EKONOMİ - 17 Nisan 2017 Pazartesi 15:30

Sanayide milli robot devrimi

A
A
A
Sanayide milli robot devrimi

Türk mühendisler tarafından yüzde yüz yerli bir yazılımla tasarlanan yapay zekalı akıllı robot ‘Kobot’, hem üretim maliyetlerini ucuzlatıp hem de verimi artırarak sanayide devrim oluşturacak.

Sanayide insanların kol kuvvetini hemen hemen sıfıra indirip insanoğlunun gücünü, bilgi ve becerisini ortaya koyarak üretim yapan ve 6 ay önce piyasaya sunulan akıllı robot ‘Kobot’, Fuar İzmir’de sergilendi. Türk mühendisler tarafından tamamen yerli ve milli olarak üretilen akıllı robot kişinin talebine göre özel fiziksel aktiviteyi yapıyor. Kaliteli randıman ve enerji tasarrufu sağlayan yüksek teknolojili robot, hatayı da sıfıra indirerek üstün bir üretim sistemi sağlıyor.

“Kendi kendine öğrenebilme kabiliyetine sahip”

Akıllı robot hakkında bilgi veren AİMSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Ağaç Makineleri Üreticisi Gürkan Necipoğlu, “Bir insan kolunun yapabildiği hareketlerin tamamını yapabiliyor. En büyük özelliği kendi kendine öğrenebilme kabiliyetine sahip olabilmesi ve sınırsız tekrarda, sınırsız süreyle verilen işi yapabiliyor. Yazılımı yüzde yüz Türk mühendisleri tarafından hazırlanmış, milli ve yerli robotumuzdur” dedi.

“Yüzde yüz milli yazılıma sahip ilk yerli robotumuz”

Dünya sanayisinin geleceğinin teknoloji ve kendi kodunu yazabilme kabiliyeti olduğunu belirten Necipoğlu, “Biz de bu yolda ilerlemeye başladık. Akıllı robot ‘Kobot’ ile ilk ürünümüzü, yüzde yüz milli yazılıma sahip ilk yerli robotumuzu ortaya çıkardık. Akıllı robot ‘Kobot, diğer tüm robotlardan farklı olarak Türk mühendislerinin tasarladıkları yüzde yüz milli bir yazılım sayesinde bütün fiziksel aktiviteleri gerçekleştiriyor. En önemli özelliği diğer endüstriyel robotlardan farklı olarak kendi kendine öğrenebilme kabiliyetine sahip olmasıdır. Bu yazılımla amacımız, çok profesyonel kalifiye personel tarafından yazılabilen kodlardır. Bu tip personellerin maliyeti de sanayide oldukça yüksektir. Akıllı robotta ise bu tip yazılım yazan kalifiye personele ihtiyacınız yok” ifadelerini kullandı.

“Maliyetlerde ciddi avantaj sağlıyor”

Robota bir fiziksel işi bir kere yaptırarak öğretildiğini belirten Necipoğlu, “Eğer standart bir müzik çaların üzerinde tuşları kullanabiliyorsanız ‘oynat, durdur, kaydet’ gibi akıllı robotu da kullanabilirsiniz. Çünkü tek yapmanız gereken robot kolu fiziksel olarak tutmak ve yapmak istediğiniz işi bir kereye mahsus yapmaktır. O esnada robot sizin yapmak istediğiniz işi öğrenir ve ondan sonra süresiz sürede, süresiz tekrarda sıfır hata ile ta ki siz ‘durun’ diyene kadar yapar. Kalifiye personel maliyetinden sizi kurtarır. Bu uygulamayı yaparken robot olduğu için yorulmaz. Dolayısıyla çalışma süresi boyunca performansı ve randımanı hiç düşmeden, aynı sürede, aynı verimlilikte çalışır. Bu da üretim sektöründe maliyetlerde çok ciddi avantaj sağlatır. Akıllı robot ‘Kobot’ yüzde yüz mili yazılıma sahip ilk yerli robotumuzdur. Türk sanayisine gelecekte büyük emekleri ve hizmetleri olacağını düşünüyoruz. Bunun haklı gururunu yaşıyoruz” diye konuştu. 

Mihrap Düzöz - Halil Karahan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Başkan Erkan Özkan bölgesel istişare toplantılarını sürdürüyor İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Erkan Özkan, duraklara bir buçuk yıllık çalışmalarını anlatan dergiyi ulaştırmasının ardından bölgesel istişare toplantılarına hız kesmeden devam ediyor. Esnafın salonu tıka basa doldurduğu Menderes ilçesindeki toplantıda hem teşekkürler iletildi hem de sektöre dair önemli mesajlar paylaşıldı. Toplantıya içten bir selamla başlayan Başkan Erkan Özkan, esnafa duyduğu güveni şu sözlerle ifade etti: "İzmir Şoförler Odası’nın bir ferdi olmaktan gurur duyuyorum. Birlik olduğu sürece bu camianın bileğini kimse bükemez." Bir buçuk yıllık görev sürecinin tüm temaslarının, görüşmelerinin ve girişimlerinin derlenerek bir dergi haline getirildiğini hatırlatan Erkan Özkan, "Biz bu dergiyi bir karne gibi hazırladık, notumuzu da siz vereceksiniz." diyerek esnafın değerlendirmesinin kendileri için yol gösterici olduğunu vurguladı. Konuşmasının devamında Karşıyaka’da da, Menderes’te de esnafın gösterdiği yoğun katılımın kendilerini son derece mutlu ettiğini belirten Erkan Özkan, "Bu ilgi bize güç veriyor." dedi. Ayrıca, mazereti sebebiyle toplantıya katılamayacağını ileten üyeleri de gelmiş kabul ettiklerini ve onlara da ayrıca teşekkür ettiğini ifade etti. "Korsan taşımacılığa Türkiye’de en yüksek ses İzmir’den çıkıyor" Konuşmasının önemli bölümünde korsan taşımacılık konusuna değinen Başkan Erkan Özkan, bu sorunun yalnızca İzmir’de değil Türkiye genelinde etkisini artırdığını vurguladı. "Göreve gelir gelmez korsan taşımacılık davasına müdahil olduk. Beş duruşmadır oradayız. Bilirkişi raporu esnafın lehine. 19 Aralık’ta tüm Türkiye’ye müjde vereceğimize inanıyorum." diyen Erkan Özkan, korsanla mücadelenin sadece odaların omzunda olmadığını, federasyon ve konfederasyon düzeyinde güçlü baskı oluşturduklarını belirtti. "Plaka artışına engel olduk" Geçtiğimiz yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 200 adet yeni S ve T plaka hazırlığı yaptığını hatırlatan Başkan Erkan Özkan, bu girişimin sektörün gerçek ihtiyaçlarıyla örtüşmediğini söyledi. "Dört ay boyunca UKOME’de derdimizi anlattık. Araç ihtiyacı olmadığını net biçimde izah ettik ve talep geri çekildi. Bu mücadele sizin desteğinizle kazanıldı." ifadelerini kullandı. ÖTV ve araç yenilemede esnafa nefes ÖTV muafiyeti konusunu sürekli gündemde tuttuklarını belirten Erkan Özkan, Ankara temaslarında ve milletvekilleriyle yapılan görüşmelerde konunun takipçisi olduklarını söyledi. Ayrıca araç yenileme yaşının 9+3 sistemine çıkmasının esnaf için önemli bir rahatlama getirdiğini belirterek şunları ekledi: "2025 trafik ruhsatını alan herkes aracını 2028 sonuna kadar kullanabilecek. Bu hakkı birlik ve girişimlerimizle aldık." Genel kurul çağrısı Toplantının sonunda yaklaşan genel kurul sürecine dikkat çeken Başkan Erkan Özkan, esnafa birlik ve güçlü katılım çağrısında bulundu: "11 Ocak 2026’da kongremiz var. Kongreler odaların düğünüdür. Ne kadar kalabalık olursak o kadar güçlü görünürüz. Eğer beni doğru buluyorsanız oyunuzu istiyorum; ama en önemlisi katılımınız. Sandıktan çıkacak güçlü mesaj, haklı olduğumuz her konuda elimizi daha da güçlendirecek." Toplantıya katılan, katılamayıp iyi dileklerini ileten tüm esnaflara teşekkür ederek sözlerini noktaladı.
Rize Rize’de ayı için sürek avı başlatıldı Başta ayı olmak üzere insanların yaşam alanlarına girerek özellikle çiftçileri daha çok mağdur eden yaban hayatı için özel izinle avlanma yapılıyor. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde popülasyonu oldukça artan ve insanların yaşam alanlarına kadar inen ayılar vatandaşları mağdur etmeye başladı. Özellikle arıcılık yapan üreticilerin korkulu rüyası haline gelen ayılar bölgede meyve, sebzelerin yanı sıra evlere de girerek zarar vermeye başladı. Normal şartlarda avlanması yasak olan ayılar için bu kez vatandaşlar başvuruda bulunarak zarar veren ayıların avlanmasını talep etti. Hal böyle olunca iş avcılar derneklerine düşüyor. İnsan yaşamını olumsuz yönde etkileyerek çiftçilere zarar veren yaban hayatı ile mücadele de avcı dernekleri ile yapılıyor. Bölgede mahsule ve vatandaşlara zarar veren ayılar için özel izin çıkartıldığını kaydeden Avcılar Derneği Başkanı Halil İbrahim Topçu "Domuz avı popülasyonu biraz fazla olduğu için ve tarlalara da zarar verdiği için, biz bunları avcılar olarak arkadaşlarımızla beraber bugün bir av programı düzenledik. Kazasız belasız bir şekilde av yapmayı düşünüyoruz. Amacımız tarlalara zarar veren hayvanları kaçırmak, bu arazilerden uzaklaştırmak. Domuz avında talep yok ama ayı avında resmi talep olması gerekir. Ayı avı için izin 1 günlük çıkartılıyor ve ertesi gün yine ayı avı yapmak yasaktır. Ayı nedeniyle tarlası, bahçesi zarar gören, ayıdan korkusundan tarlaya, bahçeye gidemeyen vatandaşlar bunu talep ediyor. Ayı popülasyonu fazla olduğundan dolayı. O durumda da muhtarlıklar müracaat ediyor. Sonrasında bölge araştırılıp izin öyle çıkartılıyor. 1 günlük veya 2 günlük izin çıkartılıyor. Bulabilirsek avımızı yapıyoruz, bulamazsak izin bittiği anda av işi de bitiyor" ifadelerini kullandı. Ayının avlanmasını bölgedeki vatandaşların talep ettiğini ifade eden Topçu "Ayı vatandaşlara zarar veriyor. Arısı olanlara çok daha fazla zarar veriyor. Mesela üreticinin 10 adet peteği var. Peteklerinin yanına bir çıkıyor bakıyor ki hepsini ayı mahvetmiş. Bölgemizin insanı tarlada, bahçede çalışmayı sever. Ayı korkusundan rahat bir şekilde işine de bakamıyor. Tedirgin oldukları için ‘bu hayvanları bizden uzak tutun’ diye istiyorlar. Dernek olarak bize bilgi veriyorlar, bizde ona göre bir program düzenliyoruz. Bulabilirsek avlıyoruz, kaçırabilirsek kaçırıyoruz. Avımızı öyle sonlandırıyoruz" dedi.