KÜLTÜR SANAT - 18 Şubat 2020 Salı 12:21

Robinson Ziya dedenin hayatı belgesel oldu

A
A
A
Robinson Ziya dedenin hayatı belgesel oldu

Keban Baraj Gölü havzasındaki 3 bin 500 fidan dikilen adayı İHA muhabirlerinin fark edip "Gerçek bir Robinson Crusoe" hikayesi olarak haberleştirdiği 81 yaşındaki Ziya Abay'ın hayatı ödüllü akademisyen Turgay Kural tarafından belgeselleştirildi.

Uzun yıllar Eskişehir’de antikacılık yapan 4 çocuk babası Ziya Abay (81), 1995 yılında eşi Emine Abay’ı trafik kazasında kaybetti. Bir süre daha Eskişehir'de kalan ancak eşini unutamayan Abay, emekli olduktan sonra memleketi olan Tunceli'nin Pertek ilçesine bağlı Çakırtepe köyüne döndü. Çocuklarının farklı şehirlerde iş hayatına atılması nedeniyle yalnız kalan Abay, 14 yıl önce Elazığ ile Tunceli'yi birbirine bağlayan Keban Baraj Gölü Havzasının ortasında yaklaşık 80 dönüm büyüklüğündeki bir tane bile ağaç olmayan adaya yerleşti. Tekne alıp, adaya giden ve yaptığı küçük bir kulübe de kalan Abay, 14 sene boyunca 3 bin 500 fidan dikti. Adada çeşit çeşit meyve ve sebze yetiştiren Abay, ıssız adayı yeşile bürüdü. İHA muhabirlerinin fark edip "Gerçek bir Robinson Crusoe" hikayesi olarak haberleştirdiği Ziya Abay'ın hayatı şimdi de belgesele konu oldu.

Robinson Ziya dedenin hayatı belgesel oldu

Ödüllü yönetmen belgeselini çekti

Ziya Abay'ın hayatını içeren belgeselin çekimlerini ulusal ve uluslararası ödüllere sahip Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Radyo Televizyon Bölümü akademisyeni Turgay Kural tarafından yapıldı. Adaya çadır kuran Kural, 15 gün süren çekim çalışmaları kapsamında Ziya Abay’ın, oradaki yaşamını kaydederek, belgesel sinema haline dönüştürdü. Elektrik olmayan adada yanına güneş panelleri alan Kural, kamera ve aydınlatma ihtiyacını güneş enerjisinden karşılayarak çekimlerini tamamladı, ardından da 2 ayrı uzunlukta belgeselini tamamladı ve ismine "Ada'm" olarak belirledi.

Belgesel ile ilgili bilgi veren yönetmen Turgay Kural, "Adam Belgesel Sinema filmimizi, sizlerin yazın gerçekleştirmiş olduğu bir haberden esinlenerek oluşturduk. Haberi yapan arkadaş ile irtibat kurduktan sonra gerekli yerlerden de izinlerimizi alıp Ziya amcamızın daveti ve rızasıyla Tunceli’nin Pertek ilçesine gitme kararı aldık.Çekimleri, tek başıma gerçekleştirdim. Adaya gittiğimizde kurmuş olduğumuz bir çadırda 15 günlük bir süreçte belgeselimizi tamamladık. Adada elektriğin olmaması ve özellikle çekimlerimizin yaz aylarına denk gelmesi fiziki olarak beni yormasının yanı sıra teknik olarak cihazlarımız da olumsuz yönde etkiledi. Ekstradan adadan bir de elektriğin bulunmaması oldukça zorladı. Elektrik problemini, yanımızda götürmüş olduğumuz güneş panelleri sayesinde aşmış olduk” dedi.

"Bizi çok heyecanlandırdı"

Belgeselin kendileri için çok önemli olduğuna anımsatan Kural, “Çünkü Ziya amcamızın eşine olan sevgisinin ardından adaya çıkması ve bu adayı yeşillendirmesi, tek başına 3 bin 500 ağaç dikmesi bizi çok heyecanlandırmıştı. Bu anlamda bizim için çok özel bir konu. Ayrıca adada bulunduğumuz süre içerisinde Ziya amcamızın naif kişiliği ve çalışkanlığı çok dikkatimizi çekti. Belgeselimiz 25 ve 30 dakika olmak üzere iki farklı çıktıda aldık. Bu sene hem ulusal hem de uluslararası festivallerde bizim yarışma filmimiz olacak” diye konuştu.

Ziya dedenin belgeseldeki konuşmaları duygulandırdı

Belgeselde hayat hikayesini anlatan Ziya Abay, “Eşimi çok severdim o da beni çok severdi. Ben Ankara’daydım 'kardeşim ile Bursa’ya giderken trafik kazasında hayatını kaybetti’ diye bir haber geldi. Ben yıkıldım tükendim, bittik yani. Sevgilim, her şeyim yıkıldı. Birbirimize aşıktık, birbirimizi seviyorduk. Başımıza bunların geleceği aklımızdan geçmiyordu. Eşim, ağaçları çok sevdiğinden dolayı ben de ondan etkilendim. Bir de onu unutmamak için bu adaya o yüzden geldim. Ağaçları diktim, candan sevdim. Onlara hayran, kurban oluyorum. Bunların hepsi eşimin hatırı için” ifadelerini kullandı.

Sezai Akın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hollanda’daki Fintek Fuarı’nda Türkiye rüzgarı Dünya’nın dört bir yanından üst düzey yöneticileri ve yatırımcıları ağırlayan, fintek dünyasının en saygın fuarlarından Money 20/20 kapılarını ziyaretçilerine açarken, fuara Türkiye’nin önde gelen fintek markaları katılım sağladı. Hollanda’nın Amsterdam şehrinde düzenlenen Money 20/20 Europe Fintek Fuarı’nda Türkiye’yi, Ticaret Bakanlığı’nın destekleriyle, Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği’nin (TÖDEB) öncülüğünde kurulan ’Türk Pavilyonu’nda yer alan markalar temsil ediyor. 2 bin 300’den fazla şirket ve 350’den fazla konuşmacının katıldığı dev fuara 8 bin 500’ün üzerinde ziyaretçi bekleniyor. Her yıl Avrupa, Asya ve Amerika’da farklı tarihlerde gerçekleştirilen fuar, ödemeler, fintek, bankacılık, perakende, e-ticaret ve dijital pazarlama dahil olmak üzere çeşitli sektörler için bir buluşma noktası görevi görüyor. Dünyanın önde gelen uzmanlarını, finansal kurum temsilcilerini, teknoloji girişimcilerini ve yatırımcıları bir araya getiren Money 20/20’de Türkiye milli katılım ile temsil ediliyor. Fuarda, Türkiye’nin önde gelen finansal teknoloji şirketleri boy gösteriyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Payfix Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Yazgan, 2 binden fazla fintek şirketinin katılım sağladığı dev fuarda Türkiye’yi temsil etmekten dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek, ’’Küresel fintek sektörünün önemli temsilcilerine Türkiye markasını anlatmak ve finansal hizmetlerimizi sektör profesyonelleriyle buluşturacak olmaktan dolayı oldukça heyecanlıyız. Türk fintek sektörü her geçen gün daha da gelişiyor ve büyüyor. Sektörümüzün potansiyelini tüm dünyaya göstermeyi hedefliyoruz’’ dedi. ’’Payfix’in vizyonunu tüm dünyaya anlatıyoruz’’ Fuarda yapılan görüşmelerin sektöre ve Türkiye’nin büyümesine katkı sağlayacağını ifade eden Yazgan, ’’Organizasyonda hem fintek ekosisteminde öne çıkan gelişmeleri ve trendleri yakından takip edebiliyoruz hem de dünya genelindeki firmalarla etkileşim kurma imkanına sahip oluyoruz. PayFix’in vizyonunu ve uluslararası büyüme projeksiyonumuzu sektör profesyonellerine ve global firmalara anlatmayı sürdüreceğiz. Özellikle Yönetim Kurulu Başkanımız Erkan Kork’un vizyonu bizim için çok değerli bir rehber niteliğinde. Türkiye’nin bir fintek üssü haline gelebilmesi için çok büyük emekler veriyor. Bizler de bu hedefler doğrultusunda, Türkiye’nin fintek merkezi haline gelebilmesi için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Atacağımız her adımın Türkiye ekonomisine pozitif yönde etkilerinin olacağının farkındayız. Türkiye’nin firması olarak Türkiye için çalışmaya ve ülkemize değer katmaya devam edeceğiz’’ diye konuştu.
Kayseri Başkan Büyükkılıç’a hayırlı olsun ziyaretleri sürüyor Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm, AK Parti Genel Merkez İl Koordinatörü ve AK Parti önceki dönem Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, Türk Dünya İş Kadınları Platformu (TÜDİP) Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Gülnur Kamaşak, Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Ali Yedikaya ile Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri ve beraberlerindeki heyetleri makamında kabul etti. 2024 yerel seçimlerinde milletin iradesi ile yeniden büyükşehir belediye başkanlığı görevine seçilen Dr. Memduh Büyükkılıç’a hayırlı olsun ziyaretleri sürüyor. Bu çerçevede, AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm, AK Parti Genel Merkez İl Koordinatörü ve AK Parti önceki dönem Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz ve beraberindeki heyet, Türk Dünya İş Kadınları Platformu Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Gülnur Kamaşak ve beraberindeki heyet, Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Ali Yedikaya ve yönetimi, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri Başkan Büyükkılıç’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, misafirlerini makamında ayrı ayrı kabul ederek, onlarla sıcak ve samimi bir ortamda sohbet etti. Başkan Büyükkılıç, AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm, AK Parti Genel Merkez İl Koordinatörü ve AK Parti önceki dönem Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz ile beraberindeki heyeti makamında ağırlayarak, nazik ziyaretleri için teşekkür etti ve misafirlerine çalışmalarında kolaylıklar diledi. Büyükkılıç, daha sonra Türk Dünyası İş Kadınları Platformu Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Gülnur Kamaşak ve beraberindeki heyet ile bir araya geldi. Üreten ve ülke ekonomisine katma değer sağlayan iş kadınlarının nazik ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Büyükkılıç, Türk Dünya İş Kadınları Platformu’na çalışmalarında kolaylıklar diledi. Türk Dünya İş Kadınları Platformu Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Gülnur Kamaşak ise Başkan Büyükkılıç’a yeniden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden dolayı hayırlı olsun dileklerini ileterek, yeni dönemde başarılar temennisinde bulundu. Büyükkılıç, Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Ali Yedikaya ile Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerini de ayrı ayrı kabul ederek misafirleri ile samimi sohbetler gerçekleştirdi. Konukları Başkan Büyükkılıç’ı yeniden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçilmesinden dolayı tebrik ederken Büyükkılıç da birlik, beraberlik mesajları vererek misafirlerine iyi dileklerinden dolayı teşekkür etti. Büyükkılıç, ayrı ayrı gerçekleşen ziyaretlerin ardından misafirleri ile günün anısına hatıra fotoğrafı da çektirdi.
Ankara Kaldırımda yürüyen 2 gence araçla çarpan Dandin’in ifadesi ortaya çıktı: "Alkollü değildim" Ankara’nın Etimesgut ilçesinde alkollü olduğu iddia edilen sürücü Mehmet Can Dandin’in kaldırımda yürüyen 2 gence çarparak ölümlerine neden olmasına ilişkin savcılıkta verdiği ifadesi ortaya çıktı. Ankara’nın Etimesgut ilçesinde iddialara göre alkollüyken kullandığı otomobille hız sınırını aşıp kaldırımda yürüyen üniversite öğrencisi Umut Can (24) ile matematik öğretmeni Ekin Sert’e (31) çarparak ölümlerine neden olan sürücü Mehmet Can Dandin (25), kazadan 3 ay sonra tahliye edilmişti. Dandin, savcılığın itirazı üzerine tekrar gözaltına alındı. İHA muhabiri şüpheli Dandin’in savcılıkta verdiği ifadeye ulaştı. “Kaldırıma çıkarak çarptım” Olay günü alkollü olmadığını iddia eden Dandin, “Araç kullandığım için ağzıma alkol sürmedim. Arkadaşlarım alkol aldı. Onları eve götürmek için yola çıktık. Aracı ben kullanıyordum. Arada hız sınırlarını aştığım oluyordu ama kesinlikle alkollü değildim. Çevre yolu köprüsünün altından geçtiğimiz esnada bir anda direksiyon hakimiyetimi kaybettim. Viraj keskin olduğu için virajı alamadım, kaldırıma çıkarak çarptım. Duvara çarpıp tekrar yola düştüğümüzü düşündüm. Araç kiralık olduğu için kaçtık” dedi. “Eve gittiğimizde diğer çocuğunda vefat ettiğini duydum” Araçta arkadaşının poşet unutması üzerine geri döndüğünü söyleyen Dandin, “Arkadaşım arabanın bagajından poşet alarak geri geldi. Geldiğinde ‘Abi duvara vurmamışsın iki kişiye vurmuşsun birisi de ölmüş’ dedi. Bunu duyunca şoka girdim. Eve gittiğimizde diğer çocuğunda vefat ettiğini duydum. Ardından teslim oldum” ifadelerine yer verdi. Sanık Mehmet Can Dandin’in avukatı Tanser Baran Tansu olaya ilişkin hayatını kaybeden kişilerin ailelerine başsağlığı diledi. Basında yer alan haberlere dikkat çeken avukat Tansu şu ifadelere yer verdi: “Basında son zamanlarda sıklıkla yer almaya başlayan, dosyanın esasını etkileyen ve yargılama merci üzerinde baskı oluşmasına sebebiyet veren birkaç husustan bahsetmek istiyoruz. Müvekkil olay anında alkollü değildir. Dosyada alkollü olduğunu kanıtlar somut bir delil bulunmamaktadır. Müvekkil bir lideri veya üyesi olduğu bir örgüt bulunmamaktadır. 2023 yılında örgüt dosyasından takipsizlik almıştır. Basında yer alan işkence görüntülerindeki şahıs müvekkil değildir. Tarafımızca bu zamana kadar yalnızca ilgili haberlere karşı erişim engeli alınmakla yetinilmiş fakat gelinen noktada kamuoyu yanlış bilgilendirildikçe müvekkile karşı bir linç topluluğu oluşmuştur.” Olayın geçmişi Ankara’nın Etimesgut ilçesi 1’inci TBMM Caddesi’nde 26 Şubat tarihinde Mehmet Can Dandin’in kontrolünü yitirdiği otomobil, kaldırımda yürüyen üniversite 2’nci sınıf öğrencisi Umut Can ve matematik öğretmeni Ekin Sert’e çarptı. Can ve Sert, hayatını kaybederken sürücü Dandin ve yanındaki 3 arkadaşı olay yerinden kaçtı. Hız sınırı 50 kilometre olan yolda 112 kilometreyle gittiği, kavşakta ışık ihlali yaptığı anlaşılan Dandin olaydan 2 gün sonra güvenlik ekiplerine teslim oldu. Dandin, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nde tutuklanırken 3 arkadaşı ise serbest bırakılmıştı. Ardından başsavcılık tarafından Dandin hakkında, ’taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame hazırlanırken, Ankara Batı 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilip, dava açıldı.
Trabzon Yayla evi değil yayla apartmanı Doğu Karadeniz Bölgesi’nde son yıllarda kaçak yapılaşmalar ile gündeme gelen yaylalarda çok katlı apartman tarzı evler dikkat çekiyor. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde doğal güzellikleri bilinen yaylalar son yıllarda kaçak ve katlı yapılaşma artarak devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan çalışma ile tespit edilen kaçak yapıların yıkımları yapılsa da vatandaşlar betonarme kaçak yapılar inşa etmeyi sürdürüyor. Çoğunlukla tek katlı ve ahşap evleri ile bilinen Doğu Karadeniz yaylalarında son dönemde tek katlı yayla evlerinin yerine 2-3 katlı yayla apartmanları yükseliyor. Hayvancılık yapan besicilerin asırlardır kullandığı yaylaların turizme açılması ile bakir yaylalar yerini binaların yükseldiği şehirlere dönüşmeye başladı. Bazı vatandaşlar kendi konaklamaları için yayla apartmanları yaparken, çoğunluğu ise ticari amaçla kiralamaya gidiyor. “Her taraf betonarme“ Sosyal medyada özellikle yaylalarda çektiği belgeseller ile tanınan Turgut Bayraktar’ın çekim yaptığı Trabzon’un Çaykara ilçesindeki Öküzlü Yaylası da bu yayla apartmanları ile doldu. Yayla sakinleri de bu durumdan şikayet ederken, yaşlı bir yayla sakini yaylalarda büyüdüğünü belirterek betonarme yapılara şu şekilde tepki verdi: “84 yaşındayım. Bu dağlarda büyüdüm. Böyle bir şey başımıza gelmedi. Evler birbirine üstüne oldu. Gidecek yer yok. Yaylalar hayvanlar içindir. Yaylanın çiçeği hayvanlardır. İnsanlar değil hayvanlar yaylanın çiçeğidir. Şimdi her taraf betonarme. Dünya doldu betonarme. Yayla yaylalıktan çıktı.” İmar affında 170 bin kaçak yapı için başvuru yapılmıştı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2018 yılında tüm yurtta başlatılan İmar Barışı ile özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde doğal güzellikleriyle ön plana çıkan yaylalarda çarpık ve kaçak yapıların önüne geçilmesi sağlanması hedeflenmişti. O yıllarda Artvin’de 984, Rize’de 36 bin, Giresun’da 19 bin, Gümüşhane’de 13 bin ve Trabzon’da 100 bin kişi başvuru yaparken, imar barışından yararlanamayan vatandaşlar ise evleri yıkılmıştı. Özellikle 2019 yılında Trabzon’daki birçok yaylada yıkım yapılırken, zaman zaman gerginliklerde yaşanmıştı.