GÜNDEM - 09 Şubat 2016 Salı 15:33

Sigarayı bırakanlarla bir araya geldi: Ferdi Tayfur da oradaydı

A
A
A
Sigarayı bırakanlarla bir araya geldi: Ferdi Tayfur da oradaydı

“9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü” dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir resepsiyon veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl ‘intihar etme özgürlüğü’ yoksa, neticesi bu sonuçlara çıkan zararlı alışkanlıklarla ilgili özgürlük de olamaz” dedi.

9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü münasebetiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir resepsiyon verildi. Resepsiyona; Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği kampanya çerçevesinde sigarayı bırakmış olan 250’yi aşkın kişi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği ve ikna etmesiyle sigarayı bırakanlar ile Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da katıldı.

SANATÇI FERDİ TAYFUR DA KATIDI

Resepsiyonda, 7 yaşından itibaren başlayan sigara bağımlılığına geçtiğimiz yıllarda son veren Sanatçı Ferdi Tayfur da hazır bulundu. Ferdi Tayfur’un, sözlerinde alkolü ve sigarayı bıraktığını anlatan şarkısını da icra ettiği programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurtiçi gezilerinde sigarayı bırakma sözü aldığı kimselerin, üzerlerinde isim ve iletişim bilgilerinin olduğu sigara paketleri ve bu süreçte basına yansıyan fotoğraflar da sergilendi.

Davetlilere hitaben bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, resepsiyonun, “Hayat Sigarasız Güzel” mesajının Türkiye’ye ve dünyaya ulaşmasına katkı sağlamasını dileyerek; Sağlık Bakanlığı’nın, sadece geçen yıl 141 bini aşkın vatandaşa, sigara bıraktırma tedavisi için ücretsiz ilaç desteğinde bulunduğunu açıkladı.

2016 TÜTÜNLE MÜCADELE YILI

Yine Sağlık Bakanlığının 2010 yılından bu yana Sigara Bırakma Danışma Hattı aracılığıyla 23,5 milyondan fazla çağrıya cevap vererek vatandaşlara yardımcı olduğunu ve 2016 yılını “Tütünle Mücadele Yılı” ilan etmeye hazırlandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün aramızda, çeşitli yerlerde ve zamanlarda kendilerinden aldığım söz üzerine sigarayı bırakmış olan kardeşlerim var. Kendilerini bir kez daha bu isabetli kararları ve verdikleri sözde durma erdemini gösterdikleri için tebrik ediyorum” dedi. Resepsiyonda, Cumhurbaşkanlığı personeline yönelik düzenlenen kampanyada sigarayı bırakma kararı alan 200 kişiyi temsilen personelin de bulunduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, onları da ortaya koydukları iradeden dolayı kutladı.

“SİGARA İÇME ÖZGÜRLÜĞÜ DİYE BİR ÖZGÜRLÜK ASLA OLAMAZ”

Anayasanın 58’inci maddesinde var olan “Devlet, gençleri kötü alışkanlıklardan korumak için gerekli tedbirleri alır” hükmüne atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin en üst temsilcisi olarak, bu hükmün gereğinin yerine getirilip getirilmediğinin takibini yapmak, asli vazifesi olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca, diğer tüm zararlı alışkanlıklarla birlikte sigaraya karşı mücadele etmek, şahsi olarak benimsediğim bir prensibimdir. ‘Sigara içme özgürlüğü’ diye bir özgürlük asla olamaz. Nasıl ‘intihar etme özgürlüğü’ yoksa, ‘kendi kendini ölümcül hastalığa maruz bırakma özgürlüğü’ yoksa, neticesi bu sonuçlara çıkan zararlı alışkanlıklarla ilgili özgürlük de olamaz. Asıl olan sigara içenin değil, sigara içmeyenin özgürlüğünü korumaktır. Çünkü sigara içmeyen kişi, tamamen kendi iradesi dışında bir tehlikeye, bir tehdide maruz kalmaktadır.”

Hırsıza karşı mal sahibini, teröriste karşı masum vatandaşı korumak mecburiyetinde olan devletin, tütüne, alkole, uyuşturucuya karşı da vatandaşını kollamak zorunda olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede yürütülen çalışmaların, hem devletin en üst temsil makamı olan Cumhurbaşkanlığı adına, hem de şahsi olarak sonuna kadar arkasında olduğunu söyledi.

“TÜTÜN ALIŞKANLIĞININ PENÇESİNDEN KURTULANLARI KUTLUYORUM”

“Bugüne kadar kimin cebinde bir sigara paketi gördüysem, hemen pakete el koydum, kendisine de sigarayı bırakması için telkinde bulundum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziya Paşa’nın “Faniliğin kan dolu çeşmesinden bir yudum içen / Bir daha başını bela yağmurlarından kurtaramaz’ mealindeki beyitini okudu ve şunları ekledi: “Başta tütün olmak üzere, zararlı alışkanlıkların tamamı da böyledir… Bir defa bu illetlere bulaştınız mı, başınızı bela yağmurundan kurtulmaz. Burada bulunan sizler, işte bu başarıyı göstermiş kişilersiniz. Tütün alışkanlığının pençesinden kurtularak, hem kendinize, hem ailenize, hem de topluma fayda sağladığınız için her birinizi bir kez daha kutluyorum. Darısı, halen kendisini bu illetin pençesinden kurtaramayanların başına diyorum.”

Gelişmiş ülkelerde sigara içme alışkanlığın giderek azaldığına, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise bu oranın arttığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sigara endüstrisinin, gelişmiş ülkelerde kaybettiği pazar payını diğer yerlerde telafi etme peşinde olduğunu ifade etti.

“EN YAKINIMIZDAKİLERDEN BAŞLAYARAK HERKESİ SİGARAYI BIRAKMAYA TEŞVİK ETMELİYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin sigarayla mücadele konusunda, 1989 ve 2008 yılında çıkartılan kanunlarla ciddi bir mesafe kat ettiğine işaret ederek, “Veriler, sadece geçtiğimiz 4 yılda, 15 yaş üzeri nüfusta sigara kullananların sayısının 2,2 milyon azaldığını gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün, 2013 yılında ülkemizi tütün kontrolü politikalarında lider ülke olarak ilan etmesi, bu gelişmeyi destekliyor” diye konuştu.

Yine de pek çok ülkeye göre, bu konuda hâlâ yeterli bilinç ve uygulama düzeyine ulaşılamadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmiş ülkelerde bu konuda güçlü bir toplumsal bilinç olduğunu Türkiye’de böyle bir anlayışa ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “En yakınımızdakilerden başlayarak, bu illetin pençesine düşmüş olan herkesi uyarmalı, bırakmaya teşvik etmeliyiz, bunda ısrarcı olmalıyız. Bilhassa Batı toplumlarının çok büyük tahribatlar sonucunda ulaştıkları noktaya, biz, aynı bedelleri ödemeden gelebilme başarısını göstermeliyiz. Sigara, alkol, uyuşturucu, obezite gibi sorunlar, hayat biçimiyle ilgilidir. Milletçe hayat tarzımızı değiştirmeden, bu sorunlara karşı güçlü bir direnç kazanamayız. Ama bunun için kamu kurumlarıyla, siyasi partileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla dayanışma içinde hareket etmemiz gerekiyor.”

“SİGARA DENETİMİ YAPAN GÖREVLİLERİMİZ, KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAMALIDIR”

Sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığının, tıpkı küresel düzeyde tehdit oluşturan virüsler gibi ile alınması ve mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemizde yılda 100 bin kişinin ölümüne yol açtığı hesaplanan bu bağımlılıkla mücadelede elde edeceğimiz her ilerleme önemlidir. Geçtiğimiz 6 yılda yapılan 11,5 milyon denetim ve kesilen 132,5 milyon lira ceza, kapatılan bine yakın işyeri, uygulamadaki kararlılığın birer işaretidir. Bununla birlikte uygulamada hâlâ birtakım eksikler, gevşeklikler olduğunu biliyorum. Sigara, nargile ve puro gibi tütün mamulleriyle daha etkin mücadele konusunda, gözüm ilgili tüm kurumların üzerindedir. Denetim yapan görevlilerimiz, kimsenin gözünün yaşına bakmayacaktır, bakmamalıdır. Aksi takdirde milletçe kaybettiklerimizin arkasından daha çok ağlarız.”

Nikotin bağımlılığıyla mücadelenin, ticari amaçlarla istismarına da izin verilmemesi gerektiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sigara alışkanlığının terk edilmesi, tıpkı kilo verme gibi, hem irade, hem de belirli yöntemler izlenmeyi gerektiren bir durumdur. Aldatıcı pazarlama taktikleriyle vatandaşlarımızın bu illetten kurtulma çabalarının baltalanmasına mutlaka engel olunmalıdır” uyarısında bulundu.

“ZARARLI ALIŞKANLIKLARDAN KURTULMA HUSUSUNDA MİLLETÇE SEFERBERLİK BAŞLATMALIYIZ”

“Biraz önce de ifade ettiğim gibi, hayat biçimimizi değiştirerek, hem zararlı alışkanlıklardan, hem de obezite gibi sağlık sorunlarından kurtulma hususunda milletçe bir seferberlik başlatmalıyız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanlığı’nın kampanyalarını, bu doğrultuda atılmış birer adım olarak değerlendirdiğini söyledi. Türkiye’nin tamamını ‘Dumansız Hava Sahası” haline getirene kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, resepsiyondakilere hitaben, “Sigarayı bırakma iradesini gösteren siz kıymetli kardeşlerimi bir kez daha tebrik ediyorum. Halen sigara içmeye devam eden herkes bu güzel manzaraya iyi bakmalıdır. Sizlerin hikâyesi, isteyince, azmedince, sabredince başarılı olunacağının en güzel, en somut örneğidir” dedi.

Sigarayı bırakanlarla bir araya geldi: Ferdi Tayfur da oradaydı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.