GÜNDEM - 28 Kasım 2014 Cuma 04:08

Sağlık Turizmi kalkınma planında

A
A
A
Sağlık Turizmi kalkınma planında

Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ile İstanbul’da bir araya gelen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Sağlık Turizmi İş Konseyi (SAİK) Başkanı Dr. Ruşen Yıldırım, sağlık turizminin Ulusal Kalkınma Planı’na alındığını, Bakanlık gündemine girdiğini söyledi.

İlk kez Sağlık Bakanlığı’nı yanlarında gördüklerini, Sağlık Turizmi Genel Müdürlüğü’nün kurulmasının düşünüldüğünü belirten Dr. Yıldırım, “Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Ömer Tontuş, SAİK Yürütme Kurulu’nda danışman üye olarak resmen görevlendirildi. Bakan Müzezzinoğlu, özel ve kamu sektörlerinin sağlık turizmi çalışmalarını desteklediğini, her kent ve bölgenin marka olabilecek branşlarına göre sağlık turizmi tanıtım politikası uygulanacağı mesajlarını çok net iletti. Bu, Türkiye’nin ‘sağlık turizmi ülkesi’ olması yolunda çok önemli bir destek” dedi.

BAKANLIKTAN DESTEK; GÜÇLÜ İCRAAT VE YOL HARİTASI

Yaklaşık 5 yıl önce kurulan SAİK’in başkanlığını yürüten İzmir Kent Sağlık Grubu Genel Müdürü Dr. Ruşen Yıldırım, geçen hafta içinde İstanbul’da Sağlık Bakanı Dr. Müezzinoğlu ve kurmaylarıyla bir toplantı gerçekleştirdiklerini ve sağlık turizmini masaya yatırdıklarını söyledi. Bakan Müezzinoğlu’nun yanı sıra Bakan Yardımcısı Erkan Kandemir, Müsteşar Dr. Eyüp Gümüş, Müsteşar Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci ve Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Ömer Tontuş ile SAİK üyeleri nin katıldığı Hilton Bomonti Otel’deki toplantının çok olumlu geçtiğini belirten Dr. Yıldırım, Müezzinoğlu’ndan, “Sağlık Bakanlığı olarak güçlü bir icraat ve yol haritasıyla sağlık turizminde yanınızdayız” mesajını aldıklarını kaydetti. Müezzinoğlu’na yaklaşık 5 yıldır yürüttükleri çalışmaları, yurt dışı faaliyetlerini anlattığını belirten Dr. Yıldırım, toplantıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Konsey kurulalı 5 yıl oluyor. Nedense Sağlık Bakanlığı biraz dışarıda kalıyordu. Oysa sağlık turizmi çeşitli bakanlıkların bir arada olduğu çalışmaları gerektiriyor. Sağlıkta teşviklerin çıkarılması konusunda Ekonomi Bakanlığı’na ciddi katkı verdik. Kültür ve Turizm Bakanlığı bizi yurt dışı fuarlarda büyük bütçelerle destekledi. Bakanlarla da birebir görüşme ve tartışma imkanlarımız da oldu. Prof. Dr. Recep Akdağ döneminde sağlık turizmi o kadar önemsenmiyordu. Hatta bir tehdit olarak görülüyor, kısıtlı kamu- özel imkanlarını vatandaşa kullandırtmak yerine yurt dışına kullanıyorsunuz, bunun bize ne faydası var, deniyordu. Sonrasında Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı kuruldu. Sayın Müezzinoğlu Sağlık Bakanı olunca konuya daha aktif şekilde el attı. Sağlığı Geliştirme Genel Müdürlüğü’nü kurdu. Sağlık turizmi ve ve konuyla ilgili koordinasyon rolü Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğüne verilmiş durumda. Sağlık turizmi ulusal kalkınma planında. Artık resmi olarak Sağlık Bakanlığı koordinatör. Sağlık Turizmi Genel Müdürlüğü kurulması düşünülüyor. Koordinatörlüktü, daire başkanlığı yaptılar, şimdi genel müdürlük gündemde. Muhatabımız belli olacak. Bu çok önemli bir gelişme. SAİK’te Sağlık Bakanlığı Danışman Üyeliği vardı, boştu. İlk kez görevlendirme yapıldı ve DEİK ve Bakanlık arasındaki koordinasyon ve bilgi akışını güçlendirmek adına sağlık turizmiyle ilgili Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Ömer Tontuş, SAİK Yürütme Kurulu’nda danışman üyeliğe getirildi.”

BAKANLIK ONAYLI AKREDİTASYON SİSTEMİ

SAİK Başkanı Dr. Yıldırım, Bakan Müezzinoğlu’nun kurulacak Türkiye Sağlık Enstitüleri hakkında bilgi verdiği toplantıda, sağlık turizmine ivme kazandıracak Türkiye Kanser Enstitüsü, Türkiye Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü ve Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüleri’nin önemine dikkat çektiğini kaydetti. Yıldırım, “Sayın Bakan, Hastanelerin kalite anlamında yurt dışında emin adımlarla sağlık işbirliklerini hayata geçirebilecekleri, Bakanlık onaylı bir akreditasyon sisteminin oluşturulacağı ve akreditasyon sistemi güvencesiyle sağlık turizminin daha sağlıklı adımlar ve denetim mekanizmasının varlığıyla yürütüleceğinin altını çizdi” dedi.

BÖLGESEL FARKLILIKLAR, AVANTAJLAR ÖN PLANA ÇIKARILACAK

Bakan Müezzinoğlu’nun sağlık turizminde ister özel ister kamu sağlık kuruluşu olsun bölgesel farklılıkların, bölgesel avantajların ön plana çıkarılması gerektiğini savunduğunu belirten Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sayın Bakan, özel ve kamu sağlık sektörlerinin sağlık turizmi çalışmalarını desteklediğini söyledi. Organ nakli merkezlerinden örnek vererek şehir ve bölgelerin marka olabilecek branşlarına göre sağlık turizmi tanıtım politikası uygulanacağını kaydetti. Çeşitli hastalıkların tedavilerinde isim yapmış kamu ya da özel sektör sağlık kuruluşlarının tanıtılacağını ifade etti. SAİK olarak Türkiye’nin yurt dışında özellikle potansiyel ülkelerde sağlık hizmetlerindeki gücünü tanıtmaya çalışıyoruz. Örneğin Rusya’da Türkiye’nin medikal gücünün bilinirliği çok az. Oysa Ruslar, Ukraynalılar önemli Pazar. Profesyoneller olarak biz ne yaptığımız biliyoruz ama arkamızda Sağlık Bakanlığı desteği olursa, bahsettikleri akreditasyon damgası da olursa kendine güvenen girişimciler yerine Türkiye’yi temsil eden kuruluş gibi ön plana çıkarız, bu çok önemli, Türkiye’nin tanıtımında elimiz güçlenir. Türkiye sağlık turizminden güneş-kum-deniz turizmi kadar döviz elde edebilir.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Öğrenciler dergi çıkarttı, editörlüğünü ikizler yaptı Eğitimden spora, kültürel etkinliklerden sosyal etkinliklere birçok alanda lider konumda olan Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Okulları öğrencileri bir yıl içerisinde kitapların ardından dergi çıkarttı. Çıkartılan derginin editörlüğünü ise ikiz kardeşler yaptı. Sivas’ta eğitimin öncüsü konumunda yer alan ve başarılı öğrenciler yetiştirmeyi amaç edinen Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Özel Mahir Sevim Özduman Ortaokulu öğrencileri bir yıl içerisinde hikâye ve şiir kitabının yanı sıra bir de okul dergisi oluşturdular. Öğretmenleri eşliğinde öğrenciler tarafından büyük emeklerle Hayalim Hikayemde, Şiirlerimizde Atatürk ve Kurşun kalemler isminde basılan eserler görenler tarafından takdirle karşılandı. Kurşun Kalemler dergisinin editörlüğünü ise ikiz kardeşlerin yapması dikkat çekti. “Okuyan neslin yanı sıra yazan bir nesil de oluşturmak istiyoruz” Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Özel Mahir Sevim Özduman Ortaokulu Müdürü Ersin Yılmaz, bir yıl içerisinde 3 kitabı da çıkardıklarını ifade ederek, “ Çocuklarımız geçen yıl ikinci dönem ‘Hayalim Hikayemde’ adlı bir kitap yazdı. Bu sene 10 Kasım haftasında Atatürk sevgimiz için şiir kitabı oluşturduk. Şu an ikinci dönem itibariyle Türkçe zümremize ait ‘Kurşun Kalemler’ adında okul dergimizi düzenledik. Böylece yaklaşık bir yıl içerisinde 3. Kitabımızı çıkarmış olduk. Çocuklarımızı sadece akademik anlamda değil sosyal, sportif, kültürel ve her alanda bir ürün oluşturmalarını istiyoruz. Bunun için bizler de tüm hocalarımızla destek olmaya çalışıyoruz. Okuyan neslin yanı sıra yazan bir nesil de oluşturmak istiyoruz. Dergimizin içeriği çocuklarımızın güncel haberlerini oluşturan spordan sanata, bilimden sosyal haberlere kadar her şeyi kapsıyor. Şiir kitabımız Atatürk’e hitaben yazılmış şiirlerimiz var. Bir diğer eserimiz olan hikâye kitabımız da ise çocuklarımız kendi hayal dünyalarında kurdukları kısa hikâyelerini yazdılar” dedi. Derginin editörlüğünü ikizler yaptı Derginin editörlüğünü yapan 5. Sınıf öğrencileri ikiz kardeşler Sencer Arhan ve Babür Dağhan Altunpara; derginin editörlüğünü yaparken tüm arkadaşlarımızın verdiklerini yazmaya çalıştık. Tüm arkadaşlarla hepimiz çok emek verdik. İlginç canlılar, kitap tanıtımı hikâyeler gibi her şeyi anlattık. Yaklaşık dört ay kadar sürdü. Biraz zorladı ama aynı zamanda da eğlendirdi. İleride derginin ikincisini çıkartmayı planladıklarını belirtti.
Ankara Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: “En düşük emekli aylığının asgari ücret ile eş değer seviyeye çıkarılmasını talep ediyoruz” Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “En düşük emekli aylığının asgari ücret ile eş değer seviyeye çıkarılmasını talep ediyoruz” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, parti genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Sokak hayvanları sorununa değinen Kılıç, “Başıboş sokak köpekleri meselesi Türkiye’nin çok önemli bir sokak meselesidir. Bu konu dramatik ve tramvatik boyut kazanmış bulunmaktadır. Sokaklarda kimler tarafından küpelendiği belli olmayan başıboş hayvanlar, kim olduğu bilinmeyenler tarafından beslenmektedir. Kısırlaşma yapılmamaktadır. Türkiye genelinde başıboş hayvan popülasyonu 16 milyon olarak tahmin edilmektedir” diye konuştu. Kılıç, yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin ise, “Türkiye’nin gündeminde bir Anayasa değişikliği teklifi var. Henüz TBMM Başkanlığı’na görüşülsün diye iletilmiş bir metin olmadığından dolayı detaylarına giremiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetimini kolaylaştıracak, vatandaşlarımızın yaşam kalitesini arttıracak, hükümetin sorunun çözümünün önünde engel dediği problemlerin ortadan kaldırılmasına katkı sağlayacak bir maddeler bütünü gelirse Yeniden Refah Partisi hukuk kurullarında ve yönetim organlarında değerlendirmesini yapacak ve gerek gördüğü çerçeve ve zeminde Anayasa’ya destek verme ya da vermeme şeklinde ortaya koyacaktır” dedi. “İmar barışı yasası ilgili kapsam dışında kalanlar var” Yeniden Refah Partisi tarafından Meclis’e sunulan İmar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi hakkında da konuşan Kılıç, “İmar barışı yasası ve bu bağlamda kayıt belgesi uygulaması ile ilgili kapsam dışında kalanlar var. Süreyi kaçıranlar ve haksızlığa uğrayanlar var. Haklı olduğu halde haklı duruşunu anlatamayanlar var. İmar barışı uygulaması dışında kalan veya yapı kayıt belgesi ile ilgili durumunu ve duruşunu anlatamayanlarla ilgili kanun teklifimizi TBMM Başkanlığına verdik” ifadelerini kullandı. “Emeklilerimizin de bu bayram sevincini yaşamasında büyük bir toplumsal yarar vardır” Emeklinin cebine giren en düşük emekli aylığı ile geçinmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Kılıç, “Yeniden Refah Partisi olarak en düşük emekli aylığının asgari ücret ile eş değer bir düzeye çıkarılması ile ilgili talebimizi bir kere daha dile getiriyoruz. Bayram ikramiyesinin de emeklimizin de kurban kesebileceği bir rakama yükseltilmesini hükümetimizden talep ediyoruz. Bayram hepimizin bayramıdır. Emeklilerimizin de bu bayram sevincini yaşamasında büyük bir toplumsal yarar vardır” dedi. “Süresiz nafaka sistem içerisinde büyük bir adaletsizliğe ve eşitsizliğe yol açıyor” Süresiz nafakanın kısıtlanması gerektiğini kaydeden Kılıç, “Yeniden Refah Partisi tarafından Meclis’e sunulacak süreli nafaka teklifi ile amaçladığımız kısa süreli evliliklerden sonra taraflardan biri diğer tarafın bakım teklifini ömür boyu yüklenmek zorunda kaldığı zaman, nafaka ödeyen tarafın yeniden bir hayat kurma, yeni bir düzen oluşturma şansı kalmıyor. Sistem içerisinde büyük bir adaletsizliğe ve eşitsizliğe yol açıyor. Süresiz nafaka kanun teklifimizle amacımız şudur; nafakanın süresi kısıtlansın. 5 yılla sınırlı hale gelsin. Taraflardan paraya ihtiyaç duranın hala bakım ihtiyacı devam ediyorsa bu ihtiyaç Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından oluşturulacak bir fon ile karşılansın” diye konuştu.
Antalya Pedallar Kemer’in eşsiz doğasında dönecek Antalya’da bu sene 6. kez gerçekleştirilecek AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, bisiklet tutkunlarını Kemer’in eşsiz manzarasında ağırlayacak. "Mavi ve Yeşil’in bir parçası ol" sloganı ile 27-28 Nisan tarihlerinde Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Kemer’deki yarışa 580 sporcu katılacak. Amatör yol bisikletçilerini 2018 yılından bu yana doğal güzelliklerin içinde buluşturan organizasyonda dünyanın birçok ülkesinden gelen bisikletçiler, finişi görmek için mücadele verecek. Kemer Olbia Parkı’ndan start alacak ve aynı noktada sona erecek 98K ve 49K’lık 2 ayrı parkurdan oluşan organizasyon, renkli görüntülere ve mücadeleye sahne olacak. Vali Yardımcısı Sezgin:"Grand Fondo Bisiklet sporunu sporunu destekleyecek amatörlerin katılacağı bir yarış" Organizasyon öncesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Antalya Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin, güzel bir organizasyon yapmanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, “Burada birçok kez bir araya geliyoruz Tour Of Antalya’nın 6’ncı yılında önemli bir noktaya geldi dünyanın bisiklet yarışlarında bir şehir markası olan Antalya’ya bir marka olarak destekleyici bir organizasyon. Tabii Tour Of Antalya’dan sonra dünyanın en büyük organizasyonuna Antalya ev sahipliği yaptı. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu ilimizde start aldı. Türkiye’nin güzelliklerine doğru pedal çevirdi. İlimiz bisiklet organizasyonlarında yıldızı parlayan ve en iyileri olma yolunda. Bu şehir ne verirseniz size fazlasıyla karşılığını veriyor. Turizm çok önemli bir marka ancak bu şehir aynı zamanda sporun da bir önemli merkezi. Binlerce sporcu Antalya’da spor yapıyor, spora hazırlık yapıyor. Bu anlamda Antalya denilince birçok markayı bir araya getiriyor. Bisiklet turizmle en çok paralel giden spor branşı diye düşünüyorum. Bisiklet diğer branşlar gibi bir mekana ait değil. Bisiklet yarışlarını izleyenler o yarışların olduğu şehrin güzellikleriyle de yüz yüze geliyor. O kadar çok parkurumuz var ki burada zorluk çekiliyor artık. Pazar günü yapılacak olan Gran Fondo daha da önemli. Bisiklet sporunu destekleyecek amatörlerin katılacağı bir yarış. Bisikletin alt yapısı olarak görmemiz gerekiyor ve Gran Fondo yarışlarına önem vermemiz gerekiyor. Antalya Valiliği olarak spor organizasyonların her zaman destekleyicisiyiz. Bütün paydaşlarımızla bu anlamlı ve güzel organizasyonlara destek veriyoruz. Biz her zaman bisiklet ailesinin bir ferdi olarak kendimizi görüyoruz. Sponsorlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum iyi ki varsınız, iyi ki sporu destekliyorsunuz. Bu güzel şehir sizin desteklerinizle kat ve kat karşılık veriyor” dedi. Başkan Topaloğlu: "Turizmi çeşitlendirmemiz lazım" Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, turizmi çeşitlendirmek gerektiğini vurgulayarak, “Bunun başında da spor turizmi geliyor. Bisiklet parkurumuzla Kemer pilot bölge oldu. Geçim kaynağımız turizm. Turizmi çeşitlendirmemiz lazım çünkü 6-7 ay arasına sıkıştı. Bunun için de spor turizmi çok önemli. Bu tarz organizasyonlar şehir tanıtımı için güzel oluyor. İnsanlar doğal güzellikleri yerinde görüyor ve ülkelerine gittiklerinde başkalarına anlatıyor. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor ki ülkemizde daha iyi spor karşılaşmaları yapılsın. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Gürhan: "Spor ülkesi, spor kentiyiz" Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, Antalya’nın spor kenti olduğunu dile getirerek, “Her organizasyonda mutlulukla masa etrafındaki paydaşların değiştiğini görüyoruz. Dünyada gerçekleştirilen organizasyonların en iyisini yapıyoruz. Spor ülkesi ve spor kentiyiz. Tanıtım noktasında aldığımız desteklerle bir yeni organizasyonu heyecanla beklememize sebebiyet veriyor" ifadelerini kullandı. Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürü Zoroğlu: "Nitelikli turizm ürünü" Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürü Candemir Zoroğlu, Gran Fondo’nun nitelikli turizm ürünü olduğunu aktararak, “Geçen sene 16 milyon turist geldi Antalya’ya. Bu sene de iyi gidiyor. Bizim arzu ettiğimiz nitelikli turizm ürünleri. Gran Fondo da bu anlamda nitelikli ürün. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Haluk Özsevim: "Bisiklet destinasyonlarına katkı sağlamak için yola çıktık" Proje Koordinatörü A.Haluk Özsevim, Antalya’nın çok büyük organizasyon yaptığını belirterek, "7 yıl önce Tour Of Antalya ve Gran Fondo’yu yaparken bisiklet destinasyonu olmasına katkı sağlamak için yola çıktık. Birçok dünya ülkesinden Antalya’da kampa gelenler var. Biz de buna vesile olduğumuz için çok mutluyuz. Bu 2 organizasyonda ki bir çok organizasyon da yapılıyor bütün organizasyonların daha iyiye gitmesi için çaba gösteriyoruz. Yavuz ve Candemir müdürlerime çok teşekkür ediyorum. Sayın Valimiz de önümüzü çok açıyor. Emniyet jandarma çok büyük bir ekiple çalışıyoruz" dedi. Fatih Kabadayı: "Şehrimizin güzelliklerini katılımcılara sunuyor" Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Fatih Kabadayı, Antalya’nın spor ile özdeşleşen bir kent olduğunu söyleyerek, “AKRA Gran Fondo amatör bisikletçileri bir araya getirirken şehrimizin güzelliklerini de katılımcılara sunuyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu tarz organizasyonların her zaman destekçisiyiz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” cümlelerine yer verdi.
Antalya Alanya’da Gazze’de hayatını kaybeden Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kılındı Antalya’nın Alanya ilçesinde vatandaşlar Gazze’de devam eden İsrail soykırımında hayatını kaybeden Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kıldı. Anadolu Gençlik Derneği Alanya Temsilciliği tarafından El Aksa Cami’nde Cuma namazına müteakip Gazze’de devam eden İsrail’in soykırımında hayatını kaybeden Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kılındı ve dua edildi. Caminin avlusunda toplanan vatandaşlar namaz sonrasında Filistin bayrakları ile birlikte İsrail aleyhine sloganlar attı. Gıyabi cenaze namazının ardından basın açıklaması okuyan Zülfikar Devir, “200 günü aşkındır kardeşlerimiz her gün yüzlerce binlerce şehit verirken bizler görmezden gelmeye devam ediyoruz. Her gün onlarca yüzlerce aile evlat acısıyla imtihan olurken bizler evlatlarımıza bile dünyalık hırslarımız yüzünden vakit ayıramıyoruz. Bu dünya gelip geçici heveslerin dolu olduğu bir aldatmacadan ibarettir. Bizler bir an önce bunları bir kenara koyarak Rabbimizin rızasını gözetmek için çaba sarf etmeliyiz. Bizler bu süreçte haktan taraf mı olacağız, batıldan tarafta mı? Bizler zaferden sorumlu değiliz kardeşlerim. Bizler üzerimize düşen vazifeyi yerine getirerek Allah’ın yardımının geleceği gün için beklemekten sorumluyuz. Gelin ısrarla boykota devam edelim. Gelin zulmü haykırmaktan geri durmayalım. Filistin’i, Doğu Türkistan’ı gündemimizden hiç düşürmeyelim. Kardeşlerimize maddi manevi desteğimizi esirgemeyelim ve bunları yaparken günlük yaşantımızın her alanında Rabbimizin rızasını gözeterek hareket edelim” dedi.
Samsun OMÜ’nün kurumsal akreditasyon süresi 2 yıl daha uzatıldı Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından Türkiye’de yükseköğretim alanında uygulanan ‘Kurumsal Akreditasyon Programı’ kapsamında, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) kurumsal akreditasyon süresi 2 yıl daha uzatıldı. YÖKAK, 16 Nisan 2024 tarihli kurul toplantısında aldığı kararla 31 Temmuz 2023 yılında biten OMÜ’nün akreditasyonunun 31 Temmuz 2025 tarihine kadar geçerli olacağını açıkladı. Üniversitelerin kalite güvencesi sistemi, eğitim ve öğretim, araştırma geliştirme, toplumsal katkı ve idari süreçlerde değerlendirilmesini sağlayan ‘Kurumsal Akreditasyon Programı’ ile Türkiye’deki üniversitelerin ulusal düzeydeki katkılarının ve dünyadaki görünürlüklerinin arttırılması hedefleniyor. OMÜ, YÖKAK tarafından değerlendirmeye alınan 11 üniversiteden biri olmuştu OMÜ, 2020 yılında YÖKAK tarafından ‘Kurumsal Akreditasyon Programı’ kapsamında değerlendirmeye alınan 11 üniversiteden biri olmuş ve yapılan değerlendirme sonucunda 2 yıllık ‘Koşullu Akreditasyon Belgesi’ almaya hak kazanmıştı. YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas tarafından 25 Ekim 2021 yılında ‘Kurumsal Akreditasyon Belgesi’, düzenlenen törenle OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal’a takdim edilmişti. OMÜ, ara değerlendirme sürecini başarıyla tamamladı OMÜ bu süreçte araştırma üniversitesi olma hedefi doğrultusunda üst yönetimin liderliğinde ve tüm birimlerinde kalite güvencesi çalışmalarına kesmeden devam etti. YÖKAK değerlendirme takımı tarafından 2023 yılı ara değerlendirme programı kapsamında 4-5 Eylül 2023 tarihlerinde saha ziyaretleri gerçekleştirildi. İncelemeler sonrasında YÖKAK, 16 Nisan 2024 tarihli kurul toplantısında aldığı kararla OMÜ’nün sahip olduğu akreditasyonun 31 Temmuz 2025 tarihine kadar 2 yıl süreyle uzatıldığını açıkladı. Kurumsal Akreditasyon Belgesi Rektör Ünal’a takdim edildi 25-26 Nisan 2024 tarihlerinde yapılan 2024 YÖKAK Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı’nda ise, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal’a Kurumsal Akreditasyon Belgesi takdim edildi.