EKONOMİ - 26 Mayıs 2023 Cuma 15:45

SGK Başuzmanı Karakaş: 'Temmuz ayında asgari ücret 12 bin lirayı geçecek'

A
A
A
SGK Başuzmanı Karakaş: 'Temmuz ayında asgari ücret 12 bin lirayı geçecek'

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başuzmanı İsa Karakaş, “Temmuz ayındaki asgari ücretin sadece enflasyon geçilme endeksi ve verilecek refah payıyla kalmayacağı, bütün dengelerin yeniden sağlanması, çalışma barışı ve huzurunun sağlanması açısından 12 bin lirayı geçeceğini söyleyebiliriz” dedi.

Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin ardından kamu işçilerinin maaşlarına ilk 6 ay için yüzde 45 oranında zam yapılırken, kamu işçilerinin alacağı brüt maaş netlik kazanmış oldu. Bu durumda en düşük kamu işçisi ücreti 15 bin liraya yükseldi. Son zamların ardından ise gözler temmuz ayında yapılacak olan asgari ücret zammına çevrildi. Zamla ilgili beklentiler artarken, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asgari ücret artışından memur ve emekli maaş zammına bu konuda yılbaşında gerçekleştirdiğimiz çalışmaların devamını getireceğiz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyon farkı ve refah payı esasına dayanan hazırlıkların da olduğunu belirtti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ise asgari ücrette 500 dolar vurgusu yaptı. Bu çerçevede SGK Başuzmanı İsa Karakaş, asgari ücretin temmuz ayında ne kadar olabileceğini değerlendirdi.

“Temmuz ayında kamuda asgari ücret 25 bin 12,5 liraya yükselecek”

Asgari ücreti belirlerken yapılacak işlemlerin temmuz ayında son derece farklı olacağının altını çizen Karakaş, “Sadece enflasyon farkını, refah payını baz aldığımız zaman asgari ücret beklentilerin çok altında olacaktır. Keza hepimiz biliyoruz 700 binden fazla kamu işçisine verilen zamlar ve temmuz ayında yapılacak olan zam artışı beklentileri yükseltti. Kamuda çalışan işçilere verilen zamlar domino etkisi yapacaktır. Kamu işçilerine yapılan en son zamları göz önünde bulundurduğumuz zaman kamuda asgari ücretin 21 bin 750 lira olduğunu söyleyebiliriz. Tekrar altını çizmek gerekirse bugün itibarıyla kamuda çalışan bir işçinin en düşük maaşı, sosyal yardımlar ve almış olduğu ikramiyeler hariç 21 bin 750 lira. Buna ek olarak da temmuz ayında yüzde 15’lik bir zam daha gelecek. Yani temmuz ayında kamuda asgari ücret 25 bin 12 buçuk liraya yükselecek. 25 bin lirayı aşan kamudaki asgari ücret domino etkisi oluşturacak ve çalışma barışının barışı ve huzuru açısından hem asgari ücretin hem emekli maaşlarının hem de memurların maaşının, kamudaki en düşük işçi maaşı göz önünde bulundurulup yeniden dengelerin tesis edilmesinin elzem olduğunu tesis edebiliriz” ifadelerine yer verdi.

“Yüzde 35’lik bir artış olursa eğer asgari ücretin 11 bin 483 lira yükseleceğini görüyoruz”

Temmuz ayında asgari ücretin ne kadar olacağını değerlendiren Karakaş, “Ocak ve nisan aylarındaki enflasyona baktığımız zaman yüzde 15,21 olduğunu görüyoruz. 6 aylık beklentileri de göz önünde bulundurduğumuzda yüzde 21’lik bir enflasyon ve refah payı ile beraber yüzde 35 civarında bir artıştan söz edebiliriz. Yüzde 35’lik bir artış olursa eğer asgari ücretin 11 bin 483 lira yükseleceğini görüyoruz. Ancak bu rakamın son derece yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Hem mihenk olarak ele alacağımız kamudaki asgari ücret hem de döviz kurlarındaki artışı göz bulundurduğumuz zaman bu rakamın son derece yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda yüzde 40’lık bir artış olursa 11 bin 908 lira, yüzde 45’lik bir artış olduğu vakitse 12 bin 333'e yükselmesi ihtimal dahilinde” değerlendirmesinde bulundu.

“Asgari ücret belirlenirken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 500 dolar civarında söylediği rakam, açlık sınırı ve kamudaki asgari ücret göz önünde bulundurulup belirlenmeli”

Asgari ücret belirlenirken yoksulluk ve açlık sınırlarının her ay belirlendiğini sözlerine ekleyen Karakaş, şöyle devam etti:

“Nisan ayı itibarıyla açlık sınırı 10 bin 135 lira olarak belirlendi. Şu anda da asgari ücret 8 bin 506 lira olduğuna göre açlık sınırının çok altında kaldığını söyleyebiliriz. Dolayısıyla asgari ücret belirlenirken bir yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 500 dolar civarında söylediği rakam, bir yandan açlık sınırı ve bir yandan da kamudaki asgari ücret göz önünde bulundurulup dengelerin yeniden belirlenmesinin elzem olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda benim tahminim asgari ücrete en az yüzde 45 oranında bir zam yapılarak 12 bin 330 lira seviyesine çekilmesi yönünde olacaktır.”

“İşveren kesimi ihracat ve uluslararası rekabet açısından asgari ücretin 500 doları aşmasına son derece karşı”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in asgari ücretin 500 dolar bazında olacağını belirttiğini hatırlatan Karakaş, “500 doları göz önünde bulundurduğumuz zaman biliyorsunuz ki döviz kurları sürekli hareket halinde. Aynı şekilde ocak ayı içerisinde asgari ücret yürürlüğe girdiği zaman dolar bazında asgari ücretin 455 dolar olduğunu görüyoruz. Bugün itibarıyla dolar kurunun 20 liraya ulaştığını da göz önünde bulundurduğumuz zaman 427 dolara düştüğünü söyleyebiliriz. Dolayısıyla temmuz ayındaki dolar kurunda da değişiklik olabileceğini düşünürsek temmuz ayında asgari ücretin 12 bin 500 lira civarında olabileceğini söyleyebiliriz. 500 dolar işverenler için bir kırmızı çizgidir. Çünkü işveren kesimi ihracat ve uluslararası rekabet açısından asgari ücretin 500 doları aşmasına son derece karşı” diye konuştu.

“Asgari ücretin dengelerin yeniden oluşması, çalışma barışı ve huzurunun sağlanması açısından 12 bin lirayı geçeceğini söyleyebiliriz”

Karakaş, asgari ücretin kamudaki asgari ücrete göre dengeli bir artışının olacağını belirterek, “Kısacası kamudaki asgari ücretin temmuz ayında 25 bin 12,5 lira olacağını varsayarsak temmuz ayındaki asgari ücretin sadece enflasyon geçilme endeksi ve verilecek refah payıyla kalmayacağı, bütün dengelerin yeniden sağlanması, ayrıca çalışma barışı ve huzurunun sağlanması açısından 12 bin lirayı geçeceğini söyleyebiliriz” dedi.

Kemal Diri - Huzeyfe Tarık Yaman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.