MAGAZİN - 09 Şubat 2018 Cuma 13:06

Şahan Gökbakar: 'Kayhan'ın fragmanı Recep İvedik'ten sonra en çok izlenen fragman oldu'

A
A
A
Şahan Gökbakar: 'Kayhan'ın fragmanı Recep İvedik'ten sonra en çok izlenen fragman oldu'

Vizyona giren "Kayhan" filmi ile ilgili konuşan oyuncu-komedyen Şahan Gökbakar, ”Benim 2007'de yaptığım bir karakter televizyonda ama sinemaya yeni uyarladık. İlginç bir karakter, değişik bir karakter. İnşallah seyirci güler, eğlenir ve salonları doldurur. Kayhan'ın fragmanı Recep İvedik'ten sonra en çok izlenen fragman oldu” dedi.

Komedyen ve oyuncu Şahan Gökbakar, TGRT EU'da katıldığı programda vizyona giren sinema filmi Kayhan ve ailesi ile ilgili samimi açıklamalarda bulundu. Kayhan filminde kardeşi Togan Gökbakar ile birlikte çalışan Şahan Gökbakar, “İlerde belki ben kamera arkasında, o kamera önünde olur” derken, eşine de övgüler yağdırarak, "İki çocukla ilgilenirken beni de ihmal etmiyor” dedi.

Yeni filmi Kayhan ile ilgili konuşan Gökbakar, “Benim 2007'de yaptığım bir karakter televizyonda ama sinemaya yeni uyarladık. İlginç bir karakter, değişik bir karakter. Recep'teki o şaşkınlık etkisini oluşturdu. Bizim de en keyif aldığımız şey bunu yaşamak. İnşallah seyirci güler, eğlenir ve salonları doldurur. Kayhan'ın fragmanı Recep İvedik'ten sonra en çok izlenen fragman oldu. İnşallah sinema salonlarında da öyle bir karşılık bulur. Çünkü biz Recep'e rakip değil, kardeş kahraman oluşturmak istedik” şeklinde konuştu.

“Setler komedi filmi olmasıyla çok eğlenceli geçiyor”

Kayhan karakteri ile ilgili konuşan Gökbakar, ”Kayhan aslında iyi bir çocuk. Pembe bir kalbi var, tertemiz, kirlenmemiş ama öyle bir an yaşıyor ki etrafında ona değer verdiğini düşündüğü onun hakkındaki gerçek görüşleri ile rastlaşıyor ve çok derinden etkileniyor. O insanlardan intikam almak için bir serüven başlıyor. Biz filmde onu görüyoruz. Aslında yıllık sayfasına yazılmayacak şeyler yazmışlar Kayhan için, onları okuyor ve çıldırıyor. O yüzden de elinde intikam yazıyor. Değişim yaşıyor ve kötü Kayhan'ı görüyoruz. Komedi filmi olmasıyla çok eğlenceli geçiyor setler. Bu da öyle eğlenceli geçen setlerden biriydi. Recep'e göre makyaj olarak çok daha rahattı benim için” diye konuştu.

“İlerde belki ben kamera arkasında, o kamera önünde olur”

Kardeşi ile çalışmanın keyifli olduğunu söyleyen Şahan Gökbakar, “Benim için bulunmaz nimet. Hayatta en mutlu olduğum şey diyebilirim. Özellikle mesleklerimiz de birbirine denk düştü. O kamera arkasında, ben kamera önünde. İleride belki ben kamera arkasında, o kamera önünde olur. Bir de kardeş olduğumuz için, birbirimizi çok iyi tanıdığımız için çok rahat çalışıyoruz. Togan çok disiplinli bir insan, beni disipline ediyor. O anlamda da çok iyi benim için” ifadelerini kullandı.

"İki çocuk da ayrı bir serüven"

Babalıkla ilgili duygularını anlatan ünlü komedyen Gökbahar, “Değişik bir duygu. Efe'de zaten bunu ilk defa tattım. Ela geldi, Ela da bambaşka. İki tane çocuk birbirinden bu kadar mı farklı karakter olur. İkisi de ayrı bir serüven. Hayatımın anlamlandığı bir dönem oldu. İyi ki de oldu, çok mutluyum. Ela çizgi film karakteri gibi. Değişik bir çocuk. Efe çok hızlı yürüdü, çok hızlı konuştu. Ela çok daha normal ilerliyor. Bahtları, şansları, hayatları güzel olsun. Herkesin kendi seçimi, illa bu sektörün içinde olsunlar diye itmem. Nasıl istiyorlarsa, nasıl yapmak istiyorlarsa öyle olsunlar. Ben onların her kararına destek veririm” dedi.

“İki çocukla ilgilenirken beni de ihmal etmiyor”

Eşine övgüler yağdıran Şahan Gökbakar, “İki çocuğa dört dörtlük annelik yapıyor. Onlara çok güzel yemekler yapıyor. Onlara sevgisini çok güzel veriyor. Aynı zamanda hem iki çocukla ilgilenirken beni de ihmal etmiyor. Her zaman yanımda destekçim. Üçüncü çocuğu düşünüyorum. Sadece düşünme aşamasındayım. Şuanda biraz iki çocuk birbirine çok yakın yaşları, şimdilik kısmet moduna geçtik” diye konuştu.

“Bu heyecanlandırmadı beni”

"Animasyon film beni heyecanlandırmıyor" diyen Gökbakar, “Bir animasyon film yapmak normal film yapmaktan çok çok daha zor ve meşakkatli, aynı zamanda maliyetli de. Normal bir film de maliyetli, fazla bir uçurum yok. Onu çizecek insanlar günlerce uğraşacaklar, çalışacaklar, ben sadece seslendireceğim. Bu heyecanlandırmadı beni. Çünkü çok zor bir işlem o. Öyle alelade bir iş olsun da istemem açıkçası. Olacaksa Hollywood standardında olsun. O topa şimdilik girmiyoruz” şeklinde konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Turgutlu’da Yerel Tohum Takas ve Bahar Şenliği Renkli Görüntülere Sahne Oldu Turgutlu Belediyesi ve YAŞAMDER iş birliğiyle bu yıl 5. kez düzenlenen Yerel Tohum Takas ve Bahar Şenliği birbirinden güzel etkinliklerle gerçekleşti. Şenlikte; yüzlerce tohum, geleceğe taşınmak üzere el değiştirdi. Yerel tohumların gelecek kuşaklara aktarılmasının yanı sıra bu konuda farkındalık oluşturmak amacı ile çalışmalarını aralıksız sürdüren Turgutlu Belediyesi, YAŞAMDER ortaklığıyla düzenlediği Yerel Tohum Takas ve Bahar Şenliği bu yıl da büyük ilgi gördü. Irlamaz Dinlenme Alanı’nda düzenlenen Yerel Tohum Takas ve Bahar Şenliği’nde yerel tohum çeşitleri, alanı dolduran vatandaşlara ücretsiz dağıtıldı. Yerel Tohum Takas ve Bahar Şenliği’nde, tohum takasının yanı sıra çocuk dans gösterileri, konserler, çocuklar için yarışmalar ve skeçler gibi birçok farklı etkinlik vatandaşlar tarafından ilgiyle takip edildi. Şenliğe, Turgutlulular ve şehir dışından çok fazla katılımcı ilgi gösterdi. “Çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli miras yerli tohumdur” Yerel Tohum Takas ve Bahar Şenliği’nde konuşma yapan Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, “Biz, dört bir yanında tarımsal faaliyet yapılan ülkemizin yine bereketli topraklarına sahip Gediz Havzası’na, muhteşem bir coğrafyaya sahibiz. Çok verimli topraklarımız, nehirlerimiz, göllerimiz var. Bizim bunlara ve tohumlarımıza artık sahip çıkmamız gerekiyor. Bizim çok bereketli, ürün çeşitliliği bol tarım arazilerimiz varken ve en önemlisi buradan ekonomik kazanç sağlamanın çabasında olan çalışkan çiftçimiz varken; bizler elimizi taşın altına koymalıyız. O açıdan yerel yönetimler olarak bizim hedefimiz tarım kenti Manisa’dan, zengin topraklara sahip Turgutlu’da yerel tohumların yok olmasının önüne geçmek. Çok geç olmadan çiftçiyi destekleyerek üretimi artırmamız gerek. Kendi ata tohumlarımızı yaşatarak gelecek nesillere sağlıklı gıdalar bırakmamız gerek. Çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli miras yerli tohumdur. Bu hedef doğrultusunda temiz, lezzetli, besleyici tarım ürünleri üreterek çiftçimizin ve tüketicilerimizin refahını arttırmayı istiyoruz” dedi.
Osmaniye Osmaniye’de sağanak tarım arazilerine zarar verdi Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde geçtiğimiz günlerde etkili olan aşırı yağış ve rüzgar, tarım arazilerinde ekili olan ürünlere zarar verdi. Osmaniye’de 3 gündür aralıklarla devam eden sağanak hayatı olumsuz etkiledi. Dün yaşanan yağışların ve rüzgarın ardından Düziçi ilçesinde bulanan buğday ve arpa ekili alan zarar gördü. Ziraat odasının ve İlçe Tarım Müdürlüğüne bağlı ekipler sahada hasar tespit çalışması yapmaya başladı. Bazı çiftçilerin TARSİM sigortası olması, sigorta eksperlerinin zararı tespit etmesi sonucunda umut ışığı oluştururken, sigortası olmayan çiftçilerin ise İlçe Tarım Müdürlüğüne bağlı ekiplerin Tarım ve Orman Bakanlığı’na sunduğu raporlar doğrultusunda buradan gelen cevabı bekleyecek. Osmaniye’nin deprem bölgesinde olduğunu TARSİM’i olmayan vatandaşlara devletimizin sahip çıkmasını istediğini söyleyen çiftçi Bilal Mülayim, "Son bir haftadır yoğun yağışlar ve rüzgarla birlikte buğday, arpa ve tahıl ürünlerimiz zarar gördü mağduriyetimiz bulunmaktadır. Bazı bölgelerimizde çoğunlukla ekinlerimiz yatmıştır 15 gün sonra hasat yapacaktık ama ürünlerimiz zarar gördü. İlçe tarım müdürlüğünden yetkileri çağırdık tarlalarımızı gezdiler inceleme yaptılar. TARSİM sigortası olmayan çiftçilerimize İlçe tarım Müdürlüğü ekipleri rapor tutup dosya hazırlayarak bunları sunacaklarını ellerinden gelen yardımı yapacaklarını söyledi. Bölgemiz diğer iller gibi deprem bölgesi olduğundan dolayı TARSİM’i olmayan çiftçilerimize devletimizin kucak açmasını elimizden tutmasını bekliyoruz" dedi. Ürünlerinin bu sene çok verimli olduğunu ama yağmur sonrası zarar gördüğünü söyleyen çiftçi Mehmet İşlek, "Hasat yapacaktık buğdaylarımız yağmur nedeniyle yattı zarar gördü. Zararımız büyük buğday kalmadı gibi bir şey yarısı zarar gördü. Buğdaylarımız çok güzeldi başağı da çok büyük ve verimliydi ama zarar gördü" dedi.