SAĞLIK - 04 Haziran 2023 Pazar 13:49

Sıcak havalar en çok kalp hastaları için riskli

A
A
A
Sıcak havalar en çok kalp hastaları için riskli

Yaz ayları ile birlikte yükselen hava sıcaklıklarının kalp hastaları için yeni riskler oluşturduğunu ifade eden Kardiyoloji Anabilim Dalı hekimlerinden Dr. Aziz Günsel, kalp hastalarının bu dönemde beslenme, günlük aktivite planlaması ve ilaç dozlarına dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte hava sıcaklıkları yükselmeye devam ediyor. Sıcakların yükselmesi ise birçok hasta grubu için yeni riskler oluşturuyor. Kalp hastaları, sıcak havaların en çok olumsuz etkilediği hasta gruplarından biri olarak öne çıkıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı uzmanı Dr. Aziz Günsel, hava sıcaklığının artması nedeniyle kalp hastalarının karşı karşıya kalabileceği risklerle ilgili uyarılarda bulundu.

Sıcaklıkların artmasıyla birlikte terlemeye bağlı olarak yaşanan su ve tuz kaybının kalp hızında artışa neden olduğunu vurgulayan Dr. Aziz Günsel, bu durumun kalbin iş yükünü artırdığını söyledi. Dr. Günsel, bu nedenle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, kalp damarlarında tıkanıklık veya stent bulunan ya da bypass hikayesi olan hastaların sıcak havalarda özellikle dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.

Beslenmeye dikkat

Dr. Aziz Günsel, kalp hastalarının sıcak havalarda alabileceği önlemlerle ilgili de açıklamalarda bulundu. Yaz aylarında beslenme ve uygulanacak diyetin çok daha önemli bir hale geldiğini söyleyen Dr. Günsel, “Kalp hastaları yaz aylarında yağlı, kızartma türü ağır ve sindirimi zor gıdalar yerine sebze ağırlıklı, bol posalı, haşlama veya ızgara türü gıdalar almalıdır. Öğünler sık ve alınan gıdaların da az miktarlarda olması faydalı olacaktır” ifadesini kullandı.

Sıcak havalar en çok kalp hastaları için riskli

Günü doğru planlayın

Dr. Günsel’in dikkat çektiği konulardan biri de günlük aktivitelerin zamanlamasının iyi ayarlanması. “Gündüz güneş ışınlarının dik olarak yansıdığı saatlerde dışarı çıkılmaması, denize girilmemesi, bu saatlerde aşırı efor gerektiren aktivitelerden kaçınılması ve sıcak saatlerde alkol alınmaması gerekmektedir” diyen Dr. Günsel, “Tok karnına denize girmek kalp hastaları için tehlikeli olabilir” dedi. Efor sarf ettirecek aktiviteler için doğru zamansa, sabah erken ve akşam serin saatleri. “Bu saatlerde kalp hastalarının kendilerini aşırı yormayacak şekilde yürüyüş yapması veya yüzmesi yararlı olacaktır” diyen Dr. Günsel, “Göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, baygınlık hissi gibi şikayetler oluştuğunda en yakın sağlık merkezine başvurarak kontrolden geçilmelidir” uyarısında da bulundu.

İlaç kullanımı doktor denetiminde yaza uygun planlanmalı

Düzenli ilaç kullanan kalp hastalarının, ilaç dozlarının hava sıcaklığı ve vücutta neden olduğu değişimler göz önünde bulundurularak doktor denetiminde yeniden düzenlenebileceğini söyleyen Dr. Aziz Günsel, özellikle idrar söktürücü ilaç kullanan hastaların dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. “İdrar söktürücü ilaç kullanan kalp yetmezliği veya yüksek tansiyon hastalarında aşırı sıvı kaybına maruziyet, halsizlik, yorgunluk veya ritim bozuklukları görülebilir” diyen Dr. Aziz Günsel, bu tip ilaç kullanan hastaların doktor takibinde ilaç dozlarının yeniden düzenlenmesini önerdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.