ÇEVRE - 12 Temmuz 2017 Çarşamba 10:18

Palandöken: “78 yılda 1.6 milyon hektar ormanlık alan yandı”

A
A
A
Palandöken: “78 yılda 1.6 milyon hektar ormanlık alan yandı”

Son zamanlarda artan orman yangınlarına karşı her bireyin sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Son 10 yılda toplam 90 bin 423 hektar ormanlık alan yandı.

 Sadece bu yıl temmuz ayının ilk on gününde ise en az 160 yerde orman yangını meydana geldi. Yangınları söndürmek için sadece bir helikopterin kalkış maliyeti üç yıl öncesi rakamlarına göre 10 bin TL. Ormanlar ülkemizin ciğerleridir. Bu ciğerlerin solmaması için her birey kendini sorumlu hissetmelidir” dedi.

Ülkemizde son dönemlerde meydana gelen orman yangınları ile ilgili bilgi veren Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Son bir ayda Mersin’in Anamur ilçesinde (200 hektar), Çanakkale Gelibolu Yarımadası’nda (3 dönüm otluk alan), İzmir’in Menderes ilçesinde (800 hektar), Antalya’nın Alanya ilçesinde ve Denizli’nin Sarayköy ilçesinde (150 hektar) olmak üzere 5 büyük ilimizde orman yangını meydana geldi. Bunların yanında Datça (4 hektar) ve Kaz Dağları (1 hektar) da eklendi. Serik, Adana, Muğla, Bolu, İstanbul son on günde yangın haberlerinin alındığı yerlerimiz arasında. Son 10 yılda ise 90 bin 423 hektar, daha geriye gittiğimizde son 78 yılda 1.6 milyon hektar ormanlık alanın küle döndüğünü görüyoruz” diye konuştu.

"Ormanların değeri sadece gölge ararken anlaşılmamalıdır"

Palandöken, orman yangınlarının başlıca sebebinin insan ihmalleri olduğunu vurgulayarak şunları söyledi.
“Yüzlerce çeşit canlıya ev sahipliği yapan ormanlık alanları korumak her bireyin sorumluluğudur. Ağaç ve ormanların değeri sadece yazın gölge ararken, biraz rüzgar essin diye serinlik ararken anlaşılmamalıdır. Yangınların başlıca sebepleri insan hataları ve ihmalleridir. Ateş yaktıktan sonra söndüğünden emin olmadan oradan uzaklaşılmamalıdır. Yanan alanların Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından ağaçlandırılması, kültürel anlamda kazanılması gibi çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin geçtiğimiz yıl toplam 9 bin 156 hektarlık alan çeşitli şekillerde değerlendirilmiş, korumaya alınmış veya ağaçlandırılmaya başlanmıştır. Yine de yanan alanlar için her birey kendini sorumlu hissetmelidir. Kül olup giden ağaçlarımızın yerine fidan dikmek, gelecek nesillere bırakacağımız en güzel miraslardandır.”

"5 ile 15 dakika arası müdahale edilmeyen yangının telafisi zor"

Orman yangınını görür görmez ihbar edilmesinin büyük kayıpları önleyeceğini hatırlatan Palandöken, “Yüksek sıcaklık, düşük nem gibi doğal yollarla meydana gelen orman yangınlarına karşı bizlere düşen görev, yangın söndürme işlemlerine destek olabilmek, yangını görür görmez yetkililere ihbar etmektir. İlk 5 dakika ile 15 dakika arası müdahale edilemeyen her yangın büyük alanlara sıçrıyor, telafisi de zorlaşıyor. Hızlı müdahale ile geniş hektarlardaki kayıpların da önüne geçilmesini sağlar. Aynı zamanda yangına davetiye çıkarabilecek tüm eski elektrik hatları tespit edilmeli ve yenilenmelidir” şeklinde konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.