalışmaları, modern tarım tekniklerinden biri olan drone destekli ekim yöntemi kullanılarak yapıldı. Karahisar Köyü Muhtarı Cavit Ateş, "Geçen yıl yapılan ekipleri çok iyi verim aldık. Bu yıl da biraz daha fazla alana ekim yaparak hayvancılığa katkı yapmak için ekimi gerçekleştirdik.Bize bu imkanı sağlayan il müdürlüğümüze ve bakanlığımıza saygı sunuyoruz" dedi. Taptık köyünde suni mera alanı 600 dekara ulaşıyor Havsa ilçesine bağlı Taptık köyünde ise Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen proje çerçevesinde altılı karışım mera otu tohumu ekimi yapıldı. Bu yıl 400 dekar alanda gerçekleştirilen ekim çalışmalarıyla birlikte, daha önce ekimi tamamlanan 200 dekar alanla, köyde toplam 600 dekar suni mera alanı oluşturulmuş olacak. Mera ekim çalışmalarına; Havsa Kaymakamı Oğuzhan Aksoy, İl Tarım ve Orman Müdürü İslam Köse, İl Müdür Yardımcısı Volkan Diriker, Havsa İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ali Doğan, Havsa Ziraat Odası Başkanı Bülent Uzel, Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Şube Müdürü Metin Özkan, teknik personel ve üreticiler katıldı. Tohum ve gübre desteği Proje kapsamında Taptık köyünde yürütülen çalışmalar için 8 ton gübre, 4 ton yulaf tohumu, 2 ton altılı karışım mera otu tohumu kullanılarak toplam 600 dekarlık suni mera alanı tesis edilecek. Ekim çalışmalarının ardından yetkililer, köy kahvesinde üreticilerle bir araya gelerek vatandaşların talep ve önerilerini dinledi, karşılıklı istişarelerde bulundu. Yürütülen çalışmalarla mera alanlarının ıslah edilmesi, sürdürülebilir hayvancılığın desteklenmesi, üreticilerin kaba yem ihtiyacının karşılanması ve yem maliyetlerinin azaltılması hedefleniyor. Yetkililer, mera ıslah projelerinin Edirne genelinde artarak devam edeceğini vurguladı. (MÇ-
Muğla Datça Yat Limanı, 2025 yazında bin 699 tekneyi ağırladı Muğla’nın Datça ilçesinde bulunan yat limanı her yıl olduğu gibi bu yıl da vatandaşların duraklarından biri haline gelirken, yaz sezonu boyunca limana bin 699 tekne yanaştı. 2025 yaz sezonunda Datça Yat Limanı, yoğun deniz trafiğine sahne oldu. Yaz sezonu boyunca limana toplam bin 699 teknenin giriş ve çıkış yaptığı kaydedildi. Datça Yat Limanı’nı kullanan teknelerin büyük bölümünü yerli ve yabancı bayraklı yatlar oluşturdu. Özellikle Ege ve Akdeniz rotasında seyreden yatların Datça’yı tercih etmesi, yaz aylarında limandaki hareketliliği önemli ölçüde artırdı. Öte yandan Datça’nın deniz ulaşımına yönelik devam eden ve planlanan projelerin de yat limanına olan ilgiyi artırdığı belirtildi. Yeni Sömbeki (Simi) - Datça feribot hattına ilişkin çalışmaların sürdüğü ve sürecin Datça Kaymakamlığı tarafından yakından takip edildiği öğrenilirken, ayrıca İstanköy (Kos) - Datça feribot seferlerinin de yılbaşından sonra başlatılmasının planlandığı bildirildi. Öte yandan geçtiğimiz Kasım ayı itibarıyla Datça Liman Başkanlığı görevini devralan Cengiz Kelepçe, Datça Liman Başkanlığı’nda yenilenme hedefiyle çalışmalara başlandığını belirterek, öncelikli ihtiyaçlardan birinin hizmet binası olduğunu ifade etti. Konuya ilişkin Milli Emlak Müdürlüğü ile görüşmeler yapıldığını kaydeden Kelepçe, sürecin olumlu ilerlediğini belirterek, yeni bina çalışmasının hayata geçmesi halinde lojman planlamasının da gündemde olduğunu söyledi. Datça’nın deniz ulaşımı açısından önemli projelerin de takip edildiğini ifade eden Kelepçe, Sömbeki (Simi) ile Datça arasında planlanan feribot hattına ilişkin çalışmaların Datça Kaymakamlığı tarafından yakından izlendiğini aktardı. Ayrıca İstanköy (Kos) – Datça feribot seferlerinin de yılbaşından sonra başlamasının planlandığını belirtti. Datça’nın denizcilik potansiyelini daha da artırmak için çalışacaklarını vurgulayan Kelepçe, Datça Liman Başkanlığı’nın tekneler için daha fazla tercih edilen bir uğrak noktası haline gelmesi, özellikle büyük teknelerin bölgeye yönelmesi adına gerekli katkıyı sunmaya devam edeceklerini ifade etti.
İstanbul Acıbadem, TotalEnergies AFCON 2025’in resmi sağlık tedarikçisi oldu Acıbadem Sağlık Grubu, Afrika’nın en prestijli futbol organizasyonu olan TotalEnergies Afrika Uluslar Kupası 2025’in (AFCON 2025) resmi sağlık tedarikçisi oldu. Afrika Uluslar Kupası’nın 35.’si 21 Aralık 2025 - 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Fas’ta düzenleniyor. Toplam 24 milli takımın şampiyonluk için mücadele edeceği turnuvada karşılaşmalar, 6 şehirde yer alan 9 stadyumda oynanıyor. AFCON 2025’in dünya genelinde milyonlarca futbolseverin ilgisini çekmesi beklenirken; organizasyon sportif rekabetin yanı sıra küresel etkisiyle de öne çıkıyor. Uluslararası standartlarda sporcu sağlığı desteği Sporcu sağlığı alanındaki özellikli hizmetleriyle tanınan ve Türkiye’nin ilk ve tek FIFA akreditasyona sahip Sporcu Sağlığı Merkezi’ni bünyesinde barındıran Acıbadem Sağlık Grubu, AFCON 2025 boyunca sağlık hizmeti desteği sunacak. Anlaşma kapsamında, turnuva sırasında sakatlanan ve tedavisine Türkiye’de devam etmeyi tercih eden sporcuların tıbbi tedavilerinden de Acıbadem sorumlu olacak. Sporcular, Acıbadem’in ileri tıbbi altyapısından ve uluslararası standartlarda sunulan sağlık hizmetlerinden faydalanacak. Küresel spor organizasyonlarının güçlü sağlık partneri Büyük uluslararası spor organizasyonlarındaki güçlü deneyimiyle Acıbadem Sağlık Grubu, AFCON 2025 işbirliğiyle sporcu sağlığı alanındaki uzmanlığını küresel ölçekte bir kez daha sergilemeyi ve Afrika futbolunun gelişimine katkı sunmayı hedefliyor. İşbirliği anlaşması; Fas’ın Rabat kentinde, CAF Genel Sekreteri Veron Mosengo-Omba ile Acıbadem Sağlık Grubu Spor Sponsorlukları Koordinatörü Doç. Dr. Çağrı İlk arasında imzalandı.