KÜLTÜR SANAT - 26 Haziran 2012 Salı 12:48

'Prens İgor Destanı' sergilendi

A
A
A
'Prens İgor Destanı' sergilendi

19. Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali, bu kez de Rusya’yı ağırladı. Rusya Ekaterınburg Devlet Akademik Opera ve Balesi, festivalde ‘Prens İgor’ adlı operayı sahneledi.

ULVİYA GULİYEVA
ANTALYA

Rusya’nın en eski operalarından biri olan dünyaca ünlü Ekaterinburg Devlet Akademik Opera ve Balesi, Aspendos Antik Tiyatrosu’nda sanatseverlerle buluştu. Besteci Alexander Borodin’in ‘Prens İgor’ operasını sahneleyen topluluk, izleyicilere özel bir gece yaşattı. Geceye Azerbaycan eski Kültür Bakanı olan ve halen Azerbaycan’ın Moskova Büyükelçiliği görevini yürüten müzisyen Polad Bülbüloğlu, Ekatarinburg Devlet Akademik Opera ve Balesi Direktörü Andrei Shishkin ve Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür ve Genel Sanat Yönetmeni Prof. Rengim Gökmen de katıldı.

Rus besteci A. Borodin’in en bilinen yapıtları arasında yer alan eseri, Yuri Laptev sahneye koydu. Oldukça başarılı bir performans sergileyen orkestrayı ise Vladislav Karklin yönetti. Son perdede sahneye çıkan bale sanatçıları, koro, solist ve orkestranın güçlü müzikleri eşliğinde izleyenlere görsel bir şölen yaşattı. Elvira Gaifullina’nın koro şefliğini üstlendiği eserde dekor tasarım Sergey Grachev, kostüm tasarım ise Igor Ivanov imzasını taşıyor. Alexander Lazarev’in müzik direktörü olduğu eserin koreografisi Alexandra Tikhomirova’ya ait.
Rus prensi Igor Svyatoslavich’in 1185 yılında işgalci birliklerle giriştiği mücadeleyi konu alan eser, en iyi tarihsel Rus operaları arasında yer alıyor. Eserde ‘Prince İgor’ karakterini Yuri Devin canlandırdı. Gecede Ekaterina Neyzhmak, Irina Zarutskaya, Andrey Reshetnikov, Oleg Budaratsky, Alexander Kolesnikov, Boris Gusev, Irina Kulikovskaya, Kseniya Kovalevskaya, Ilgam Valiev, Evgeny Kryukov, Nikolay Liubimov, Vladimir Voroshnin, Vladislav Troshin, Elena Dementieva, Tatiana Nikanorova sahne aldı.

‘Prens İgor’ operasını sahneleyen Yuri Laptev, Aspendos Antik Tiyatrosu’nun muhteşem sahnesinde ilk kez bulunduğunu ve tarihi bir servetin korunmasından çok etkilendiğini söyledi. Laptev, “Buradaki akustik, başımızın üzerindeki sema ve bu sahne oyunculara ve bize duygusal güç veriyor. Biz Rus Opera Balesi’nin en güzel operalarından birini izleyicilerimize göstermek istiyoruz. Tarihi bir destanımızı insanlara aktarmak istedik” dedi.

Eserde Prens Igor’u izleyici ile buluşturan Yuri Devin ise, 3 yıl önce Aspendos’a geldiğini belirterek, “3 yıl önce burada sahneye çıkıp prova yapmıştım. ‘Prens İgor’ olarak ilk defa sahneye çıkacağım. Benim için büyük mutluluk” şeklinde konuştu. Her halkın bir destanı olduğunu söyleyen Devin, Rus halkının tarihini içeren operanın izleyiciler tarafından beğenileceğine emin olduğunu söyledi.

Ekaterinburg Devlet Opera ve Bale Akademisi Direktörü Andrey Shishkin ise, Ekaterinburg Opera ve Balesi’nin 100’üncü yıl dönümünü Aspendos’ta kutladıkları için çok mutlu olduklarını ifade etti. Bu grubun ilk defa yurt dışına çıktığını kaydeden Shishkin, Aspendos sahnesinde 215 kişilik ekiple iki bale sergileyeceklerini ifade etti. Shishkin, “Gece yarısına kadar prova yaptık ama oyuncularımız yorgun olmalarına rağmen bugün büyük bir hevesle sahneye çıkıyorlar. Tiyatromuzu böyle bir yerde tanıtmamız çok önemli. Bu sahneye yeniden çıkabilmemiz bugünkü performansımıza bağlı olacak. Bu bizim Türkiye’ye ikinci gelişimiz, geçen sene Ankara’daydık, şimdi de burada Antalya’dayız” şeklinde konuştu.

Hedefledikleri izleyici kitlesinin yüksek boyutta olduğunu söyleyen Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Dr. Rengin Gökmen de, bugüne kadarki etkinliklerin güzel geçtiğini ve çok ilgi gördüğünü belirtti. Rusya’nın çok eski opera ve bale tiyatrosundan Ekaterinburg’u ağırladıklarını kaydeden Gökmen, şunları söyledi:
“Daha önce ‘Turandot’ ve ‘Rigoletto’ eserleri sahnelendi. Önümüzdeki günlerde de ‘Aşk ve Ölüm’ balesi sergilenecek. Azerbaycan’ın Rusya Büyükelçisi Polad Bülbüloğlu’nun bu eseri gerçekten de şaheser. Herkesin izlemesini tavsiye ederim. Aspendos Opera ve Bale Festivali artık Antalya ile bütünleşmiş ve Aspendos’un dünyaya açılımını sağlayan en önemli etkinliktir. Bu bakımdan tüm Antalyalıları, yerli ve yabancı konukları bekliyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Egeli bilim adamlarının projesine TÜBİTAK’tan destek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Çocuk Acil Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eylem Ulaş Saz’ın yürütücülüğünü yaptığı “Sistemik Enfeksiyon Şüphesi Olan Bir Yaş Altı Çocuklarda Tükürük Prokalsitonin (PCT) Düzeylerinin Kullanımı ve Serum PCT Düzeyleri İle Karşılaştırılması” başlıklı proje TÜBİTAK tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Proje ekibini makamında ağırlayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, yaptıkları nitelikli çalışmalarından dolayı ekibi tebrik etti. Budak, “Üniversitemiz bilim insanları, ülkemiz başta olmak üzere tüm insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda araştırma alanlarını yoğunlaştırarak, ulusal ve uluslararası iş birlikli ve disiplinlerarası önemli projeler hazırlamaya devam ediyorlar. Referans gösterilen araştırma üniversitemiz ekosistemi bünyesinde çocuklarda sık görülen enfeksiyonların erken teşhisi ve tedavisine yönelik nitelikli bilimsel çalışma yürüten ekibimizi yürekten tebrik ediyorum” dedi. “PCT düzeylerini ölçen prospektif bir analiz olacaktır” Projenin içeriği ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Eylem Ulaş Saz, “Bakteriyel enfeksiyonlar, özellikle 1 yaş altı çocuklarda ciddi morbidite ve mortaliteye yol açabilir. Bu nedenle, enfeksiyonun erken teşhisi ve tedavisi hayati önem taşır. Geleneksel biyokimyasal belirteçler ve klinik bulgular, erken teşhiste sınırlılıklar gösterebilir. Bu çalışmanın amacı, tükürükteki Prokalsitonin (PCT) düzeylerinin, 1 yaş altı çocuklarda bakteriyel enfeksiyon şüphesi durumunda kullanımını ve serum PCT düzeyleri ile karşılaştırılmasını incelemektir. Prokalsitonin, bakteriyel enfeksiyonlara spesifik bir belirteç olup, vücutta enfeksiyon varlığında artış gösterir. Çalışma, serum ve tükürük örneklerindeki PCT düzeylerini ölçen prospektif bir analiz olacaktır. Araştırmadaki hipotezimizi, tükürük PCT düzeylerinin, bakteriyel enfeksiyonun erken teşhisinde kullanılabileceği ve serum PCT düzeyleri ile yüksek oranda korelasyon göstereceği üzerine kurduk. Bunun sağlanması durumunda özellikle invaziv olmayan bir yöntem olarak, tükürük PCT düzeyleri, bakteriyel enfeksiyonların erken teşhisinde ilk basamak test olarak potansiyel bir araç olabilecektir. Bu yaklaşım, özellikle küçük bebeklerde kan alma işleminin zorlukları göz önünde bulundurulduğunda, hastane kaynaklarının gereksiz kullanımını azaltacağı, ileri test (kan kültürü, BOS kültürü, Akciğer grafisi) taleplerini engelleyebileceği, uygunsuz antibiyotik kullanımını düşüreceği ve acil servislerden hızlı taburculuk üzerine önemli bir avantaj sağlayacağını düşünüyoruz ” diye konuştu. Yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Çocuk Acil Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eylem Ulaş Saz’ın yaptığı projede, Doç. Dr. Ali Yurtseven, Doç. Dr. Caner Turan, Dr. Sercan Çınarlı, Doç. Dr. Elif Azarsız, Doç. Dr. Timur Köse araştırmacı olarak yer alıyor.
Trabzon Berat Özdemir: “Kupayı gerçekten Trabzon’a getirmek istiyoruz; getireceğiz de inşallah” Trabzonspor’un başarılı futbolcusu Berat Özdemir, kupayı Trabzon’a getirmek istediklerini belirterek, rövanş maçında bu istek ve arzuyu sahada göstermek istediklerini dile getirdi. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında Trabzonspor, sahasında karşılaştığı Fatih Karagümrük’ü 3-2 mağlup etti. Maçın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan bordo-mavili takımın başarılı futbolcusu Berat Özdemir, ikinci yarıda 10 kişi ile gerçek bir takım olduklarını ve o yolda ilerlediklerini gösterdiklerini söyledi. Özdemir, “İlk yarı kendi oyunumuzu kabul ettirmemize rağmen 2-1 önde kapatmayı bildik. İkinci yarıda 10 kişiyle gerçek bir takım olduğumuzu o yolda ilerlediğimizi gösterdik. Herkes yanındaki arkadaşı için fedakârca mücadele etti. 3. golü bulduk, gol yememize rağmen kazanmayı bildik. Avantajlıyız. Rövanşta bu istek ve arzuyu sahada göstermek istiyoruz” dedi. “Her geçen hafta üzerine koymaya çalışıyorum” Performansında her hafta üzerine koymaya çalıştığını kaydeden Özdemir, “Takım arkadaşlarıma her geçen gün daha fazla yardımcı olmaya çalışıyorum. Onlara beni gazlıyorlar. Thomas ve Pepe olsun tecrübelerini bize aktarıyorlar. Her geçen hafta üzerine koymaya çalışıyorum. Hocalarımızın verdiği taktikleri sahaya yansıtmaya çalışıyorum. Umarım sonuç alıyoruzdur” şeklinde konuştu. “Uzun süredir üçüncülük ve Türkiye kupası hedefimiz var” Kupayı Trabzon’a getirmek istediklerini vurgulayan Özdemir, “Uzun süredir üçüncülük ve Türkiye kupası hedefimiz var. Hep birlikte bu iki hedefe kenetlenmiş durumdayız. Kupayı gerçekten Trabzon’a getirmek istiyoruz. Getireceğiz de inşallah” diye konuştu. “Seneye ne olacak bakalım hayırlısı diyelim” Trabzonspor’da sezon sonu kiralık sözleşmesi sona erecek Berat Özdemir kariyeri ile ilgili soruya, “Kiralık veya burada bonserviste bulunmam gerçekten benim için önemli değil. Trabzonspor arması ve forması ile sahada olduğum sürece elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Seneye ne olacak bakalım hayırlısı diyelim” ifadelerini kullandı.
Trabzon Tolunay Kafkas: "Turu ikinci maça taşıdık" Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Trabzonspor mağlubiyetinin ardından yaptığı açıklamada, turu ikinci maça taşıdıklarını söyledi. Ziraat Türkiye Yarı Final ilk maçında deplasmanda Trabzonspor’a 3-2 mağlup olan Fatih Karagümrük’te Teknik Direktör Tolunay Kafkas, oyuna çok iyi başladıklarını belirterek, "Çok iyi başladığımız bir maç oldu. Set oyununu takım gole kadar çok iyi oynadı. Eşitliği yakalayana kadar maç planının olduğu iyi bir Fatih Karagümrük vardı. Çok kötü gol yedik. Golleri biz kendimiz yedik. Toparlamaya çalıştık ama set oyunuyla ilgili sıkıntılarımız oldu. Çalıştığımızın dışına çıktık. Görüntü hiç istemediğim, iyi olmayan bir görüntüye döndü. Sonuç beraberlikle de bitebilirdi. Kazanabilirdik de. Trabzonspor’u tebrik ediyorum ama biz turu ikinci maça taşıdık. Ligde maç kazanırsak, kupa maçını da iyi seviyede çıkartacağımıza iniyorum" dedi. Maçın hakemiyle ilgili olarak ise Kafkas, "Ben hakemlerle ilgili fazla konuşmuyorum ama bazı şeyleri de yanlış anlıyorlar. İyi şeyler hissettirmiyorlar. Yumruk atan oyuncuyu görmezden gelip sırtını dönüyorsan, takımın büyüklüğüne ve küçüklüğüne göre hareket ediyorsanız bu bize iyi şeyler his ettirmiyor. Zor bir sezon geçiyor hepimiz için çok şey gördüm 40 yıl içeresinde ama bu sezonki gibi görmedim. Bir an önce bitmesinde bütün takımlar için bir hayır var diyorum" ifadelerini kullandı.