SAĞLIK - 28 Mart 2015 Cumartesi 14:00

Sebebi olmayan tansiyonun nedeni, 'Hiperparatroidizm' hastalığı olabilir

A
A
A
Sebebi olmayan tansiyonun nedeni, 'Hiperparatroidizm' hastalığı olabilir

İç Hastalıkları Uzmanı Dr.Meral Kayahan, her yaşta görülebilse de 50 yaş üzerinde ve kadınlarda erkeklere göre 4 misli daha sık görülen ‘‘Hiperparatroidizm’’ hastalığının yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, tansiyon yüksekliği gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyledi.

Avusturya Sen Jorj Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr.Meral Kayahan, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Paratroid bezleri boynun ön yüzünde bulunan troid bezlerinin arka yüzeyinde yerleşim gösteren küçük mercimek büyüklüğünde sağ ve sol tarafta, genelde ikişer adet olmak üzere 4 adet küçük iç salgı bezleridir.
Paratroid bezleri normal de Parathormon olarak adlandırılan ve kalsiyum, fosfor metabolizmasını düzenleyen bir hormon üretir. Kandaki kalsiyum miktarının düzenlenmesinde parathormon çok önemli rol oynar. Parathormon ayrıca, barsaklardan kalsiyumun emilimini, kemik dokudan kana kalsiyumun geçişi ve böbreklerden kalsiyumun tutulumu ile kandaki kalsiyum, fosfor düzeyini dengelemeye çalışır. Ayrıca parathormon böbrekte D vitamininin aktif hale gelmesine katkıda bulunur.” Dedi.
Kalsiyum’un kandaki değerlerinde en küçük, minimal değişiklikler bile bazı kas ve sinir bozukluklarına sebep olmasından dolayı insan vücudunda çok önemli bir etkiye sahip olduğunu anlatan Dr.Meral Kayahan, daha sonra şunları kaydetti; “Parathormon aşırı salgılanması veya eksikliği hastalıklara yol açar.

HİPERPARATROİDİZM

Bu durum kanda Paratroid hormonlarının artışı ile karakterizedir, beraberinde kanda kalsiyum düzeyi de artmıştır. Parathormon yüksekliği, Paratroid bezinin rahatsızlığına bağlı ise primer hiperparatiroidi den söz edilir. Bazen bezin kendisinde bir sorun yoktur, vücudun diğer organlarından veya metabolik bozukluk sonucu olan parathormon yüksekliğine ise sekonder hiper paratroidi olarak tanımlanır.
Primer Hiperparatiroidi sebeplerini sayarsak \%80-85 tek adenom, \%10-12 sinde paratroid bezlerinde hiperplazi (bezlerde büyüme) nadir olarak \%1’inde karsinom olabilir. Kanser olasılığı düşüktür ancak hastalığın metabolik komplikasyonları tedavi edilmezse ciddi klinik tablolara neden olabilir. Hiperparatroidi hem hasta yönünden hem hekim yönünden dikkat edilmezse kolaylıkla gözden kaçabilen bir metabolik bozukluktur. Polikliniklerde ayaktan hiperkalsemimin en sık sebebi primer hiperparatroididir. Vakaların yarısından hiçbir şikayet yok iken tesadüfen tanı konabilmektedir. Her yaşta görülebilse de 50 yaş üzerinde ve kadınlarda erkeklere göre 4 misli daha sık görülür.

Şikayeti olan hastalarda ise yorgunluk, eklem ağrıları, halsizlik, iştahsızlık, algılama ve konsantrasyon bozukluğu, fazla susama ve çok su içme, sık idrara çıkma, kabızlık ve en önemlisi kan basıncı yüksekliği yani hipertansiyondur. Bu şikayetlerle polikliniğe gelen hastaların bir çoğunda yanlış tanı ile sadece artroz veya artrid tanısı konulup bir ağrı kesici ile tedaviye çalışılır veya hipertansiyon tanısı ile antihipertansif verilip, esas neden göz adı edilip kan basıncı düşürülmeye çalışılır ve sonuç alınamaz. Tanı konulmaz ise böbrekte taş oluşumunun en önemli nedeni parathormon yüksekliğidir ve kemiklerden kalsiyum kaybına bağlı olarak omurga, kalça ve ön kol kemiklerinde kırıklar oluşabilir. Osteoporoz ve osteopeni ise en sık görülen belirtilerdir. Yukarıda sayılan belirtiler fark edildiğinde kanda kalsiyum yüksekliği, fosfor düşüklüğü, idrardan kalsiyum atılımının artışı ve böbrek fonksiyonlarında bozukluk tespit edilir.
Kesin tanı için kalsiyum ve parathormon düzeyine bakılmalıdır. Parathormon yüksek bulunduğu zaman paratroid USG, bilgisayarlı tomografi ve MR tetkiki yapılmalıdır. Ayrıca paratiroid sintigrafisi tanı doğruluğu açısından önemlidir.

Tedavi; Tedavide kandaki kalsiyum düzeyi önemlidir. kalsiyum düzeyi orta derecede yükselmiş ise böbrek fonksiyonlarının bozulmasına ve kan basıncı yüksekliğine neden olurken, ciddi boyutta kalsiyum yüksekliği hayatı tehdit eden bir durumdur.

Hasta takibe alınmalıdır; hiperkalsemi nedeni ile bol sıvı içmesi ve yılda bir kemik taraması yaptırması önerilir.

Hipertansiyon tedavisinde sıkça kullanılan diüretikler kan kalsiyum düzeyini artırabildiklerinden dolayı bu vakalarda kullanılmamalıdır. Ancak sebep adenom, hiperplazi ya da tümöral bir durum ise cerrahi olarak tedavi edilmelidir.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, tekrar YESİDEF yönetiminde BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, YESİDEF yönetimine yeniden seçildi. Dönmez, endüstriyel yemek sektörünün üst kuruluşu olan YESİDEF’in sektörün gelişmesi için çok önemli çalışmalar yaptığını söyledi. Yemek Sanayicileri Federasyonunun (YESİDEF) olağan genel kurulu kısa süre önce İstanbul’da yapıldı. Federasyon Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın güven tazelediği kongrede Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez de bir kez daha Yönetim Kurulu üyesi seçildi. Stratejik öneme sahip olan endüstriyel yemek sektörünün ciddi büyüklüğe ulaştığını söyleyen Coşkun Dönmez, ülke genelinde 6 bin dolayında firmada yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağladıklarına dikkat çekti. Günümüzde gıdaya ulaşmanın zorlaştığını ve bu nedenle gıda güvenliğinin daha da önemli hale geldiğini ifade eden Dönmez, “Her sektörde olduğu gibi endüstriyel yemek sektörünün de kendine has zorluları ve sorunları var. Sektörün gelişimini, öncelikle sorunlarımızı çözerek başlamamız doğru olur. Tıpkı yerelde BUYSAD ile yaptığımız gibi, YESİDEF çatısı altında da sorunlarımızı temelden ortadan kaldıracak çözümler üretmek istiyoruz” dedi. Coşkun Dönmez yapmak istedikleri çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Sektörde çoğu işletmenin geleneksel yöntemlerle yemek pişirmeye devam ettiğini fakat enerji verimliliği açısından tüm işletmeleri buharlı pişirme sistemlerine geçmesi gerektiğini söyleyen Dönmez, “Çünkü başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere enerji maliyetleri gerçekten can yakıyor. Yemekleri maksimum gıda güvenliği, sıfır tolerans, sıfır risk anlayışı ile tercihen pastörize ederek son tüketim noktalara ulaştırmamak gerekiyor. Temel ihtiyaç olan gıda sektöründeki firmalara yatırım teşvikleri verilmeli. Kaldı ki bizim sektörümüzde her şeyi yerli teknoloji ile yapabiliyoruz. Yani hazır yemek sektörüne verilecek katkı aynı zamanda yerli üreticinin desteklenmesi anlamına geliyor” diye konuştu. Başkan Dönmez, şehirlerin sanayi bölgelerine yakın konumdaki yerlerinde gıda ihtisas alanları oluşturulması, bu alanlar teşvik çerçevesine alınıp gıdaların daha sağlıklı ortamlarda üretilmesinin yolunu açmak gerektiğini de söyledi. Bu alanlarda devletin denetim faaliyetlerinin de daha kontrollü olacağını kaydeden Dönmez, “Her ne kadar işini layıkıyla yapan işletmelerimizde kendilerine ait arıtma sistemleri olsa da, kapsamlı arıtma sistemleri de yapılarak altyapı sorunlarımız giderilebilir” diye konuştu.
Ankara Ankara’da işletmelere yönelik vergi denetimi yapıldı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, 2 bine yakın işletmeye yönelik Katma Değer Vergisi (KDV) denetimi yaptı. Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, restoran, pastane, fırın, kafe ve eczane gibi işletmelerde KDV denetimi gerçekleştirdi. Denetimler 250’ye gelir uzmanı ile yapıldı. Denetimlerde; KDV oranlarına ilişkin tespitler, ödeme kaydedici cihazlar ve pos cihazı kontrolünün yanı sıra, iş yerinin kira olup olmadığı, iş yeri kiralarının bankalar vasıtasıyla ödenip ödenmediği, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı kontrol edildi. Denetimlere Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman da katıldı. Duman, yaptığı konuşmada, denetimlerin kesintisiz devam edeceğini belirterek, şu konuların kontrol edileceğini aktardı: "Ankara genelinde 250 gelir uzmanımız ile kafe, restoran, pastane, fırın ve eczane işletmeleri nezdinde denetim faaliyetlerini gerçekleştireceğiz. Bu vergi denetimi kapsamında; kayıt dışı faaliyet gösteren işletmelerin bulunup bulunmadığı, yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanılıp kullanılmadığı, bir başka ifade ile yeni nesil ÖKC ile bağlantısı olmayan pos cihazların bulunup bulunmadığı." İşletmeye ait olmayan pos cihazının kullanılıp kullanılmadığının da kontrol edileceğini vurgulayan Duman, şöyle konuştu: "Banka hesapları (IBAN) aracılığıyla yapılan tahsilatlara karşılık fatura düzenlenip düzenlenmediği ile başkasına ait banka hesapları üzerinden tahsilat yapılıp yapılmadığı, İşletmede hesap takibinde kullanılan entegrasyon (ROP) sistemi ile ödeme kaydedici cihaz arasında bağlantının kurulup kurulmadığı, işletmede belge düzenine uyulup uyulmadığı, belge düzenlenirken doğru KDV oranının uygulanıp uygulanmadığı, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı, iş yeri kiralık ise kira bedelinin banka kanlıyla ödenip ödenmediği konularında çalışmalar yürütülecektir." Kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında yapılan çalışmalar artarak devam edeceğine dikkati çeken Duman, "Vergi Dairesi Başkanlığımızca yapılan çalışmaların yanında vatandaşlarımızdan ricamız, satın aldıkları ürün veya hizmete ait ödeme kaydedici cihaz fişi veya faturaları talep etmeleri ve verilen bu belgeler üzerinde KDV oranlarının doğru olup olmadığını kontrol etmeleridir" ifadesini kullandı. Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman, belge düzenlemeyen veya yanlış düzenleyen firmalar için vatandaşların doğrudan başkanlıklarına ya da CİMER üzerinden şikayet oluşturarak ulaşılabileceğini de kaydetti. Duman bu konuda hassasiyet ile çalışacaklarını da aktardı.
Antalya Antalya’da korkunç cinayet: Müşterilerine çilek satarken silahlı saldırıya uğradı Antalya’da bir kişi, daha önceden aralarında husumet bulunduğu ileri sürülen çilek satıcısını müşterilerine satış yaptığı sırada tabancayla kurşun yağdırdı. Şüpheli şahıs kaçarken, çilek satıcısı olay yerinde hayatını kaybetti. 12 adet boş kovanın bulunduğu yerde ölen şahıstan geriye sattığı çilek kasaları ve kamyoneti kaldı. Olay, Aksu ilçesi Kundu Mahallesi 33001 sokak üzerinde 11.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, toptan çilek satışıyla uğraşan 4 çocuk babası Ahmet Özdakak (46), sabah saatlerinde 07 DBH 74 plakalı kamyonetiyle müşterilerine çilek getirdi. Bu sırada aralarında yıllar öncesine dayanan husumet olduğu öğrenilen T. E. (27), olay yerinde tabancasıyla 12 el ateş edip yaya olarak kaçtı. Olayı görenlerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve çok sayıda polis sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri Özdakak’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Ölüm haberini duyan Özdakak’ın yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Sağlık ekipleri fenalaşan kişilere müdahalede bulundu. Özdakak’tan geriye ise sattığı çilekler ile kamyoneti kaldı. Ahmet Özdakak’ın cansız bedeni, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması sonrası otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Öte yandan, 2016 yılında Şanlıurfa Viranşehir’de kardeşi S. E.’nin öldürülmesi olayıyla ilgili aralarında husumet olduğu öğrenilen T. E’nin yakalanması için Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri çalışması başlattı.