GÜNDEM - 23 Ekim 2013 Çarşamba 11:40

Sağlık-Sen'den 'Torba yasaya yıpranma payı' ziyareti

A
A
A
Sağlık-Sen'den 'Torba yasaya yıpranma payı' ziyareti

Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş,Necdet Ünüvar’ı ziyaret ederek, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının talep ve sorunlarını iletti.

Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, TBMM Aile, Sağlık, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar’ı ziyaret ederek, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının talep ve sorunlarını iletti. AK Parti Şanlıurfa Milletvekili, Komisyon Üyesi ve Sağlık-Sen eski Genel Başkanı Mahmut Kaçar’ın da katıldığı görüşmede, sorunlar dile getirilerek çözüm önerileri sunuldu.Sağlık-Sen Genel Başkanı Memiş, yıpranmışlıkları polislerle aynı seviyede olan sağlık çalışanlarının fiili hizmet zammından faydalandırılmamasının büyük bir eksiklik olduğunu söyledi. Fiili hizmet zammı konusuna bir örnek veren Memiş, “Bir kaza oluyor; olay yerine polis, itfaiye ve gazeteci geliyor. Müdahale etmek ve can kurtarmak için sağlık görevlileri geliyor. Sağlık görevlileri dışındaki herkes yıpranma payı alırken, sağlıkçılar yıpranma payı alamıyor. Bu anlamda yapmış olduğumuz araştırmalara göre polislerin tükenmişliği 25,85 puan iken sağlık çalışanların tükenmişliği ise 23,96 puan. Yani polislerle neredeyse aynı tükenmişliğe sahip. TBMM’de görüşülmekte olan torba kanuna bir ek yapılarak sağlık çalışanlarına da yıpranma payı verilmelidir” şeklinde konuştu.

"GÖREV ŞEHİDİ SAYILMALI"

Görevi başında vefat eden sağlık çalışanlarının görev şehidi sayılmasını da isteyen Metin Memiş, derece yakınlarına da şehit yakınlarına getirilen kolaylık ve sağlanan haklardan faydalandırılması gerektiğini ifade etti. Başta 112 acil sağlık hizmetlerinde görev yapanlar olmak üzere sağlık çalışanlarının görevleri başında bir kaza ile karşı karşıya kalma riski taşıdıklarına dikkat çeken Memiş, İstanbul’da meydana gelen kazada hayatını kaybeden polisin şehit kabul edilip devlet töreniyle uğurlanırken, ambulans şoförünün o gün unutulması ve ‘bir sağlık görevlisi hayatını kaybetti’ şeklinde sunulmasından duydukları üzüntüyü dile getirdi.

"SAĞLIKTA ŞİDDET ÖNLENMELİ"

Sağlık çalışanlarının uğradıkları şiddetin önlenmesine yönelik daha önce TBMM’de kurulan komisyona büyük katkı sunduklarını hatırlatan Metin Memiş, daha sonra ise şiddetle ilgili bir anket çalışması yaptıklarını söyledi. Yapılan ankete göre sağlık çalışanlarının yüzde 80’inin psikolojik ya da fiziksel şiddete maruz kaldığını, yüzde 92’sinin şiddete maruz kalma korkusuyla işe gittiğini belirten Memiş, bunu önlemek için caydırıcı cezalara başvurulmasını istedi. Para cezasının yanı sıra hükümlülük halinin de yasaya eklenmesini isteyen Metin Memiş, torba yasada bu yönde düzenlemeler beklediklerini belirtti.

Sağlık çalışanlarının zor şartlar altında görev yaptığını belirten Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, acil servis, yoğun bakım ve ameliyat hane çalışanlarının nöbet ücretlerine getirilen artışın bütün sağlık çalışanlarının nöbet ücretlerine de uygulanmasını istedi.
663 Sayılı KHK ile büyük kayıp yaşayan ve araştırmacı kadrosuna atanan yöneticilerin mağduriyetinin giderilmesini de isteyen Memiş, bu kişilerin araştırmacı olmadan önceki mali haklarının yeniden verilmesiyle bu sorunun çözüleceğini ifade etti. Memiş, sözleşmeli iken kadrolu olma hakkı elde eden kamu görevlilerine getirilen, ‘5 yıl başka kurumda görev yapamama’ uygulamasının da kaldırılmasını istedi.

ÜNÜVAR: "TALEPLERİNİZDE HAKLISINIZ"

Sağlıkta yaşanan değişim ve dönüşümün sağlık çalışanlarıyla yapıldığını söyleyen Komisyon Başkanı Necdet Ünüvar ise, hasta memnuniyeti kadar sağlık çalışanlarının memnuniyetini de önemsediklerini söyledi. Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş’in dile getirdiği taleplerin hepsinin haklı olduğunu belirten Ünüvar, “Talep ve önerilerinizle ilgili olarak Sağlık Bakanlığı ve ilgililerle tekrar görüşeceğim. Torba kanunda olmayan ve eklenmesi gereken konularla ilgili görüşlerimi ortaya koyacağım. Sağlık-Sen olarak büyük bir sorumluluk içinde, sorun ve taleplerinizi buraya taşıdınız. Duyarlılığınızdan dolayı da teşekkür ediyorum” dedi.
Sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik, yapılacak düzenlemelerin caydırıcı ve uygulanabilir olmasının da önemine dikkat çeken Necdet Ünüvar, şiddetin önlenmesine yönelik yaptıkları çalışmalar sırasında da Sağlık-Sen’in önemli katkılar sunduğunu ve istifade ettiklerini dile getirdi. Ünüvar, “Daha önceki çalışmalarımızda hakim ve savcılarımıza da seslenmiş, bu konuya duyarlılık istemiştik. Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlıkları arasında görüşmelerimiz sürüyor. Güzel neticeler çıkmasını umuyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.