SPOR - 16 Kasım 2018 Cuma 14:02

Rüştü Reçber: 'Kariyerim boyunca Galatasaray'dan iki kez teklif aldım'

A
A
A
Rüştü Reçber: 'Kariyerim boyunca Galatasaray'dan iki kez teklif aldım'

Milli eski kaleci Rüştü Reçber, kariyeri boyunca Galatasaray'dan iki kez teklif aldığını söyledi.

Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından düzenlenen 'İş O An'lar' projesiyle kariyerinde Fenerbahçe, Barcelona, Beşiktaş ve Antalyaspor formaları giyen 16 yıl aralıksız A Milli Takım'ın kalesini koruyan Rüştü Reçber, Cumhuriyet Üniversitesi Kültür Merkezi'nde öğrencilerle bir araya geldi.Moderatörlüğünü TRT spor spikeri Erdoğan Arıkan'ın yaptığı programda öğrencilerin sorularını yanıtlayan Reçber kariyerine damga vuran 'İş O An'ları anlattı. Kariyerinde üst düzey takımlarda forma giydiğini söyleyen eski milli kaleci, "16 yıl boyunca milli takımın kalesini korudum. Bu açıdan bakıldığı zaman seçilmiş insanlardan bir tanesiyim" dedi. 

"Gol yediğimde diğer golü yememek için dua ederdim"
Maçlarda gol yememek için dua ettiğini, gol yediği anda ise diğer golü yememek için duaya devam ettiğini aktaran Reçber, "Bazen birinci golü, ikinciyi, üçüncü yediğim bazen de dördüncüyü yediğim zaman beşinciyi yememek için dua ederdim. Hakikaten kalecilik zor meslek, aslında akıllı adamın yapacağı iş değildir. Ama akıl işidir" diye konuştu.

"Barcelona hayalimdi"
2002 Dünya Kupası sonrası transfer olduğu Barcelona'nın çocukluk hayali olduğunu anlatan Reçber, "Benim hayal edip de ulaşmak istediğim bir yerdi ve Barcelona'ya ulaştım. Bazen biz söyleriz hayallerinizden vazgeçmeyin. Gerçekleşmeyebilir diye düşünürsünüz ama gerçekleşebiliyor. Benim çocukluğumun takımıydı. Maradona'lı yıllar kaldı aklımda Barcelona'da. Hep Barcelona derdim, acaba derdim olur mu? Ama oldu. Dolayısıyla hayallerinizden vazgeçmeyin" şeklinde konuştu. 

Kariyerinde en çekindiği forvetlerin Aykut Kocaman ve Fatih Tekke olduğunu söyleyen Reçber, "İkisi de gol atarken sanat yaparlardı" ifadelerine yer verdi. 

2008 Avrupa Şampiyonası'nda çeyrek finalde oynanan Hırvatistan maçında yaşananlara değinen Reçber, şunları söyledi: 

"Golü yedikten sonra ben de dahil, futbolcu kardeşlerimizin düştüğü durum sonrasında bir tepki verebilmemiz o anda herkesi ileriye gönderiyorsunuz. Bir, iki dakika var maçın bitmesine ve uzun top oynayacaksınız. Bir karambol oluşur düşüncesiyle bir pozisyon oldu ofsayttı. Rakip oyuncu topa vursa top uzaklaşacak sarı kart yiyecek ve hakem maçı bitirecek. Ona müsaade etmeden topu aldığım gibi direkt vurdum zaten. Emre'nin orada ortalığı karıştırması, Semih'in önüne düşmesi ve gol oldu. Aynı anda milyonlar üzüntünün dip yaptığı sevincin tavan yaptığı anlar yaşadı. İki dakika içerisinde oldu. Baktığımızda giden, kaybedilen bir maçtı. Penaltılara kaldığımızda ben, kaleci antrenörüm, diğer kalecilerimiz Volkan ve Tolga işin biteceğini biliyorduk. Çünkü biz dersimize çalıştık. Hangi futbolcunun penaltıyı hangi şartlarda nereye atacağını tahmin ediyorduk. Penaltı olduğu zaman topun başına kim geçtiyse o futbolcunun profili gözümüzün önündeydi ve ona göre hareket ediyorduk. 5 penaltının 4'ünde ben köşeyi tahmin ettim. Beni yanıltan bir tek kaptanları Srna oldu" dedi.

"Milli takımımızda birliktelik yok"
Milli takımın başarısızlığını birlikteliğin olmamasının kaynaklandığı belirten Reçber, "Şu anda milli takımımızda duygusal anlamda birliktelik yok. Sebebini de söyleyeyim. Daha önce milli takım açıklanırken Galatasaray'dan 7, Beşiktaş'tan 5, Fenerbahçe'den 5 denir sonra Trabzonspor'dan 3, Bursaspor'dan 1 denir bir takım toplanırdı. Şimdi milli takımı toplayabilmek için 20 takımdan bir milli takım oluşturuyoruz. Bu çok zor bir şey. Bunun sebebi de ben yabancıya karşı bir insan değilim sayıya karşı bir insanım. Bu durum yabancı sayısının ortaya getirdiği bir durumdur. Dolayısıyla futbolumuzu yönetenlerin, yön verenlerin aslında atmış olduğu yanlış bir adımdır. Bu adımdan bir an önce dönülmezse biz ruhumuzla, duygularımızla oynayan bir milli takımı bir daha görmekte çok zorlanacağız" şeklinde konuştu. 

Reçber, yerli olarak Türkiye'nin en iyi kalecisinin Medipol Başakşehir'in kalesini koruyan Mert Günok olduğunu, yabancı kaleciler arasında da en iyisinin Galatasaray'ın file bekçisi Fernando Muslera olduğunu söyledi. Reçber kariyeri boyunca da iki kez Galatasaray'dan teklif aldığını ancak Fenerbahçeli olduğu için bu teklifleri reddettiğini sözlerine ekledi. 

Programın sonunda Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız, Rüştü Reçber'e ve programın moderatörü Erdoğan Arıkan'a çeşitli hediyeler takdim ederken isimlerin yazılı olduğu '58' numaralı Sivasspor forması hediye etti. Programa katılan 3 öğrenciye de yapılan çekilişte milli takım forması verildi.  

Uğur Yiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk teknolojisi Londra üzerinden dünyayla buluşacak Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımayı amaçlayan YTÜ Yıldız Teknopark, Londra ofisinin faaliyetlerine başladı. İngiltere’den sonra İstanbul’da gerçekleştirilen açılış programında konuşan Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, bu vesileyle Türkiye’nin ihracat hacmini artıracaklarını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin desteği ile YTÜ Yıldız Teknopark global markası YTU Startup House tarafından Londra ofisi faaliyete geçirildi. Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımak amacıyla açılan ve Battersea Power Station’dabulunan ofisin lansmanı, İngiltere’den sonra İstanbul’da da gerçekleşti. Türkiye’nin teknoloji ihracatıyla ilgili önemli bilgilerin paylaşıldığı açılış programına; Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo ile YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve çok sayıda davetli katıldı. Poleo: “İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor” Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, “Yıldız ekibi, geçen yıldan beri, İstanbul’daki ekibim ve Londra’daki meslektaşlarımızla bu girişimi gerçekleştirmek için çok yakın çalıştı. Ayrıca, Londra’yı küresel büyüme açılan kapı olarak seçen değerli Türk girişimcilerimize, şirketlerimize ve vizyonerlere sıcak bir karşılama dilemek isterim. Türk mirası, dayanıklılık, zanaatkarlık ve misafirperverlik iplikleriyle dokunmuş zengin bir duvar halısıdır. Bu kültür, dayanıklılık ve girişimcilikten bahseder. Bugün, bu mirası çeşitlilik ve yeniliğin geliştiği bir şehir olan Londra’ya taşımaktan dolayı mutluyuz. Bugün, Türkiye’nin girişimci ruhu ile Birleşik Krallığın canlı teknoloji ekosisteminin birleşmesine tanık oluyoruz. Bildiğiniz gibi, İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor. Odada bulunan herkese, ticaret ve yatırımın her iki hükümet tarafından da tanınan ikili ilişkilerin temel direklerinden biri olduğunu vurgulamak isterim” dedi. Poleo: “YTU Startup House gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına biliyoruz” “İngiltere’nin, küresel olarak işlerini genişletmeye hazır yenilikçi Türk şirketleri için mükemmel büyüme fırsatları sunduğunun hepimiz farkındayız” diyen Poleo sözlerine şunları ekledi: “İngiltere’nin teknoloji ekosistemi, 1 trilyon doların üzerinde bir değere sahip olan ve hızla büyüyen, dünya lideri konumundadır. 85 binden fazla girişim ve ölçekli şirkete ve Fransa ile Almanya’nın toplamından daha fazla olan 170’den fazla unicorna ev sahipliği yapmaktadır. Yatırımcılar, İngiltere’nin teknoloji ekosisteminin güçlü yönlerini tanır. Avrupa rakiplerinden daha fazla girişim sermayesi yatırımı çekmektedir. 2022 yılında, girişimler 31 milyar dolardan fazla Girişim Sermayesi fonu aldı. İngiltere’nin Türk Teknoloji şirketlerini memnuniyetle karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. İngiltere’de varlık göstermeye karar veren Türk teknoloji şirketlerinin yalnızca ofis kurmadıklarının, iş birliği tohumları ektiklerinin farkındayız. Keskin çözümler, yıkıcı teknolojiler ve gelişme arzusu getiriyorlar. YTU StartupHouse gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına inanıyoruz: Bunlar, ortak büyümenin vaadini sembolize eden köprülerdir; fikirlerin, ortaklıkların, büyümenin ve dostlukların bir kanalıdır.” “Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek önemli” Açılış konuşmasını yapan Orhan Tanışman, “Yıldız Teknopark olarak yıllarca üst üste Türkiye’nin birincisi olmak bize yetmedi. Bölgemizde liderliğimizi pekiştirmiştik. Ama globalde söz sahibi olmak adına 2015’te silikon vadisinden başladığımız yolculuğu Taşkent’e, Dubai’ye götürürken asıl varmak istediğimiz nokta olan Londra’ya geldik. Geçen hafta, 15 Nisan’da şubemizin açılışını yaptık. Ama asıl Londra’ya gitmesi gerekenler burada. Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek, onları dünya pazarıyla buluşturabilmek önemli. Londra deyince akla ilk finans geliyor. Girişim ve teknoloji dünyasının da büyük ihtiyaçlarından birisi de finans sektörü” açıklaması yaptı. Açılışın sadece bir şube açılışı gibi algılanabileceğini belirten Orhan Tanışman sözlerine şunları ekledi: “Ama yaklaşık bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Böyle bir çabayı ortaya koyuyoruz çünkü sizler bizim o geçtiğimiz yolları daha hızlı geçin diye. Bütün dünyaya Türk teknolojisini anlatabilmek, Türk yeteneğini dünyaya oluşturabilmek ve günün sonunda finans alanı oluşturabilmek adına buradayız.” Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı öngörülüyor Statista’nın 2024 yılı için İngiltere pazarına yönelik yaptığı araştırmaya göre; Birleşik Krallık’ta Bilişim Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı tahmin ediliyor. Dünya bilişim sektöründe yüzde 5-10 arası paya sahip olarak öne çıkan Londra bu payın önemli bir kısmını oluşturarak yılda 85 milyar sterlinin üzerinde ekonomik çıktı üretiyor. Her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe 9 milyonluk nüfusu ile Londra, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketler için paha biçilemez bir yetenek havuzuna ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe olması, Londra’nın bu alandaki lider konumunu pekiştiriyor. YTU Startup House Londra ofisi hakkında Londra’nın sembolik yapılarından biri olan ve dünya finans merkezinin kalbindeki Battersea Power Station’da bulunan ofis, firmalara sağlanan avantajlar ve destekler sayesinde Türk bilişim şirketlerinin Birleşik Krallık pazarına (ve Avrupa bölgesine) erişimini kolaylaştıracak. Teknoloji alanında deneyimli ve bilgili bir iş gücü nüfusuna sahip Londra’da yerli firmalar geniş bir networking alanına sahip olacak.
Aydın Tatil planları ile birlikte valiz tamiratında hareketlilik başladı Yaz ayının gelmesiyle birlikte birçok vatandaş tatil planları yapmaya başlarken, tatil hazırlığı çerçevesinde valiz tamiratlarında da hareketlilik başladı, esnafın yüzü güldü. Havaların ısınmasıyla birlikte tatil sezonu da başlarken, tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarında sakladıkları valizlerini çıkarmaya başladı. Yaz tatili planları yapan vatandaşlar hazırlıklara başlarken, valizlerinin de tamirat ve bakımlarını yaptırmaya başladı. Çanta ve valiz tamiri yapan ustalarda da tamirat işlerinde yoğunluk yaşanıyor. Birçok vatandaş her yıl yeni valiz almaktansa elindeki valizin genel bakımını yaptırıp kullanmayı tercih ettiğini bu sebeple tatil sezonu ile birlikte valiz tamiratı işlerinin artmaya başladığını ifade eden çanta ve valiz tamir ustası Murat Yardım, hareketliliğin esnafın da yüzünü güldürdüğünü belirtti. Aydın’ın Efeler ilçesinde 25 yıldır ayakkabı, çanta ve valiz tamiratı yapan Murat Yardım, çanta ve valiz fiyatlarının yüksek olması ve tamiratının çok uygun olması nedeniyle vatandaşların tadilata yöneldiğini ifade etti. 24 yıldır kendisine ait 4 metrekarelik atölyesinde ailesinin kazancını sağladığını ve “En büyük sermayem" dediği mesleğini ilk günkü heyecanla sürdürdüğünü vurgulayan Yardım, vatandaşların taleplerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını ifade ederek; “Havaların ısınması ve yaz ayının gelmesiyle birlikte çok şükür bizim işlerimizde de yoğunluk başladı. Tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarından çıkardıkları valizlerini getiriyor. Bizler de bakımlarını yapıyoruz. Her yıl yeni bir valiz almaktansa tamirini yaptırmayı tercih ediyorlar. Zaten sıfır valiz fiyatları yüksek, tadilatını yaptırmak daha uyguna geliyor. Valizlerin çeşidine ve tadilat yapılacak bölgesine göre fiyatlar değişiklik gösterse de bakımını yaptırmak her zaman yenisini almaktan daha ucuza geliyor” dedi.
Aydın Öğrenciler organ bağışına dikkat çekti Aydın’da faaliyet gösteren Ağır Pedallar Bisiklet Grubu tur sezonunu açtı. Sezonun ilk turunda ’’Parla Center’’ isminde gruplarıyla Ağır Pedallar’a eşlik eden Atça MYO öğrencileri, organ bağışına dikkat çekmek amacıyla bisikletlere bilgilendirme broşürleri bağladı. Grup adına açıklamada bulunan Özge Sultan Ağca, ’’Vatandaşları organ bağışına teşvik etmek amacıyla elimizden geldiğince dikkat çekici projeler üretmeye çalışıyoruz. Hastanelerde organ bekleyen binlerce hastanın olduğu gerçeğinin geri plana atıldığını düşündük ve organ bağışına dikkat çekmek amacıyla Ağır Pedallar Bisiklet Grubu’na bu sezonun ilk bahar turunda eşlik etmek istedik. Bizler herkesi organ bağışı yapmaya ve hayat olmaya davet ediyoruz. Projemize dikkat çekme konusunda destek olan Ağır Pedallar ailesine de çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. Ağır Pedallar Grubu Yöneticilerinden Ferda Ok, ’’Genç kardeşlerimizi duyarlı davranışlarından dolayı tebrik ediyoruz. Biz Ağır Pedallar olarak tüm sosyal sorumluluk projelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı sağlıklı bir yaşam için spor yapmaya davet ediyor, imkanı olan herkesi birkaç dakikalarını ayırarak organ bağışı yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezonumuzda hem turlarımıza hem de sosyal sorumluluk projelerimize devam edeceğiz. Bizi destekleyen ve eşlik eden tüm Aydınlı bisiklet severlere tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.’’