GÜNDEM - 13 Nisan 2018 Cuma 15:48

Şehit annesi oğlunun vasiyetinin yerine getirilmesini istiyor

A
A
A
Şehit annesi oğlunun vasiyetinin yerine getirilmesini istiyor

Suriye’nin Afrin bölgesinde teröristler tarafından tuzaklanan el yapımı patlayıcının patlaması sonucu şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Muhittin Talha Çalışkan’ın el yazısı ile yazdığı vasiyeti ortaya çıktı. Şehidin annesi Melike Çalışkan, şehit oğlunun vasiyetinin yerine getirilmesini istediklerini söyledi.

Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) terör örgütlerine yönelik sürdürülen 'Zeytin Dalı Harekatı' kapsamında, Afrin'deki arama tarama faaliyetleri sırasında, el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Sözleşmeli Er Muhittin Talha Çalışkan'ın (22) el yazısı ile yazdığı vasiyet ortaya çıktı. Pazartesi günü TSK tarafından gönderilen Şehit Piyade Sözleşmeli Er Muhittin Talha Çalışkan'a ait eşyalar Antalya'da yaşayan ailesine teslim edildi. Ailesi şehidin valizini açtıkları anda içerisinde bulunan defterinde kendi el yazısı ile yazılmış vasiyetini buldu. Şehit düşmeden önce defterine vasiyetnamesini yazan Piyade Sözleşmeli Er Muhittin Talha Çalışkan, şehit olması halinde TSK’nın ödeyeceği para ile yetimhane yapılarak isminin verilmesini, yazdığı yazıları kitap haline getirilerek adının da 'vasiyetname' konulmasını istedi. Şehit Çalışkan, vasiyetnamesinde son olarak "Vatana bir canım daha olsa onu da veririm" dedi.

Vasiyetin yerine getirilmesini isiyor

Şehit Talha Çalışkan’ın Antalya’da yaşayan annesi Melike Çalışkan da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek oğlunun vasiyetinin yerine getirilmesini istedi. Anne Melike Çalışkan, "Pazartesi günü valizi geldi. İçerisine bakarken bir tane defter vardı. Ona da kendi el yazısıyla vasiyetini yazmış, onu okuduk. Orada bir tane yetimhane yapılsın ve benim adım verilsin. Bu bizi çok etkiledi. Bunu da yetkililere ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a iletilip vasiyetinin yerine getirilmesini istiyoruz" dedi.

Şehit annesi oğlunun vasiyetinin yerine getirilmesini istiyor

"Yazdıklarının kitap yapılmasını istedi"

Şehit Piyade Sözleşmeli Er Muhittin Talha Çalışkan’ın annesi Melike Çalışkan, oğlunun defterinde yazdığı yazıların ve şiirlerin kitap haline getirilmesini istediğini söylerken, "Kitap olarak çıkmasını istemiş, onu da biz temize çekip çıkarttırmak istiyoruz kendimiz" diye konuştu.

"Babasına çok düşkündü"

Son olarak oğlunun babasına çok düşkün olduğunu ve babasına şiir de yazdığını dile getiren anne Çalışkan, "Babasını çok seviyordu ve babasına hasret kaldığıyla ilgili şiir yazmıştı. Babasını özlediğini yazmış" şeklinde konuştu.

Şehit Çalışkan, kendi el yazısı ile yazdığı vasiyetnamede şu ifadeleri kaydetti:

"Bu zamana kadar hiç böyle bir şey düşünmedim ama bunu yazma gereği duydum. Eğer şehit olursam TSK'dan gelen tüm paramla bir tane yetimhane yapılmasını ve ismimin konulmasını istiyorum. Beyza'ya verdiğim yazıların defterlerin kitap haline getirilip kitabın isminin Vasiyetname olmasını ve anonim olarak yazılmasını istiyorum. Kardeşlerimin okul masraflarını ve tüm masraflarının TSK'nın karşılamasını arz/rica ediyorum. Vatana bir canım daha olsa onu da veririm. Arz ederim"  

Adem Akalan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi.Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu.“iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz”Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.