EKONOMİ - 22 Haziran 2023 Perşembe 16:35

SGK Başuzmanı Karakaş: 'Yeni asgari ücretle beraber prim gün ücreti 107 liradan 143 liraya çıkacak'

A
A
A
SGK Başuzmanı Karakaş: 'Yeni asgari ücretle beraber prim gün ücreti 107 liradan 143 liraya çıkacak'

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başuzmanı İsa Karakaş, yeni asgari ücretin belirlenmesiyle beraber, “Türkiye'de hizmet borçlanması ihtiyacı olan vatandaşların 1 Temmuz'u geçirmeden kesinlikle hizmet borçlanmasını yapması lehine olacaktır. Yaptığımız hesaplamaya göre günlük borçlanma maliyeti 107 lirayken, 143 liraya yükseldiği görülmekte” dedi.

Milyonlarca çalışanın merakla beklediği asgari ücret ara zammı, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yaptığı üçüncü toplantının sona ermesiyle birlikte, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklandı. Buna göre; net asgari ücret miktarı yüzde 34 artışla 8 bin 506 liradan 11 bin 402 liraya, brüt asgari ücret ise 10 bin 8 liradan 13 bin 414 liraya yükseldi. Asgari ücretin artmasıyla asgari ücretin işverene maliyeti, emekli olacakların askerlik ve doğum borçlanması, SGK cezaları gibi ücretlerin güncel hali de merak konusu oldu. SGK Başuzmanı İsa Karakaş, asgari ücrete gelen zam oranıyla beraber güncellenen ücretleri İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine değerlendirdi.

“Asgari ücretin işverene maliyeti işverene maliyeti 15 bin 762 lira”

Asgari ücrette gelen yüzde 34 zam oranıyla beraber 8 bin 506 liradan 11 bin 402 liraya yükseldiğini hatırlatan Karakaş, işveren maliyeti, isteğe bağlı sigorta prim ücretleri ve SGK cezaları açısından maliyetlerin yükseleceğini belirtti. Karakaş, asgari ücretin açıklanan işverene maliyetinin 15 bin 762 liradan daha az olabileceğini ifade ederek, “Şimdi baktığımız zaman asgari ücret net 11 bin 402 liraya çıktı. Bu 11 bin 402 liralık asgari ücretin işverene yansıması maliyeti 16 bin 432 liradır. Ancak devlet, istihdamının korunması için ve işverenlerin rekabet gücünün arttırılması için yirmiye yakın teşvik veriyor. Borcu olmayan işverenler, kaçak sigortalı çalıştırmayanlar, işçilerin ücretlerini SGK'ya gerçek ücretler üzerinden bildirenler, sahte sigortalı çalıştırmayan bütün işverenlere devlet yüzde 5 oranında teşvik vermekte. Bu yüzde 5 teşvikten hangi sektörden olursa olsun işverenler faydalanabiliyor. Yükümlülüklerini düzgün yerine getiren bir işverene maliyeti bu durumda 15 bin 762 liraya düşmektedir” ifadelerine yer verdi.

“Asgari ücretin işverene maliyeti işverene maliyeti 15 bin 262 liraya kadar düşmekte”

Karakaş 2016 yılından beri devletin asgari ücret artışının istihdama getireceği yükü azaltmak için asgari ücret desteği verdiğini ifade ederek, “Asgari ücret desteği yılbaşı itibariyle genel olarak bütün özel sektöre, bütün iş yerleri için 400 lira civarındaydı. Ancak bir detay vardı; sendikalı örgütlenmeyi desteklemek için bu desteğin miktarı 500 liraydı. Sayın Bakan’ın yapmış olduğu açıklamada bu desteğin genel olarak 400 liradan 500 liraya yükseltildiği söylendi. Bu durumda özel sektör iş yerlerinin tamamı yani hangi sektörde olursa olsun bu 500 lira asgari ücret desteğinden faydalanacaktır. Bunu da göz önünde bulundurduğumuz zaman işverene maliyeti 15 bin 262 liraya kadar düştüğü görülmektedir. Yani yükümlülüklerini düzgün bir şekilde yerine getiren, primlerini zamanında ödeyen ya da primlerini yapılandırmış olan, taksitlendirmiş olan kaçak sigortalı çalıştırmayan, sahte sigortalı çalıştırmayan bütün işverenlere maliyeti 15 bin 262 liraya kadar düşmektedir” diye konuştu.

“Yeni asgari ücretle beraber prim gün ücreti 107 liradan 143 liraya çıkacak”

Kadınların doğum borçlanması yaparak, erkeklerin ise askerlik borçlanmasını yaparak eksik primlerini doldurabileceğini belirten Karakaş, “Şimdi özellikle 1 Temmuz’dan sonra bunun yapılması halinde maliyetin asgari ücret artışı oranında yani yüzde 34 oranında arttığını söyleyebiliriz. Bu durumda askerlik borçlanmasına ihtiyacı olan ya da doğum borçlanmasına ya da diğer türlü Türkiye'de hizmet borçlanması ihtiyacı olanın 1 Temmuz'u geçirmeden kesinlikle hizmet borçlanmasını yapması lehine olacaktır. Keza yaptığımız hesaplamaya göre günlük borçlanma maliyeti 107 lirayken, 143 liraya kadar yükselmekte. Dolayısıyla 1 Temmuz'dan önce yapıldığı takdirde 107 liralık bir borçlanma bedeli var. Ne kadar borçlanmaya ihtiyaç varsa 107 lirayla borçlanmaları halinde toplanma maliyeti bulacaklardır. 1 Temmuz'a geldiği anda birdenbire 143 liraya yükselmekte. Dolayısıyla bunu göz önünde bulundurması lazım” değerlendirmesinde bulundu.

“Gurbetçi vatandaşların günlük prim ücreti 151 liradan 201 liraya yükselecek”

Gurbetçilerin borçlanma maliyetine de değinen Karakaş, gurbetçi vatandaşların borçlanmasının, Türkiye'deki askerlik borçlanması, doğum borçlanması ve diğer borçlanmalardan daha yüksek olduğunu söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

“Gurbetçilerin borçlanma maliyeti yüzde 45 oranındadır. Gurbetçilerin de yapacağı hizmet borçlanmalarıyla ilgili bunların da aynı şekilde 1 Temmuz'dan önce yapmaları tamamen lehlerine olacaktır. Keza burada da asgari ücret oranında bir artış olacağını söyleyebiliriz. Çünkü gurbetçiler bugün itibariyle borçlanma yaptıkları takdirde 151 lira tutarında günlük borçlanma bedeli varken tabii biz burada en az alt sınırlardan bahsediyoruz. Temmuz itibariyle alt sınır en az 201 yükselmekte. Dolayısıyla bunların da ivedi olarak 1 Temmuz'dan önce ihtiyaçlar varsa prim borçlanmaları yapmalarını şiddetle tavsiye ediyoruz.”

"İsteğe bağlı emeklilik primi günlük ücreti 107 liradan 143 liraya yükseldi"

İsteğe bağlı emeklilik prim ücretlerini hakkında da değerlendirmelerde bulunan Karakaş, “Ev hanımları çalışmadıkları için tek emeklilik şanslarını isteğe bağlı prim ödeyerek emekli olabilmektedir. Dolayısıyla isteğe bağlı sigortalıların da maliyeti zaten yüksektir. Aylık 3 bin 200 lira günlük olarak da 107 liraya denk gelen isteğe bağlı sigortalılık primi 1 Temmuz'dan itibaren 143 liraya kadar yükseldiğini görüyoruz. Tabii burada 1 Temmuz'dan önce veya sonra ev hanımlarının bir inisiyatifi bulmayacaktır. 1 Temmuz'dan itibaren mecburen günlük 107 lira yerine 143 lira tutarında isteğe bağlı prim borçlanması yapmak zorundalar” bilgilerini verdi.

“SGK idari para cezalarında yüzde 34 oranında bir artış söz konusu”

Karakaş, SGK cezalarının da asgari ücrete bağlı yükseldiğine dikkat çekerek, “Sosyal Güvenlik Kurumu yükümlülüklerini yerine getirmeyen, kayıt dışı çalıştıran, sahtecilik yapan ya da diğer yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverenlere idari para cezası uygulanmaktadır. SGK'nın idari para cezaları da tamamen asgari ücrete endeksli olduğu için asgari ücretin artışı oranında idari para cezaları da arttı. Dolayısıyla SGK idari para cezaları yüzde 34 oranında bir artış söz konusu. 1 Temmuz'dan itibaren en düşük SGK idari para cezası bin 341 lira, en yüksek idari para cezası 160 bin 974 lira olarak gerçekleşecektir” açıklamasında bulundu.

“En düşük işsizlik ödeneği 5 bin 325 liraya yükseldi”

Asgari ücret artışının işçilere gelir açısından pozitif yansımasının yanı sıra işsiz kalanlar için de ödenecek olan işsizlik ödeneğinde de artışlar olmasını sağladığını dile getiren Karakaş, asgari ücret üzerinden çalışmış olanlar için en düşük işsizlik ödeneği 5 bin 325 liradan ve en yüksek işsizlik ödeneği ise yine asgari ücret artışıyla birlikte 16 bin 650 liraya kadar yükselmiş bulunmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu uygulamasında en az 90 gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırmış olanların hastalanmaları halinde hastalık sigortasından istirahat parası olarak bilinen iş göremezlik ödeneği ödenmekte. Bu ayakta veya yatarak tedaviye bağlı olarak belirlenmektedir. Bununla ilgili olarak da ödenecek en düşük istirahat parası yatarak tedavide günlük 223 liraya yükseldi ayaktaki tedavilerde ise 298 liraya yükseldi” şeklinde konuştu.

Kemal Diri - Gazi Taş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa, suyunu konuştu Bursa Kent Konseyi’nin ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ temasıyla düzenlenen 92. Olağan Genel Kurulu’nda, kentin geleceğini doğrudan etkileyen su kaynakları ve iklim değişikliği konuları tüm yönleriyle ele alındı. Bursa’da katılımcı demokrasinin yaygınlaşması adına önemli görevler üstlenen Bursa Kent Konseyi’nin 92. Olağan Genel Kurulu, ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ başlığıyla Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, BUSKİ Genel Müdürü Mehmet Ercihan Subaşıoğlu, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri, meclislerin ve çalışma gruplarının temsilcileri ile çok sayıda gönüllü katıldı. Kent konseylerinin önemine vurgu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kent konseylerinin vatandaşlar ile resmi kurumlar arasında köprü vazifesi gördüğünü söyledi. Kent konseylerinin halkın sorunlarına duyarlılık gösterdiğini, takibini yaptığını ve sonuçlarını paylaştığını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, halkın çıkarları doğrultusunda çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti. "Su kaynakları azaldı" Dünyanın ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıya kaldığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, tüm bunlara rağmen Bursa’da gerekli önlemlerin alınmadığını vurguladı. Suyun bir yaşam kaynağı olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Geldiğimiz noktada çevremizi ve suyumuzu kirlettik. İklim krizinden dolayı da su kaynakları azaldı. Bu süreçte Bursa Ovası’nda suyu fazla tüketen işletmelere de izin verildi. Bu, geleceği iyi okumamanın sonuçlarıdır" dedi. "Bursa ovasında su seviyesi 250 metrenin altına indi" Su kesintileri yapmak zorunda kaldıkları dönemde bazı tepkiler aldıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Ama bu sayede farkındalığı başardık. Şu anda Bursalılar suyu tasarruflu kullanıyor. Kesinti yapmadan önce 510 bin metreküp civarında kullanım vardı, kesintilerin ardından 430 binlere düştü. Kesintileri kaldırdık ve hala bu seviyelerde izliyor. Bizim halkı doğru bilgilerle bilgilendirme sorumluluğumuz var. Bursa artık su şehri değil. Bursa Ovası’nda su seviyesi 250 metrenin altına indi. Bilim insanları, Bursa Ovası’nın her sene 6 santim çöktüğünü açıkladı. Bunun sebepleri araştırılmalıdır. Aralık ayının 20’si oldu ve Uludağ’da hala doğru düzgün kar yok. Gerekli tedbirleri almaya devam etmeliyiz" diye konuştu. "Günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var" Çınarcık Barajı’ndaki arıtma tesisi için çalışmaların yoğun biçimde devam ettiğini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, "Göreve gelir gelmez çalışmaları başlattık. Bu yaz bu sıkıntının çekileceğini biliyorduk. Baypass hattı yaparak 100 bin metreküp suyu aktardık. Bunu yapmasaydık daha önceden su kesintileri yapmak zorunda kalabilirdik. Ama bizim günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var. Yaz aylarında daha da artacaktır. Artık bahçelerin işlenmiş suyla sulanmaması lazım. Tarımda yeni çözümler üretmeliyiz. Daha az suya ihtiyaç duyan ürünlere yönelmeleri lazım. Yanlış politikalar, Bursa’nın daha vahim su sıkıntısı yaşamasına sebep olabilir" dedi. Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, suyun sadece çevresel başlık olmadığını, sosyal, ekonomik ve hayati bir mesele olduğunu ifade etti. İklim krizinin etkilerinin yerel ölçekte daha görünür hale geldiğini belirten Aksoy, su politikalarının katılımcı ve bilimsel temelde yeniden ele alması gerektiğini vurguladı. Genel kurulda su kriziyle ilgili çözüm önerilerinin geliştirilmesini amaçladıklarını anlatan Aksoy, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların birlikte hareket etmesinin önemine değindi. Tüm paydaşlarla birlikte kent için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Aksoy, her alanda kendilerine destek veren Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından oturum bölümüne geçildi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hayrettin Kuşçu ‘Tarımsal kuraklık, su verimliliği ve etkin sulama yöntemi’, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aslıhan Katip ‘İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik çerçevesinde su kaynakları’, BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam ‘İklim değişikliğinin Bursa ve su kaynakları üzerindeki etkisi’, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Murat Demir ‘İklim krizi ve su hakkı’ konularında sunumlar yaparak önemli bilgiler paylaştı.
İstanbul Arnavutköy Belediyesi Yeni Medya Akademisi ilk mezunlarını verdi Arnavutköy Belediyesi tarafından gençleri dijital çağın iletişim ve içerik üretim alanlarında yetkin bireyler olarak yetiştirmek amacıyla kurulan Yeni Medya Akademi ilk mezunlarını verdi. Arnavutköy Belediyesi’ne ait Nuri Pakdil Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende öğrenciler sertifikalarını aldı. Arnavutköy’de bulunan Yeni Medya Akademi’nin ilk mezunları bugün düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Programa Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ve çok sayıda eğitmen ile öğrenci katıldı. Törende konuşan Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, medyanın bilinçli ve etik şekilde kullanılmasının önemine vurgu yaptı. "Değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç" Başkan Candaroğlu konuşmasında, "Bu tören bizler için çok anlamlı. Günümüzde bilgi, insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı yayılıyor. Bir yazıyla, bir fotoğrafla, bir paylaşım ile milyonlara ulaşabiliyoruz. Bu da medyanın ne denli güçlü olduğunu bir kez daha gösteriyor. Medya artık sadece bilgi alma aracı değil; toplumların şekillenmesinde, algıların yönetilmesinde ve değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç. Etik ve doğru kullanıldığında birleştirici, yanlış ellerde ise toplumları karanlığa sürükleyebilecek bir silah haline geliyor. Bu nedenle özellikle gençlerimizin medya bilincine sahip olmaları çok önemli" dedi. Belediye Başkanı Candaroğlu, dijital çağda doğru bilgiye ulaşmanın ve bu bilgiyi faydalı bir biçimde topluma sunmanın her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirterek, akademinin bu amaçla gençlere güçlü bir altyapı sunduğunu ifade etti. Sertifika töreninde öğrenciler, eğitim sürecinde öğrendiklerini paylaştı. Mezun olan gençler, medya ve dijital içerik üretimi alanında çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.