EKONOMİ - 24 Eylül 2017 Pazar 10:42

Şekle bürünen meyveler ihracatta servet oldu

A
A
A
Şekle bürünen meyveler ihracatta servet oldu

Orman Mühendisi İsmail Yanarateş'in ekibiyle birlikte 4 yıllık AR-GE çalışmaları sonucunda ürettiği kalp, küp, yıldız şeklindeki meyve ve sebzeler, katma değeri yüksek ürünlere dönüşerek, dünyada 2,5 milyar dolar hacme sahip şekilli meyve pazarına ortak oldu.

Türkiye'de ilk ve tek üretilen ürünler iç piyasada lüks otel ve restoranlarda yoğun talep görürken, hediyelik amaçlı perakendede ise salatalığın tanesi 7, elma ve limon 20, karpuz ve kavun ise 180 liraya satışa sunuldu. Yanarateş, bu pazarın Türkiye'de sektöre dönüşmesi halinde Türkiye çiftçisinin kazanacağına vurgu yaptı. 

Şekle bürünen meyveler ihracatta servet oldu

Dünyanın en lüks meyve ve sebzeleri olarak sınıflandırılan şekilli meyveler, Japonya'nın hakimliğinde dünyada 2,5 milyar dolarlık bir pazara hakim. Türkiye'de normal şartlar altında tarlada veya bahçede değerini bulamayan ürünler, Orman Mühendisi İsmail Yanarateş'in ekibiyle birlikte 4 yıllık araştırma, geliştirme çalışmaları sonucunda kalp, küp, yıldız şekillerine dönüşerek lüks otel, restoran, market ve manavlarda oldukça talep gören ürünler haline geldi. Şekilli meyveleri Türkiye'yle ilk kez tanıştıran şirketin yönetim kurulu başkanı İsmail Yanarateş, sebze ve meyveleri büyüme aşamasındayken kalıplara yerleştirerek bu şekilleri almalarını sağladıklarını kaydetti. İlk etapta kalıpları ithal ettiklerini belirten Yanarateş, yeterli verimi alamayınca, 4 yıllık araştırmalar sonucunda kendi kalıplarını ürettiklerine değindi. Üretim işçiliğinin zahmetli ve kalıpların maliyetli olması nedeniyle fiyatların yüksek olduğuna dikkat çeken Yanarateş, online perakende satış sitelerinde şekilli salatalığın tanesinin 7, elma ve limonun 20, karpuz ve kavunun ise 180 liraya satıldığını kaydetti.

Şekle bürünen meyveler ihracatta servet oldu

"Kalp karpuzla kız istemeye giden oldu"

Yanarateş, iç piyasada talepleri karşılamakta güçlük çektiklerinin altını çizerek, “Özellikle otel ve restoranlar sıkça tercih ediyor. Çünkü insanlar özel sunumlar bekliyor. Türkiye'de birçok seçkin otelde varız. Bu ürünlerle çok şık ve özel dekoratif sunumlar hazırlanabiliyor. Özel ve değişik hediye almak isteyenler, sevgisini farklı şekilde ifade etmek isteyenler tercih edebiliyorlar. Kız istemeye bile kalp karpuz götürmek isteyenler, elma gönderenler oldu. Kurumsal hediyeler için de oldukça farklı bir seçenek. Her yıl özel günlerde çalışanlara ya da müşterilere çeşitli hediyeler sunuluyor. Alternatif olarak alışılmış hediyelerin dışında kalp meyveler de tercih ediliyor. İnsanlar çiçek hediye ederken de aslında bir bitki vermiyorlar, sevgilerini ifade ediyorlar. Şekilli meyvede de aşklarını, sevgilerini veya verdikleri değeri ifade edebiliyorlar. Yenebilir, sağlıklı ve doğal bir meyve” diye konuştu.

Şekle bürünen meyveler ihracatta servet oldu

"Türkiye şekilli meyve sebze pazarına yakın"

Türkiye'nin ilk ve tek patentli şekilli meyve, sebze üretimini yaptıklarını vurgulayan İsmail Yanarateş, lokomotif görevi üstlendikleri, bu pazarın Türkiye çiftçisine olumlu katkılar sunacağına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Üretimi epeyce zahmetli ama sonunda güzel bir ürün ortaya çıkıyor. Katma değeri düşük bir ürünü katma değeri yüksek bir ihracat ürünü haline getiriyorsunuz. Aslında dünyada ciddi bir pazar var. Rusya, körfez ülkeleri, Avrupa bu noktada ciddi bir pazar. Şekilli meyvelerin 2,5 milyar dolarlık bir dünyada pazarı var. Türkiye bu noktada pazara çok yakın. Pazarla ilişkilerimiz çok iyi. Türkiye'de bu bir sektör haline geldiğinde çevre ülkeler ve pazarlar açısından çiftçinin domatesi tarlada kaldı, elması para etmedi diye bir şey söz konusu olmayacak çünkü katma değeri yüksek bir ihracat ürünü haline dönüştürdük bu ürünleri. Yurt dışından da talepler var." 

Nuri Pir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya UCLG Başkanı Altay: “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” Dünya Belediyeler Birliği olarak bilinen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kosta Rika’da düzenlenen UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantısına başkanlık etti. Başkan Altay, “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” dedi. Kosta Rika San Jose Ulusal Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen UCLG Yönetim Kurulu Toplantısı’nın Resmi Açılış Töreninde dünya belediyelerine seslenen Başkan Altay, konuşmasının başında Kosta Rika hükümetine sıcak misafirperverlikleri için teşekkürlerini iletti. “Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır” Kosta Rika’da yalnızca yönetim kurulu toplantısı için değil, teşkilatın 20. yılını kutlamak amacıyla da bir araya geldiklerini kaydeden Başkan Altay konuşmasına şöyle devam etti: “Bu güzel buluşmada sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Geçtiğimiz günler benim açımdan çok önemliydi. Hemşehrilerimizin büyük desteğiyle Benim Şehrim Konya’nın Belediye Başkanlığına yeniden seçildim. Hepinizin tahmin edebileceği üzere, şehrimde yaşayan vatandaşlarımızın güvenine sahip olmak büyük önem taşıyor ve UCLG’de aktif olarak yer almam için bana güç veriyor. Bu güzel ve tarihi yerde bir araya gelirken, birlikteliğimizi ve köklü iş birliğimizi sağlayan geçmiş mirasımız üzerine biraz düşünmenizi istiyorum. Şehir diplomasisi ile şehirler ve bölgeler arasındaki iş birliği yeni bir olgu değildir. Hatta Birleşmiş Milletler ve Milletler Cemiyeti gibi küresel kurumlardan bile daha eski bir geçmişe sahiptir. Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır. Onlar, çok düzeyli yönetişimin küresel zorluklara karşı çözümün bir parçası olacağı bir dünya hayal etmişlerdi. Halkla iç içe ve barış içerisindeki hükümetlerin, dayanışmayı ve kolektif ilerlemeyi teşvik edebileceğini öngördüler. Parçası olmaktan büyük memnuniyet duyduğum UCLG, her gün ve her çalışmasında bu değerli amaç için çabalıyor.” “Teşkilatımızın kurulması, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur” Bugün, silahlı çatışmaların gölgesinde ve yaklaşan iklim felaketiyle, uluslararası sistemin felç olduğunu ve karşı karşıya oldukları karmaşık krizleri ele almakta zorlanır duruma geldiklerine dikkati çeken Başkan Altay, “Bu sebeple, hareketimizin ve temsil ettiği ilkelerin önemi hiç bu kadar büyük olmamıştı. 2024 yılında, Dünya Teşkilatımızın şu anki yapısıyla kuruluşunun 20. yılını kutluyoruz. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın 2004 yılında Paris’te kurulması ve dünyanın dört bir yanından başlıca yerel ve bölgesel yönetim birliklerini bir araya getirmesi, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur. UCLG, kendisinden önce gelen yüzyıllık belediye hareketinin doğrudan mirasçısıdır” diye konuştu. “Sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız” Kutuplaşmanın uluslararası ilişkileri derinden etkilediği bir dönemde birliğin yenilenen amacına da zaman ayıracaklarını vurgulayan Başkan Altay, “Bu yönetim kurulunun sloganı olan ‘insanların gücü’, yerel ve bölgesel yönetimlerin dünyanın ihtiyaç duyduğu değişimi gerçekleştirme gücünü yani; bizim gücümüzü yansıtmaktadır. Yerel ve bölgesel yönetimlerin temsilcisi olarak sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız. Adanmışlığınız, tutkunuz ve ortak vizyonumuza olan sarsılmaz bağlılığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Hep birlikte ‘iyiye doğru olan değişimin mimarları’ olmaya devam edelim, hiç kimseyi ve hiçbir yeri geride bırakmayalım” ifadelerini kullandı. Toplantıya Kosta Rika Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı Stephan Brunner, San Jose Belediye Başkanı Johnny Araya, yeni dönemde San Jose Belediye Başkanlığı yapacak Kelvin Cruz, UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz ve üye belediye başkanları katıldı. Başkan Altay UCLG ana tüzük komitesi toplantısına başkanlık etti Açılış konuşmalarının ardından Başkan Altay, 7 kıtadan yönetim kuruluna üye belediye başkanlarının da yer aldığı UCLG Ana Tüzük Toplantısına başkanlık etti. Toplantı sonrası kısa bir değerlendirmede bulunan Başkan Altay, UCLG dönem başkanlığı görevini kesintisiz bir şekilde sürdürdüğünü ifade ederek, “Şu anda ülkemizden çok uzak bir coğrafyada Kosta Rika’da bulunuyoruz. UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantımızı icra ettik. Şehirlerimizin problemi olan başta iklim değişikliği ve göç konuları olmak üzere diğer konularla ilgili istişarelerde ve değerlendirmelerde bulunduk. Ayrıca bulunduğumuz her yerde Gazze başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunmak için burada görüşlerimizi beyan ediyoruz. UCLG Kosta Rika Yönetim Kurulu toplantımızın şehrimize, ülkemize ve tüm dünyaya hayırlar getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Gaziantep Prof. Dr. Şahiner, Medical Point Gaziantep Hastanesi’nde hasta kabulüne başladı Medical Point Gaziantep Hastanesi, akademisyenlerden oluşan uzman ekibini genişletmeye devam ederek, kadrosuna Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tayfun Şahiner’i dahil etti. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şahiner, 2002’de Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 2011’de Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesinde Genel Cerrahi Uzmanlık eğitimini tamamlayan Şahiner, 2015 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde (Laparoskopik Kolon & Rektum Cerrahisi), 2016 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde (ÇAPA) tam zamanlı Fellowship öğretim üyesi olarak (Karaciğer Nakli ve İleri Safra Yolları Cerrahisi) eğitimini tamamladı. Şahiner, Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaklaşık 10 yıl (2014-2023) öğretim üyeliği yaparak birçok tıp doktoru ve uzmanlık öğrencisine eğitim verdi. Başta karaciğer, safra yolu, pankreas kanseri ve ileri laparoskopik cerrahi yöntemler olmak üzere çeşitli özellikli ameliyatları gerçekleştirerek bölge halkının sağlığına kavuşmasında önemli rol aldı. Şahiner, Hitit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcılığı, Genel Cerrahi Yoğun Bakım Sorumlu Hekimliği, Ameliyathane Sorumlu Hekimliği, Genel Cerrahi Klinik ve İdari Sorumlu Hekimliği, Bilimsel Araştırmalar Komisyon Başkanlığı, AR-GE Kurucu Üyesi ve Başkanlığı, Beslenme Destek Timi Kurucu Üye ve Başkanlığı, Klinik Araştırmalar Etik Kurul Üyeliği ve Başkanlığı, Fakülte Kurulu Üyeliği, Mezuniyet Öncesi Eğitim Komisyon Üyeliği gibi birçok klinik ve idari görevi başarı ile gerçekleştirdi. Şahiner, çok sayıda ulusal ve uluslararası kongrede davetli konuşmacı ve oturum başkanlığı yaptı. 2017 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yılın hekimi ödülüne layık görülen Dr. Şahiner’in bilimsel dernek ve meslek kuruluşlarından da ödülleri bulunmaktadır. Türk Cerrahi Derneği, Türk Hepato-Pankreato-Biliyer Cerrahi Derneği, Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği, Ulusal Endoskopik & Laparoskopik Cerrahi Derneği, Türk Dâhili ve Cerrahi Yoğun Bakımlar Derneği ve Ankara Cerrahi Derneği gibi saygın mesleki kuruluşlara üyelikleri bulunmaktadır.