SAĞLIK - 05 Mayıs 2015 Salı 10:15

Sık uçak yolculuğu yapanlar dikkat!

A
A
A
Sık uçak yolculuğu yapanlar dikkat!

Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, sık uçak yolculuğu yapan kişilerin ve hosteslerin atmosferik radyasyona maruz kaldıkları için kısır olabileceklerini söyledi.

Taşdemir yaptığı açıklamada, yapılan araştırmaların, hayatın parçası olan bazı günlük alışkanlıkların aslında üreme sağlığınızı olumsuz etkileyebileceğini gösterdiğini, üreme sağlığına zarar verebilecek maddeler ve alışkanlıkların belirlenmesinin kısırlıktan korunabilmenin önemli basamaklarından biri olduğunu kaydetti. Taşdemir, pek çok şeyin aslında kısırlığın sebebi olabileceğini söyleyerek, "Bunlardan uzak durarak sperm ve yumurta kalitenizi arttırabilirsiniz" dedi.

Taşdemir, kısırlığa yol açan ve herkes tarafından bilinen ürünlerin başında alkol, sigara, vücut geliştirici haplar, ilaçlar ve cep telefonu geldiğine dikkat çekerek şunları kaydetti: "Kadının içtiği alkol miktarı arttıkça çocuk sahibi olması zorlaşır. Alkol yumurtlamayı, yumurtanın fallop tüplerinde taşınmasını ve embriyonun rahme tutunmasını engelleyerek gebeliği önler. Erkeklerde alkol sperm sayısı ve normal yapıdaki sperm oranı azalır. Hem anne hem de baba adayının gebelik elde edilmesi planlanan dönemden birkaç ay önce alkol almamaları gerekir. Sigara dumanı birçok zararlı madde içerir. Sigaranın üreme sağlığına verdiği zarar içilen sigara miktarı ve süresine bağlıdır. Günde 15 adetten fazla sigara içenler ve erken yaşta sigara içmeye başlayan kadınlarda üreme sağlığı daha çok etkilenir. Sigara içen kadınların gebe kalabilmesi için geçen sürenin 1 yıldan fazla olma ihtimali içmeyenlere göre 4 kat daha fazladır. Gebe kalabilme olasılığı içilen sigara miktarına bağlı olarak yüzde 25-50 oranında azalır. Sigara içilmesi tüp bebek uygulamalarının başarısını da olumsuz etkiler. Sigara içen kadınlarda dış gebelik daha sık görülür. Fazla miktarda sigara içen erkeklerde sperm kalitesi bozulur. Anormal yapıdaki spermlerin sayısı artar, sperm hareketliliği azalır, eşlerde düşük ve anomalili doğum yapma riski artar. Sigara kullanmayı bıraktıktan sonra 4 ay içinde sigaranın üreme sağlığında yol açtığı zararlı etkilerin birçoğu kaybolur. Kadınlarda bu ilaçlar adet düzensizliklerine, yumurtlama düzensizlikleri, adet kanamalarının kesilmesi ve kısırlığa neden olur. Erkeklerde testislerde atrofi (testislerin küçülmesi), sperm sayısının azalması, azospermi ve kısırlığa neden olur. Erkek ve kadınların bu ilaçları kullanmaktan kaçınmaları gerekir."

Taşdemir, anne adaylarının sağlık sorunlarının tedavisi için önerilen ilaçları jinekologlarına danışarak kullanmaları gerektiğini belirterek, "Alerji, soğuk algınlığı, öksürük, mide hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, böbrek hastalıkları ve tiroit bezi hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar, ağrı kesiciler ve antibiyotikler üreme sağlığını etkileyebilir. Kullandığınız reçeteli ve reçetesiz satılan tüm ilaçları jinekoloğunuza bildirmeniz ve gerektiğinde tedavinin tekrar düzenlenmesi gerekir. Erkeklerin de çocuk sahibi olmaya karar verdikleri dönemde kullandıkları ilaçlara dikkat etmeleri gerekir. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar cinsel isteksizlik ve impotansa neden olur. Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar testisleri etkileyerek sperm üretimini bozar ve infertiliteye neden olur. Sedef hastalığının tedavisinde kullanılan metotraksat testislere zarar vererek sperm üretimine zarar verir. Mide ülseri tedavisinde kullanılan simetidin, epilepsi tedavisinde kullanılan fenitoin, gut hastalığının tedavisinde kullanılan kolşisin sperm sayısının azalmasına neden olur" dedi.

Taşdemir, artık günlük hayatın vazgeçilmezi olan cep telefonunun da kısırlığa neden olduğunu belirterek, "Bu cihazlar özellikle radyasyon yayan diğer cihazlar ile beraber kullanıldıklarında üreme sağlığını olumsuz etkiler. Cep telefonlarını vücudunuza temas ettirmemeniz ve üreme organlarınıza yakın yerde taşımamanız gerekir" diye konuştu.

"ATMOSFERİK RADYASYON KISIRLIK NEDENİ"
Alkol, sigara, cep telefonu ve ilaçların dışında hiç bilinmeyen bir neden olan uçağa sık binmenin kısırlığa neden olabileceğine işaret eden Taşdemir, şöyle devam etti: "Sık uçak yolculuğu yapan kişiler ve hostesler atmosferik radyasyona maruz kalırlar, bu kadınlarda yumurtlama düzensizlikleri, gebe kalmada zorluk ve düşükler görüler. Atmosferik radyasyon erkeklerde sperm sayısının ve normal yapıdaki sperm oranının azalmasına neden olur." 

FATİH KEÇE

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.