SAĞLIK - 28 Aralık 2017 Perşembe 20:16

Prof. Dr. Karatay: 'Kristal kaya tuzu ömrü uzatır'

A
A
A
Prof. Dr. Karatay: 'Kristal kaya tuzu ömrü uzatır'

İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, “İnsan vücudunun ihtiyacı olan, bütün vücudumuzun yaşaması için, çalışması için 92 tane elemente ihtiyacımız vardır. Yani küçük minareller deriz, biz bunlara, 92 minarelden 84’ü bozulmamış olarak kaya tuzunda bulunur, kristal kaya tuzunda. Kristal kaya tuzu ömrü uzatır” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Yaşlı Destek ve Koordinasyon Merkezi (YADEM) tarafından ‘Dengeli Beslen Sağlıklı Yaşlan’ başlıklı konferansa konuşmacı olarak İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay katıldı. Karatay, “Ortaya çıkan hastalıkların temelinde aşırı şeker tüketimi, aşırı şekerli, şekersiz gazlı içeceklerin tüketimi, rafine her türlü un tüketimi bulunmakta. Çünkü bunlar kan şekeri ve insülini yükseltiyor. Ne şeker hastalığı genetiktir, ne de ileri yaşlarda ortaya çıkan hastalık genetik değildir. Obezite, şişmanlıkta genetik değildir.

Çocuklarımızda, gençlerimizde ve ileri yaşlarda ortaya çıkan hastalıkların hiçbiri genetik değildir. Bütün bu hastalıklar önlenebilir, bütün bu hastalıkların önü alınabilir. Meyve şekeri früktozdur. Meyve şekeri de karaciğer yağlanmasını yapar yani çoğu hastalığı başlatır. Alkol içmiyorum demeyin eğer meyve suyu içiyorsanız bitti. Çünkü aynı etkiyi yapıyor, alkol de karaciğeri yağlandırıyor” diye konuştu.

“Kanser korktuğumuz kadar büyük bir hastalık değildir”

Bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasının kanseri önleyeceğini söyleyen Karatay, “Kanser korktuğumuz, korkutulduğu kadar bir hastalık değildir. Bana diyorlar ki; halkı galeyana getirdin diye. Kanser hastalıktır, kanser tehlikelidir, diye asıl bütün halkı siz galeyana getirmiş durumdasınız. Çünkü kanserde grip olduğunuz gibi vücutta bağışıklık sisteminin çöktüğünü gösterir. Bağışıklık sistemini güçlü tutarsak ne kanser oluruz ne de grip oluruz” şeklinde konuştu.

“Kristal kaya tuzu ömrü uzatır”

Prof. Dr. Karatay, kristal kaya tuzunun faydalarının saymakla bitmeyeceğini ve ömrü uzattığını belirterek, “Kaya tuzu sağlık nedenidir. Çok önemli bir minareldir. Saftır, işlem görmemiş, rafine olmamıştır sofra tuzu gibi. Hiçbir kimyasal içermez, hiçbir çevresel kirlenmeye maruz kalmamıştır. Bizim ülkemizde 7 bin yıldan kalma mağaralar var, saf olarak buradan kaya tuzları çıkartılır. O kaya tuzu bilinenin aksine tuz değildir ve de tansiyonu yükseltmez. İnsan vücudunun ihtiyacı olan, bütün vücudumuzun yaşaması için, çalışması için 92 tane elemente ihtiyacımız vardır. Yani küçük minareller deriz biz bunlara, 92 minarelden 84’ü bozulmamış olarak kaya tuzunda bulunur, kristal kaya tuzunda. Dinçleşiriz, güç ve kuvvet kazanırız. Kristal kaya tuzu ömrü uzatır.

Özellikle ileri yaşlarda bunun eksikliği çok fazladır, dengesizlik, uykusuzluk sebebidir. 2 bin yaşında olan zeytin ağaçları bugün meyve veriyor. Neden çünkü kaya tuzundan besleniyor. Bu kadar büyük bir bitki, ağaç sadece topraktan mı besleniyor sanıyorsunuz, altında kaya tuzundan aldığı bu minarellerden de yararlanıyor. Kristal kaya tuzunun yararları bitmez. Vücutta toksit birikmiş minarel ve rafine tuzların atılmasını sağlar. Bunların başında da alüminyum geliyor. Grip aşılarına konulan alüminyumlar, dedim diye kıyamet koptu. Çünkü alüminyum beyinde birikince alzheimer sebebidir. Acıkmayı önler, kilo vermeyi sağlar” ifadelerini kullandı.

“Düşük kolesterol kalp krizi nedenidir”

Kolesterol düşüklüğünün kalp krizi nedeni olduğunu söyleyen Karatay, “Kolesterol düşüklüğü kalp krizi nedenidir, kolesterol azlığı kalp krizi nedenidir. Kolesterol olmadığı zaman hastalıklar artıyor, erken yaşta ölüm oluyor. Eğer kolesterolünüz yüksekse bilin ki uzun yaşayacaksınız. Beylere söylüyorum kolesterolünüzü yükseltin diyorum” dedi.

“Zeytinyağı ana sütü gibidir”

Soğuk sıkım zeytinyağının kanseri önlediğini de dile getiren Prof. Dr. Karatay, “En sağlıklı meyve zeytindir. Zeytin yiyeceğiz, her gün 30-40 tane zeytin bol bol soğuk sıkım zeytinyağı da meyve suyudur. Bozulmamış virjin zeytinyağı zeytinin meyve suyudur. Soğuk sıkım zeytinyağı yaşlanmayı geciktirir, yaşlanmayız. Bağışıklık sistemini güçlü kılar ve bütün hastalıkları önler. Kanı sulandırıyor, aspirin veriyorlar ya kalp krizini ve felci önlemek için, zeytinyağı bunu doğal olarak yapıyor. Soğuk sıkım zeytinyağı ömrü uzatır, kronik hastalıkları önler, kanseri önlediği gözlemlenmiştir.

Sağlıkla yaşlanmak için, sağlıklı ömür geçirmek için her sabah bir kahve fincanı ile içmeliyiz. Çünkü zeytinyağı ana sütünün aynısıdır. O halde altındır ve altın suyudur. Altından daha değerlidir zeytin çünkü altın için asırlardan beri insanlar birbirini öldürüyor ama zeytinde, zeytinyağı da ana sütüdür bize sağlığımızı, gençliğimizi bahşeder” diye konuştu.

Konuşmasının ardından Karatay’a hediye takdim edildi.

Burak Can Tokyürek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.