GÜNDEM - 13 Ocak 2015 Salı 15:35

Sefa Targıt’dan asansör güvenliği önerileri

A
A
A
Sefa Targıt’dan asansör güvenliği önerileri

AYSAD (Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği) Başkanı Sefa TARGIT, özellikle son dönemde yaşanan kazalarla beraber ülke gündeminden düşmeyen “Asansör” konusunda geniş kapsamlı bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıda konuşan Targıt, her yıl ortalama 20-25 bin asansörün hizmete girdiği ülkemizde 2013 sonu itibariyle yeni asansör tesis iç pazarının 1.2 milyar TL büyüklüğe ulaştığını, bakım pazarının 300 milyon TL, ihracatın ise 150 milyon dolar civarında olduğunu söyledi. Asansörle ilgili global rakamlar da veren Targıt, “Dünyada her yıl 875 bin yeni asansör hizmete giriyor. Dünya genelinde şu anda 12 milyon asansör çalışıyor. Bunların neredeyse yarısı Avrupa, Rusya ve Orta Doğu’nun içinde bulunduğu bölgede yer alıyor. 7,2 milyar nüfusa sahip Dünya’da 2014 yılında her 1.000 kişiye 1,6 asansör düşerken, Türkiye’de her 1.000 kişiye 5 asansör düşüyor” dedi.

Türkiye’de her gün 50 milyon insan taşıyan asansörlerin, çok sayıda mekanik ve elektronik parçadan oluştuğunu vurgulayan Targıt, bunların da tıpkı otomobil ya da uçaklardaki gibi düzenli bakım ve kontrollerinin mutlaka uzman kişilerce yapılması gerektiğini belirtti. Targıt açıklamasında “2013 yılından 2014 başına kadar geçen sürede kontrolü yapılan 152.278 asansörün sadece 44.329’u risksiz görülüp yeşil etiket alırken, 96.542 asansörün ise yüksek risk taşıdığı tespit edildi. Bu tablo, kabul edilebilir ve sürdürülebilir değildir.

Biz sektör mensupları olarak, değerlendirme kriterlerinin doğru olmadığı, piyasadaki hemen kapatılması gereken yüksek riskli asansörlerin \%20 civarında olduğu ve bu durumdaki asansörlerin hiç tavizsiz hemen kapatılması gerektiği kanaatini taşıyoruz. İncelenen asansörlerde bulunan eksikleri değerlendirdiğimiz zaman bu kanaate vardık. Diğer eksiklilerin asansör çalışırken de zaman tanınarak tamamlanabileceğini biliyoruz. Bu yönde değişiklik talebimizi Bakanlığımıza ilettik, gereğinin en kısa zamanda yapılacağını umuyoruz.” dedi. AYSAD olarak asansörde sadece güvenliği değil, inovasyonu da teşvik etmeyi misyon edindiklerini vurgulayan Targıt, İFO Fuarcılık ile birlikte 6.’sını düzenledikleri Uluslararası Asansör Tasarım Yarışması’nın bu yılki konusunu “Mevcut Binalara Yapılacak Yeni Asansörler” olarak belirlediklerini söyledi. Targıt, “Yarışma ile kamuya açık tüm binalarda özellikle engelli, hasta ve yaşlıların erişimini kolaylaştıracak inovatif çözümler bulmayı amaçlıyoruz” dedi.

Son 8 yılda meydana gelen 213 asansör kazasında 93 kişi yaşamını yitirdi. 2013 yılında, Türkiye’nin de içinde olduğu ELA üyesi 18 Avrupa ülkesinde yaşanan kazalarda 17 ölümden 12’i ülkemizde gerçekleşti.
Gerçekleştirilen toplantıda Türkiye’deki asansör kaza istatistikleri hakkında da bilgi veren Targıt, hızlı trenin bir yılda taşığıdı insanı, asansörlerin bir günde taşıdığına dikkat çekerek, 2006 - 2014 yılları arasında toplam 213 asansör yolcu ve iş kazası meydana geldiğini, 157 kazada 55 asansör kullanıcısı yolcu yaşamını yitirirken, 181 yolcunun da yaralandığını söyledi.

Ölümle sonuçlanan bu kazaların temel nedenlerini; kabin kapısı olmaması, problemli kat kapısı kilitleri ve kontrolsüz kabin hareketleri olarak sıralayan Targıt, aynı dönemde montaj ve bakım sırasında meydana gelen 56 iş kazasında ise 38 çalışanın, yeterli emniyet tedbirlerinin alınmaması nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. “Buna karşın ELA European Lift Association (Avrupa Asansör Derneği) verilerine göre 2013 yılında aralarında Türkiye’nin de bulunduğu derneğe üye 18 Avrupa ülkesinde toplam 835 asansör kazası meydana geldi” diyen Targıt, bu kazalarda ölen 17 kişiden 12’sinin maalesef Türk olduğunun altını çizdi.

“BİNA SORUMLULARI, GÜVENLİĞİ ARTIRMANIN DEĞİL, KONTROLÜ ATLATMANIN DERDİNDE”
Mevcut yönetmeliğe göre; asansörün, güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla düzenli olarak bakımını, onarımını ve yıllık kontrolünü yaptırmaktan sorumlu olan, binanın maliki veya kat maliki/malikleri ya da bunların yetki verdiği gerçek veya tüzel kişi “Bina Sorumlusu” olarak tanımlanıyor. Aynı yönetmelik, bu kişilerin, “Asansörün kurallarına uygun olarak güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla, ay da en az bir defa düzenli olarak bakımını yaptırmaktan ve kullanıcıların can ve mal güvenliğinin tam olarak sağlanması amacı ile gerek kullanım hatalarından, gerekse harici müdahalelerden meydana gelebilecek tehlikelerin önlenmesi için ilk yıllık kontrolünü, asansörün piyasaya arz edildiği tarih itibarıyla ilk yılın sonunda, devamında ise yılda en az bir kere yaptırmaktan sorumlu” olduğunu da söylüyor.
Bina sorumlularının sorumlu gibi davranmadığından yakınan Targıt, “Maalesef asansör firmalarını ve muayene elemanlarını ayartmaya çalışarak, onları, mevcut riskleri görmezden gelip yeşil etiket vermeleri konusunda yoldan çıkarmaya çalışıyorlar. Şu andaki duruma göre bina sorumluları, emniyeti artırmanın değil kontrolü atlamanın peşindeler” dedi.

“BİR PAKET SİGARA PARASINA CANINIZI TEHLİKEYE ATMAYIN”
Yaşanan ölümlü ve yaralanmalı kazaların birçoğuna, düzenli bakım yapılmadığı için yaşanan teknik arızaların neden olduğunu söyleyen Targıt, “Bir asansörün aylık ortalama bakım masrafı ortalama 150 TL. Minimum 10 daireli bir binayı örnek alırsak, daire başına ayda sadece 15 TL düşüyor. Bir paket sigara bedeline, kendinizin ve aile fertlerinizin canını tehlikeye atmayın. Bina sorumlularını, asansör bakımı konusunda uyarın” dedi.

“MUAYENE YAPACAK KURULUŞTA, TEKNİK ELEMAN SIKINTISI VAR!”
Asansör kazalarının meydana gelmesindeki temel nedeni; düzenli bakım ve periyodik muayenelerin yapılmasındaki eksiklik olarak gösteren Targıt, yetkilendirilmiş kuruluşlarda, teknik yeterliliğe sahip eleman sıkıntısı yaşandığını belirtti. Targıt, bu eksikliğin örneğin muayene kuruluşunun farklı elemanlarının aynı asansörde farklı değerlendirme sonuçları çıkarması gibi garip sonuçlar doğurduğunu söyledi.

“OTOMOBİLE BİNMEDEN ÖNCE GÖSTERDİĞİNİZ DUYARLILIĞI, ASANSÖRE BİNERKEN DE GÖSTERİN”
Açıklamasında, asansörlerin üzerinde çok düşünülüp emniyet önlemleri geliştirilmiş taşıt araçları olduğuna dikkat çeken Targıt, ”İnsan taşıyan araçların en emniyetli ve insan hatasına yer bırakmayan cihazlarla donatılmış olanı asansörlerdir. Yeter ki, ehliyetli kişilerce tasarlanıp, tesis edilsin ve bakımları yine ehliyetli kişilerce yapılsın. Otomobillere gösterilen ihtimam, asansörlere de gösterildiği takdirde, kaza olması söz konusu değildir” dedi. Asansörlerin ortak kullanımdan dolayı sahipsiz zannedildiğini söyleyen Targıt, her asansörün yasa ve yönetmeliklerle belirlenmiş bir sorumlusu olduğunu ve özel ya da kamu binasında olsun bu sorumlu kişilerin uygunsuz asansörlerde meydana gelebilecek bir kaza sonrasında büyük cezalarla karşı karşıya kalma riskini taşıdıklarının altını çizdi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Tavuklara müzikli terapi: "Yumurta verimi arttı" Kars’ın Bulanık köyünde tavuk üreticiliği yapan Ercan Yıldırım, kümesinde uyguladığı müzik yönteminin hayvanlar üzerinde olumlu etkiler sağladığını belirtti. Evinin bahçesinde kurduğu küçük kümeste başlattığı uygulama sayesinde tavukların daha sakin olduğunu ve yumurta veriminin arttığını söyledi. Yaklaşık bir süre önce 10 tavukla üretime başlayan Yıldırım, başlangıçta yalnızca ailesinin yumurta ihtiyacını karşılamayı hedeflediğini ifade etti. Zamanla üretimin artmasıyla tavuk sayısını 150’ye çıkardığını belirten Yıldırım, bu gelişmenin ardından yumurta satışına da başladığını kaydetti. Tavsiye üzerine kümese basit bir müzik sistemi kurduğunu anlatan Yıldırım, tavukların strese karşı oldukça hassas olduğunu fark ettiğini söyledi. "Dışarıdan gelen ani ve yüksek sesler tavukları huzursuz edebiliyor. Kümeste sürekli bir ses olması, bu dış etkenleri bastırıyor" diyen Yıldırım, müziğin hayvanlar üzerinde sakinleştirici bir etkisi olduğunu vurguladı. Arka planda, yüksek olmayan bir ses seviyesinde müzik çaldıklarını belirten Yıldırım, "Tavuklar daha sakin oluyor. Bu durum doğrudan yumurta verimine de olumlu yansıyor" ifadelerini kullandı. Geçen yıl şehir yaşamını bırakarak köyüne döndüğünü anlatan Yıldırım, küçük bir girişim olarak başladığı tavuk üretimini zamanla geliştirdiğini ve benzer ölçekte üretim yapanlara bu yöntemi denemelerini tavsiye etti. Tavuk sayısını ve üretimi ilerleyen dönemde daha da artırmayı hedeflediğini sözlerine ekledi.
Gaziantep Fatma Şahin’den CHP’li Başarır’a yalanlama Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın TBMM’de yaptığı konuşmada Gaziantep Doğal Yaşam Parkı’ndaki "Gabi" isimli filin öldüğü ve durumun kamuoyundan gizlendiği yönündeki iddialarını yalanladı. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın Gaziantep Doğal Yaşam Parkı ve parktaki "Gabi" isimli filin öldüğü yönündeki iddialarına tepki gösterdi. Başkan Şahin, Başarır’ı Gaziantep’e davet etti. TBMM’de fil Gabi’nin öldüğüne yönelik iddialar sonrası Gaziantep Doğal Yaşam Parkı’ndaki duruma ilişkin açıklama yapan Şahin, fil Gabi’nin videosunu paylaşarak ölmediğini ispatladı. Söz konusu açıklamaların ardından Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, X hesabı üzerinden kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik bir paylaşım yaptı. TBMM’de fil Gabi’nin öldüğüne yönelik iddialar sonrası Gaziantep Doğal Yaşam Parkı’ndaki duruma ilişkin sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Şahin, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Gaziantep Doğal Yaşam Parkı’nda bulunan fil Gabi ile gündeme getirdiği iddiaları yalanladı. Şahin paylaşımında, fil Gabi’nin Gaziantep Doğal Yaşam Parkı’nda bulunduğunu belirterek, "Ali Mahir Başarır’ın Meclis’te dile getirdiği tümüyle yanlış açıklamalar sonrası bu bilgiyi paylaşma ihtiyacı doğdu. Sayın Başarır, kendinizden çok emin biçimde fil ölmüş diyorsunuz. Gabi ölmüş gizliyormuşuz. Gabi, Gaziantep Doğal Yaşam Parkı’nda çok iyi durumda, sağlığı ve keyfi yerinde. Bu görüntüleri de bugün çekildi, ziyarete de açık durumda. Avrupa’da ve dünyada, şartlarıyla örnek gösterilen merkezimizde, her gün düzenli beslenmesi ve bakımı özenle yapılıyor. Bu konuda son dönemde organize biçimde yapılan haber ve paylaşımlar tümüyle yanlış. Gabi, dünyanın ilk tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen fili. Gaziantep’te, güvenli ve sağlıklı bir ortamda yaşamını sürdürüyor. Buyurun gelin, kapımız her zaman açık. Sayın Vekilim, madem bu konu bütçe görüşmelerinde dile getirilecek kadar merak ediliyor, bir telefon kadar yakınız, bize sorup doğrusunu öğrenebilirsiniz. Zira Gazi Meclis kürsüsünden yapılan her açıklamanın doğru olması hepimiz için çok önemli" dedi. Gaziantep Doğal Yaşam Parkı’nın maskotu olan ve geçtiğimiz ay ileri yaşa bağlı çoklu organ yetmezliği nedeniyle 32 yaşında hayatını kaybeden "Şakir" isimli zürafanın ölümüyle ilgili de bilgi veren Şahin, "Öte yandan geçtiğimiz ay, uzun yıllardır bizimle olan Zürafa Şakir’i kaybettik. Zürafalar doğal yaşamlarında 15-20 yıl yaşıyorlar ama Şakir’in iyi ve doğru bakılması sayesinde 32 yıllık uzun bir ömrü oldu. Son 1 yıldır yaşlılıktan sebep rahatsızlıkları nedeniyle artık ayağa dahi kalkamayan ve çoklu organ yetmezliği nedeniyle kaybettiğimiz Şakir’i kaybetmenin üzüntüsünü kamuoyu ile de paylaşmıştık. Biz her konuda bu derece şeffaf, açık bir iletişim yürütürken, şu anda sağlıkla yaşayan Gabi üzerinden tümüyle yanlış bilgilerle meclisi meşgul etmeniz gerçekten üzücü. Gaziantep Doğal Yaşam Parkı, Türkiye’nin en büyük ve en çok ziyaret edilen doğal yaşam parkıdır. Herkesi tüm gerçeği ve güzellikleri yerinde görmeye davet ediyor, Gaziantep’e bekliyoruz" diye konuştu.
İstanbul Esenyurt’ta halk sağlığını tehdit eden işletme mühürlendi: Kaçak ve sağlıksız 1 ton tavuk eti imha edildi Esenyurt Belediyesi zabıta ekipleri, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleriyle birlikte yaptıkları denetimlerde, hijyen ve satış kurallarına aykırı şekilde, kaçak olarak kanatlı et satışı yapan bir işletme tespit edildi. Halk sağlığını tehdit ettiği belirlenen yaklaşık 1 ton kanatlı et ise ekiplerce imha edildi. Esenyurt Belediyesi zabıta ekipleri, halk sağlığını korumaya yönelik denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleriyle birlikte Yunus Emre Mahallesi Mandıra Caddesi’nde gerçekleştirilen denetimlerde, hijyen ve satış kurallarına aykırı şekilde, kaçak olarak kanatlı et satışı yapan bir işletme tespit edildi. Yapılan incelemelerde mevzuata aykırı faaliyet gösterdiği belirlenen işletme, zabıta ekipleri tarafından mühürlendi. Halk sağlığını tehdit ettiği belirlenen yaklaşık 1 ton kanatlı et ise ekiplerce imha edildi. Denetim ve imha anları zabıta ekiplerinin yaka kameralarına yansıdı. "Esenyurt’un sağlığı, temizliği ve güvenliği için çalışıyoruz." Konuya ilişkin açıklama yapan zabıta memuru İsmet Celal Dalkılıç, "Yunus Emre Mahallesi’nde kaçak olarak faaliyet gösteren kanatlı et parçalama tesisini ekiplerimizle birlikte mühürledik. Hijyenik şartlara uymayan etlere el koyarak imhasını gerçekleştirdik. Denetimlerimiz devam ediyor. Esenyurt’un sağlığı, temizliği ve güvenliği için çalışıyoruz. Esenyurt Belediyesi olarak halkımızın sağlığını önemsiyoruz" dedi.
Gaziantep Eşinden öğrendi, dökümü sanat eserine dönüştürüyor Gaziantep’te yaşayan Senem Sevdim, bir yıl önce eşine yardım etmek amacıyla başladığı bronz döküm mesleğinde usta oldu. Bronz dökümü el işçiliği ile sanat eserlerine dönüştüren Sevdim, Türkiye’nin birçok ilinden gelen siparişleri yetiştirmeye çalışıyor. 5 çocuk annesi 47 yaşındaki Senem Sevdim, 54 yaşındaki eşi Abdullah Sevdim’den bronz döküm işlemini öğrenerek kısa süre içerisinde kendini kısa sürede geliştirdi. Zamanla dökümden hayvan ve araç figürleri ile çeşitli figürler üreten Sevdim, kentte bu işi yapan sayılı ustalardan biri haline geldi. Siparişleri yetiştirmekte zorlandığını gördüğü eşine yardımcı olmak için gelmeye başladığı dükkanda eşiyle çalışmaya devam ettiği sırada kendisini geliştiren Sevdim, azim ve kararlığıyla kadınların istediği her işte başarılı olabileceğini ispatlıyor. Eşinin çalıştıracak eleman bulamadığı için başladığı döküm aksesuar işinde usta olan Sevdim, kalıplara dönüştürülen dökümden süs eşyası ve ev aksesuarları yapıyor. İşinde adeta usta olan, bin bir emek ve zahmetle yaptığı ürünleri göz kamaştıran Sevdim, bir yandan eşinin eleman sıkıntısını gidermenin bir yandan da evine birlikte ekmek götürmenin mutluluğunu yaşıyor. Eşiyle birlikte bronz dökümü sanat eserlerine dönüştüren ve yaptığı motiflerle adeta sanatını konuşturan Sevdim, kocasının sağ kolu oldu. Sevdim çiftinin yoğun emek vererek titizlikle işledikleri aksesuarlar, Türkiye’nin birçok ilinden talep görüyor. Çiftin elinden çıkan sanat eseri niteliğindeki aksesuarlar, koleksiyonerlerin ve sanatseverlerin de ilgisiyle karşılaşıyor. Bir yıldır eşiyle çalıştığını, eşine öncelikle basit işlerde yardımcı olmaya başladığını ve daha sonra işi iyice öğrenerek eşinin yükünü hafiflettiğini söyleyen Senem Sevdim, çalışmaktan keyif aldığını ifade etti. Kadın elinin sanata yatkın olduğunu belirten Senem Sevdim, "Eşim 5 yıldır bakır ve alüminyum döküm işi üzerine çalışıyordu. Daha sonra dükkan açtık. Eşim bu işi yapmaya başladı. Elemana ihtiyacı vardı. Ben de eşimle beraber bu işi yapmak istedim. Dikkatimi çektim, merak ettim. Geldim eşimle beraber çalışmaya başladım. Güzel, zevkli bir iş ve çok severek yapıyorum. Eşime yardımcı oluyorum. Birlikte çalışıyoruz. Telleme, taşlama ve zımparalamaları yapıyorum. Telleme, taşlama ve zımparalama gibi farklı aşamalardan sonra ürünlerimizi hazırlıyoruz ve satışa sunuyoruz. Eşimle birlikte çalışmak çok güzel. Ben dükkana öğleye doğru geliyorum. Eşim kaynak işine başlamış oluyor. Daha sonra o kaynak ettiği ürünleri ben alıyorum. Taşlama işinden geçiriyorum. Daha sonra telleme işini yapıyorum. Ondan sonra beraber çalışıyoruz" dedi. Eşine yardım ederken mesleğe ilgi duymaya başladığını belirten Sevdim, "İşi öğrendiğin zaman kolay oldu. Tabi her işin bir zorluğu var. Eşimin işi biraz daha zor oluyor. Çünkü kaynak işini daha çok eşim yapıyor. Kaynak yaparken eli yanıyor, zorluk çekiyor. Zımparalama ve taşlama işini ben yaptığımda ve eldiven kullanmadığım zaman elimde kesikler olabiliyor, yanıklar olabiliyor. Çok dikkatli olmak lazım. Eşimle birlikte çalışmaktan zevk alıyorum. Beraber mutlu bir şekilde çalışıyoruz. Kendi işimiz ve çok zevkli oluyor. Her kadına da eşiyle birlikte çalışmasını tavsiye ediyorum. Bir dükkan açtıkları zaman ve eğer yetenekleri varsa birlikte çalışmaları çok güzel olur. Ben işimi çok zevkle ve severek yapıyorum" şeklinde konuştu. Meslekte ilerlemesinde kocasının yardımının etkili olduğunu vurgulayan Sevdim, "Ben önceleri çok gelmek istemedim. Daha sonra kendim karar verdim ve geldim. İşimiz çok güzel, zevkli ve severek yapıyorum. Kaynak işini daha iyi öğrendiğim zaman inşallah daha da güzel olacak diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Eşiyle birlikte çalışmanın güzel bir duygu olduğunu belirten Abdullah Sevdim de, "Eşimden Allah razı olsun, yıllardır beraber çalışıyoruz. Ekmeğimizi beraber bölüşüyoruz. Eleman ihtiyacımız vardı. Eleman bulamadığımız için eşimle beraber çalışmaya karar verdik. Bu yolda bayağı yol kat ettik. İnşallah bundan sonra daha da iyi çalışarak ve hayvan figürleri, at arabası, Rus arabası ve bütün hayvan figürlerini üretmeye devam edeceğiz" diye konuştu.