GÜNDEM - 23 Kasım 2017 Perşembe 04:39

Prof. Dr. Uslu: 'Dijital diplomasi üzerinden ülke algılarının etkilenebildiği bir dünyada yaşıyoruz'

A
A
A
Prof. Dr. Uslu: 'Dijital diplomasi üzerinden ülke algılarının etkilenebildiği bir dünyada yaşıyoruz'

Çankaya Üniversitesinde düzenlenen “Yumuşak Gücün Gücü: Kamu Diplomasisi Semineri”nde konuşan Çankaya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu, “Teknolojik ilerlemeyle birlikte bilginin dolaşım hızının arttığı ve artık dijital diplomasi denebilecek bir hal üzerinden ülke algılarının etkilenebildiği bir dünyada yaşıyoruz” dedi.

Çankaya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde “Yumuşak Gücün Gücü: Kamu Diplomasisi Semineri” düzenlendi. Seminere ilişkin bilgi veren Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu, Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği kamu diplomasisi alanındaki çalışmaların etkin sonuçlar ortaya çıkarttığını belirterek, “Ancak diğer taraftan Türkiye’nin özellikle 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında belli propaganda ve güç odaklarının hedefinde olduğu, itibar suikastı denebilecek bir deneyimin de ülkemize ve toplumumuza yaşatılmaya çalışıldığı açık bir gerçektir.

Bu doğrultuda üniversitemizde düzenlemiş olduğumuz kamu diplomasisi semineri ile hem konuya yönelik olarak bugüne kadar yapılanları değerlendirmek ve alınan mesafeyi konunun bütün paydaşlarıyla bilimsel olarak ölçümledikten sonra bundan sonraki süreçte nasıl bir diplomatik yönetim gerçekleştirilmesi gerektiği, buna dair somut öneriler, ekonomi diplomasisinden, iş diplomasisinden, kamu diplomasisinin tüm alt ayaklarına kadar hepsinin ele alınacağı ve somut önerilerin akabinde de raporlaştırılarak hem kamuyla paylaşılacağı hem de sosyal ve politik paydaşlara takdim edileceği, dolayısıyla sürecin geliştirilmesinde ülkemize yönelik akademik bir katma değerin ortaya konulmasının hedeflendiği bir çalışmayı gerçekleştiriyoruz.

Bu çalışma kapsamında seminerimizde hem konuyu uzun yıllardır çalışan ve akademik yetkinlikleriyle katkı veren öğretim üyeleri, kamu diplomasisinin hükümet ayağını oluşturan bütün kurumların temsilcileri, uzmanlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan geniş bir yelpaze üzerinden bu konuyu çalışma imkanı bulacağız ve yüksek katma değerli bir çalışmanın neticelerini ülkemiz ve toplumumuzla paylaşacağız” açıklamasını yaptı.

Daha sonra seminerin açılış konuşmasını yapan Uslu, “Bugün itibariyle ülkelerin olmazsa olmaz listelerinin başında elbette hedef kitleleri nezdinde doğru algılanma ve olumlu zihinsel temsil gayretlerinin geldiği bir dünyada yaşıyoruz. Türkiye açısından özellikle 2000’li yıllardan itibaren kurumsal yapıların oluşturulması ve çoğaltılmasıyla kültürler arası iletişimi güçlendiren, kültürel diplomasiden ekonomik diplomasiye, tüm sosyal paydaşlar açısından önemli olan çok güçlü çalışmalarla ülkemizin marka değerinin güçlendirildiği bir dönemdeyiz. Diğer taraftan Türkiye karşıtı yapı ve güç odaklarınca ülkemizde insan hakkı ihlallerinin arttığı, ekonomik dengelerinin bozulduğu, uluslararası ittifak ilişkilerimizde eksen kaymalarının yaşandığı, terör eylemlerinin çoğaldığı gibi belli tez ve tezviratların da yaygınlaştırıldığı bir dönemdeyiz.

Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında FETÖ eli ile yürütülen negatif propaganda çalışmasıyla da karşı karşıya olduğumuz gerçektir. Bu bağlamda ülkemizin bir hoşgörü medeniyeti olarak kavranışını güçlendirecek, kadim kültürel ve tarihi mirasımızdan iş dünyamızın aktörlerine, ürettiğimiz markalara dek sahip olduğumuz potansiyel ve değerlerin dünyaya tüm açıklığıyla anlatılması çok daha elzem hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

Kamu diplomasisi unsurlarının çeşitlendiğini ve farklılaştığını vurgulayan Uslu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Örneğin, sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri de bölgesel ve küresel siyasete yön verebilmekte giderek daha işlevsel hale geliyor. Bunların bu tür enstrümanlar olarak da değerlendirildiğini görüyoruz. Diğer taraftan teknolojik ilerlemeyle birlikte bilginin dolaşım hızının arttığı ve artık dijital diplomasi denebilecek bir hal üzerinden ülke algılarının etkilenebildiği bir dünyada yaşıyoruz. Artık kurumsal yapılar kadar yine bireylerin de kamu diplomasisinin bir parçası olduğu dünyada yaşıyoruz. Ya da hiçbir zaman eğlence endüstrisinden imaret olmadığı gibi bugün de sinema geçmişe göre daha güçlenen, yayılan bir kamu diplomasisi enstrümanı olarak karşımızda.

Yani çoklu yapıların olduğu, çok katmanlı bir kamu diplomasisi sürecinden bahsedebiliriz. Devletler bugün tüm bu süreçleri yönetmek, algının, olgunun önünde olduğu bir dünyayı çözümlemek zaruretiyle donanmıştır. Kendilerine ve toplumlara yönelik kanaatleri olumluluk çizgisinde tutmak adına sorumluluk sahibidirler.”

Seminere Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca, TİKA, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, Yunus Emre Enstitüsü, DEİK, reklam ve medya kuruluşları temsilcileri ile üniversitelerin kamu diplomasisi alanında çalışan akademisyenleri katıldı. Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu’nun açılış konuşmasının ardından basına kapalı olarak gerçekleşen seminerde, son yıllarda Türkiye’nin algı yönetimine dair yürütülen çalışmalar, yurt dışındaki itibarsızlaştırma faaliyetleri ve etkileri, kamu ve sivil unsurlar eliyle yürütülen çalışmaların katkıları, yakın ve uzak sürelerdeki olası gelişmeler ile yapılması gerekenler ele alındı. 

İlker Turak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.