SAĞLIK - 05 Mart 2015 Perşembe 14:41

Prof. Dr. Şölen Günal: Tek seansta etkileyici gülüşler

A
A
A
Prof. Dr. Şölen Günal: Tek seansta etkileyici gülüşler

İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şölen Günal, kompozit lamine veneer tedavisi ile tek seansta etkileyici gülüşlere sahip olunabileceğini, üstelik dişlerin doğal işlevinin de bozulmayacağını söyledi.

Prof. Dr. Şölen Günal, kompozit lamine veneer tekniğinin ön diş bölgesinde estetik olarak problem yaşayan kişilere kompozit dolgularla yapılan basit ve etkili restorasyon işlemi olduğunu belirtti. Günal, hangi hastalara Kompozit Lamine Veneer Tekniği uygulanabileceğiyle ilgili şunları söyledi: “Diş beyazlatma işleminden yeterli sonuç alınmadığı, dişlerin aşırı hassas olması nedeniyle beyazlatma yapılamadığı, ön bölgedeki dişler arasında diastema denilen boşlukların olduğu, hafif ya da orta şiddette çapraşıklığın bulunduğu, kırık ya da aşınmış dişlere restorasyon gerektiği, rengi ve bütünlüğü bozulmuş eski dolguların yer aldığı, diş boyutunun uzatılması istendiği, gülümsendiğinde diş etlerinin çok fazla göründüğü durumlarda diş etindeki bazı düzenlemeler sonrası kompozit lamine veneer tedavisi uygulanabilir. Ayrıca kapanış bozukluğu olan, diş gıcırdatma ve gece dişlerini sıkan, tırnak yeme, kalem ısırma gibi kötü alışkanlıkları bulunan, ileri derecede dişeti hastalığı olan kişiler hariç her yaş gurubundan bireylere komposit lamine veneer tedavisi uygulanabilmektedir. Ancak, klinik ve radyolojik muayeneler sonrasında buna en iyi karar verecek olan diş hekiminizdir.”

Prof. Dr. Şölen Günal, kompozit lamine veneer tedavisinin avantajları hakkında şunları söyledi: “Aşınma, aşırı çürük, kırık, koyu renkli dişlerinizden veya yapısal bozuklulardan ötürü, kendinizden emin bir şekilde gülümseyemediğiniz durumlarda, laboratuvar aşamasına gerek duyulmaksızın tek seansta gerçekleştirilebilen tedavi şeklidir. Bir dişin şekillendirilmesi için 20-25 dakika yeterli olacaktır. Yeni dişlerinize uyum süresince bazı dudak egzersizleri ve yüksek sesle okumak tavsiye edilir. Porselenden yapılan laminelere göre maliyeti çok daha düşük olup her zaman ileri bir tedaviye geçiş mümkündür. Lamine veneerler iyi bir ağız bakımıyla yıllarca sorunsuz olarak kullanılabilir. 6 ayda bir diş hekimine düzenli kontrollerin yaptırılması önerilir. Ayrıca, çok sert gıdaları ısırmaktan ve tırnak yemek gibi kötü alışkanlıklardan kaçınmak gereklidir.”
Diş hekimliğinde direkt kompozit lamine veneer uygulamalarının klinik olarak yaygın kullanım alanına sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şölen Günal, “Ağızda cilalanmaları kolaydır, çatlak ve kırık oluştuğunda tamirleri rahatlıkla gerçekleştirilebilir. Porselen lamine veneer tedavisine göre daha ekonomiktir ve geri dönüşümleri daha kolaydır” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.