GÜNDEM - 30 Ocak 2014 Perşembe 11:36

Rusya Türk tasarımcı Ayşe Ören'i konuşuyor

A
A
A
Rusya Türk tasarımcı  Ayşe Ören'i konuşuyor

Rusya'nın seçkin internet sitelerinden vdolevke.ru, modern Türk tasarımını konu alan bir haber analiz yayınladı.

Son yıllarda tasarımlarıyla dikkat çeken Ayşe Ören'e yer verilen haberde ise "modern Türk tasarımına yeni soluk getiren genç" olarak tanıtıldı.Tarihi kültürel ürünler ile yeni dönem endüstriyel ürünlerin resimlerle gösterildiği haberde, "Türk tasarımcılar aslında Doğu'dan çok Avrupa'ya daha yakın" değerlendirmesine yer verildi.Türk, Arap ve Hint tasarımları denince akla; parlak renkler, yumuşak yastıklar, kısa kanepeler, yeşil renkli yüzeyler, lamba ve bakır süs eşyalarının geldiği hatırlatılan haberde, bunun tamamen bir "klişe" olduğunun altı çizildi. Tarihi yargılardan uzaklaşmak için, aslında iç mekan tasarımcılarının ürünlerine bakmak gerektiği belirtilen haberde, uluslararası yarışmalarda ödüller kazanan Ayşe Ören'in oryantal klasik kalıplardan çok uzak, gerçek Türk tasarımını yansıttığı yorumu yer aldı.

Vdolevke'nin Türk tasarımı için yaptığı yorum, "İstanbul'daki Topkapı Sarayı; kaprisli, parlak mavi ve parlak vitray mozaiklerle dekore edilmiş geleneksel zarif Köşkleri ile doğunun klasik bir iç mekan örneğidir. Ancak Türkler, bazı ulusal özellikleri korumakla beraber, yaşadıkları mekanlarda modernliği tercih ediyor. Modern Türkler, Avrupa standartlarına çok daha yakın duruyor" şeklinde oldu.
Yeni nesil tasarımcıların klasikleşmiş kalıplardan uzak tasarımlar yaptığı hatırlatılan haberde, genç tasarımcı Ayşe Ören için de, kendi stüdyosu Ayşe Ören DesignArt ile hizmet verdiği belirtilerek, çeşitli uluslararası yarışmalarda ödüller kazandığı bilgisine yer verildi.
Rus medyasında yer alan haber üzerine bir değerlendirme yapan genç tasarımcı Ayşe Ören, "Tasarım doğru yapılırsa, doğru enerjiyi verebilirse kurumlar için bir güç kaynağı olarak kullanılabilir. Yenilikçi ve değişime açık yapım sayesinde kendimi bu kulvarda ileriye gideceğimi düşünüyorum" dedi.

İSTANBUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Güzeldere’nin karla kaplı yamaçlarda dağ keçileri görüntülendi Yüksekova kara yolu üzerinde zorlu coğrafyasıyla bilinen Güzeldere bölgesinin karlı yamaçlarında dağ keçileri görüntülendi. Van ve Hakkari’yi birbirine bağlayan güzergahta seyreden vatandaşlar, Güzeldere Geçidi’nin yüksek kesimlerinde hareketlilik fark etti. Karla kaplı yamaçlarda gezen dağ keçisi sürüsünü gören vatandaşlar hemen cep telefonlarına sarılarak sürüyü görüntüledi. Soğuk havaya rağmen yiyecek arayışlarını sürdüren ve ustalıkla tırmanan dağ keçileri, yoldan geçen araçların kısa süreli durmasına neden oldu. Vatandaşlar, doğanın bu nadide güzelliklerini kaydetmek için hemen cep telefonlarına sarıldı. Çekilen görüntülerde, keçilerin karlı ve dik yamaçlarda çevik hareketleri, doğal yaşamın zorlu duruma nasıl adapte olduklarını gözler önüne serdi. Keçilerin bir süre sonra gözden kaybolmasıyla sürücüler yollarına devam etti. Bölgenin zengin biyoçeşitliliğine dikkat çeken duyarlı vatandaşlar, bu tür manzaraların korunması gerektiğinin altını çizdi. Vatandaşlar, "Doğamızın en değerli parçaları olan dağ keçileri koruma altında. Bu zorlu kış şartlarında onların yaşam alanlarına saygı göstermek, gürültü ve rahatsız edici hareketlerden kaçınmak her vatandaşın sorumluluğundadır. Onlar, bu coğrafyanın bize emanetidir. Lütfen bu nadide canlılara karşı duyarlı olalım ve onları rahatsız etmeyelim" çağrısında bulundular.
Ankara Antep İşi Nakışı UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesine kaydedildi 08-13 Aralık 2025 tarihlerinde Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de gerçekleştirilen 20. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükümetlerarası Komite Toplantısı’nda, Kültür ve Turizm Bakanlığının Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile birlikte hazırladığı Antep İşi Nakışı dosyası Türkiye adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydedildi. Geleneksel olarak beyaz kumaş üzerine beyaz iplikle uygulanan, ipliklerin çekilip kesilmesiyle desenlerin oluşturulduğu Antep İşi Nakışı, bölgede yüzyıllardır kuşaktan kuşağa aktarılan köklü bir nakış tekniği olma özelliğini taşıyor. Büyük emek ve ustalık gerektiren bu zanaat, kadınlar için önemli bir gelir kaynağı oluştururken sosyal uyumu destekleyerek sürdürülebilir kalkınmaya da katkı sağlıyor. UNESCO tarafından hazırlanan değerlendirme raporunda, Antep İşi Nakışı dosyasının detaylı ve eksiksiz hazırlanmış bir dosya olarak sunulduğu vurgulanarak, yaşayan mirasın korunmasına yönelik çalışmaları nedeniyle Türkiye tebrik edildi. Bu karar ile Türkiye’nin UNESCO Listelerindeki somut olmayan kültürel miras unsuru sayısı 32’ye yükseldi. Türkiye; 2003 UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nin ilke ve amaçları doğrultusunda barışı, kültürlerarası diyaloğu ve kültürel çeşitliliğe saygıyı teşvik eden çalışmalarıyla uluslararası alanda görünürlüğünü artırmayı sürdürüyor. Listelerde yer alan 32 unsurun 14’ü çokuluslu dosya olup, bu çalışmalar benzer kültürel mirası paylaşan ülkelerle iş birliğinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü, yaşayan miras taşıyıcıları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve ilgili paydaşların aktif katılımıyla yürütülen çalışmalarla Türkiye, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerinde kayıtlı 32 değerle dünyada ikinci ülke konumunu koruyor.
Erzincan Soğuk algınlığına doğal çözüm: Kızılcık Uzman Diyetisyen Gaye Kural, kızılcığın bağışıklığı güçlendirerek grip ve soğuk algınlığına karşı doğal koruma sağladığını söyledi. Diyetisyen Gaye Kural, kızılcığın vücuda baştan aşağı sağlık getirdiğini, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve birçok hastalığa karşı koruyucu etkiye sahip olduğunu belirtti. Diyetisyen Kural, kızılcığın vitamin ve mineral açısından oldukça zengin olduğuna dikkat çekerek, "A ve C vitaminlerinin yanı sıra karoten, tiamin, riboflavin, niasin, kalsiyum, magnezyum, fosfor, bakır, kükürt, demir ve iyot içerir. Güçlü antioksidan özelliği sayesinde soğuk algınlığı ve grip başta olmak üzere bağışıklık sistemi sorunlarında etkilidir. Yüksek lif oranıyla sindirimi destekler, tokluk hissini artırır ve özellikle zayıflama diyetlerinde yardımcı olur" dedi. Kızılcığın vücuttaki iltihaplanmayı önleyen, alerjileri azaltan ve kan damarlarını güçlendiren önemli bir antioksidan olduğunu belirten Kural, "Ateşli hastalıklarda ve menopoz dönemindeki ateş basmalarında rahatlatıcı etkiye sahiptir. Retinayı koruyarak göz sağlığını destekler" ifadelerini kullandı. Kızılcığın melatonin açısından da zengin bir besin olduğuna vurgu yapan Kural, şunları kaydetti: "Melatonin; uyku düzenimizi, yaşam ritmimizi ve hücre yenilenmesini düzenleyen en önemli hormonlardan biridir. Uyku kalitesini artırarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Araştırmalar melatonini en etkili antioksidanlardan biri olarak tanımlıyor. Bu hormonun doktor kontrolünde takviye edilmesi yaşam kalitesini yükseltir. Kızılcık, kanın pıhtılaşmasını da düzenler. Çiğ kızılcık suyu veya kaynatılarak hazırlanan kızılcık şerbeti özellikle şeker hastaları için faydalıdır. Kızılcık kabuğu ise ateş düşürücü ve güçlü bir ishal kesicidir."