SAĞLIK - 06 Aralık 2016 Salı 17:29

Prof. Dr. Serhat Ünal: 'Net söylüyorum, şuandaki mevsimsel grip aşısı içinde civa yoktur'

A
A
A
Prof. Dr. Serhat Ünal: 'Net söylüyorum, şuandaki mevsimsel grip aşısı içinde civa yoktur'

Prof. Dr. Serhat Ünal, ''Civanın aşılar içinde kullanıyor olmasının nedeni, çoklu aşı yani içinde 10-20 doz varsa, enjektöre iğneyi sokup çıkarıp ve bir daha sokacağımız için mikrop bulaşmasın diyedir. Halbuki mevcut grip aşıları tek doz. Kullanıp atıyorsunuz. Tek doz olan ilacın içine mikrop zaten giremez. Bunun için civa koymaya gerek yok. Net söylüyorum, şuandaki mevsimsel grip aşısı içinde civa yoktur'' dedi.

Son zamanlarda artan şekilde medyada çeşitli kişilerin gerek grip hastalığının önemini azaltma, gerekse de aşılarla ilgili yanlış ve yanıltıcı bilgiler vererek halkı yanlış yönlendirdiğini görülmesi üzerine 14 Tıp derneği basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Gürsel Özer, Akademik Geriatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Karan, Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Süda Tekin, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Gümüş, Türk Toraks Derneği Üyesi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu katıldı.

Grip, nezle ve soğuk algınlığı ile karıştırılabilir, bazı benzer belirtiler gösterir ancak grip sadece üst değil alt solunum yollarına da iner. Grip nezleye kıyasla çok ağır seyreden, ayakta atlatılması zor, zatürre, bakteriyel hastalıklar gibi çok ciddi hastalıklara neden olabilen ve hatta altta yatan kronik hastalığı olanlarda ve yaşlılarda hastaneye yatış ve ölüme sebebiyet verebilen bir hastalıktır. Grip kaynaklı ölümlerin çoğu altta yatan KOAH, diyabet, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıkların tetiklenmesi sonucu gerçekleşir.

Grip aşısında ağır metaller olduğu iddialarına cevap veren Prof. Dr. Serhat Ünal, ''Ağır metalin aşının içinde ne iş var? Civanın vücuttan atılabilir türü kullanılıyordu. Civanın aşılar içinde kullanıyor olmasının nedeni, çoklu aşı yani içinde 10-20 doz varsa , enjektöre iğneyi sokup çıkarıp ve bir daha sokacağımız için mikrop bulaşmasın diyedir. Halbuki mevcut grip aşıları tek doz. Kullanıp atıyorsunuz. Tek doz olan ilacın içine mikrop zaten giremez. Bunun için civa koymaya gerek yok. Net söylüyorum, şuandaki mevsimsel grip aşısı içinde civa yoktur''dedi.

''Aşı denilince çocuklar akla geliyor ama erişkinlerin yaptırması gereken aşılarda var''
Aşı denilince çocuklar akla geliyor ama erişkinlerin yaptırması gereken aşılarda var diyen Prof. Dr. Ünal,Grip aşısı ABD'de 2 ve 6 aydan itibaren herkese yaptırılıyor. Bizde öyle değil. Biz daha çok erişkin tarafında yapılmasını öneriyoruz. 65 yaş ütündeki kişiler, 65 yaş altında olup altta yatan ciddi hastalığı olanlar. Bunlar neler? Kronik obstrüktif Akciğer hastalığı olanlar, diyabeti olanlar, kronik karaciğer yetmezliği olanlar, böbrek yetmezliği olanlar , kanser tedavisi olanlar, gebeler vb. hastalıları olan hastalarda grip daha sık görülür. Bu hastalar mutlaka yıllık grip aşısı olmalıdırlar'' şeklinde konuştu.

Gribin içinde bulunduğumuz mevsiminde yaygınlaştığı bilgisini veren Prof. Dr. Ünal, ''Bu hastalıkta halsizlik, bitkinlik, öksürük, ateş, kas ağırsı durumlar ortaya çıkartır. Özellikle kas ağrısı durumda genç erişkinleri 1 hafta yatağa yatırır. Kalktıktan sonra 2 hafta kadar iş gücü verimiz düşer. Bütün bunları üst üste koyunca ve aynı anda binlerce kişi hasta olduğunda önemli bir iş gücü kaybıdır. Bu durumun ülkelere belli maliyeti var. ABD'de gribin ülkeye yıllık 8 milyar dolar yükü olduğu hesaplandı. Bu ve ölümler olmasın diye grip, aşıyla korunması gereken bir hastalık'' diye konuştu.

''Kalp ve damar hastalarına grip aşısını öneriyoruz''
Kalp hastalıklarında gribal enfeksiyonların getirdiği durumlara bağlı kötüleşme olabildiğini dile getiren Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, ''Özellikle kalp yetersizliği olan hastalar gribal enfeksiyon geçirdiklerinde durumları daha ciddileşiyor. Hastaneye yatışlar artıyor hatta bu hastalarda ölüm meydana gelebiliyor. Dolayısıyla grip aşısının yapılması bu hastaların hastaneye yatışlarını ve ölüm oranlarını azaltıyor. Kalp yetersizliği olan hastalara her ne sebepten olursa olsun, yıllık grip aşısı yaptırmalarını öneriyoruz. Yine kalp damar hastalığı mevcut olan hastalar gribal enfeksiyonlar esnasında tekrar kalp krizi geçirme oranının daha yüksek olduğunu biliyoruz. Özellikle kış aylarında bu belirgin hale geliyor. Grip aşısını yaptıran hastalarda kalp krizi geçirme risklerini, çeşitli çalışmalarda yüzde 15 ile yüzde 45 oranında azalttığı görülmüştür. Grip aşısının yapılmasını öneriyoruz'' dedi.

''Aşılamada koruyucu hekimlik uygulaması önemli''
65 yaş üzeri yani yaşlı popülasyonda insanların hastalıklara karşı eğilimi artmakta olduğunun vurgusunu yapan Prof. Dr. Mehmet Akif Karan,''Koruyucu sistemleri bir miktarda zayıflamakta. Ölüm sebeplerine baktığımız zaman, akciğer enfeksiyonları önemli ölüm sebebi. Bu enfeksiyonla birlikte bu yaşta çoklu hastalıklar bir arada olmakta ve hastalıklara ilişkin ölümlerde artmakta. Yaşlılarda hastalıkların daha sıkıntılı seyretmesi ve daha kötü sonlanması nedeniyle hastalıkları önlemek ve sıkıntı ortaya çıkmadan önce hastalığın tanısını koyup tedaviye başlamak çok önem arz ediyor. Bu açıdan koruyucu hekimlik uygulamalarına önem veriyoruz. Aşılamada koruyucu hekimlik uygulaması önemli. Grip, yaşlılarda daha sıklıkla seyrediyor. Bunu önlemek için elimizde grip aşı var. Aşı yüzde 100 koruyu değil ama hastalığa yakalanmayı azaltması yanısıra hastalığın ağır geçmesini önleyebilir. Bu hastalıktan ölümleri kesinlikle azaltır'' ifadelerini kullandı.

Türk Toraks Derneği Üyesi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, ''Özellikle 65 yas üstünde kişiler grip ölüme kadar yol açabilen sonuçlar yol açıyor. KOAH,astım gibi kronik enfeksiyon yolları hastalıkları olanlar buenfeksiyona kolay yakalanabiliyorlar. Bütün hastalardan grip ve zatürre aşısını yaptırmalarını istiyoruz'' dedi.

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Gürsel Özer, ''Birinci basamak çalışanları olarak, aile hekimleri olarak erişkin ve çocuk aşılama programında daha çok eksikliklerimizin olduğunu düşünüyoruz. Bunun için Sağlık Bakanlığı ile görüşme halindeyiz. Erişkin aşılama programında var gücümüzle gayret ediyoruz'' dedi.

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Gümüş, ''Kanser hastaları özel bir grup. Özellikleri itibariyle aşı ihtiyacı olan diğer gruplarla çakışıyor. Hem yaşları hem de hastalıkları itibariyle yandaş hastalıklar dediğimiz kalp damar hasatlıkları, KOAH vb. hastalıklara sahip oluyorlar. Buda onları büyük risk altında bırakıyor. Grip ve zatürre gibi infeksiyonlara maruz kalmak, onların yaşam kalitesini düşürmekte. Biz onkologlar olarak hastalarımıza her iki aşıyı öneriyoruz'' dedi.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Süda Tekin, ''İnfeksiyon hastalıkları bulaşıcı hastalıklardır. Pek çok medeniyetin ortadan kaldırılmasına yol açmıştır. Yapılan incelmeler sonrası infeksiyondan korumanın başlıca 2 yolu var. Bir tanesi hijyen. Temizlik yaparak bu hastalıklardan korunabiliriz. İkincisi ise aşı. Koruyucu olarak hastalıkla karşılaşmamak için bağışıklık sağlamaktadır'' dedi.

Toplantısı sonrası isteyen basın mensuplarına ücretsiz grip aşısı yapıldı.

Destekleyen dernekler şöyle: "Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Akademik Geriatri Derneği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği, Türk Gastroenteroloji Derneği, Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türk Kardiyoloji Derneği, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği, Türk Nefroloji Derneği, Türk Nöroloji Derneği, Türkiye Romatoloji Derneği, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, Türk Toraks Derneği". 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Uzmanlardan 46 yaşını doldurmuş kadınlara uyarı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ezgi Aydın, kadınlarda 46-55 yaş arasında görülen menapozun bir hastalık değil, kadın yaşamının bir evresi olduğunu belirterek bu dönemde kadınların beslenmelerine daha fazla özen göstermesini tavsiye etti. Menapoz sonrası sağlığın korunmasında ve kaliteli bir hayat sürdürülmesinde doğal ve dengeli beslenmenin önemli rol oynadığını kaydeden Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ezgi Aydın, "Menapoz, kadınlarda doğurganlık yeteneğinin kaybolduğu 48 ile 55 yaş arasını kapsayan bir dönemdir. Halk arasında her ne kadar bu durum yanlış bir algı ile hastalık olarak görülse de bu durum hastalık değil kadın yaşamının bir evresidir. Ancak menapozda organizmada yaşanan değişiklikler sağlık sorunlarını tetikleyebilmektedir. Özellikle östrojen hormonunun azalmasına bağlı oluşabilecek şişmanlık, kemik dokusunda zayıflama, kalp ve damar hastalıkları gibi sağlık sorunlarına dikkat edilmelidir. Menapoz sonrası sağlığın korunmasında ve kaliteli bir hayat sürdürülmesinde beslenme önemli bir rol oynamaktadır. Bu dönemde kadınlarda oluşma riski yüksek olan şişmanlık, kalp damar hastalıkları ve osteoporoz gibi hastalıkların gelişimini önlemek için doğru, dengeli ve doğal beslenmenin önemi büyüktür. Bu nedenle menapoz döneminde kadınların et, yumurta ve kurubaklagil grubu, süt grubu, sebze ve meyve grubu, ekmek ve tahıl grubu yiyecekleri gereksinimine uygun tüketmesi gerekir" diyerek özellikle menapozdan sonra kadınların aşırı yağ ve tuz tüketimini azaltmasını tavsiye etti. Kadınların genellikle 48-52 yaşları arasında menapoza girdiklerini kaydeden Aydın, "Adet kanamalarının 40 yaşından önce kalıcı olarak kesilmesine ‘erken menapoz’ adı verilir. Menapoz döneminin ilk bulgularının adet kanamalarının düzensizleşmesidir. Kadınların menapoza girme yaşı, genetik yapının yanında beslenme, sigara, alkol kullanımı, vb. çevresel faktörlerin de etkisiyle değişebilir. Menapozal geçiş döneminde adet kanamalarında değişiklikler, ateş basması gibi fiziksel ve psikolojik değişiklikler görülebilir. Menapoza geçiş tamamlandıktan sonra adet dönemi biter. Menapoz dönemin en çok şikayet edilen ve en sık görülen bulgusu ateş basmalarıdır. Her ne kadar sık bir yakınma olsa da bu durum sağlık için bir tehlike oluşturmamaktadır, aksine fizyolojik değişikliklerin güvenli bir göstergesidir" diyerek sağlıklı bir menapoz dönemi için kadınların belirli bir süre mutlaka hekim kontrolünde beslenmesini ve hayatın her evresinde egzersize önem verilmesini tavsiye etti.
Bursa Osmangazi’de pırasa hasadıyla doğallık sofralara taşınıyor Osmangazi Belediyesi, toprağa emekle dokunarak ilaçsız ve tamamen doğal olarak ürettiği mahsullerini halk ile buluşturuyor. Tarıma verilen büyük önem dahilinde yarınlar, toprağa ekilerek inşa ediliyor. Tarımsal kalkınmalara ilişkin gerçekleştirdiği projeler ile topraktan aldığı umudu yarınlara aktaran Osmangazi Belediyesi, tamamen organik olarak üretilen mahsulleri vatandaşın sofrasına sunuyor. Osmangazi Belediyesi iştiraki olan Gazi Tarım A.Ş. tarafından, çimleme sürecinden itibaren hasada uzanan yolculuğunda mahsuller, her bir aşamasında doğallığı ve tazeliği korunarak Osmangazi Kent Lokantaları aracılığıyla vatandaşlara ulaştırılıyor. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde pırasanın hasadı gerçekleştirilirken, özenle hazırlanan ürünler Osmangazi Kent Lokantalarının menülerinde kendilerine yer buldu. Yetkililer, halkın ilaçsız bir şekilde mahsullere ulaşması adına gayret gösterdiklerini ifade ederken, vatandaşlar da tamamen organik olan sebzeleri tüketmekten memnuniyet duyduklarını belirtti. Pırasanın dışında maydonoz, biber, domates ve daha pek çok mahsulün de onlarca çeşidinin üretimi ve hasadını gerçekleştirilirken, Mart ve Nisan aylarında ise tohumların, Mayıs ayında ise fidelerin vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtılması planlanıyor. Tüm aşamalar önemle takip ediliyor Mahsullerin tohumdan hasat zamanına olan sürecini titizlikle takip ettiklerini belirten Gazi Tarım A.Ş. Ekim-Biçim Ekip Sorumlusu Ertuğrul Gönülsüz, "Mart aylarında seramızda çimlemeyi yapıyoruz. Daha sonrasında her ürünümüzü tabelasıyla beraber, cinslerini karıştırmadan Gazi Bostanı’na getiriyoruz. Genç stajyerlerimizle beraber fidelerimizi tek tek ekip, takibini sağlıyoruz. Yetiştirdikten sonra hasadımızı gerçekleştiriyoruz. Böylelikle aynı zamanda kent lokantalarımıza da ürün temin ediyoruz." diye konuştu. Vatandaşlara hizmet noktasında da tohum-takas şenliklerinin müjdesini veren Ertuğrul Gönülsüz, şöyle devam etti: "Bu yıl 34 çeşit biber ektik, bunların 5’i acı, 29’u tatlı olmak üzere. 30 çeşit domates, 8 çeşit patlıcan da ektik. Elimizden geldiği kadar, tohumların çoğalmasını sağladık. Bunları da Mart ve Nisan aylarında tohum-takas şenliklerimizde vatandaşlarımızla buluşturacağız. Osmangazi Gazi Tarım A.Ş. olarak, halka ücretsiz dağıtımlarını gerçekleştireceğiz. Mayıs ayında da kısmet olursa fide dağıtımını yapacağız. Elimizden geldiğinden fazlasını yaparak halkımıza hitap etmeye çalışıyoruz." Gazi bostanı’ndan gelen taze ve doğallık Hasadı gerçekleştirilen pırasanın, yemek yapılarak vatandaşa sunulacağını kaydeden Ertuğrul Gönülsüz, "Kent lokantalarımızdaki menümüzde pırasa yemeği var. Bu yüzden önceden pırasaları hazırladık, ilaçsız olarak yetiştirilen pırasalarımız kent lokantalarımıza giderek halk ile buluşacak. Ay sonuna doğru ıspanaklarımız toplanacak. Hep beraber onları da kent lokantalarımıza göndereceğiz. Bu döngü, böyle devam edecek. Elimizden geldiği sürece halkımızı ilaçsız bir şekilde Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Gazi Tarım A.Ş. olarak mahsullerle desteklemeye çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. "Başkanımız Erkan Aydın tarıma çok ayrı önem veriyor" Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın tarıma büyük önem verdiğinin altını çizen Ertuğrul Gönülsüz, Başkan Aydın’ın her zaman destek sunduğuna değinerek şunları söyledi: "Osmangazi Belediye Başkanımız Erkan Aydın sağ olsun buraya da geldi, ne istersek bugüne kadar hepsi yerine getirildi, bize tam destek veriyor. Tarıma, toprağa ve tohum çeşitlerine çok ayrı önem verdiğini gördük. 30 çeşit domates ektiğimizi gördüğünde ne kadar çok diye bahsetti, çok memnun kaldı. Burada yetiştirdiğimiz çeşitlerin çoğunu ilk defa gördüğünü belirtti. Başkanımızdan çok memnunuz. Aynı şekilde devam ediyoruz." Vatandaşlar memnun Gazi Bostanı Çeşit Denemeleri ve Yerel Tohum Merkezi’nde eğitmenler eşliğinde mahsullerin tüm aşamalarını deneyimleyen Hamidiye Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri de, çalışmalardan ötürü büyük kazanım elde ettiklerini söyledi. Teorideki eğitimlerini, Gazi Bostanı’nda pratik ile pekiştiren öğrenciler, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın da kendileriyle çok ilgilendiğini ifade ederek, Başkan Aydın’a ve Osmangazi Belediyesi’ne bu imkanın sunulmasından ötürü teşekkür etti. Osmangazi Kent Lokantası’na gelen vatandaşlar da, mahsulün doğal ve taze olmasından ötürü duydukları memnuniyeti paylaştı. Hijyene önem verilmesi ve ürünlerin doğallığından ötürü sağlıklı gıdalar tüketebildiklerini kaydeden vatandaşlar, pırasa yemeğinin doğal lezzetiyle bezeli yemeği çok beğendiklerini dile getirdi. Ayrıca Osmangazi ilçesi sakinleri, ilaçsız ve doğal ürünleri halkla uygun fiyatlarla buluşturan Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi Başkanı Erkan Aydın’a, projelerinden ötürü teşekkürlerini sundu.
Osmaniye Başkan Çenet: "Osmaniye’nin neye ihtiyacı varsa daha fazlasına sözümüz var" Osmaniye Belediyesi, yürüttüğü yatırım projelerinin yanı sıra şehir genelinde sürdürdüğü yol yapım çalışmalarına da hız kesmeden devam ediyor. Altyapısı tamamlanan bölgelerde üst yapısını da yaparak trafiğe açtığı yollara bir yenisini daha ekledi. Belediye hizmetleri kapsamında şehir trafiğinin yükünü büyük ölçüde alan Kemal Satır (Salı Yolu) Caddesi’nin kuzey çevre yolu ve hızlı tren hattı arasında kalan bölümü düzenlenen programla hizmete açıldı. Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet, "Osmaniye’nin neye ihtiyacı varsa daha fazlasına sözümüz var. Büyüyen şehrimiz her gün daha da güzelleşiyor. Şehir trafiğinin yükünü omuzlayan Kemal Satır Caddemizin ilk etabını tamamladık. Çınar ağaçlarıyla, kaldırımlarıyla, refüj çalışmaları, trafik levhaları, yol çizgileri ve Karatepe kilimi gibi yüksek kalitede serdiğimiz sıcak asfaltıyla caddemiz Osmaniye’mize çok yakıştı. Bitti mi? Tabi ki hayır. Durmuyoruz, durmayacağız. Kentimizin tüm yollarını ilmek ilmek dokuyana kadar koşar adım devam edeceğiz. Osmaniye’miz de daha yapacak çok işimiz var. Yolun açık olsun Osmaniye’m" dedi. Kemal Satır Caddesi’ndeki sıcak asfalt çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte düzenlenen açılış programına siyasi parti temsilcileri, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı.