EĞİTİM - 17 Haziran 2016 Cuma 08:53

Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ’dan öğrencilere LYS tavsiyeleri

A
A
A
Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ’dan öğrencilere LYS tavsiyeleri

Üniversiteye girişin ilk aşaması olan YGS, 13 Mart’ta gerçekleşmişti. LYS için ise ÖSYM’nin takviminde açıklanan tarihler, yarın Sosyal Bilimler sınavı ile başlıyor. Üniversite sınavının gelecek şekillendirme adına önemli bir adım olmasına rağmen korkulan kadar belirleyici bir rolü olmadığını söyleyen Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, “Öğrencinin bir üniversitede herhangi bir bölümde ya da programda okumuş olması hayatı boyunca o mesleği yapacağı anlamına gelmiyor” dedi.

13 Mart tarihinde gerçekleşen Yükseköğretime Geçiş Sınavının (YGS) ardından gözler yarından itibaren 5 farklı aşamada yapılacak olan Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) çevrildi. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) takviminde açıklanan tarihlere göre Sosyal Bilimler sınavı 18 Haziran’da, Matematik sınavı 19 Haziran’da, Fen Bilimleri sınavı ile Yabancı Dil sınavı 25 Haziran’da, Edebiyat-Coğrafya sınavı ise 26 Haziran tarihinde gerçekleşecek. Üniversite sınavının gelecek şekillendirme adına önemli bir adım olmasına rağmen korkulan kadar belirleyici bir rolü olmadığını söyleyen Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, “Öğrencinin bir üniversitede herhangi bir bölümde ya da programda okumuş olması hayatı boyunca o mesleği yapacağı anlamına gelmiyor” dedi.

Üniversite sınavları, tercihler ve meslek seçimi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, tercihler ve meslek seçimi konusunda en önemli hususun öğrencilerin kendi istedikleri bölüme yerleşmeleri olduğunu vurgulayarak “Yaşam insana farklı kapılar açıyor. Bir üniversitede belli bir eğitim almak mutlaka yaşam boyunca o mesleği yapmak zorunda olduğu anlamına gelmiyor. İnsanın icra ettiği meslekle aldığı eğitim arasında farklılıklar olabiliyor. Dolayısıyla ilerisi için değiştirmek mümkün. Her şeyden önce gençler içini ferah tutsun ve kendi tercihlerini kendileri yapsınlar. Yaşları genç ve deneyimsiz olsalar da sevdikleri, mutlu olacakları, yetenekleri olduğunu düşündükleri mesleği kendileri seçsinler. Okuldaki rehber öğretmenlerinden, ailelerinden, çevrelerinden fikir ve öneri alsınlar ama etki ve baskı altında kalmadan son kararı kendileri versinler. Eğiticilik yaşamım boyunca gördüm ki başkalarının zorlamasıyla meslek tercihi yapan kişiler o mesleği sevmezlerse, yetenekleriyle örtüşmezse hayatları boyunca mutsuz oluyorlar” açıklamalarında bulundu.

LYS İNGİLİZCE YABANCI DİL SINAVINA GİREN ADAY SAYISI ARTIYOR
LYS İngilizce Yabancı Dil Sınavına Giren aday sayısının arttığını söyleyen Atılım Üniversitesi Strateji ve İş Geliştirme Müdürü Hasan Atasoy ise “LYS Yabancı Dil sınavı İngilizce Almanca ve Fransızca dilleri için yapılmaktadır. 2010 yılında LYS’ye giren adayların sınavı geçerli olan aday sayısı 30 bin 580 iken geçtiğimiz 2015 yılında LYS’de sınavı geçerli olan aday sayısı yüzde 178 artarak 84 bin 909 olarak gerçekleşmiştir. Bu artışın önemli bir bölümü İngilizce’den gerçekleşmiştir. 2010 yılında toplam öğrencilerin yüzde 92,3’ü İngilizceden sınava girerken 2015 yılında bu rakam yükselmüş ve 96,5 olmuştur. 2010 yılında toplam Yabancı Dil adaylarının yüzde 4,4’ü Almanca, yüzde 3,3’ü de Fransızca dillerinden sınava girerken 2015 yılında Almancadan sınava girenlerin oranı yüzde 2,3, ransızcadan sınava girenlerin toplama oranı da yüzde 1,2 olarak gerçekleşmiştir” diye konuştu. 

VAKIF ÜNİVERSİTELERİNİN PAYI ARTIYOR
“Geçmiş yıllar yerleştirme sonuçları karşılaştırıldığında 2010 yılı ile 2015 yıllarında ÖSYS bilgilerine göre 2010 yılındalisans programlarında toplam 360 bin 968, önlisans programlarında toplam 310 bin 836 ve genel toplamda 671 bin 804 kontenjan varken 2015 yılında yüzde 23 artarak lisans programlarında 436 bin 484, önlisans programlarında 387 bin 255 ve genel toplamda 823 bin 739 olarak gerçekleşti” diye konuşan Atasoy, “2010 yılında 76.242 ile toplam kontenjanlarda yüzde 11’lik paya sahip olan vakıf üniversiteleri artan vakıf üniversitesi sayısı ve artan kontenjanlar sayesinde bu paylarını yüzde 19’a yükseltti. 2010 yılında vakıf üniversitelerinin lisans programlarının kontenjanı 44 bin 179, önlisans programlarının kontenjanı 32 bin 063 iken 2015 yılında vakıf üniversitelerinin lisans kontenjanı 79 bin 959, önlisans programlarının kontenjanı ise 74 bin 006 olarak gerçekleşti. Devlet üniversitelerinin tooplam kontenjanı ise 2010 yılında toplam 576 bin 321 iken 2015 yılında yüzde 13 artışla 648 bin 781 oldu. Aynı süreçte vakıf üniversitelerinin kontenjanı ise yüzde 102 arttı” ifadelerini kullandı. 

DAHA AZ ÖĞRENCİ YERLEŞİYOR
“Yıllara göre yeni üniversiterler açılsa ve devlet, vakıf ve yurtdışı üniversitelerin kontenjanları da sürekli artsa da sınava gören öğrencilerin daha az bir oranı artık yerleşebiliyor. 2010 ve 2015 yılları arasında genel kontenjanlar AÖF dâhil yüzde 23 oranında artsa da 2010 yılında sınava başvuran adayların yüzde 48’i yerleşirken 2015 yılında bu oran yüzde 46’ya geriledi” diye konuşan Atasoy, açıklamalarına şöyle devam etti: “Yerleştirme oranında en başarılı okullar 2010 ve 2015 yılında Sosyal Biimler Liseleri oldu. 2010 yılında ÖSYS’ye başvuran 1 milyon 588 bin 624 öğrencinin 763 bin 516’sı bir programa yerleşirken 2015 yılında ÖSYS’ye başvuran 2 milyon 126 bin 670 öğrencinin 983.090’ı bir programa yerleşti. 2010 yılında Devlet, vakıf ve yurtdışı üniversitelerde lisans ve önlisans programları için toplam 652 bin 563 kontenjan var iken 2015 yılında bu kontenjan 802 bin 046’ya yükseldi.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.