SAĞLIK - 20 Mart 2023 Pazartesi 13:24

Ramazan ayında beslenme uyarısı: 'Yanlış tüketim problemlere neden olabilir'

A
A
A
Ramazan ayında beslenme uyarısı: 'Yanlış tüketim problemlere neden olabilir'

Ramazan Ayı’nda doğru beslenmenin önemine dikkat çeken Uzman Diyetisyen Esma Akça, “İftar ile sahurun düzgün ve sağlıklı yapılması gerekiyor, bir anda yüklenmek iyi bir sonuç vermeyecek. Özellikle Ramazan’ın ilk haftasında çok yoğun bir kabızlık sorunu oluyor, acilde bu vakalara çok rastlıyoruz. Sahurda yağlı yiyeceklerden, kızartmalardan kaçınmalıyız, günde en az 1.5 litre su içmeliyiz" dedi.

Vatandaşların sağlıklı bir Ramazan ayı süreci geçirmesi için iftar, sahur ve iftar sonrasında tüketilen besinler önem taşıyor. Sahur ve iftarda yenilecek yiyecekler, su tüketimi gibi konulara ilişkin bilgiler veren uzmanlar, tok tutacak ve susatmayacak besinlere yönelik tavsiyelerde bulundu. Başakşehir Devlet Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömer Faruk Yaz ile Esencan Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Esma Akça, Ramazan Ayı’nda beslenme şekillerine yönelik bilgi verirken, yanlış tüketim alışkanlıklarının oluşturabileceği sorunları açıkladı. Uzm. Diyetisyen Esma Akça, “Uzun saatler aç kalmak insanları korkutuyor ama uzun açlık saatleri aslında vücudumuza iyi geliyor. Bir nevi detoks etkisi oluşturuyor diyebiliriz. Özellikle Tip-2 diyabeti olan, insülin direnci, karaciğeri yağlı olan, bazı sindirim sorunları olanlar için bu uzun açlık dönemlerinde vücut kendini yeniliyor. Tabi ki dikkat etmemiz gereken bazı sağlık koşulları da var.

Özellikle eğer kardiyoloji takipliyseniz, tansiyon, diyabet hastasıysanız, böbrek hastalıklarına sahipseniz mutlaka hekiminizden onay almanız lazım. İftar ile sahurun düzgün ve sağlıklı yapılması gerekiyor bu şartlar altında gerçekten faydası var. Sahurdaki temel amacımız bizi uzun süre tok tutabilecek şeyler, ikincisi uzun süreli açlıkta kaslar her gün bir katabolizmaya uğruyor, yıkım oluyor, bizi susatmayacak besinler çok önemli. Özellikle çok tuzlu besinlerden kaçınmamız lazım, kavurmalar, çiğ köfte, salamura ürünler, pastırma, salam, sucuk, zeytin gibi bu gruptan biraz sahurda kaçınıyoruz. Peynirler daha az tuzlu olabilir. Yoğurt, süt tercih edilebilir, zeytin yerine çiğ kuruyemiş, kavrulmamış badem, ceviz gibi ürünler tercih edilebilir. Lif içeriği çok önemli, özellikle Ramazan’ın ilk haftasında çok yoğun bir kabızlık sorunu oluyor bu da sahurda tüketebileceğimiz sebze, meyve ile birlikte çözülebilecek bir durum. Bir küçük kase gibi salata ya da zeytinyağlı sebze tavsiye ediyoruz, salçalı, baharatlı, kızartma olmaması lazım” dedi.

Ramazan ayında beslenme uyarısı: 'Yanlış tüketim problemlere neden olabilir'

“Ramazan’da bir günde 1,5 litre suyun altına inmememiz gerekiyor”

İftarda bir anda fazla miktarda besin tüketilmesinin sağlıksız olduğunu ifade eden ve azar azar yemek gerektiğini belirten Uzm. Diyetisyen Akça, “Mideye azar azar yemek vermek de fayda var çünkü bir anda yüklenmek iyi bir sonuç vermeyecek. Hastanemizde de maalesef Ramazan Ayı’nda acilde bu vakalara çok rastlıyoruz, iftarı parçalı öneriyoruz. Bir anda yemek sonrası tansiyonumuz yükselebilir, yoğun karbonhidrat tüketimiyle birlikte şeker parametrelerimizde yükseliş olabilir. Bazen baş ağrısı, halsizlik, uyku hali gibi durumlar, yediğimiz yemeğin ağırlığına da bağlı olmakla birlikte kan yağları bir anda yükselebilir. Genelde mide etrafında karında bir şişkinlik, yukarıya doğru bir basınç, basınç olduğu için de kalple ilişkilendirilebiliyor. Uzun süre aç kalıp yoğun bir yemek tüketince gaz sorunu da olabiliyor.

O yüzden az miktarda yavaş yavaş tüketmemiz lazım. Su ile birlikte bir tatlı kaşığı bal pekmezle hızlıca kan şekerini yükseltebilecek bir şeyle iftarı açıp 3-5 dakika kadar bekleyip kendimizi daha iyi hissettikten sonra hafif hafif yemeğe giriş diyebiliriz. O da önden biraz çorba, yanına belki pide ya da ekmek, tadımlık iftariyelikler, sonrasında eğer mümkünse bir 8-10 dakika daha beklenmesini arzu ediyoruz. Sadece bir tabak pilav ya da yemek yiyip kalmak değil, biraz salata ya da sebze yanına biraz yoğurt ya da proteinli başka bir ana yemek olabilir. Haftanın 7 gününde de kırmızı et tüketmiyoruz, haftada 1 mümkünse 2 gibi, beyaz ete biraz daha yönelebiliriz. Sahurda en az 2 bardak şeklinde sıvı tüketimi mümkünse Ramazan’da demir hindi şerbeti susuzluğa karşı çok iyi geliyor. Çok fazla çay, kahve tüketiminin bizim sıvı ihtiyacımızı karşılamada çok faydası olmuyor. Sıvıyı da bölerek tüketmeliyiz, iftarda 2-3 bardak kadar sıvı tüketimi sonrasında da her saat başına bir bardak kadar sıvı tüketimi mümkünse su şeklinde şunu söyleyebiliriz; Ramazan’da bir günde 1,5 litrenin altına inmememiz gerekiyor ”ifadelerini kullandı.

“Sahurda yağlı yiyeceklerden, kızartmalardan kaçınmalıyız”

Kronik rahatsızlıkları bulunan vatandaşların doktorlarıyla oruç tutmaya uygun olup olmadıklarına yönelik görüşmesi gerektiğini ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömer Faruk Yaz, vatandaşlara yönelik uyarılarda bulundu. Ramazan Ayı’nda dengeli beslenme ve sıvı tüketiminin önemine dikkat çekerek sahurda tok tutacak besinlerin tercih edilmesi gerekliliğini söyleyen Yaz, iftarda da bir anda yoğun yemek tüketiminin doğru olmadığını dile getirdi. Yaz, "Ramazan Ayı’nda 2 öğün beslenme, bunun dışında ara öğün yapılması lazım, sıvı tüketimine dikkat etmemiz lazım. En az 10-12 bardak ya da 12-14 bardak sıvı tüketmeliyiz. Olabildiğince yağlı yiyeceklerden, kızartmalardan sahurda kaçınmalıyız. Basit yiyeceklerle iftarı açıp ondan sonra az yağlı et, sebze yemeği gibi ürünler tüketip yanına da süt, yoğurt, ayran gibi ürünler tüketilebilir. Tansiyonu olan hastalar da daha çok tuzsuz gıdalar tüketmeli, tuzu zengin olan gıdalardan kaçınmalı. Zeytin, turşu, salamura besinler gibi ürünlerin tüketimini azaltmalı. Ramazan Ayı’nda aşırı tatlı, şerbetli ürünlerin tüketiminden uzak durulmalı. Eğer tatlı tüketilecekse daha çok sütlü ya da meyveli tatlılar tercih edilmeli. Çünkü şerbetli ve çikolatalı tatlılar kişilerin erkenden susamasına sebebiyet verir. İftardan sonra birkaç saatlik, yarım saat, kırk dakikalık tempolu yürüyüşler yapılabilir” şeklinde konuştu.

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.