EKONOMİ - 17 Şubat 2020 Pazartesi 16:11

Samsung 2019’da hem patent hem de satışta atak yaptı

A
A
A
Samsung 2019’da hem patent hem de satışta atak yaptı

2019 yılı Akıllı Telefon Satış Rakamları raporuna göre Samsung, ilk 10 telefon firması arasında üç modeliyle yer aldı. Yine 2019 yılında en çok patent başvurusunu Huawei yaptı.

Yüksek teknolojili ürünlerde fikri sınai ve mülkiyet haklarının önemi giderek artıyor. 2019 yılı Akıllı Telefon Satış Rakamları raporuna göre Samsung, ilk 10 telefon firması arasında üç modeliyle yer alıyor. Firma telefonla ilgili patent işlemlerinde ise kuruluştan itibaren yaklaşık 30 bin patentle ilk sıraya yerleşmiş durumda.
Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. İletişim konusunda akıllı telefonların günümüzde vazgeçilmez bir yere sahip olduğuna işaret eden Cumhur Akbulut, ''Buna bağlı olarak alınan patent sayılarında da ciddi artışların olduğu görülüyor. Cep telefonu ve cep telefonu üzerine geliştirilen ve eklenen özelliklere ilişkin patent sayıları incelendiğinde Samsung firmasının yaklaşık 30 bin patentinin olduğu görülüyor. Bu rakam firmanın satışlarına da yansımış durumda. Özellikle Çin menşeli firmaların patent alanına ciddi yatırımlar yaptı. Çin’in fikri sınai ve mülkiyet haklar konusunda yapmış olduğu hamleler global ekonomide daha fazla söz sahibi olmasını sağlıyor. Bu doğrultuda ülkemizde de kilogram başı ihracatı artırmak adına fikri ve sınai mülkiyet haklar alanında yapılacak yatırımlar büyük bir öneme sahip'' dedi.

''2019’da en çok patent başvurusunu Huawei yaptı''

Diğer taraftan 2019 yılında en çok patent başvurusu yapan telefon firmasının Huawei olduğuna dikkat çeken Akbulut, ''2019 satış rakamlarında ise Huawei firmasının Akıllı Telefon Satış Rakamları raporunda ilk 10’da yer alması, patent alanında yapılan başvurulardaki artışa bağlı olarak firmanın gelirinde de ciddi bir ivmelenmenin yakalandığını gösteriyor. Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak fikri haklar alanındaki ivmelenme de devam edecek. Değişime ayak uydurabilen firmalar, geleceklerini garanti altına alırken yakalayamayanlar durumu ise meçhul. Bu kapsamda ülkemizde katma değeri arıtmak adına firmalarımız, fikri ve sınai mülkiyet hakları alanında atacakları adımlara daha fazla önem vermeli'' açıklamasını yaptı.

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün (WIPO) yapay zekânın gelişmesi konusundaki raporuna da atıfta bulunan Akbulut, ''Raporda WIPO’ya yapılan patent başvurularının yanında ülke patent ofislerine yapılan başvurulara ait istatistiklere de yer verildiği görülüyor. Buna göre, 1956 yılından beri üzerinde çalışılan yapay zekâ konusundaki patent başvurularının yüzde 50’sinin son 5 yılda yapıldığı belirtiliyor. Bu konudaki patent sahipliği açısından başta IBM olmak üzere ABD’li firmaların ön almalarına karşılık, Çin üniversitelerinin ve araştırma kuruluşlarının yıllık en yüksek patent sahipliğinin ilk 20’den 17’sini oluşturduğuna da dikkat çekiliyor'' şeklinde konuştu.

Yapay zeka teknolojisinin yaygınlaşmasına bağlı olarak akıllı telefonlar konusunda da önemli atılımların yapıldığını kaydeden Akbulut, ''Yapay zekanın günümüzde yaygınlaşma alanı giderek arıtıyor. İletişimi, sağlık, sanayi ve hizmet sektörleri gibi birçok alanda adını sıkça duyduğumuz yapay zeka teknolojisi fikri haklar konusunun da daha fazla gündeme gelmesini sağlıyor'' diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kimlik dolandırıcılığı gerçeği trafik cezasından ortaya çıktı Ankara’da yaşayan Rümeysa Sivri Nalbat, hiç gitmediği Bitlis’ten gelen trafik cezası hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara’da ikamet eden ev hanımı Rümeysa Sivri Nalbat’a 34 BEM 307 plakalı otomobilden Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) cezası geldi. Nalbat’ın girişimleri neticesinde aracın kiralık olduğu ortaya çıktı. Adını haritalardan bilen, hayatı boyunca hiç Bitlis’e gitmeyen ve kullanmadığı araç ile kendisine trafik cezası gelmesini şaşkınlıkla karşılayan Nalbat, ceza ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Hayatından hiç Bitlis’e gitmediğini ve araç kiralamadığını söyleyen Rümeysa Sivri Nalbat, "19 Nisan Cuma günü evimize bir ceza geldi. Bitlis’te Güroymak’ta bir ceza yediğim yazıyordu. Cezayı araştırdığımızda benim kimliğim adına bir araç kiralandığı ortaya çıktı. Hayatımda Bitlis’e gitmedim ve böyle bir araç kiralamadım. Onun için de bugün gelip bir suç duyurusunda bulunduk. Benim TC kimlik numaramdan ve ismim adresim yazıyordu. Bitlis’te bir araç kiraladığım yazıyordu. Ceza makbuzuna baktığımızda ceza 9 Mart’ta gelmiş görünüyor ve 9 Mart’ta ben evimdeydim. Ayrıca ben kimliğimi hiçbir zaman kaybetmedim. Kimliğim her zaman yanımdaydı. Hayatımda hiçbir zaman Bitlis’e gitmedim" dedi. Eşi Enes Nalbat ise, eşinin adına gelen ceza hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek, sahte kimliğin herhangi bir olaya karışmadan bu olaydan kurtulmak istediklerini belirtti.