ASAYİŞ - 26 Ekim 2022 Çarşamba 11:31

Palalı Sabri lakaplı Sabri Çelebi’nin örgüt kurma davasına devam edildi

A
A
A
Palalı Sabri lakaplı Sabri Çelebi’nin örgüt kurma davasına devam edildi

Gezi Parkı olaylarında göstericilere pala ile saldıran ve 'Palalı Sabri' adıyla tanınan Sabri Çelebi'nin kurduğu suç örgütüyle, yabancı uyruklu kadınları gece kulüplerinde çalıştırdığı ve fuhuşa zorladığı iddiasıyla açılan davanın görülmesine devam edildi.

Gezi Parkı olaylarında göstericilere pala ile saldıran ve 'Palalı Sabri' lakabıyla tanınan firari Sabri Çelebi'nin, kurduğu suç örgütüyle yabancı uyruklu kadınları gece kulüplerinde çalıştırdığı ve fuhşa zorladığı iddiasıyla açılan davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 21.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya firari sanık Sabri Çelebi katılmazken, bir kısım tutuklu ve tutuksuz sanıklar salonda hazır bulundu. Duruşmaya 4 mağdur kadın da taraf avukatlarıyla birlikte katıldı.

Duruşmada beyanda bulunan mağdurlar, sanıklardan hiçbirini tanımadıklarını ve kimseden şikayetçi olmadıklarını ifade etti. Mağdurlardan Hajar El Kasmı beyanında, "Olayı biliyorum, sanıklardan kimseyi tanımıyorum. Kimseden şikayetçi değilim. Bana sanıkların hiçbirinden herhangi bir zorlama gelmedi. Hiçbir yerde zorla çalışmadım ve çalıştırılmadım. Kimse benim pasaport, kimlik ve telefonuma el koymuş değildir’’ dedi.

Tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi

Alınan savunma ve beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Müslüm Çelebi ve Sabri Çelebi haklarındaki yakalama kararının devamına hükmetti. Heyet, tutuklu sanıkların da tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü görevlilerince, ‘Palalı Sabri' lakaplı Sabri Çelebi liderliğindeki suç örgütünün, Beşiktaş ve Beyoğlu ilçelerindeki gece kulüplerinde yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırdıkları, kadınların pasaportlarına el koyarak bir yerleşkede zorla tuttukları, buradan özel araçlarla gece kulüplerine götürdükleri ve para karşılığında cinsel ilişkiye zorladıklarına dair bilgiler elde edildiği kaydedildi. İddianamede, suç örgütünün liderinin şüpheli Sabri Çelebi olduğu, şüpheliler Mehmet Emin Çelebi ile Müslüm Çelebi'nin örgüt yöneticileri oldukları, şüpheliler Hüseyin Çelebi, Vedat Özyağ, Kenan Toprak, İlknur Akçıoğlu, Engin Aytekin, Mehmet Şirin Ateş ve Mahmut İlter'in örgüt üyeleri oldukları ve örgütlü şekilde üzerlerine atılı suçları işledikleri vurgulandı.

Şüpheli Sabri Çelebi'nin çeşitli suçlardan hakkında 15 ayrı yakalama emrinin bulunduğunun belirtildiği iddianamede, şüphelinin Beyoğlu'nda bulunan bir kuaförün sahibi olduğu, bu kuaförün bulunduğu binanın üst katı ile bu yer altındaki bir iş yerinin bulunduğu binanın üst katındaki yerleşkelerin Apart olarak dizayn ettirildiği, gece kulüplerinde zorla çalıştırılan kadınların ise burada kilit altında zorla tutuldukları ve gece vakitlerinde VİP diye adlandırılan araçlarla gece kulüplerine sevk edildikleri aktarıldı.

Şüpheli Sabri Çelebi'nin pek çok suç kaydı olduğu ve hakkında çıkan yakalama emirlerinden dolayı yurtdışına kaçtığının aktarıldığı iddianamede, örgütün yabancı uyruklu kadınlarını esaret altına alarak insan ticaretinin unsuru olan ‘zorla çalıştırma' yöntemini seçtikleri, yabancı uyruklu şahıslardan haksız kazanç sağladıkları ve bu haksız kazanca yönelik eylemlerini örgüt yapısı içerisinde yürüttüklerinin belirlendiği kaydedildi.

248 yıla kadar hapis cezası talep edildi

İddianamede, şüpheliler Sabri Çelebi, Mehmet Emin Çelebi ve Müslüm Çelebi'nin ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma', ‘insan ticareti yapma' ve ‘bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık etme veya yer temin etme' suçlarından toplamda 104 yıldan 248 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

İddianamede, 6 şüpheli hakkında ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma', ‘insan ticareti yapma' ve ‘bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık etme veya yer temin etme' suçlarından toplamda 102 yıldan 244 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

İddianamede ayrıca, 1 şüphelinin ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma' suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Sema Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Uşak’ta 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliklerle kutlandı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, yurt genelinde olduğu gibi Uşak’ta da çeşitli etkinliklerle kutlandı. Uşak Belediyesi Yöresel Ürünler Çarşısı önünde toplanan siyasi ve sivil toplum örgütleri, İsmetpaşa Caddesi’nde kortej yürüyüşü yaparak kent merkezindeki 15 Temmuz Şehitler Meydanı’na geldi. Topluluk alana polis aramasının ardından alınırken, güvenlik önlemleri üst seviyede tutuldu. Ellerine Türk bayrağı alan işçiler ve aileleri, çalınan şarkılara eşlik etti. Kutlamalara CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Belediye Başkanı Özkan Yalım ve CHP İl Başkanı Sevinç Soner Yazgan da katıldı. Alanda kutlamalar saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Burada konuşma yapan Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, tüm emekçilerin ve çalışanların 1 Mayıs İşçi ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, işçilere gerekli zamlar için uğraşacağını dile getirdi. Öte yandan Başkan Yalım’ın konuşmasının ardından CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba kürsüde tek kişinin konuşmasına tepki göstererek, partililerle alandan ayrılmak istedi. Karaoba, kendisini ikna etmeye çalışan sendika temsilcilerine, “Yalakalığa karşıyım. Bu benim partimin belediye başkanı da olsa karşıyım yalakalığa. Sendikalar konuşacaksa sendikalar konuşacak. Belediye başkanı konuşacaksa milletvekili de konuşacak. Bu herkes için geçerli” dedi. Yaşanan gerginliğin ardından tekrar miting alanına dönerek konuşma yapmak için sahneye çıkan Karaoba, herkesin 1 Mayıs’ını kutlayarak, “Bugün ben konuşmayacaktım burada. Bakın sendikaların bir özelliği vardır. Burada siyasi partiler konuşmaz. Bugün işçilerin günüdür, emekçilerin günüdür. Ancak bir kişi konuşuyorsa herkes konuşmalıdır. Tüm siyasi partilere konuşma hakkı verilmelidir. Herkes işçinin yanında ama çıkıp gerçek duygularını burada mutlaka paylaşmak zorundadırlar. Ben CHP milletvekili olarak, katıksız devrimci bir insan olarak her zaman işçinin yanındayım” diye konuştu. Konuşmaların ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Karaoba, “Burada Tertip Komitesi bir kişiye söz vererek diğerlerine vermemekle, ben bu işi protesto ediyorum. Böyle bir şey yok. Burada sorun bir kişinin konuşması, diğerinin konuşmaması, konuşan kişinin kişiliğiyle benim partiden, başka partiden olmasıyla ilişkili değildir. Buranın en büyük temsiliyeti, CHP’nin temsiliyeti İl Başkanımız Sevinç Yazgan’dadır. Benim il başkanımı eğer orada konuşturtmayacaksa, Uşak’ın tek CHP milletvekilini konuşturtmayacaksa bunu baştan söyleyecek. Bizim kızdığımız şey budur” ifadelerini kullandı. Kutlamalar halay çekilmesiyle son buldu.