GÜNDEM - 25 Mart 2021 Perşembe 21:43

Sağlık Bakanı Koca: '100 milyondan fazla doz Mayıs sonuna kadar elimizde olacak'

A
A
A
Sağlık Bakanı Koca: '100 milyondan fazla doz Mayıs sonuna kadar elimizde olacak'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Planlarımıza göre, 100 milyondan fazla doz aşının tamamı Mayıs sonuna kadar elimizde olacak ve 50 milyonu aşkın kişinin aşısı tamamlanıp büyük kısmında koruyuculuk başlayacak” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, video konferans yöntemiyle toplanan Koronavirüs Bilim Kurulu sonrası açıklama yaptı. Koca, “Bugünlerde, toplumun biri sınırlı, diğeri ise asıl büyük kesimine baktığımızda birbiriyle çelişen düşünceler görüyoruz. Toplumun bir kesimiyle bilim insanlarını kastediyorum. Büyük kesimi ile de, artık bıkkınlık duyguları yaşayan insanlarımızı kastediyorum.

Çelişik olan bence şudur: Bilim insanları aşıyla artık yoluna girecek bir hayattan bahsediyor ve Covid-19’a karşı zafer duygusu dünyanın her yerinden alttan alta artık yükseliyor. İtimat edeceğimiz; ayların biriktirdiği bir yorgunluk değil, budur. Önümüzde hayatın ışığı var. Hepiniz biliyorsunuz ki, maske ve sosyal mesafe tedbirleri Covid-19 virüsünü yeryüzünden silip atamaz.

Bu iki tedbir bizi hastalıktan ve virüsün yol açacağı ölümden korur. Tedbirlere bu yüzden uymak zorundayız. Yine hepiniz biliyorsunuz ki, insanlık virüs karşısındaki zaferini, adı aşı olan silahla elde edecek” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de şu ana kadar 14 milyon dozdan fazla aşı uygulandı

Bakan Koca, bir çok insanın karamsarlık ve belirsizlik, yılgınlık duyguları içinde olmasının sebebinin aşı hakkında yeterli bilgiye sahip olmamasını belirtti. Türkiye’deki aşılama programı, aşı tedariki ve aşı çalışmaları hakkındaki bilgi eksikliğinin olduğunu ifaden Bakan Koca, aşılar hakkında bilgi ve sayılar verdi:

“Öncelikle, Türkiye Covid-19 Aşı Tablosu hakkında bazı verileri paylaşmak istiyorum. Sayılara bilhassa dikkat edin. Şu sayılar büyük önem arz ediyor: Türkiye’de şu ana kadar 14 milyon dozdan fazla aşı uygulandı. Yurtdışından getirerek kullanıma aldığımız aşı, toplamda 18 milyon dozun üzerinde. Ayrıca bugün itibariyle, 10 milyon doza tekabül eden, dolumu Türkiye’de yapılacak aşı elimize ulaşmış durumda.

Mayıs sonuna kadarsa toplam 100 milyon dozun Türkiye’ye ulaşmasını bekliyoruz. Anlaşma bu şekilde yapılmıştır. Bunlar, her birinize güven telkin edecek sayılardır. Bunlar, neyi geride bıraktığınızı ve sizi nasıl bir hayatın beklediğini gösteren sayılardır. “

1,4 milyon doz Biontech aşısı bugün itibariyle elimize ulaşmış durumdadır

Aşı firmalarıyla yapılan anlaşmalar hakkında bilgiler veren Koca, “Bildiğiniz gibi, yakın zamana kadar süreci Sinovac aşısıyla yürüttük. Şimdi, Alman menşeli Biontech aşısı da sürece dâhil oldu. 1,4 milyon doz Biontech aşısı bugün itibariyle elimize ulaşmış durumdadır. Nisan ayı başında, bu, 4,5 milyon doza ulaşacak. Buna ek olaraksa 30 milyon dozluk opsiyonlu anlaşma yapılmıştır.

Başında Türk bilim insanlarının bulunduğu Biontech’in üretim kapasitesi arttıkça, Türkiye aşıdan daha fazla yararlanacak. Kamuoyunda adı sık geçen Rus menşeli aşı Sputnik V’in gelişim süreçlerini yakından izledik. Sputnik’in tedariki için ilk görüşmelere başlanmıştır. Bu aşı, uygunluğunun kesinlik kazanmasına dönük test sürecinden sonra yaygın kullanıma alınabilecek. Dünyada kullanımda olan diğer aşılarla ilgili olarak da girişimlerimiz devam etmektedir. Firmalarla görüşmelerimizde Haziran ayından önce aşı gelmesi için gayretimiz sürüyor” diye konuştu.

Son gönüllünün ikinci doz aşısı 9 Nisan’da yapılacak, Nisan ayı sonunda son aşama olan Faz 3 aşamasına geçilecek

Yerli aşı hakkında bilgilere veren ve son gönüllünün ikinci doz aşısının 9 Nisan’da yapılacağının sonuçların elde edilmesine takiben Nisan ayının sonunda Faz-3 aşamasına geçileceğini belirten Koca şu ifadelere yer verdi:

“Aşının uzun vadeli bir ihtiyaç olacağı açıktır. Böyle bir salgında, bir başka ülkenin ürettiği aşıya bel bağlamaksa yanlıştır. Tedarikte zorlanmanın ötesinde, bunun ekonomik bedelleri de ağır olur. Kendi aşımız, kendi silahımızdır. Yerli aşı çalışmalarımız, bu anlayışla, sonuca doğru önemli gelişmeler kat ediyor. Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen İnaktif aşı Faz 2 safhasındadır.

Son gönüllünün ikinci doz aşısı 9 Nisanda yapılacak, sonuçların elde edilmesini takiben Nisan ayı sonunda, son aşama olan Faz 3 aşamasına geçilecek. Bir diğer önemli gelişme şudur: Ülkemiz, bugün, VLP (Yani: Virus Like Particle) virüs benzeri parçacık aşısının Faz 1 çalışmalarına başlamıştır. Bu aşı türü, tüm dünyadaki en İnovatif aşı adaylarından biridir.”

İntranazal Covid aşısı denilen bu aşının da çok yakında Faz 1 çalışmalarına başlanacak

Yerli aşıda yeni bir teknik söz konusu olduğunu bu yeni teknikte aşının burundan sprey olarak uygulanmasının amaçladığını belirten Bakan Koca, “Yerli aşı konusunda sıralanacak başka gelişmeler de var: Kısaca değinecek olursam, Faz 1 insan çalışmalarına başlayan bir İnaktif aşıyı, Faz 1 çalışmalarına geçmek için birkaç güne ihtiyacı olan bir başka İnaktif aşıyı iki örnek olarak anabilirim. Bunlara ilaveten şu gelişme de son derece dikkate değerdir: Çünkü aşıda yeni bir teknik söz konusudur.

Bu yeni teknikte aşının burundan sprey olarak uygulanması amaçlanmaktadır. İntranazal Covid aşısı denilen bu aşının da çok yakında Faz 1 çalışmalarına başlanacak. Türk bilim insanlarının bu girişimi sonuçlanırsa, bu, dünyadaki ilk İntranazal Covid aşısı olacak. Üretim verimliliği son derece yüksek olan bu aşıdan sadece 1 tesiste, yılda 250 milyon doz üretilebilecek” ifadelerini kullandı.

Türkiye için Mayıs sonu, bilemediniz, Haziran ayı sonuna kadar dersek, bu, mevcut durumda gerçekçi bir cevap olacaktır

Tarihte son bulmamış salgının olmadığını vurgulayan Bakan Koca, “Tarihte son bulmamış savaş yoktur. Tarihte son bulmamış salgın da yoktur. İnsanlık Covid savaşının sonuna gelip dayandı. İnsanlık bunu basit iki tedbir ve aşıyla başarıyor. Aşı konusundaki çalışmalarımızı anlattım. Tedbirlere uyumsa, ne yazık ki, giderek azalıyor. Her birinizin bizlerden beklediği bir cevap var.

Her birinizin sorduğu soru, kelimesi kelimesine aynı: ‘Bu böyle ne kadar sürecek’ Buna kimse kesin cevap veremez Çoğu bilim insanına göre, bugün için makul soru şudur: Salgın ne zaman kontrol altına alınır? Bunun bir cevabı var: Aşılama tamamlandığında. Türkiye için, ‘Mayıs sonu, bilemediniz, Haziran ayı sonuna kadar!’ dersek, bu, mevcut durumda gerçekçi bir cevap olacaktır.

Bunun üç asgari şartı var: Her birimizin, süreçte tedbirlere uyması; aşı tedariki için yaptığımız, bağlayıcı olan anlaşmalara uyulması; aşı programını etkileyecek olası bir sorun yaşanmaması. Üç şarttan biri, tedbirlere tam uyum, sizlere bağlıdır. Diğer ikisi için, büyük bir performansla çalıştığımızı bilmenizi istiyorum” diye konuştu.

Bakan Koca, planlamalara göre, 100 milyondan fazla doz aşının tamamı Mayıs sonuna kadar ulaşacağını ve 50 milyonu aşkın kişinin aşısı tamamlanıp büyük kısmında koruyuculuk başlayacağını ifade etti.

Mehmet Kalay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı: "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" dedi. Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri başvuruları ile ilgili açıklama yaptı. Yumaklı, LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun (YEG) tamamının desteklenmeye hak kazandığını duyurdu. Aynı zamanda Yumaklı, yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 YEG Derneği’nin yüzde 100 hibeyle destekleneceğini açıkladı. "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı. Yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 Yerel Eylem Grupları Derneği yüzde 100 hibeyle desteklenecek. Böylece kırsal kalkınmada yerel katılımı esas alan LEADER Yaklaşımı Tedbiri’nin uygulandığı günden bu yana 257 Yerel Eylem Grupları Derneğine toplam 2,8 milyar lira hibe desteği sağlanmış oldu. Çiftçilerden STK’lara, kadınlardan gençlere kadar, yerelde birçok aktörün bir araya gelerek oluşturduğu dernek statüsündeki Yerel Eylem Grupları aracılığıyla, bölgenin ihtiyaçlarını esas alan kalkınma stratejileri belirlenecek ve uygulanacak. IPARD II Döneminde olduğu gibi IPARD III Programı döneminde de kırsal alanlarda katılımcı ve sürdürülebilir kalkınmanın önünü açmaya, kırsalı yerinde kalkındırmaya devam edeceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun."
İzmir İzmir’den Bükreş’e bilim köprüsü Yaşar Üniversitesi, AB’nin yükselen yıldızı Romanya’nın önde gelen iki üniversitesi ile iş birliği yapacak. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ve Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan, Bükreş’te önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu doğrultuda Bükreş Tarım ve Veterinerlik Üniversitesi’nin yanı sıra Bükreş Politeknik Üniversitesi ile ikili iş birliği protokolleri imzalandı. Ziyaret sırasında ev sahibi üniversitelerin araştırma enstitüleri ve laboratuvarları incelenirken, fakülte dekanlarından bilimsel çalışmalar hakkında bilgiler alındı. Görüşmeler sonucunda imzalanan mutabakata göre; iki ülke üniversiteleri arasında ortak bilimsel araştırmalar yürütülecek, öğretim üyesi ve bilim insanı değişimi yapılacak. Ayrıca ortak eğitim müfredatlarının geliştirilmesi, öğrenci değişim programlarının başlatılması, akademik yayın ve bilgi paylaşımı konularında da anlaşmaya varıldı. Etkin iş birliği İki üniversiteyle ayrı ayrı çok değerli iş birlikleri yaptıklarını açıklayan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, "Akademisyen ve doktora öğrencisi potansiyeli bakımından iş birliği yapabileceğimiz çok nitelikli iki üniversiteyle bir araya geldik. Özellikle öğrenci ve öğretim elemanı değişimi, yaz okulları ve doktora programları kapsamında ortak çalışmalar yürütebileceğimiz görüldü. Ayrıca uluslararası proje fonlarına ortak başvurular yapabilecek, laboratuvar imkanlarından karşılıklı yararlanabileceğiz. Romanya tarafının üniversitemize ilgisi büyük. Bu süreçte bağlantı kurmamızda büyük destek sağlayan Romanya’nın İzmir Başkonsolosu’na teşekkür ediyorum. Diplomatik misyonun da parçası olduğu bu ziyarette, ülkenin araştırma fonlarına yön veren rektörler tarafından çok üst düzeyde ağırlandık’’ dedi. İklim ve sürdürülebilirlik Son yıllarda üniversitenin uluslararası listelerde üst sıralara yükselmesinin, küresel ölçekte güçlü bir referans olduğuna değinen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ise şunları söyledi: "Uluslararası iş birliklerini çok önemsiyoruz; çünkü bu anlaşmalar hem yayınların kalitesini ve etkisini artırıyor hem de insan kaynağı yetiştirme noktasında güçlü bir iletişim ağı kurmamızı sağlıyor. İlk etapta öğrenci değişimleri başlayacak. Ardından Bükreş’teki iki üniversite heyeti bizi İzmir’de ziyaret edecek. Özellikle iklim değişikliği, sürdürülebilirlik, kuraklık ve döngüsel ekonomi konularında ortak araştırmalar yapmayı planlıyoruz." Vizyoner hamle Bu iş birliklerinin, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin uluslararasılaşması açısından kritik bir adım olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Dr. İsmail Türkan ise şöyle konuştu: "Fakültemizin eğitim dilinin İngilizce olması ve öğrencilerin mezun olmadan iş dünyasıyla tanışmasını sağlayan YU-COOP (Yaşar Üniversitesi Ortak Eğitim Programı) ile fark oluşturuyoruz. Laboratuvar altyapımızın da güçlenmesiyle beraber derin bilimsel çalışmalar yapacağız. Bu birliktelik yapacağımız küresel anlaşmaların uluslararası fonlara erişim açısından bize avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. Bu iş birlikleri aynı zamanda öğrencilerimizin vizyonunun gelişmesine de katkı sunacak. Öğrencilerin Bükreş’teki partner üniversitelerin sera, tarla ve bahçe gibi uygulama alanlarını yerinde görmeleri, mesleki ve akademik birikimlerini artıracak. Amacımız, hem eğitim öğretimde hem de araştırmada evrensel düzeyde çalışmalar yapmak."