GÜNDEM - 15 Ekim 2007 Pazartesi 14:42

Referanduma siyasi partiler nasıl bakıyor?

A
A
A
Referanduma siyasi partiler nasıl bakıyor?

21 Ekim’de yapılacak referandum için ‘Hayır’ propagandası yapan tek parti CHP. AK Parti, DTP, SHP, BBP, DP, Anavatan ve SP ‘evet’ çağrısı yaptı; DSP halka bıraktı, MHP ise henüz karar vermedi.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini de öngören anayasa paketinin 21 Ekim’de yapılacak halk oylamasına ilişkin propaganda dönemi başlarken, partiler tavırlarını açıkladılar.

CHP: YA SANDIĞA GİTMEYİN, YA HAYIR OYU VERİN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek:
Gümrük kapılarında oy verme işlemi devam ederken anayasa değişikliğinin tekrar ele alınması ve paketten bazı maddelerin çıkarılması son derece yanlış, sakıncalı. Bu paket, bütünüyle referandumdan çekilebilir. Artık cumhurbaşkanı da seçildiğine göre oradaki düzenlemelerin hiçbirinin bir aciliyeti yok. Daha sonra yapılacak anayasa değişikliği içinde bu paketteki konulara da yer verilebilir. Ne yazık ki AKP, bu yola gitmeyerek 18 ve 19. maddeleri metinden çıkararak referandumda ısrarlı. Biz dayatmayla ortaya konulan bir metne, vatandaşlarımızın ya sandığa gitmeyerek ya da sandığa giderse ‘hayır’ diyerek tepki göstermesini istiyoruz, bekliyoruz.

MHP: DESTEĞİMİZ PEŞİN DEĞİLDİ

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır: MHP olarak biz bu referandumu anlamsız ve faydasız bulmaktayız, sonuçları itibariyle de bir belirsiz ortam geliştireceğinden endişe duymaktayız. Referandumda nasıl oy kullanılması gerektiğini ise önümüzdeki hafta yetkili kurullarımızda değerlendireceğiz ve ona göre karar vereceğiz. Biz referandum sürecinin krize dönüşmesini engellemek için bir öneride bulunduk; ya süreci durdurun ya da geçici 18. ve 19. maddeyi çıkarın, dedik. Meclis’te verdiğimiz destek bu çerçevede. Desteğimiz sürecin krize dönüşmesini önlemek için, bu destek 21 Ekim’de yapılacak olan referanduma yönelik ‘peşin bir destek’ anlamına gelmiyor. Referandumla ilgili kararımızı bayram sorası yetkili kurullarımızda netleştireceğiz.”

DTP: SEÇMENLERİMİZDEN EVET OYU İSTİYORUZ

DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık: Biz daha öncede referanduma ilişkin görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmıştık. Bu konuda görüşlerimizde herhangi bir değişiklik yok. Cumhurbaşkanını halkın seçmesini destekliyoruz. Bu açıdan seçmenlerimizden de ‘evet’ yönünde oy kullanmalarını istiyoruz.

DSP ÇEKİMSER, HALKA BIRAKIYOR

DSP Genel Sekreteri Masum Türker: Referanduma sunulacak paket altyapısı hazırlanmamış bir süreci içeriyor. Cumhurbaşkanını halkın seçmesine bir itirazımız yok. Ama bu altyapısı gerçekleştirilmeden aceleyle yapılmış bir düzenlemedir. Referandumda halkın özellikle şu anda AKP tarafından izlenen yolun yanlışlığını görüp ona göre oy vereceğini düşünüyoruz. Hiç kimse cumhurbaşkanını halkın kendi eliyle seçme hakkını önleyemez. Ama buradaki hakkın altyapısı oluşmadığı için ileride diktatörlük yaratabilecek bir yapılanmaya neden olabilir.

SHP: İLK GÜNDEN BERİ DESTEKLİYORUZ

SHP Genel Sekreteri Uğur Celasun: Biz yaklaşık 2 yıl önce cumhurbaşkanını halkın seçmesi için bir kampanya başlatmıştık. Türkiye’nin her yerinde 1 milyona yakın imza topladık. Bunları o zamanki Meclis Başkanına takdim ettik. Bu meseleyi ilk gündeme getiren siyasi parti olarak SHP, cumhurbaşkanını halkın seçmesine yönelik düzenlemeyi destekliyor. Biz referandumda olumlu oy kullanacağız. Seçmenlerimize de bu yönde çağrıda bulunacağız.

BBP: TÜRK MİLLETİNİN ÖNÜNE FIRSAT GELDİ

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu: Her platformda cumhurbaşkanını halkın seçmesini savunduk. Bu referandumda, Türk milletinin önüne bir fırsat geldi ve milletimizin kendi cumhurbaşkanını hür iradesiyle seçme hakkını elde etme imkanı doğmuş bulunuyor. Parti olarak her zaman büyük Türk milletinin kendi hür iradesine bırakıldığı zaman hata yapmayacağına inandık. Ancak alelacele çalakalem hazırlanan ve içi doldurulmamış, tanımların ve kavramların belirtilmediği referandumda oylanacak olan bu anayasa değişikliğinin güdük olacağına inanıyoruz. Hükümet de yaptığı hatasını fark etmiş olduğundan dolayı referandumun başlamasına rağmen referandum maddelerinde değişiklik yapılmasını istemektedir.

DP: OY KULLANIN, EVET OYU VERİN

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan: 21 Ekim’de gerçekleştirilecek referandumun kilit noktasının cumhurbaşkanını halkın seçmesini düzenleyen anayasa değişikliği maddesidir. Demokrat Parti olarak cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini destekliyoruz ve geçmişte de bu görüşü dile getirdik. Vatandaşlardan 21 Ekim’de sandık başına gitmelerini ve oylarını kullanmalarını istiyoruz. Oy kullanma bir hak ve aynı zamanda bir görevdir. Vatandaşlardan bu demokratik hakkı mutlaka kullanmalarını bekliyoruz. Referandum paketindeki cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin düzenlemeyi de destekliyoruz.

ANAVATAN: SİSTEMİN BAŞINI HALK SEÇMELİ

Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Sarıbaş: Seçmenleri sandık başına giderek referandum paketine “evet” oyu vermeye çağırıyoruz. Cumhurbaşkanının sistemin başı durumundadır. Türkiye’de sistem, sistemin başını yani cumhurbaşkanını ancak halk seçerse daha demokratik olur. Buna inanıyoruz, bunun içinde pakete ‘evet’ diyoruz.

SP: MİLLİ GÖRÜŞ OLARAK DESTEKLİYORUZ

Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan: Referanduma, ‘evet’ diyeceğiz. Referanduma sunulan, ‘Cumhurbaşkanını halkın seçmesi, milletvekili seçimlerinin 4 yılda bir yapılması, TBMM Genel Kurulu’nun yapacağı bütün toplantılar için üye tam sayısının üçte birinin (184 milletvekilinin) hazır bulunmasının yeterli kabul edilmesi’ konuları özü itibariyle, milli görüş olarak bizim 40 yıldan beri savunduğumuz görüşlerdir. Nihayet 40 yıl sonra Türkiye, bizim, yani milli görüşün dediği noktaya gelmiştir.







Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan’dan BM’de Gazze tepkisi Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çatısı altındaki toplantıda Gazze’de yaşanan insani trajediye dikkati çekerek, "Bu gerçeği görmezden gelen bir bilgi toplumu ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan, sosyal medya hesabından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çatısı altında düzenlenen WSIS+20 Yüksek Düzeyli Toplantısı’na ilişkin paylaşım yaptı. Sayan, Gazze’deki durumu bilip gerçeği görmezden gelen bir bilgi toplumunun ne kapsayıcı ne de insan merkezli olabileceğini ifade etti. "Türkiye Yüzyılı dijitalleşmenin de yüzyılı olacak" Türkiye’nin dijital dönüşüm hedeflerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki ’Milli Teknoloji Hamlesi’ doğrultusunda yürüttüğünü belirten Sayan, teknolojinin bir egemenlik meselesi olduğunu vurgulayarak, "Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, teknolojinin sadece teknik bir konu değil, bir egemenlik, adalet ve haysiyet meselesi olduğuna inanıyoruz. Hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nın aynı zamanda dijitalleşmenin de yüzyılı olmasıdır" ifadelerine yer verdi. "Gazze’deki trajediyi görmezden gelen bir anlayış ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir" Dijital geleceğin en önemli köşe taşının küresel adalet olması gerektiğini ifade eden Sayan, "Küresel adaletin ve herkes için eşitliğin; Filistin ve Gazze dahil tüm çatışma bölgelerinde dijital geleceğin temeli olması gerektiğine inanıyoruz. Gazze’deki durumu bilip de kapsayıcı, insan odaklı bir bilişim toplumundan nasıl söz edebiliriz? Bu trajediyi görmezden gelen bir anlayış ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu salonda ifade ettiği gibi; adalet ve eşitlik pazarlık konusu edilemez değerlerdir ve güvenilir bir dijital düzenin temelidir" diye konuştu. "Teknoloji, güce değil, insan onuruna hizmet etmeli" Yapay zeka ve yeni nesil teknolojiler konusundaki etik tartışmalara da değinen Sayan, önümüzdeki on yılın uluslararası toplumun inandırıcılığı için bir test olacağını söyledi. Teknolojinin bir güç enstrümanı olmaması gerektiğini kaydeden Sayan, "Ya zekanın insanlığa hizmet etmesini sağlayacağız ya da teknolojinin insanlığı yeniden tanımlamasına izin vereceğiz. 2035 yılına kadar teknoloji, güce değil, insan onuruna hizmet etmeli ve temel hakları korumalıdır" dedi. Sayan ayrıca, Türkiye’nin BM Teknoloji Bankası’na ev sahipliği yaparak dijital fırsatların en az gelişmiş ülkeler için de sürdürülebilir kalkınmaya destek vermesi adına çalışmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
İstanbul Bahçelievler’de çiğ köfte festivali: 5 ton çiğ köfte dağıtıldı Bahçelievler Belediyesi tarafından gerçekleştirilen "5. Geleneksel Doğu Güneydoğu Çiğ Köfte Festivali" renkli görüntülere sahne oldu. 5 ton çiğ köftenin dağıtıldığı festivale katılan binlerce vatandaş hem yöresel lezzetleri tattı hem de doyasıya eğlendi. Bu yıl 5’incisi düzenlenen "Geleneksel Doğu Güneydoğu Çiğ Köfte Festivali" İstanbul Bahçelievler’de vatandaşların yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır’ın katılımıyla düzenlenen festivalde çiğ köfte dağıtımı, yöresel halk türküleri ve yöresel yemeklerin bulunduğu çeşitli etkinlerde vatandaşlara renkli anlar yaşattı. Binlerce vatandaş, dağıtılan 5 ton çiğ köfteden yiyebilmek için onlarca metre uzayan kuyruklarda sıra olurken, Başkan Bahadır elleriyle yoğurduğu çiğ köfteyi yine kendisi vatandaşlara dağıttı. Ardından ise Güneydoğu bölgesinin yöresel müzik grubu Harfane sahneye çıkarak kulakların pasını sildi. Festivale katılan vatandaşlar ise doyasıya eğlenirken, festivalin gelecek yıllarda da devam edeceği öğrenildi. "Çiğ köfte bizim, Anadolu’nun kültürü" Festivalde çiğ köfte yoğuran ve vatandaşlara dağıtan Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır, "Biliyorsunuz ki çiğ köfte bizim, Anadolu’nun kültürü. Bu bir yemek değil, bir kültür, birleştirici bir güçtür. Bizlerin karnını doyurduğu, dinlendiği hatta biraz da eğlendiği bir yemek. Nasıl çiğ köftemizde acısı da var, tatlısı da var, ekşisi de varsa aynı Türkiye gibidir. Bugün 5 ton çiğ köfte dağıtacağız. Bu festivalde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim" dedi.
Kocaeli Selçuk İnan: "Hayatımda hiç bahis oynamadım" Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan, ara transfer dönemi için görüştükleri oyuncular olduğunu belirterek, "İzlediğimiz oyuncular var. Tarkan gidecek. Ahmet belirsiz. Can da ikinci yarının transferi olacak" dedi. İnan ayrıca, "Hayatımda hiç bahis oynamadım. Transfer konusunda oyuncuların ‘Türkiye’de bahis olayları var ve biz Türkiye’ye gelmek istemiyoruz’ söylemiyle henüz karşılaşmadık" açıklamasında bulundu. Trendyol Süper Lig’de sezonun ilk yarısını galibiyetle tamamlayan Kocaelispor’da ibre salı günü oynanacak kupa maçına döndü. Yeşil-siyahlılar, bir günlük aranın ardından Erzurumspor maçının hazırlıklarına başladı. Antrenman öncesi basın mensuplarıyla bir araya gelen Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan ligin ilk yarısını, transfer ve kupa maçlarını değerlendirdi. Kupada grup aşamasının başladığını belirten İnan, "Lig ve kupa olarak baktığımızda ilk yarının artık son maçı. Kupada ilk maçı evimizde oynayacağız. O yüzden bunu bir avantaj olarak görüyoruz. İnşallah kupaya galibiyetle başlamak istiyoruz. Dünü izinli geçirdik. Bugün maçın hazırlıklarına başlayacağız. Bu maçı kazanıp ilk yarıyı böyle bitirmek istiyoruz" dedi. "Kupa maçında yorgun oyuncularımızı riske etmemek için dinlendireceğiz" Takımın Avrupa hedefleri için oldukça önem arz eden kupa maçındaki kadro seçimi için Selçuk İnan, "Tüm oyuncularımızı değerlendireceğiz. Tabii ki çok yorgun olan oyuncularımız var. Onları riske etmemek adına dinlendireceğiz. Oynaması gereken, şans vermemiz gereken oyuncular var ama en nihayetinde genel olarak baktığınızda takımdaki bütün oyuncular neredeyse aynı oranda süre aldılar, o yüzden as oyuncu ya da yedek oyuncu diye ayırt etmiyorum. En sağlam olan kimse, en güçlü takım kimse onlarla sahaya çıkacağız. Bu maçı önemsiyoruz. Gerçekten de kupada hedefimiz var" diye konuştu. "Önce futbolcularla, sonra yönetimle görüşülecek" Transfer konusunda yönetimle herhangi bir rapor sunup sunmadığı ve sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda İnan, "Rapor halinde değil, bir ilk görüşmemiz oldu tabii başkanımızla. 14 yabancı oyuncumuz var. Önce onları dinlemek lazım. Ayrılık talebi olacak mı, olmayacak mı onları bilmemiz gerekiyor. Şu anda böyle bir durum söz konusu değil. Ama transfer yapmak sezon başı çok zordu, devre arasında iki katı daha zor. Çünkü elimizde oyuncularımız var. Hangi oyuncularımızın hangi durumda olacağını bilmiyoruz. Başkanımız da yapmış olduğumuz görüşmede ihtiyaç halinde nerelere transfer yapılır diye görüşmemiz oldu. Belli başlı oyuncular da var kafamızda. Netlik kazandıkça zaten sizinle paylaşacağız. Ama ben yine de tekrar edeyim. İyi bir takım takımımız var. İyi oyuncularımız var. Herkes canla başla mücadele ediyor. Hepsinden de son derece memnunum. Transferler sıcak oluyor. Ayrılıklar her an olabilir. Hep beraber göreceğiz, gelişmeleri sizlerle paylaşırım" ifadelerini kullandı. "4 Ocak’ta Antalya’ya gidiyoruz" Devre arası kamp programını da paylaşan başarılı genç teknik adam, "Antalya kampı neredeyse kesin gibi. Ayın 30’unda toplanacağız ve 4 Ocak’ta Antalya kampımız başlayacak. 5 gün buradayız. İyi bir kamp programı yaptık" şeklinde konuştu. "2-3 transfer bizim için başarıdır" Mevcut kadronun ligin ikinci yarısında yeterli olup olmamasına dair 40 yaşındaki teknik adam, "14 yabancı oyuncumuz var. Bakalım, ne olacağını bilmiyoruz. Çok kolay işler değil. Cezamız var, Türk oyuncu konusunda. 5 transfer istesek de 5 transfer yapamayız. 2-3 transfer yapabilirsek ki bizim için başarıdır, o da yeterlidir bizim için. Oyuncularımıza güveniyoruz. Sezon başında oyuncuların geç gelmesi, henüz hazır olmaması dezavantajdı. Oyuncularımızı hazırlarken sakatlık riski olacağını biliyorduk ki yaşadık bunları da. Devre arasında daha temkinliyiz. Oyuncularımız bizimle beraber. İnşallah daha az sakatlığın olduğu ikinci yarı yaşarız" dedi. "Hayatımda hiç bahis oynamadım" Selçuk İnan, transferde yabancı oyunculara yoğunlaşacaklarını belirtti. Hiç bahis oynamadığının altını çizen İnan, "Hayatımda hiç bahis oynamadım. Hayatımda hiç öyle bir şeyim hiç olmadı. Ekibimle de bu konuda hiç konuşma yapmadım. Zaten federasyon başkanımız bütün açıklamaları yaptı. Eğer bir suç varsa zaten adli makamlar da bu görülüyor. Daha önce de zaten görüşlerimi sizinle paylaştım. Ama transfer konusunda oyuncuların ‘Türkiye’de bahis olayları var ve biz Türkiye’ye gelmek istemiyoruz’ söylemiyle henüz karşılaşmadık. Bundan sonraki süreçte transfer görüşmesi yaparken böyle bir şeyle karşılaşarak zaten sizinle paylaşırım ama şu an için görüştüğümüz oyuncularla ‘Bundan dolayı Türkiye’ye gelmek istemiyoruz. Orada oynamak istemiyoruz’ diyen bir oyuncu olmadı. Dolayısıyla da böyle bir daralma söz konusu değil şu an için. Kafamızda belli başlı oyuncular var. Görüştüğümüz oyuncular var. Netlik kazandıktan sonra biz de girişimlerimizi yapacağız" dedi. "Tarkan Serbest ayrılacak, Ahmet belirsiz, Can takımda kalacak" Yerli oyuncular konusunda takımdan ayrılması netleşen isimleri de sözlerine ekleyen Selçuk İnan, "Yerli oyuncu havuzunda da; aslında cezamız var. Ayrılıklar olabilir, olacak. Tarkan (Serbest) büyük ihtimal bir daha bizimle olmayacak. Devre arasında onların yerine Türk oyuncu en önemli transfer politikamız olabilir. Ahmet Sağat’ın durumu henüz net değil. Can’ın (Keleş) da ufak bir problemi vardı. O problemle hep mücadele etmek zorunda kaldı. Çok değer verdiğim, beğendiğim, sevdiğim bir oyuncu. O da farkında. O bize, biz ona yardım edeceğiz. Çünkü Can gerçekten çok önemli bir oyuncu. 2. yarı bizim önemli bir transferimiz olarak görüyorum, yeni bir transfer gibi" değerlendirmesinde bulundu. "Sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Mutlaka çözülecektir" Alacakları nedeniyle kulübün transferine tedbir koyduran eski futbolcu Josip Vukovic’e yapılması gereken ödemenin akıbeti ve transfere etkisiyle ilgili olarak ise Selçuk İnan şunları söyledi: "Başkan ile hep görüşüyoruz. Gerçekten çok büyük mücadele veriyor. Burada sizin huzurunuzda da teşekkür etmek istiyorum. Bir şekilde sorunları çözmeye çalışıyor. Ondan dolayı bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Mutlaka çözülecektir. En azından biz görüşürken bunu söyledi dedi. Herkes çok emek veriyor. Siz biliyorsunuz şehrin önde gelen insanları hep bizimle beraber. Başta belediye başkanımız olmak üzere hepsi yardım etmeye çalışıyor kulübe. Ondan yana bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum."